Yüklem Nedir? Nasıl Bulunur? Örnekli Açıklama

Yüklem: Cümlede anlamı tamamlayan, cümleyi bir yargıya bağlayan ögedir. Cümlenin en temel ögesi olarak kabul edilir ve tek başına bir cümle oluşturabilir. Yüklemi bulmak için herhangi bir soru sorulmaz, çünkü yüklem zaten cümlenin temel yargısını oluşturur.

Yüklem, cümlede çeşitli sözcük türlerinden oluşabilir. İsimler, fiiller, isim soylu sözcükler, fiilimsiler, isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, birleşik fiiller yüklem görevinde kullanılabilir. Bu sözcükler, cümlenin anlamını tamamlar ve belirli bir yargı ifade eder.

Örnekler:

  1. Ali, ders çalıştığında mutlu hisseder. (Yüklem, birleşik fiilden oluşmuştur.)
  2. Sınıfımızın en başarılı öğrencisidir. (Yüklem, belirtili isim tamlamasından oluşmuştur.)
  3. Ayşe, çok saygılı bir öğrenci olmuştu. (Yüklem, sıfat tamlamasından meydana gelmiştir.)
  4. Geç gelen öğrenci Hasan’dı. (Yüklem, bir isimden meydana gelmiştir.)
  5. En güzel an dinlenmektir. (Yüklem, fiilimsiden oluşmuştur.)
  6. Bu başarıyı getiren sendin. (Yüklem, zamirden oluşmuştur.)
  7. Onu sizden sonra aradım. (Yüklem, fiilden oluşmuştur.)
  8. Hayat, umut ve mücadeledir. (Yüklem, bağlaç öbeğinden oluşmuştur.)
  9. Tüm çabamız sizin içindir. (Yüklem, edat grubundan oluşmuştur.)
  10. Üzerindeki elbiseler artık eski püsküydü. (Yüklem, ikilemeden oluşmuştur.)

Kurallı cümlelerde, genellikle yüklem cümlenin sonunda yer alır. Ancak yüklemin vurgu kazanması amacıyla bazen farklı pozisyonlarda da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Onlar, doğruyu yaşayarak öğrendiler. (Yüklem sondadır.)

Soru cümlelerinde de yüklem olabilir ve soru sözcüğü yükleme eklenerek anlam oluşturulabilir. Özellikle ek fiil alarak yüklem görevini üstlenen soru sözcükleriyle karşılaşmak mümkündür.

Örnek:

  • Bu konuyu anlatan kimdi? (Yüklem ek fiil ile oluşturulmuştur.)

Sıralı cümlelerde birden fazla yüklem yer alabilir ve bu yüklemler ortak bir özne tarafından gerçekleştirilir. Bu tür cümlelerde yüklem, cümlede birden fazla anlamı pekiştirir.

Örnek:

  • Onun arkadaşları, ailesi ve öğretmenleri gelmişti. (Yüklem ortaktır ve tek bir yargı ifade eder.)

Bazı cümlelerde yüklem, tamlama halinde olup cümlenin bütününü oluşturabilir. Bu tür cümlelerde genellikle gizli özne bulunur, çünkü cümlenin anlamı tamlamanın kendisiyle tamamlanır.

Örnekler:

  1. Yaşamın en zor anlarıydı. (Yüklem, tamlamadır ve gizli özne vardır.)
  2. Okulumuzun en sevilen öğrencisidir. (Yüklem, tamlamadır ve gizli özne bulunur.)

Eğer bir ifadede yargı yoksa, ne kadar uzun olursa olsun o ifade cümle değildir, çünkü yüklem olmadan bir yargı oluşmaz.

Örnek:

  • Sınıfımızın en çalışkan, en dürüst, en yardımsever öğrencisi… (Bu ifade cümle değildir çünkü yüklem yoktur.)

Yüklem tek kelimeden oluşabileceği gibi, bir tamlama ya da kelime grubu şeklinde de olabilir. Ancak her durumda cümlenin anlamını tamamlamak zorundadır.

Örnekler:

  1. Yazdım. (Yüklem, tek kelimeden oluşmuştur.)
  2. Sınav sonuçları açıklandı. (Yüklem, fiilden oluşmuş ve anlamı tamamlamıştır.)

Eksiltili cümlelerde yüklem bazen açıkça yazılmaz ya da söylenmez, ancak bu cümlenin yüklemsiz olduğu anlamına gelmez. Cümlenin eksik kısmı, anlamdan çıkarılır ve okuyucu tarafından tamamlanır.

Örnek:

  • Dün eve kim geldi?
  • Ali. (“Ali geldi” anlamı yüklemi tamamlar.)

Her cümlede (yan cümlecikler hariç) bir yüklem bulunur. Cümleler arasında yan cümlecik olmadığı sürece, her cümlede bir tane yüklem olmalıdır.

Örnek:

  • Kimse bizi anlamaz, dinlemez, umursamaz. (Bu cümlede üç yüklem vardır: “Anlamaz”, “dinlemez”, “umursamaz”.)

Sıfat-fiil ekleri de bazen yüklem olabilir. Sıfat-fiil ekleriyle oluşturulan cümlelerde, yüklem olup olmadığını anlamak için cümlenin genel anlamına bakılmalıdır.

Örnekler:

  1. Gelecek yıllar bize yeni umutlar getirecek. (Yüklem sıfat-fiil ile oluşturulmuştur.)
  2. Hayaller hiç bitmez. (Yüklem sıfat-fiil ile yapılmıştır.)
  3. Tanıdık yüzlerle karşılaşınca hemen ayrıldı. (Yüklem sıfat-fiil eki ile oluşturulmuştur.)
  4. Yazılmış kader bir gün değişir. (Yüklem sıfat-fiilden oluşmuştur.)

Deyimler, cümlede anlamı pekiştiren ifadelerdir ve deyimlerle oluşturulan yüklemleri ayırmak sıklıkla yanlış anlaşılır. Ancak deyimlerin de yüklem olarak kullanılabileceğini unutmamak gerekir.

Örnekler:

  1. Çocukluk arkadaşını görünce bağrına bastı. (Yüklem deyimden oluşmuştur.)
  2. Bize aldırış etmeden bildiğini yaptı. (Yüklem deyimden meydana gelmiştir.)

Önemli bir nokta da “değil” sözcüğüdür. Tek başına “değil” yüklem oluşturmaz, ancak diğer sözcüklerle birleşerek anlam ifade eder ve cümlenin yargısını tamamlar.

Örnek:

  • Bu mesele o kadar da zor değil. (Burada “zor değil” yüklemdir; “değil” tek başına yüklem olamaz.)

Yorum yapın