Lev Nikolayeviç Tolstoy: Edebiyatın Dahi Yüzü
Hayatı ve Eğitimi
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 1828 yılında Rusya’nın Yasnaya Polyana şehrinde, tanınmış bir ailede dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta hem annesini hem de babasını kaybederek akrabalarının yanında büyüyen Tolstoy, eğitim hayatına halalarının rehberliğinde başlamıştır. 1843 yılında Kazan Üniversitesi’nde doğu dillerini öğrenmeye yönelik bir eğitim alır, burada gösterdiği zeka ve başarı ile dikkat çeker. Ancak, burada da eğitimi tamamlayamaz ve hukuk fakültesine geçer; burayı da yarıda bırakıp kendi çiftliğine döner.
Orduya katılmayı tercih eden Tolstoy, Kafkasya’ya gönderilir ve burada yerel halkın yaşamına tanıklık eder. 1854’te Kırım Savaşı’na subay olarak katılarak askeri yaşamını sürdürür. Almanya, Fransa ve İsviçre gibi ülkelerde eğitim sistemlerini gözlemleme fırsatı bulur. Rusya’ya döndüğünde ise, köylü çocukları için bir okul açma kararı alır. 1862 yılında eski bir aile dostu olan Sofia Behrs ile evlenir ve ondan büyük destek alarak edebi kariyerine yön verir.
Fiziksel Özellikleri ve Psikolojik Durumu
Tolstoy, kısa boylu ve tıknaz bir yapıya sahip olmasının yanı sıra, yüzünün çirkin görünümünden oldukça rahatsızdır. Gençlik yıllarında bu çirkinliği gizlemek için sakal bırakmayı tercih etmiştir. Kalın kaşlarının altında, insanları etkileyen keskin bakışları vardır. Gorki, bu bakışları hakkında, “Tolstoy’un gözlerinde yüzlerce göz gizlidir.” sözünü sarf etmiştir. Tolstoy, askeri yaşamın kendisine uygun olmadığını hisseder ve bu mutsuzluk zamanla derin bir iç çatışmaya dönüşür.
Edebi Kariyeri
Tolstoy, dünya edebiyatında en önemli yazarlar arasında sayılır. Realizm akımının önde gelen temsilcilerinden biri olan Tolstoy, eserlerinde toplumsal adaletsizlikleri ve insan ruhunun derinliklerini ustalıkla işler. Özellikle Rus köylülerinin zor yaşam koşullarına odaklanarak, onların yaşantılarını ele alır.
Eserlerinin Teması
Tolstoy, toplumsal ve ahlaki sorunları ele alırken, Marksizm’den etkilenerek tüm servetini yoksul köylülere dağıtmaya karar verir. Eğitimci ve filozof olarak da tanınan Tolstoy’un amacı, ahlaki bir temele ulaşmak ve insanları bu yolla bilinçlendirmektir. Eserlerinde ahlaki öğütler vermeye çalışırken, din ve insan ilişkileri üzerine derin düşüncelere dalar.
Edebi Başarıları
Tolstoy’un en çok tanınan eserleri arasında “Savaş ve Barış” ve “Anna Karenina” romanları bulunmaktadır. Bu eserlerde, insan doğası ve toplumsal normlarla derin bir sorgulama yapar.
Eserler Tablosu
Eser | Yayın Tarihi | Önemli Temalar |
---|---|---|
Savaş ve Barış | 1869 | Napolyon Savaşları, insan doğası, toplumsal adalet |
Anna Karenina | 1877 | Aşk, evlilik, sosyal normlar |
Diriliş | 1899 | Ahlaki dönüşüm, toplumsal adalet |
İvan İlyiç’in Ölümü | 1886 | Ölüm, yaşamın anlamı |
Hacı Murat | 1904 | Hürriyet, köylü yaşamı |
Kazaklar | 1863 | Kafkasya, yerel halk, doğa |
Hayatının Son Dönemi
1880’li yıllarda ruhsal bir çöküntü yaşayan Tolstoy, Ortodoks Kilisesi’ne karşı bir tavır geliştirir. Bu dönemde yazdığı eserlerde, dini dogmalara ve kiliseye eleştiriler getirir. 1901 yılında aforoz edilmesi, onun düşünsel yolculuğunun bir parçası olur. Yıllar sonra “İvan İlyiç’in Ölümü”, “Hacı Murat” ve “Diriliş” gibi eserleri, manevi arayışlarını yansıtır.
Son yıllarında, din olgusunun insanları birleştirme amacıyla yaşamak üzere çaba gösteren Tolstoy, 20 Kasım 1910’da 82 yaşında hayata veda eder. Ölümünden sonra bile eserleri, dünya çapında pek çok dilde yayımlanarak okuyucularla buluşmaya devam etmektedir.
Lev Nikolayeviç Tolstoy, yalnızca bir romancı değil, aynı zamanda bir düşünür ve toplum eleştiricisidir. Eserleri, toplumsal sorunları, insan ilişkilerini ve ahlaki değerleri sorgulayan bir derinliğe sahiptir. Onun hayatı ve eserleri, hem bireylerin hem de toplumun dinamiklerini anlamak için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
Tolstoy, Savaş ve Barış, Anna Karenina, Rus Edebiyatı, Realizm, Ahlak, Din, Sosyal Adalet, Edebiyat, Yazar, Felsefe.