Hayatı ve Eğitim Süreci
Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927 tarihinde Ankara‘da, altı çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babasının mesleği nedeniyle, ilköğrenimini farklı şehirlerde tamamlamak zorunda kaldı. Ortaokulu, Konya’da bir askeri okulda okuduktan sonra, 1946’da Bursa Işıklar Lisesi‘ni ve 1947’de Askeri Memurlar Okulu‘nu bitirdi.
Uyar, bir süre ordu içerisinde subay olarak görev yaptıktan sonra 1958 yılında ordudan ayrıldı. Ardından Kars’ın Posof ilçesinde dört yıl memur olarak çalıştı. Sonrasında, Samsun‘un Terme ilçesinde görev yaparak, Ankara’ya döndü ve burada dört yıl daha çalıştı. 1958 yılında, Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları Ankara Bürosu ile Sanayi Bakanlığı’nda görev aldıktan sonra emekli oldu. Emekliliğinin ardından İstanbul’a yerleşti ve hayatının geri kalanını burada sürdürdü.
Turgut Uyar’ın sanata olan ilgisi, müzikle başlamıştır. Müzik eğitimi almış bir ailede büyüyen Uyar, çeşitli enstrümanlar çalmaktadır. Bu müzikal arka plan, onun şiir dünyasına yönelmesinde önemli bir rol oynamıştır. İlk şiiri “Yad” adlı eseri, 1947 yılında “Yedigün” dergisinde yayımlandı. Uyar, şiirlerinde hayatın farklı yönlerini ele alırken, zamanla insanın iç dünyasına dair derin gözlemlerde bulunmaya başladı.
Turgut Uyar, ünlü yazar Tomris Uyar ile evlenerek, edebi dünyada bir parterlik oluşturdu. Ancak, aşırı alkol tüketimi nedeniyle siroz hastalığına yakalandı ve bu hastalık, yaşamının son dönemlerinde büyük sıkıntılara neden oldu. Uyar, 22 Ağustos 1985 tarihinde İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.
Edebi Kişiliği ve Şiir Anlayışı
Turgut Uyar, İkinci Yeni akımının önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir. Şiirlerinde kendi hayatını ve çevresini ele alırken, halk deyişleriyle zenginleştirilmiş, ölçülü ve uyaklı bir dil kullanmıştır. Özellikle 1950’li yıllardan itibaren, toplumsal yaşamla birey arasındaki çatışmaları ve fertlerin yenilgilerini işleyen acıklı şiirler kaleme almıştır. Uyar, her şiirin arkasında bir hikaye olduğuna inanır ve bu bakış açısıyla eserlerini oluşturur.
Eserlerinde sıkça sıkıntı, yalnızlık ve insanın içsel çatışmaları gibi temalar işlenmektedir. Divan, halk ve Batı şiir geleneğinden faydalanarak, özellikle naat, münacaat, rubai ve kaside gibi geleneksel türleri yeni dilin imkânlarıyla kaleme almıştır. Uyar’ın şiirleri genellikle uzun dizelerden oluşmakta ve bu durum, şiir ile düzyazı arasındaki farkı ortadan kaldırmaktadır.
Şiirlerinde Sıklıkla Gördüğümüz Temalar
- Sıkıntı
- Yalnızlık
- Bireyin içsel çatışmaları
- Toplumsal sorunlar
- Hayatın geçiciliği
Uyar’ın simgeci söyleyişi, şaşırtıcı tamlamaları, soyut anlatım tarzı ve yoğun hayal gücü, onun şiirlerini benzersiz kılmaktadır. Şiir kitaplarının yanı sıra, Tanzimat Dönemi Edebiyatı’ndan Cumhuriyet Dönemi’ne kadar olan şairlere yer verdiği “Bir Şiirden” adlı inceleme eserine de imza atmıştır. “Dünyanın En Güzel Arabistanı” adlı şiir kitabında bireyin içsel sorunlarını ve açmazlarını sınırsız bir şekilde işler.
Ayrıca, “Arz-ı Hal” ve “Türkiyem” adlı eserlerinde hece ölçüsünü kullanarak toplumsal konulara eğilmiştir. “Arz-ı Hal” şiirinde geleneksel unsurları da barındırmaktadır. “Toplandılar” ve “Kayayı Delen İncir” eserlerinde sınıfsal mücadeleler gibi sosyal konuları ele almıştır. Eşi Tomris Uyar ile birlikte kaleme aldığı “Evrenin Yapısı” adlı çeviri kitabı da dikkat çeken eserleri arasında yer alır.
Uyar’ın şiirlerinde, ünlü şairler Nazım Hikmet, Cahit Külebi, Ahmet Haşim ve Orhan Veli gibi isimlerin etkileri açıkça görülmektedir.
Önemli Eserleri
Eser Türü | Eser Adı | Yayın Yılı |
---|---|---|
Şiir | Türkiyem | 1966 |
Şiir | Arz-ı Hal | 1970 |
Şiir | Dünyanın En Güzel Arabistanı | 1976 |
Şiir | Tütünler Islak | 1972 |
Şiir | Divan | 1980 |
Şiir | Her Pazartesi | 1981 |
Şiir | Toplandılar | 1984 |
Şiir | Kayayı Delen İncir | 1984 |
Şiir | Büyük Saat | 1985 |
Şiir | Dün Yok mu | 1986 |
Şiir | Sonsuz ve Öbürü | 1985 |
Turgut Uyar hayatı, Turgut Uyar kimdir, Turgut Uyar eserleri, Turgut Uyar şiir, Turgut Uyar edebiyatı