Sait Faik Abasıyanık: Türk Edebiyatının Önde Gelen Hikâye Yazarı
Hayatı
Sait Faik Abasıyanık, 18 Kasım 1906 tarihinde Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde dünyaya gelmiştir. Yazarın ailesi, Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’a taşınarak eğitim hayatına devam etmiştir. İlk öğrenimini Rehber-i Terakki Okulu’nda tamamlayan Sait Faik, ardından Adapazarı İdadisi’nde iki yıl eğitim almıştır. Ancak savaş koşulları nedeniyle burada eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır. Ailesinin İstanbul’a göç etmesiyle İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitimine devam eden Abasıyanık, daha sonra Bursa Lisesi’ne geçiş yapmıştır.
Yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde başlayan Sait Faik, iktisat eğitimi almak üzere önce İsviçre’ye, ardından da Fransa’ya gitmiştir. Burada Fransızca dil becerisini geliştiren yazar, 1933 yılında İstanbul’a döndükten sonra Türkçe öğretmenliği yapmaya başlamıştır. Fakat okulda yaşadığı uyum problemleri nedeniyle işten çıkarılan Sait Faik, yazın hayatına yönelmiştir. İlk öyküleri “Varlık” dergisinde yayımlanmaya başlamış ve 1936’da “Semaver” adlı eseriyle edebiyat dünyasına adım atmıştır.
Yazım hayatının ilk dönemlerinde İstanbul’un sosyo-kültürel yapısına dair gözlemlerini, özellikle işçi sınıfı ve alt sınıfların yaşamlarını kaleme alan Sait Faik, 1937 yılında Fransa’ya tekrar gitmiştir. Burada kısa bir süre kaldıktan sonra, babasının 1938’de Burgaz Adası’nda bir köşk satın almasıyla birlikte, bu ada yazarın yaşamında önemli bir yer edinmiştir.
Sanatı ve Edebi Kişiliği
Sait Faik Abasıyanık, modern hikâyeciliğin öncülerinden biri olarak kabul edilir. Eserlerinde insanın iç dünyasına odaklanan yazar, hikâyelerinde sosyal ve toplumsal konulara da yer vermiştir. Yazınsal kariyeri üç dönemde incelenebilir:
- İlk Dönem: İnsan sevgisinin ön planda olduğu bu dönemde, Sait Faik zenginler karşısında emekçileri yüceltir. Hikâyelerinde, özellikle işçi sınıfının yaşadığı zorlukları dile getirir.
- Orta Dönem: Bu dönemde yazarın dili önemli ölçüde değişir. Devrik cümleler ve argo kullanımı ön plana çıkar. İçsel bir yalnızlık ve umutsuzluk temaları sıkça işlenir. Kendi sorunları üzerinde durur ve kendini izole bir hale getirir.
- Son Dönem: Sait Faik, bu dönemde genellikle belli başlı karakterler etrafında gelişen öyküler yazar. Çehov tarzı denilen modern öykü anlayışını Türk edebiyatına kazandırmıştır.
Yazarın Temaları ve Tarzı
- Kişisel Gözlemler: Sait Faik, çevresindeki insanları, özellikle balıkçıları, serserileri ve yoksulları dikkatle gözlemler. Bu gözlemlerini eserlerinde gerçekçi bir şekilde yansıtır.
- İstanbul: Eserlerinde özellikle İstanbul’un çeşitli mekânlarını kullanarak, bu şehrin hayatını ve kültürel dokusunu derinlemesine işler.
- Sade Dil: Yazılarında süsten ve yapmacıktan uzak bir anlatım tarzı benimsemiştir. Kısa cümleler ve gündelik dil kullanımıyla okuyucusuyla samimi bir bağ kurar.
- Gerçeküstü Unsurlar: Bazı hikâyelerinde gerçeküstü öğeler kullanarak, hayal gücünü öne çıkarır. Bu hikâyelerde, hayatı bir balık veya martının perspektifinden anlatmayı tercih eder.
Sait Faik, eserlerinde doğayı, denizi, hayvanları ve insanların günlük yaşamlarını yalın bir dille anlatmıştır. “Her şey bir insanı sevmekle başlar.” sözü, onun yazın hayatını ve dünya görüşünü özetler.
Önemli Eserleri
Sait Faik Abasıyanık, öykü ve roman alanında birçok eser vermiştir. İşte yazarın önemli eserleri:
Eser | Tür | Yayın Yılı |
---|---|---|
Semaver | Öykü | 1936 |
Sarnıç | Öykü | 1939 |
Şahmerdan | Öykü | 1940 |
Lüzumsuz Adam | Öykü | 1948 |
Medarı Maişet Motoru | Roman | 1944 |
Kayıp Aranıyor | Roman | 1943 |
Havada Bulut | Öykü | 1952 |
Alemdağ’da Var Bir Yılan | Öykü | 1954 |
Eserlerine Kısa Bakış
- Semaver: İstanbul’da bir fabrikada işçi olan Ali’nin annesiyle mutlu günlerini anlatır. Annesinin ölümüyle bu mutluluk sona erer.
- Lüzumsuz Adam: Mansur Bey’in sıradan yaşamı ve zoraki mutluluğu ele alınır.
- Kayıp Aranıyor: Nevin adında bir kadının huzuru arayışı.
- Sarnıç: Abasıyanık’ın gözlemlerini içeren öykülerden oluşur.
- Şahmerdan: İstanbul’daki yaşam izlenimlerini yansıtır.
Sait Faik Abasıyanık, 11 Mayıs 1954’te siroz hastalığına yenik düşerek İstanbul’da vefat etmiştir. Ölümünden sonra Burgaz Adası’ndaki evi müze olarak düzenlenmiştir.
Sonuç
Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatına damgasını vuran bir isim olarak, öykücülük alanında önemli bir yer edinmiştir. Eserleri, yalın dili ve derin gözlemleriyle, günümüzde de okuyucularını etkilemeye devam etmektedir.
Google’da Arama Yapılabilecek Kelimeler: Sait Faik Abasıyanık hayatı, Sait Faik Abasıyanık kimdir, Sait Faik Abasıyanık eserleri, Sait Faik Abasıyanık edebiyatı, Sait Faik Abasıyanık anıları, Sait Faik Abasıyanık ödülleri.