Birleşik Kelimelerin Yazımı:

Belirtisiz ad tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavram oluşturduklarında birleşik kelime haline gelirler. Bu tip kelimeler, dilde kalıplaşarak yaygın biçimde kullanıldıklarında bitişik yazılırlar. Örnek olarak şunları verebiliriz: yer çekimi, papatya çayı, akıl oyunu, yeşil fasulye, boğaz turu, kapı zili, dost canlısı, çocukluk arkadaşı, gönül vermek, yönelmek, derman bulmak, şarkı söylemek, gülebilmek, oturadurmak, alıp vermek, komşu çocuk, mavi göz, baştan sona, gözlükle bakmak, yüreklendirmek, günaydın, hoşça kal, ateşkes, pilavüstü

Bitişik Yazılan Birleşik Sözcükler:

  1. Ses Düşmesi ile Oluşan Kelimeler: Bu tip kelimelerde, birleşme sırasında ses düşmesine uğrayan kelimeler bitişik yazılır. Kaynanam, Kaynata, niye, niçin, şimdi, güllüaş, sütlaç, çerşembe, herkes gibi örneklerle karşılaşırız.
  2. Yardımcı Fiillerde Ses Olayı: Yardımcı fiillerle kurulan birleşik kelimelerde ses olayı varsa bitişik yazılır. Örneğin: emir vermekemretmek, affetmek, menedilmek, reddetmek.
  3. Sadece Tonlama ile Ses Değişikliği: Bazı birleşik kelimeler ise sadece söyleyişte yumuşama (tonlama) ile ses değişikliğine uğrar ve ayrı yazılırlar. Örnek: hamt etmek, tezgâh etmek, iltisap etmek.
  4. Benzetme ile Anlam Değişen Kelimeler: Birleşik kelimelerin bazıları, bir kelimenin benzetme yoluyla anlam değişikliğine uğramasıyla oluşur. Bu da bitki adları, hayvan adları, alet adları, eşya adları, renk adları gibi çeşitli kategorilere ayrılır.
  • Bitki Adları: aslanağzı (çiçek), beyazperçem (bitki), keçiboynuzu, gelincik feneri, karnıkara (sebze), çobançantası gibi.
  • Hayvan Adları: karafatma (böcek), alaca kuş, çakırkanat (kuş), alabalık (balık), kızılkanat, yeşilbaş ördek gibi.
  • Hastalık Adları: köpek burnu (hastalık), arpacık (göz hastalığı).
  • Alet ve Eşya Adları: deveboynu borusu, horozayağı çubuğu, kedigözü ışığı, kamçı teli gibi.
  • Biçim Adları: balıksırtı deseni, eşeksırtı çatısı, kazkanadı oyunu.
  • Yiyecek Adları: dilber dudağı tatlısı, hanımgöbeği (tatlı), kadınbudu köfte, tavukgöğsü tatlısı, vezirparmağı.
  • Renk Adları: baklaçiçeği rengi, deve tüyü, gülkurusu, kavuniçi, vişneçürüğü (renk), ördekbaşı yeşili gibi.
  1. Tasviri Fiiller: Ulaç ekleriyle veya fiil kökleriyle kurulan tasviri fiiller bitişik yazılır. Örnekler: koşabilmek, gidebilmek, gülebildi, kayıvermek, yazadurmak, uçup gitmek, bekleyebilmek gibi.
  2. Emir Kipiyle Kurulan Kalıplaşmış Birleşik Kelimeler: alaşağı, albeni, ateşkes, yapboz, çekiç, tartışma, rastgele, incitme beni, sıkboğaz, örtbas.
  3. Ortaç Ekleriyle Kalıplaşmış Kelimeler: ağaçkakan, cankurtaran, gökdelen, çöpçatan, uçaksavar, tanrıtanımaz gibi.
  4. İkinci Kelimesi Kalıplaşmış Geçmiş Zaman Ekleriyle Kurulanlar: çıtkırıldım, fırdöndü, hünkârbeğendi, mirasyedi, oldubitti, imambayıldı.
  5. Somut Yer Bildirmeyen “Alt” ve “Üst” Sözcükleriyle Oluşanlar: gözaltı, akşamüstü, yüzüstü, gerçeküstü, bilinçaltı, suçüstü, beyinüstü gibi.
  6. Türkçe Yer Adları: Çanakkale, Eskişehir, Sakarya, İskenderun, Kırıkkale.
  7. Ara Yönler: kuzeybatı, kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı.
  8. Nadir Olarak Bitişik Yazılanlar: Anlamını koruyan kelimeler bile bitişik yazılabilir. Başbakan, başeser, başhekim, başkomutan, başpehlivan, binbaşı, elebaşı, aşçıbaşı gibi.

Ayrı Yazılan Birleşik Sözcükler:

  1. Yardımcı Fiillerle Kurulanlar: Yardımcı fiillerle kurulan birleşik kelimeler, eğer ses olayı yoksa ayrı yazılır. Örnekler: yardım etmek, arz etmek, fırsat bulmak, alt etmek, yok etmek, feda etmek.
  2. Anlamını Koruyan Kelimeler: Birleşik kelimelerde ikinci kelime anlamını koruyorsa ayrı yazılır. Örnekler: balık adam, deniz atı, çam fıstığı, kuru incir, bal arısı, gül suyu, çakıl taşı, sarımsak otu, çam yarması gibi.
  3. Nesne ve Alet Adları: arap sabunu, kol saati, dolma kalem, toplu iğne, çam reçinesi, eski eşya, lüle taşı.
  4. Gök Cisimleri: Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, gök taşı, kuyruklu yıldız, Samanyolu.
  5. Deyimler ve İkilemeler: Deyimler ve ikilemeler her zaman ayrı yazılır. Buna, m harfi ile yapılan ikilemeler de dahildir. Örnekler: çocuk mok mok, dağ bayır, gün be gün, adı sanı, çaput çaput, dolap molap, peşi sıra, aklı sıra.

Alıntı Kelimelerin Yazımı: (Yabancı Kökenli Sözcükler)

Yabancı dillerden Türkçeye geçmiş olan alıntı kelimelerin yazımı, genellikle kelimenin kökenine bağlı olarak değişiklik gösterir. Batı dillerinden alınmış bazı kelimeler, Türkçede özgün yazım kurallarıyla kullanılırken, bazen de bu kelimeler Türkçenin yazım sistemine uyarlanır. Aşağıda, yabancı kökenli kelimelerin yazımıyla ilgili belirli kurallar ve örnekler yer almaktadır:

  1. İki Ünsüzle Başlayan Batı Kökenli Kelimeler: Batı dillerinden alınmış ve iki ünsüz harfle başlayan sözcükler, Türkçede ünlü harf eklenmeden yazılırlar. Yani, sözcüğün orijinal yazımında olduğu gibi, araya bir ünlü harf girmeden yazım korunur. Örneğin:
    • klasik (Latince kökenli, “classicus”),
    • grup (Fransızca kökenli, “groupe”),
    • plan (İngilizce veya Fransızca, “plan”),
    • pratik (Latince, “practicus”),
    • program (Yunanca kökenli, “programma”).

    Bu kelimelerde araya ünlü harf eklenmediğine dikkat edilmelidir. “Plan” kelimesi pılan olarak yazılmadığı gibi, “grup” kelimesi de gurup olarak yazılmaz.

  2. Diğer Batı Kökenli Alıntı Kelimeler: Bu kategoriye giren kelimeler de yazım bakımından Türkçeye aynen alınmıştır. Yani, yazım biçimleri orijinal dillerinde nasılsa, Türkçede de aynı şekilde kullanılır. Örnek olarak şunları verebiliriz:
    • film (İngilizce, “film”),
    • form (Fransızca, “forme”),
    • lüks (Fransızca, “luxe”),
    • modern (Latince, “modernus”),
    • natürmort (Fransızca, “nature morte”),
    • psikiyatr (Fransızca, “psychiatre”),
    • teyp (İngilizce, “tape”).

    Bu kelimelerin Türkçeye doğrudan alındığını ve hiçbir değişiklik yapılmadan kullanıldığını görebiliriz. Ancak sesli söyleyişleri Türkçenin ses kurallarına uygun hale getirilir.

  3. Bazı Yabancı Sözcükler Özgün Hâlleriyle Yazılır: Yabancı dillerden alıntılanmış bazı kelimeler, zamanla Türkçede kullanılsa da yazım biçimleri değiştirilmez. Bu kelimeler, orijinal dillerindeki yazım kurallarıyla korunarak kullanılır. Bu tür kelimeler, genellikle bilimsel terimler, teknik sözcükler veya edebiyat, sanat gibi alanlara ait özel kelimeler olabilir.
  4. Alıntı Deyim ve Sözler: Yabancı dillerden Türkçeye geçmiş olan ünlü sözler ve deyimler, genellikle orijinal dillerindeki biçimleriyle yazılırlar. Türkçede bu ifadeler, bazen belirli bir anlamı vurgulamak veya edebi bir hava katmak amacıyla kullanılır. Aşağıda bu tür bazı yabancı deyimler ve sözler ile Türkçe karşılıkları verilmiştir:
    • “Veni, vidi, vici” (Latince) → “Geldim, gördüm, yendim.”
    • “Condicio sine qua non” (Latince) → “Olmazsa olmaz” .
    • “Eppur si muove” (İtalyanca) → “Her şeye rağmen dünya dönüyor.”
    • “L’art pour l’art” (Fransızca) → “Sanat, sanat içindir.”
    • “L’état c’est moi” (Fransızca) → “Devlet benim.”
    • “Traduttore traditore” (İtalyanca) → “Çevirmen hainlik yapar.”
    • “Persona non grata” (Latince) → “İstenmeyen kişi.”

    Bu yabancı kökenli ifadeler, orijinal halleriyle yazılır ve Türkçeye doğrudan çeviri yapılmadan, özgün haliyle kullanılması tercih edilir. Kullanım alanları genellikle entelektüel, akademik veya edebi bir dilde olur.

  5. Yabancı Özel Adlardan Türetilmiş Akım İsimleri: Yabancı özel adlardan türetilmiş olan bazı akım ve ekoller, Türkçe söylenişlerine göre yazılırlar. Yani bu tür akımlar, orijinal dillerinde nasıl yazıldığından çok, Türkçedeki söyleniş biçimlerine göre şekillenirler. Aşağıda bu tür isimlere örnekler verilmiştir:
    • Dekartçılık (Descartes’ten türetilmiş),
    • Epikürcülük (Epikür’den türetilmiş),
    • Kantçı (Kant’tan türetilmiş),
    • Lüterci (Luther’den türetilmiş),
    • Marksçılık (Karl Marx’tan türetilmiş).

    Bu tür akımlar ve felsefi düşünceler, orijinal isimlerinin Türkçeye uyarlanmış halleriyle yazılır. Orijinal telaffuzlarından çok, Türkçedeki söyleyiş kurallarına uygun biçimde yazılmaları tercih edilir.

Sonuç olarak, yabancı kökenli sözcüklerin yazımında, sözcüğün Türkçeye uyum sağlamış olup olmamasına bağlı olarak farklı yazım kuralları uygulanır. Eğer kelime Türkçeye tamamen geçmişse ve dilimizde kalıplaşmışsa, ünlü eklenmeden yazılır. Ancak bazı özel sözcükler ise orijinal halleriyle kullanılır.