Aşağıda, metindeki kuralları ve doğru kullanım örneklerini daha net bir şekilde sıralayacağım. Ayrıca yazım hatalarını düzelteceğim ve örnekleri artıracağım.
1. Bağlaç Olan “de” ve “da”nın Yazımı:
- Bağlaç olan “de” ve “da” her zaman ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumuna uyar. Örnek:
- Sen de gel.
- O da gitti.
- Not: Bağlaç olan “de” ve “da” hiçbir zaman “te” veya “ta” şeklinde yazılmaz.
- Not: “Ya” sözcüğüyle kullanıldığında, mutlaka “ya da” şeklinde yazılır. Örnek: Sinema mı, tiyatro mu? Ya da evde mi kalalım?
2. Bağlaç Olan “ki”nin Yazımı:
- Bağlaç olan “ki” her zaman ayrı yazılır. Örnekler:
- Demek ki doğruymuş.
- Bilmem ki ne yapacağım.
- Not: Bağlaç olan “ki” bazı kalıplaşmış ifadelerde bitişik yazılır. Bu kelimeler: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Örnek:
- Belki gelmez.
- Çünkü hastaydı.
3. Bağlaç Olan “ne…ne”nin Yazımı:
- “Ne…ne” bağlacıyla kurulan cümlelerde eylem olumlu olmalıdır. Örnekler:
- Ne sinema ne tiyatro seviyor.
- Ne kitap okur ne film izler.
4. Soru Eki “mı, mi, mu, mü”nün Yazımı:
- “Mı, mi, mu, mü” soru eki her zaman ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin ünlüsüne uyar. Örnek:
- Sen de mi Brütüs?
- Eve mi gidiyorsun?
- Not: Soru ekinden sonra gelen ekler bitişik yazılır. Örnek:
- Güldün mü?
- Yaptın mı?
- Not: Pekiştirme ve vurgu amacıyla kullanıldığında da soru eki ayrı yazılır. Örnek:
- Güzel mi güzel bir elbise aldım.
5. Fiil Çekimiyle İlgili Yazılışlar:
- Gelecek zaman eki her zaman “-ecek, -acak” ile yazılır, hiçbir zaman ünlü daralmasına uğramaz. Örnekler:
- Geleceğim, göreceğiz.
- Başlayacaklar.
6. Mastar Eklerinin Yazılışı:
- “-mak, -mek” ile biten mastarlardan sonra ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde araya her zaman “y” kaynaştırma harfi gelir. Örnekler:
- Sevmek → sevmeye.
- Uyanmak → uyanmaya.
7. “iken” Ekinin Yazımı:
- “iken” eki hem ayrı hem bitişik yazılabilir. Bitişik yazıldığında baştaki “i” ünlüsü düşer. Örnekler:
- Yoldayken seni düşündüm. (bitişik)
- Sen okurken ben dışarı çıktım. (bitişik)
8. “ile” Sözcüğünün Ek Olarak Yazımı:
- “ile” hem ayrı hem bitişik yazılabilir. Ünlü uyumuna uyar ve ünsüzle biten kelimelerde ünlü düşmesine uğrar. Örnekler:
- Ali ile Ahmet geldiler. (ayrı)
- Kitapla defteri masaya koydu. (bitişik)
9. Ekeylem Olan “-imek” Ekinin Yazımı:
- “-imek” ekeylemi, ekleşmiş şekliyle kullanıldığında -i ünlüsü düşer. Bazen araya “y” kaynaştırma harfi girer. Örnek:
- Yorgundu.
- Neyse.
10. Pekiştirmeli Sıfatların Yazımı:
- Pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır. Örnekler:
- Apaçık, büsbütün, yemyeşil, kapkara, bembeyaz…
Bu kuralların hepsi dilin doğru kullanımı açısından oldukça önemlidir. Hem yazarken hem de konuşurken bu tür yazım kurallarına dikkat etmek, dilin daha düzgün ve anlaşılır olmasını sağlar.
Pekiştirmeli Sıfatların Yazımı:
Pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır. Bu tür sıfatlar bir sözcüğün anlamını kuvvetlendirir. Mesela, bembeyaz, simsiya, apaçık, kupkuru gibi örnekler kullanılabilir. Pekiştirmeli sıfatlar genellikle büsbütün, çepçevre ya da sersefil gibi güçlü bir vurgu sağlar.
Sayılarda ve Metinlerde Rakamların Kullanımı:
- Sayılarda yazıyla yazım durumu, günlük konuşmalarda sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Örneğin, “Yol iki yüz metre kadar ileride.” cümlesinde sayı yazıyla yazılabilir. Ancak, saat, para tutarı, ölçü birimi ya da istatistikî verilerde rakam kullanımı yaygındır. Mesela, Saat 10:00’da gelecek, 150 lira ödendi, 20 kilogram patates aldık gibi örnekler rakamla ifade edilir.
- Birden fazla sözcükten oluşan sayılar ayrı yazılır. Örneğin: iki yüz yirmi üç öğrenci, üç yüz kırk beş kişi ifadelerinde olduğu gibi.
- Para ile ilgili senet, çek ve ticari belgelerde yer alan sayılar ise bitişik yazılır. Mesela, “altı yüz elli lira” gibi ticari belgelerde yazarken bitişik yazılabilir.
- Notalar için kullanılan sayılar ayrı yazılır. Örneğin, on sekizlik nota gibi.
- Oyun adlarında sayıların yazımı bitişik olur. Mesela, elli bir veya altmış altı oyunu ifadelerinde olduğu gibi.
- Romen rakamları bazı durumlarda kullanılır. Yüzyıllar, hükümdar adları ya da tarihlerde ayların yazımı gibi durumlarda sıklıkla Romen rakamlarına başvurulur. Örneğin: “XX. yüzyıl”, “III. Mehmet”, “1. XI. 1918”.
- Büyük sayılarda, yani beş ya da daha fazla rakamdan oluşan sayılarda üçlü gruplar oluşturularak yazım yapılır ve aralara nokta konulur. Mesela, 1.000.000 şeklinde.
- Kesirli sayılar virgül ile ayrılır. Örnek: 3,14 ya da 15,5 kilogram şeklinde yazılabilir.
- Sıra sayıları hem yazıyla hem rakamla ifade edilebilir. Rakamla yazıldığı durumda genellikle bir nokta ile sonlandırılır ya da kesme işareti eklenir. Mesela: “1.’inci”, “2.’inci”, “5’inci” örneklerinde olduğu gibi.
- Üleştirme sayıları ise daima yazıyla gösterilir. Örnek: ikişer, üçer, beşer gibi.
Büyük Harflerin Kullanımı:
- Cümleler büyük harfle başlar. Bu, en temel yazım kurallarından biridir. Örnek olarak, Kışın yollar buz tutar. diyebiliriz.
- İki noktadan sonra gelen cümleler de büyük harfle başlar. “Öz güven bir anahtardır: Kapalı kapıları açar, engelleri aşmanızı sağlar.”
- Ancak, iki noktadan sonra sıralanan örneklerde büyük harf kullanılmaz. “Doğada sıkça gördüğümüz renkler şunlardır: kırmızı, sarı, mavi…”
- Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonraki kelime büyük harfle başlamaz. Örneğin: “2021 yılında birçok önemli olay yaşandı.”
- Şiirlerde, şiir dizeleri genellikle büyük harfle başlar. Ancak bu, şairin üslubuna bağlı olarak değişebilir.
Özel Adların Yazımı:
- Kişi ad ve soyadları her zaman büyük harfle başlar. Örneğin: Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, Fazıl Say gibi.
- Takma adlar da büyük harfle başlar. Mesela: Mihri Hatun veya Mimar Sinan gibi. Bu, kişilerle ilişkilendirilen ve belirli bir saygı veya unvanı ifade eden isimler için de geçerlidir.
- Saygı sözleri, unvanlar ve lakaplar büyük harfle yazılır. Örneğin: Doktor Hüseyin Bey, Reis Selahattin.
- Akrabalık bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz. Ayşe teyze, Ali amca örneklerinde olduğu gibi. Ancak, bu kelimeler lakap olarak kullanıldığında büyük harfle başlar: Sarı Hala gibi.
Yer Adlarının Yazımı:
- Millet, boy ve oymak adları büyük harfle başlar. Örneğin: Türk, Fransız, Oğuz boyu.
- Dil ve lehçe adları büyük harfle yazılır. Örneğin: Türkçe, İngilizce.
- Devlet adları daima büyük harfle yazılır. Türkiye Cumhuriyeti, İngiltere Krallığı gibi.
- Din ve mezhep adları ile bu mezheplere ait kişilere hitap eden sözcükler büyük harfle yazılır. Örnek: Sünnî, Katolik.
- Gezegen ve yıldız adları da büyük harfle başlar. Mars, Venüs, Halley Kuyrukluyıldızı.
- Yer adları (kıta, bölge, il, semt, sokak vb.) büyük harfle başlar. Mesela: Avrupa, İç Anadolu Bölgesi, Bağdat Caddesi.
- “Doğu” ve “batı” kelimeleri yön bildirdiğinde küçük harfle yazılır: İstanbul’un doğusu. Ancak, bu sözcükler bir medeniyeti ifade ettiğinde büyük harfle yazılır: Batı uygarlığı.
- Yer adlarındaki tür bildiren sözcükler de büyük harfle başlar: Ağrı Dağı, Van Gölü.
Kurum ve Kuruluş Adlarının Yazımı:
- Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar. Türk Dil Kurumu, Ankara Üniversitesi gibi.
- Kanun, tüzük, yönetmelik adlarının da her kelimesi büyük harfle başlar. Örnek: Türk Ticaret Kanunu, Ceza Hukuku.
- Eser adlarında her sözcük büyük harfle başlar: Çalıkuşu, İstanbul Hatırası.
Tarihî ve Gün Adlarının Yazımı:
- Tarihî olaylar, çağlar ve dönem adları büyük harfle başlar. Kurtuluş Savaşı, Osmanlı Dönemi gibi.
- Özel adlardan türetilmiş sözcükler de büyük harfle yazılır. Örneğin: Türklük, İslamî.
Birleşik Kelimelerin Yazımı:
Belirtisiz ad tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavram oluşturduklarında birleşik kelime haline gelirler. Bu tip kelimeler, dilde kalıplaşarak yaygın biçimde kullanıldıklarında bitişik yazılırlar. Örnek olarak şunları verebiliriz: yer çekimi, papatya çayı, akıl oyunu, yeşil fasulye, boğaz turu, kapı zili, dost canlısı, çocukluk arkadaşı, gönül vermek, yönelmek, derman bulmak, şarkı söylemek, gülebilmek, oturadurmak, alıp vermek, komşu çocuk, mavi göz, baştan sona, gözlükle bakmak, yüreklendirmek, günaydın, hoşça kal, ateşkes, pilavüstü…
Bitişik Yazılan Birleşik Sözcükler:
- Ses Düşmesi ile Oluşan Kelimeler: Bu tip kelimelerde, birleşme sırasında ses düşmesine uğrayan kelimeler bitişik yazılır. Kaynanam, Kaynata, niye, niçin, şimdi, güllüaş, sütlaç, çerşembe, herkes gibi örneklerle karşılaşırız.
- Yardımcı Fiillerde Ses Olayı: Yardımcı fiillerle kurulan birleşik kelimelerde ses olayı varsa bitişik yazılır. Örneğin: emir vermek → emretmek, affetmek, menedilmek, reddetmek.
- Sadece Tonlama ile Ses Değişikliği: Bazı birleşik kelimeler ise sadece söyleyişte yumuşama (tonlama) ile ses değişikliğine uğrar ve ayrı yazılırlar. Örnek: hamt etmek, tezgâh etmek, iltisap etmek.
- Benzetme ile Anlam Değişen Kelimeler: Birleşik kelimelerin bazıları, bir kelimenin benzetme yoluyla anlam değişikliğine uğramasıyla oluşur. Bu da bitki adları, hayvan adları, alet adları, eşya adları, renk adları gibi çeşitli kategorilere ayrılır.
- Bitki Adları: aslanağzı (çiçek), beyazperçem (bitki), keçiboynuzu, gelincik feneri, karnıkara (sebze), çobançantası gibi.
- Hayvan Adları: karafatma (böcek), alaca kuş, çakırkanat (kuş), alabalık (balık), kızılkanat, yeşilbaş ördek gibi.
- Hastalık Adları: köpek burnu (hastalık), arpacık (göz hastalığı).
- Alet ve Eşya Adları: deveboynu borusu, horozayağı çubuğu, kedigözü ışığı, kamçı teli gibi.
- Biçim Adları: balıksırtı deseni, eşeksırtı çatısı, kazkanadı oyunu.
- Yiyecek Adları: dilber dudağı tatlısı, hanımgöbeği (tatlı), kadınbudu köfte, tavukgöğsü tatlısı, vezirparmağı.
- Renk Adları: baklaçiçeği rengi, deve tüyü, gülkurusu, kavuniçi, vişneçürüğü (renk), ördekbaşı yeşili gibi.
- Tasviri Fiiller: Ulaç ekleriyle veya fiil kökleriyle kurulan tasviri fiiller bitişik yazılır. Örnekler: koşabilmek, gidebilmek, gülebildi, kayıvermek, yazadurmak, uçup gitmek, bekleyebilmek gibi.
- Emir Kipiyle Kurulan Kalıplaşmış Birleşik Kelimeler: alaşağı, albeni, ateşkes, yapboz, çekiç, tartışma, rastgele, incitme beni, sıkboğaz, örtbas.
- Ortaç Ekleriyle Kalıplaşmış Kelimeler: ağaçkakan, cankurtaran, gökdelen, çöpçatan, uçaksavar, tanrıtanımaz gibi.
- İkinci Kelimesi Kalıplaşmış Geçmiş Zaman Ekleriyle Kurulanlar: çıtkırıldım, fırdöndü, hünkârbeğendi, mirasyedi, oldubitti, imambayıldı.
- Somut Yer Bildirmeyen “Alt” ve “Üst” Sözcükleriyle Oluşanlar: gözaltı, akşamüstü, yüzüstü, gerçeküstü, bilinçaltı, suçüstü, beyinüstü gibi.
- Türkçe Yer Adları: Çanakkale, Eskişehir, Sakarya, İskenderun, Kırıkkale.
- Ara Yönler: kuzeybatı, kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı.
- Nadir Olarak Bitişik Yazılanlar: Anlamını koruyan kelimeler bile bitişik yazılabilir. Başbakan, başeser, başhekim, başkomutan, başpehlivan, binbaşı, elebaşı, aşçıbaşı gibi.
Ayrı Yazılan Birleşik Sözcükler:
- Yardımcı Fiillerle Kurulanlar: Yardımcı fiillerle kurulan birleşik kelimeler, eğer ses olayı yoksa ayrı yazılır. Örnekler: yardım etmek, arz etmek, fırsat bulmak, alt etmek, yok etmek, feda etmek.
- Anlamını Koruyan Kelimeler: Birleşik kelimelerde ikinci kelime anlamını koruyorsa ayrı yazılır. Örnekler: balık adam, deniz atı, çam fıstığı, kuru incir, bal arısı, gül suyu, çakıl taşı, sarımsak otu, çam yarması gibi.
- Nesne ve Alet Adları: arap sabunu, kol saati, dolma kalem, toplu iğne, çam reçinesi, eski eşya, lüle taşı.
- Gök Cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, gök taşı, kuyruklu yıldız, Samanyolu.
- Deyimler ve İkilemeler: Deyimler ve ikilemeler her zaman ayrı yazılır. Buna, m harfi ile yapılan ikilemeler de dahildir. Örnekler: çocuk mok mok, dağ bayır, gün be gün, adı sanı, çaput çaput, dolap molap, peşi sıra, aklı sıra.
Alıntı Kelimelerin Yazımı: (Yabancı Kökenli Sözcükler)
Yabancı dillerden Türkçeye geçmiş olan alıntı kelimelerin yazımı, genellikle kelimenin kökenine bağlı olarak değişiklik gösterir. Batı dillerinden alınmış bazı kelimeler, Türkçede özgün yazım kurallarıyla kullanılırken, bazen de bu kelimeler Türkçenin yazım sistemine uyarlanır. Aşağıda, yabancı kökenli kelimelerin yazımıyla ilgili belirli kurallar ve örnekler yer almaktadır:
- İki Ünsüzle Başlayan Batı Kökenli Kelimeler: Batı dillerinden alınmış ve iki ünsüz harfle başlayan sözcükler, Türkçede ünlü harf eklenmeden yazılırlar. Yani, sözcüğün orijinal yazımında olduğu gibi, araya bir ünlü harf girmeden yazım korunur. Örneğin:
- klasik (Latince kökenli, “classicus”),
- grup (Fransızca kökenli, “groupe”),
- plan (İngilizce veya Fransızca, “plan”),
- pratik (Latince, “practicus”),
- program (Yunanca kökenli, “programma”).
Bu kelimelerde araya ünlü harf eklenmediğine dikkat edilmelidir. “Plan” kelimesi pılan olarak yazılmadığı gibi, “grup” kelimesi de gurup olarak yazılmaz.
- Diğer Batı Kökenli Alıntı Kelimeler: Bu kategoriye giren kelimeler de yazım bakımından Türkçeye aynen alınmıştır. Yani, yazım biçimleri orijinal dillerinde nasılsa, Türkçede de aynı şekilde kullanılır. Örnek olarak şunları verebiliriz:
- film (İngilizce, “film”),
- form (Fransızca, “forme”),
- lüks (Fransızca, “luxe”),
- modern (Latince, “modernus”),
- natürmort (Fransızca, “nature morte”),
- psikiyatr (Fransızca, “psychiatre”),
- teyp (İngilizce, “tape”).
Bu kelimelerin Türkçeye doğrudan alındığını ve hiçbir değişiklik yapılmadan kullanıldığını görebiliriz. Ancak sesli söyleyişleri Türkçenin ses kurallarına uygun hale getirilir.
- Bazı Yabancı Sözcükler Özgün Hâlleriyle Yazılır: Yabancı dillerden alıntılanmış bazı kelimeler, zamanla Türkçede kullanılsa da yazım biçimleri değiştirilmez. Bu kelimeler, orijinal dillerindeki yazım kurallarıyla korunarak kullanılır. Bu tür kelimeler, genellikle bilimsel terimler, teknik sözcükler veya edebiyat, sanat gibi alanlara ait özel kelimeler olabilir.
- Alıntı Deyim ve Sözler: Yabancı dillerden Türkçeye geçmiş olan ünlü sözler ve deyimler, genellikle orijinal dillerindeki biçimleriyle yazılırlar. Türkçede bu ifadeler, bazen belirli bir anlamı vurgulamak veya edebi bir hava katmak amacıyla kullanılır. Aşağıda bu tür bazı yabancı deyimler ve sözler ile Türkçe karşılıkları verilmiştir:
- “Veni, vidi, vici” (Latince) → “Geldim, gördüm, yendim.”
- “Condicio sine qua non” (Latince) → “Olmazsa olmaz” .
- “Eppur si muove” (İtalyanca) → “Her şeye rağmen dünya dönüyor.”
- “L’art pour l’art” (Fransızca) → “Sanat, sanat içindir.”
- “L’état c’est moi” (Fransızca) → “Devlet benim.”
- “Traduttore traditore” (İtalyanca) → “Çevirmen hainlik yapar.”
- “Persona non grata” (Latince) → “İstenmeyen kişi.”
Bu yabancı kökenli ifadeler, orijinal halleriyle yazılır ve Türkçeye doğrudan çeviri yapılmadan, özgün haliyle kullanılması tercih edilir. Kullanım alanları genellikle entelektüel, akademik veya edebi bir dilde olur.
- Yabancı Özel Adlardan Türetilmiş Akım İsimleri: Yabancı özel adlardan türetilmiş olan bazı akım ve ekoller, Türkçe söylenişlerine göre yazılırlar. Yani bu tür akımlar, orijinal dillerinde nasıl yazıldığından çok, Türkçedeki söyleniş biçimlerine göre şekillenirler. Aşağıda bu tür isimlere örnekler verilmiştir:
- Dekartçılık (Descartes’ten türetilmiş),
- Epikürcülük (Epikür’den türetilmiş),
- Kantçı (Kant’tan türetilmiş),
- Lüterci (Luther’den türetilmiş),
- Marksçılık (Karl Marx’tan türetilmiş).
Bu tür akımlar ve felsefi düşünceler, orijinal isimlerinin Türkçeye uyarlanmış halleriyle yazılır. Orijinal telaffuzlarından çok, Türkçedeki söyleyiş kurallarına uygun biçimde yazılmaları tercih edilir.
Sonuç olarak, yabancı kökenli sözcüklerin yazımında, sözcüğün Türkçeye uyum sağlamış olup olmamasına bağlı olarak farklı yazım kuralları uygulanır. Eğer kelime Türkçeye tamamen geçmişse ve dilimizde kalıplaşmışsa, ünlü eklenmeden yazılır. Ancak bazı özel sözcükler ise orijinal halleriyle kullanılır.