Yazımı Karıştırılan Kelimeler

Yazımı Karıştırılan Kelimeler

Türkçede benzer ses yapılarına sahip ve bu nedenle yazımı karıştırılan kelimeler, yazılı iletişimi zorlaştırabilir. Doğru yazımı bilmek, doğru anlamı ifade etmek açısından büyük önem taşır. Aşağıda bu kelimelerin doğru yazımları ve açıklamaları yer almaktadır:

A

  • Amblem / Ablem
    Amblem: Bir şeyi veya bir kurumu simgeleyen işaret veya sembol.
  • Acayip / Acaip
    Acayip: Alışılmadık, garip, ilginç.
  • Acenta / Acente
    Acente: Temsilcilik yapan firma veya kişi.
  • Ajitasyon / Acitasyon
    Ajitasyon: Kışkırtma veya duygu sömürüsü yapma.
  • Adale / Adele
    Adale: Kas, özellikle kol ve bacak kasları.
  • Aforoz / Afaroz
    Aforoz: Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezası, birinin sosyal çevreden dışlanması.
  • Afili / Afilli
    Afili: Gösterişli, çalımlı.
  • Aşçı / Ahçı
    Aşçı: Yemek pişiren kişi.
  • Ahbap / Ahpap
    Ahbap: Dost, arkadaş.
  • Akupunktur / Akapunktur
    Akupunktur: İğne batırarak yapılan tedavi.
  • Alarm / Alarım
    Alarm: Uyarı sinyali.
  • Alüminyum / Aliminyum
    Alüminyum: Hafif, gümüş renginde bir metal.
  • Alerji / Allerji
    Alerji: Bir maddenin vücutta anormal bir tepki oluşturması.
  • Alabora / Alabora
    Alabora: Geminin yan yatması.
  • Amortisör / Amartisör
    Amortisör: Araçlarda sarsıntıyı azaltan parça.
  • Amfi / Anfi
    Amfi: Basamaklı olarak yükselen büyük derslik veya salon.
  • Anatomi / Anotomi
    Anatomi: Canlıların yapısını inceleyen bilim dalı.
  • Antiparantez / Antiprantez
    Antiprantez: Söz içinde açıklama eklemek için kullanılan işaret.
  • Antrenman / Antreman
    Antrenman: Spor veya fiziksel çalışma için yapılan egzersiz.
  • Aperitif / Aparatif
    Aperitif: Yemekten önce servis edilen küçük yiyecek veya içecek.
  • Hoparlör / Aporlor
    Hoparlör: Ses iletimi yapan cihaz.
  • Abdest / Apte
    Abdest: İslam dininde namaz için yapılan temizlik.
  • Arabesk / Arabeks
    Arabesk: Türk müziğinde bir tür.
  • Arefe / Arefa
    Arefe: Bayramlardan önceki gün.
  • Araçöz / Arazöz
    Arazöz: Yolları ve yeşillikleri sulamakta kullanılan araç.
  • Artist / Artiz
    Artist: Oyuncu veya sahne sanatçısı.
  • Asgari / Askari
    Asgari: En az, minimum.
  • Astsubay / Assubay
    Astsubay: Subay rütbesi.
  • Asfalt / Asvalt
    Asfalt: Yol yapımında kullanılan malzeme.
  • Eşantiyon / Aşentiyon
    Eşantiyon: Ürünlerin tanıtımı için verilen küçük örnek.
  • Eşofman / Aşofman
    Eşofman: Spor giysisi.
  • Ataş / Ataç
    Ataş: Kağıtları bir arada tutan küçük metal parça.
  • Atölye / Ateşye
    Atölye: Çalışma yapılan yer, genellikle sanatçıların çalıştığı mekan.
  • Azerbaycan / Azerbeycan
    Azerbaycan: Bir ülkenin adı.

B

  • Bağırsak / Barsak
    Bağırsak: Sindirim sisteminin bir parçası.
  • Birader / Bilader
    Birader: Kardeş, özellikle erkek kardeş.
  • Bilumum / Bilimum
    Bilumum: Her türlü, her çeşit.
  • Bilfiil / Birfiil
    Bilfiil: Gerçekten, fiilen.
  • Bihaber / Birhaber
    Bihaber: Habersiz, bilgi sahibi olmayan.
  • Boa yılanı / Boğa yılanı
    Boa yılanı: Büyük ve güçlü bir yılan türü.
  • Boy bos / Boy pos
    Boy pos: Fiziksel yapıyı ifade eden terim.
  • Poğaça / Poaça
    Poğaça: Hamur işi.
  • Bisküvi / Pisküvi
    Bisküvi: Kuru ve tatlı hamur işi.

C-Ç

  • Cambaz / Canbaz
    Cambaz: Akrobat, denge ustası.
  • Jandarma / Candarma
    Jandarma: Askeri polis gücü.
  • Jelatin / Celatin
    Jelatin: Gıda maddesi veya kaplama malzemesi.
  • Cereyan / Ceryan
    Cereyan: Elektrik akımı.
  • Jeton / Ceton
    Jeton: Ödeme aracı veya token.
  • Jimnastik / Cimnastik
    Jimnastik: Fiziksel egzersiz ve spor dalı.
  • Ciğer / Ciyer
    Ciğer: İç organ, özellikle karaciğer.
  • Çekimser / Çekinser
    Çekimser: Oy kullanırken karar vermeyen.
  • Çiftlik / Çiflik
    Çiftlik: Tarım ve hayvancılık yapılan alan.
  • Çinekop / Çinakop
    Çinekop: Bir tür balık.
  • Cıva / Civa
    Cıva: Sıvı haldeki metal.
  • Çikolata / Çukulata
    Çikolata: Kakao maddesinden yapılan tatlı.

D

  • Dekorasyon / Dekarasyon
    Dekorasyon: İç mekan düzenlemesi ve süslenmesi.
  • Dekoratör / Dekaratör
    Dekoratör: Mekanları süsleyen veya düzenleyen kişi.
  • Dershane / Dersane
    Dershane: Ek derslerin verildiği yer.
  • Dinozor / Dinazor
    Dinozor: Tarih öncesi dev sürüngenler.
  • Direkt / Direk
    Direkt: Doğrudan.
  • Dövmek / Döğmek
    Dövmek: Vuruş yapmak, dövmek.
  • Doküman / Döküman
    Doküman: Belge.
  • Dokümanter / Dökümanter
    Dokümanter: Belgesel film.

E

  • Eksantrik / Egzantrik
    Eksantrik: Dış merkezli, sıradışı.
  • Egzoz / Egzos
    Egzoz: Motor gazlarını dışarı atan sistem.
  • Enstitü / Ensitü
    Enstitü: Araştırma veya eğitim kurumu.
  • Entellektüel / Entellektüel
    Entellektüel: Zihinsel faaliyetlerle ilgilenen.
  • Enteresan / Entrasan
    Enteresan: İlginç.
  • Erozyon / Erezyon
    Erozyon: Toprağın aşınması.
  • Eskrim / Eskirim
    Eskrim: Kılıç dövüşü sporu.
  • Espri / Espiri
    Espri: Mizahi anlatım, şaka.
  • Eşkâl / Eşgal
    Eşkâl: Dış görünüş.
  • Efsane / Evsane
    Efsane: Halk arasında anlatılan mitolojik öykü.
  • Eczane / Ezzane
    Eczane: İlaçların satıldığı yer.

F

  • Faaliyet / Faliyet
    Faaliyet: Yapılan iş veya etkinlik.
  • Fantezi / Fantazi
    Fantezi: Hayal gücünden doğan düşünce.
  • Fasulye / Fasülye
    Fasulye: Bir tür baklagil.
  • Fermuar / Fermar
    Fermuar: Giysi kapama mekanizması.
  • Feshetmek / Fesetmek
    Feshetmek: Bozmak, iptal etmek.
  • Fiyat / Fiat
    Fiyat: Bir ürünün değeri.
  • Film / Filim
    Film: Görüntülü eğlence aracı.
  • Vites / Fites
    Vites: Araçların hızını ayarlayan sistem.
  • Floresan / Florasan
    Floresan: Işık veren madde veya lamba.

G

  • Gangster / Gangaster
    Gangster: Suç örgütü üyesi.
  • Kangren / Gangren
    Kangren: Dokuların ölümü.
  • Gardırop / Gardolap
    Gardırop: Giysi saklama dolabı.
  • Gazete / Gaste
    Gazete: Günlük yayınlanan bilgi kaynağı.
  • Kravat / Gravat
    Kravat: Yakada takılan aksesuar.

H

  • Helâl / Halel
    Helâl: Dinî açıdan izin verilen.
  • Hakikaten / Hakkaten
    Hakikaten: Gerçekten.
  • Halüsinasyon / Halisünasyon
    Halüsinasyon: Gerçek dışı algılar.
  • Harem selamlık / Haremlik selamlık
    Haremlik selamlık: Toplumda ayrı alanlarda bulunma geleneği.
  • Hafriyat / Harfiyat
    Hafriyat: Kazı çalışmaları.
  • Herkes / Herkez
    Herkes: Tüm insanlar.
  • Heyecan / Heycan
    Heyecan: Duygusal uyanış.
  • Hristiyan / Hıristiyan
    Hristiyan: Hristiyanlık dinine mensup kişi.

I

  • İskonto / Iıskonto
    İskonto: İndirim.
  • İstanbul / Istanbul
    İstanbul: Türkiye’nin büyük şehirlerinden biri.
  • Izdırap / Istırap
    Izdırap: Acı, sıkıntı.
  • İllüzyon / İnkilap
    İllüzyon: Yanılsama.
  • İnisiyatif / İnsiyatif
    İnisiyatif: Öncülük, inisiyatif.
  • Stepne / İstepne
    Stepne: Yedek lastik.
  • İstihap haddi / İstiap haddi
    İstihap haddi: İçine alma sınırı.
  • İzolasyon / İzalasyon
    İzolasyon: Ayrı tutma, yalıtım.

K

  • Karoser / Karsör
    Karoser: Araç gövdesi.
  • Kakofoni / Kakofoni
    Kakofoni: Ses uyumsuzluğu.
  • Kalemşor / Kalemşör
    Kalemşör: Kalemle savaşılan savaşçı.
  • Kampanya / Kanpanya
    Kampanya: Bir amaç için yapılan çalışma.
  • Kaparo / Kaporo
    Kaparo: Avans, ön ödeme.
  • Koreografi / Karegrafi
    Koreografi: Dans ve hareketlerin düzenlenmesi.
  • Karakter / Karekter
    Karakter: Kişilik özelliği veya rol.
  • Karnabahar / Karnıbahar
    Karnabahar: Sebze türü.
  • Kavanoz / Kavonoz
    Kavanoz: Cam şişe.
  • Katalog / Katalok
    Katalog: Liste, rehber.
  • Kayısı / Kaysı
    Kayısı: Meyve türü.
  • Kıraathane / Kırahatane
    Kıraathane: Çay veya kahve içilen yer.
  • Külot / Kilot
    Külot: İç giyim.
  • Kirpi / Kipri
    Kirpi: Dikensi küçük memeli.
  • Kirpik / Kiprik
    Kirpik: Göz kapağındaki tüyler.
  • Kilitlemek / Kitlemek
    Kilitlemek: Anahtar ile kapatmak.
  • Kılavuz / Klavuz
    Kılavuz: Yol gösterici.
  • Kulüp / Klüp
    Kulüp: Dernek, sosyal grup.
  • Kokoreç / Kokreç
    Kokoreç: Özellikle mide iç organından yapılan yemek.
  • Kolonya / Kolanya
    Kolonya: Parfüm türü.
  • Kolej / Kollej
    Kolej: Eğitim kurumu.
  • Koleksiyon / Kolleksiyon
    Koleksiyon: Bir araya getirilen nesneler.
  • Kollektif / Kollektiv
    Kollektif: Ortaklaşa.
  • Komodin / Komidin
    Komodin: Yatak başlığı yanındaki küçük dolap.
  • Komünist / Kominist
    Komünist: Sosyalist ideolojiye sahip kişi.
  • Komünikasyon / Komünükasyon
    Komünikasyon: İletişim.
  • Konsensüs / Konsansüs
    Konsensüs: Uzlaşma.
  • Kontör / Kontür
    Kontör: Telefon kartı ile yapılan ödeme.
  • Kopya / Kopye
    Kopya: Aynı olan bir şeyin örneği.
  • Kurdele / Kordale
    Kurdele: Süsleme için kullanılan şerit.
  • Kuvöz / Küpür
    Kuvöz: Yenidoğan bebeklerin bakıldığı cihaz.

L

  • Llayik / Laik
    Laik: Din ve devlet işlerinin ayrılması görüşünü savunan.
  • Labaratuar – Labaratuvar – Laboratuar / Laboratuvar
    Laboratuvar: Bilimsel araştırma yapılan yer.
  • Lağbo – Lavobo / Lavabo
    Lavabo: El yıkama, yüz yıkama için kullanılan tesisat.
  • Laylon / Naylon
    Naylon: Sentetik bir madde, plastik.

M

  • Mahçup / Mahcup
    Mahcup: Utanmış, çekingen.
  • Mahfolmak / Mahvolmak
    Mahvolmak: Çökmek, yok olmak.
  • Mahsuz – Masus / Mahsus
    Mahsus: Özel olarak ayrılmış, özel.
  • Makina / Makine
    Makine: Mekanik alet.
  • Maktül / Maktul
    Maktul: Öldürülmüş kişi.
  • Manüpülasyon / Manipülasyon
    Manipülasyon: Yönlendirme, müdahale.
  • Matamatik / Matematik
    Matematik: Sayılar ve işlemler bilimi.
  • Mataryal / Materyal
    Materyal: Malzeme, yapı taşı.
  • Maydonoz / Maydanoz
    Maydanoz: Bir tür yeşillik.
  • Mefta / Mevta
    Mevta: Ölü, ölmüş kimse.
  • Megoloman – Megolaman / Megaloman
    Megaloman: Kendini büyük ve önemli gören kişi.
  • Melemen / Menemen
    Menemen: Yumurta ve sebzelerle yapılan yemek.
  • Melhem / Merhem
    Merhem: Yaraya sürülen ilaç.
  • Menapoz / Menopoz
    Menopoz: Kadınlarda üreme döneminin sonu.
  • Menejer – Menecer / Menajer
    Menajer: Sanatçı veya sporcu temsilcisi.
  • Mentalite / Mantalite
    Mantalite: Anlayış, düşünce tarzı.
  • Menüsküs / Menisküs
    Menisküs: Diz eklemindeki kıkırdak.
  • Meyva / Meyve
    Meyve: Bitkilerin ürünü.
  • Miğde / Mide
    Mide: Sindirim organı.
  • Mokasen / Makosen
    Makosen: Kısa ökçeli, bağsız ayakkabı.
  • Motorsiklet / Motosiklet
    Motosiklet: İki tekerlekli motorlu taşıt.
  • Mozayik / Mozaik
    Mozaik: Renkli taşlarla yapılan süsleme sanatı.
  • Mönü / Menü
    Menü: Yemek listesi.
  • Muacir / Muhacir
    Muhacir: Göç eden kişi.
  • Muaffak / Muvaffak
    Muvaffak: Başarılı.
  • Muhattap / Muhatap
    Muhatap: Görüşülen, konuşulan kişi.
  • Mundar / Murdar
    Murdar: Kirli, pis.
  • Mustarip / Muzdarip
    Muzdarip: Sıkıntı çeken.
  • Muşanba / Muşamba
    Muşamba: Su geçirmeyen örtü.
  • Muzur / Muzır
    Muzır: Zararlı.
  • Münübüs / Minibüs
    Minibüs: Küçük otobüs.
  • Müracat / Müracaat
    Müracaat: Başvuru.
  • Mürüvet – Mürivet / Mürüvvet
    Mürüvvet: Cömertlik, yiğitlik.
  • Müsayit / Müsait
    Müsait: Uygun, elverişli.
  • Müsbet / Müspet
    Müspet: Pozitif, olumlu.
  • Müsvette / Müsvedde
    Müsvedde: İlk taslak, eskiz.
  • Mütaakip / Müteakip
    Müteakip: Sonraki, takip eden.
  • Mütahit / Müteahhit
    Müteahhit: İnşaat işlerini üstlenen kişi.

N

  • Nalet / Lanet
    Lanet: Kötü dilek, beddua.
  • Naturel / Natürel
    Natürel: Doğal.
  • Nergiz / Nergis
    Nergis: Bir tür çiçek.
  • Nisbet / Nispet
    Nispet: Oran, karşılaştırma.
  • Nötür / Nötr
    Nötr: Etkisiz, tarafsız.

O

  • Oce / Oje
    Oje: Tırnak cilası.
  • Okşizen / Oksijen
    Oksijen: Hava gazı, yaşam için gerekli.
  • Oparasyon / Operasyon
    Operasyon: Cerrahi müdahale veya işlem.
  • Opsayd / Ofsayt
    Ofsayt: Futbol kuralı ihlali.
  • Orjinal / Orijinal
    Orijinal: Asıl, özgün.
  • Şok olmak / Şoke olmak
    Şoke olmak: Şok etkisi altında kalmak.
  • Öğe / Öge
    Öge: Unsur, parça.
  • Ötenazi / Ötanazi
    Ötanazi: Ölüm hakkı.

P

  • Palyaço / Palyoça
    Palyaço: Çocukları eğlendiren komik karakter.
  • Panaroma / Panorama
    Panorama: Genel görünüm, geniş bakış açısı.
  • Pantalon / Pantolon
    Pantolon: Alt giysi.
  • Parağraf / Paragraf
    Paragraf: Yazı bölümü.
  • Pardesü / Pardösü
    Pardösü: Üst giysi.
  • Parelel / Paralel
    Paralel: Aynı yönde, eşit mesafede.
  • Parende / Perende
    Perende: Havada dönerek atılan takla.
  • Parlementer / Parlamenter
    Parlamenter: Parlamento üyesi.
  • Parlamento / Parlamento
    Parlamento: Yasama organı.
  • Payton / Fayton
    Fayton: Atlı binek aracı.
  • Penbe / Pembe
    Pembe: Renk.
  • Peştemal / Peştamal
    Peştamal: Hamam bezi.
  • Pisiklet / Bisiklet
    Bisiklet: İki tekerlekli araç.
  • Proğram – Prooram / Program
    Program: Plan, yazılım.
  • Proleterya / Proletarya
    Proletarya: Emekçi sınıfı.
  • Promasyon / Promosyon
    Promosyon: Özendirme.
  • Provakatör / Provokatör
    Provokatör: Kışkırtıcı.
  • Psikiyatrist / Psikiyatr
    Psikiyatr: Ruh sağlığı uzmanı.

R

  • Radyosyon / Radyasyon
    Radyasyon: Enerji yayılımı.
  • Rakkam / Rakam
    Rakam: Sayı sembolü.
  • Raslantı / Rastlantı
    Rastlantı: Tesadüf.
  • Rasgele / Rastgele
    Rastgele: Tesadüfi, plansız.
  • Restoran / Restoran
    Restoran: Yemek hizmeti sunan yer.
  • Revanş / Rövanş
    Rövanş: Yeniden karşılaşma.
  • Rezarvasyon / Rezervasyon
    Rezervasyon: Önceden ayırtma.
  • Riks / Risk
    Risk: Tehlike, belirsizlik.
  • Roma rakamları / Romen rakamları
    Romen rakamları: Rakam sistemi.
  • Ropörtaj / Röportaj
    Röportaj: Görüşme, haber.

S

  • Sada / Seda
    Seda: Ses.
  • Safa / Sefa
    Sefa: Gönül rahatlığı.
  • Sağnak / Sağanak
    Sağanak: Yoğun yağış.
  • Sandoviç – Sandöviç – Sandüviç / Sandviç
    Sandviç: İki ekmek arasında yiyecek.
  • Sarmısak / Sarımsak
    Sarımsak: Bir tür baharat.
  • Satlık / Satılık
    Satılık: Satılmak üzere olan.
  • Sellektör / Selektör
    Selektör: Işık veya sinyal işareti.
  • Seramoni / Seremoni
    Seremoni: Tören, resmi etkinlik.
  • Serbes / Serbest
    Serbest: Özgür, serbest.
  • Seyehat / Seyahat
    Seyahat: Yolculuk.
  • Sezeryan / Sezaryen
    Sezaryen: Doğum yöntemi.
  • Silahşör / Silahşor
    Silahşor: Silah kullanıcısı.
  • Sohpet / Sohbet
    Sohbet: Konuşma, muhabbet.
  • Soy kırımı / Soykırım
    Soykırım: Sistematik soykırım.
  • Statyum / Stadyum
    Stadyum: Spor etkinlikleri için alan.
  • Su basmanı / Subasman
    Subasman: Yapının temel kısmı.
  • Subap – Supab – Sibop / Supap
    Supap: Motor valfi.
  • Sueter / Süveter
    Süveter: Yelek, kazak.
  • Südyen – Sudyen / Sütyen
    Sütyen: İç giyim.
  • Sükûtuhayal / Sukutuhayal
    Sukutuhayal: Hayal kırıklığı.
  • Süpriz – Süprüz / Sürpriz
    Sürpriz: Beklenmedik olay.
  • Sütüdyo / Stüdyo
    Stüdyo: Çalışma alanı.

Ş

  • Şanzuman / Şanzıman
    Şanzıman: Vites sistemi.
  • Şarter / Şalter
    Şalter: Elektrik kesici.
  • Şarz / Şarj
    Şarj: Enerji yükleme.
  • Şayibe / Şaibe
    Şaibe: Şüphe, kötü niyet.
  • Şemşiye / Şemsiye
    Şemsiye: Yağmur ve güneşten korunma aracı.
  • Şevkat / Şefkat
    Şefkat: Merhamet, sevgi.
  • Şifai / Şifahi
    Şifahi: Sözlü, yazılı olmayan.
  • Şohben / Şofben
    Şofben: Sıcak su üretici.
  • Şöför / Şoför
    Şoför: Araç kullanan kişi.

T

  • Tabiyat / Tabiat
    Tabiat: Doğa.
  • Tahüt / Taahhüt
    Taahhüt: Üstlenme, söz verme.
  • Taamüden – Tamüden / Taammüden
    Taammüden: Kasten, bilerek.
  • Tafsiye / Tavsiye
    Tavsiye: Öneri, tavsiye.
  • Tahtarevalli / Tahterevalli
    Tahterevalli: Salıncağa benzeyen eğlence aracı.
  • Taktim / Takdim
    Takdim: Sunma, takdim etme.
  • Taktir / Takdir
    Takdir: Değerlendirme, beğenme.
  • Tastik / Tasdik
    Tasdik: Onaylama, doğrulama.
  • Tanpon / Tampon
    Tampon: Darbe önleyici malzeme.
  • Tasfir / Tasvir
    Tasvir: Betimleme, tasvir.
  • Tasviye / Tasfiye
    Tasfiye: Arıtma, temizleme.
  • Taşaron / Taşeron
    Taşeron: İkinci derecede müteahhit.

T

  • Teferuat / Teferruat
    Teferruat: Ayrıntı, detay.
  • Tekneloji / Teknoloji
    Teknoloji: Bilim ve mühendislik uygulamaları.
  • Tekrardan / Tekrar
    Tekrar: Yeniden yapma.
  • Temize gitmek / Temyize gitmek
    Temyize gitmek: Kararın üst mahkemeye taşınması.
  • Tenbel / Tembel
    Tembel: Çalışmaktan kaçınan.
  • Tenbih / Tembih
    Tembih: Uyarı, ihtar.
  • Tenefüs / Teneffüs
    Teneffüs: Ara, molada hava alma.
  • Teravi – Terevi / Teravih
    Teravih: Ramazan ayında kılınan namaz.
  • Tesbih / Tespih
    Tespih: Dua için kullanılan boncuklu ip.
  • Tesbit / Tespit
    Tespit: Belirleme, saptama.
  • Teşfik / Teşvik
    Teşvik: Destekleme, özendirme.
  • Tetanoz / Tetanos
    Tetanos: Kasları etkileyen hastalık.
  • Tiskinmek / Tiksinmek
    Tiksinmek: İğrenme, rahatsızlık hissetme.
  • Tiyo / Tüyo
    Tüyo: Gizli bilgi.
  • Tolorans / Tolerans
    Tolerans: Hoşgörü, anlayış.
  • Tos / Tost
    Tost: Ekmeğin kızartılmasıyla yapılan yiyecek.
  • Traş / Tıraş
    Tıraş: Kılların veya sakalların kesilmesi.
  • Tribüşon – Tirbüşon / Tirbuşon
    Tirbuşon: Şişe açacağı.
  • Türübün / Tribün
    Tribün: Stadyumda oturma yeri.

U

  • Ükte / Ukde
    Ukde: Yükümlülük, sorumluluk.
  • Ultrasyon / Ultrason
    Ultrason: Ses dalgalarıyla görüntüleme yöntemi.
  • Ultümaton – Ültimatom / Ültimatom
    Ültimatom: Bir devlete verilen son uyarı.

U

  • Usûl / Usul
    Usul: Yöntem, yöntemler.
  • Utopya / Ütopya
    Ütopya: İdeal toplum tasarımı.
  • Ünüforma / Üniforma
    Üniforma: Resmi kıyafet.
  • Ünvan / Unvan
    Unvan: Ün, isim.
  • Üvertür / Uvertür
    Uvertür: Konser öncesi çalınan parça.

V

  • Voleybol / Veleybol
    Voleybol: Spor dalı.
  • Vehamet / Vahamet
    Vahamet: Güçlük, tehlikeli durum.
  • Vejeteryan / Vejetaryen
    Vejetaryen: Et yemeyen kişi.
  • Vürüs / Virüs
    Virüs: Mikroorganizma.

Y

  • Yalnış / Yanlış
    Yanlış: Hatalı, doğru olmayan.
  • Yayınlamak / Yayımlamak
    Yayımlamak: Yayın yapmak.
  • Yımırta / Yumurta
    Yumurta: Besin maddesi.
  • Yövmiye / Yevmiye
    Yevmiye: Günlük ücret.

Z

  • Zenaat / Zanaat
    Zanaat: El becerisi gerektiren iş.
  • Zerafet / Zarafet
    Zarafet: Naz ve incelik.
  • Zınba / Zımba
    Zımba: Kağıt birleştirici.

Yorum yapın