Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik) Nedir Temsilcileri ve Özellikleri

Gautier: Parnasizm‘in temel taşlarından biri olarak kabul edilen Gautier, bu edebi akımın öncüsü sayılır. Yazdığı Mineler ve Momie’nin Romanı gibi eserlerle, kendine özgü bir anlatım tarzı geliştirmiştir. Onun eserleri, estetik ve biçim açısından titizlikle kaleme alınmış, şiirde ideal güzelliği arayışını ön plana çıkarmıştır.

Banville: Fransız edebiyatının önemli şairlerinden biri olan Banville, Akrobatik Fiiller ve Fransız Şiirinin Küçük Kitabı adlı yapıtlarıyla edebiyat dünyasında adından söz ettirmiştir. Onun şiirlerinde, biçimsel mükemmellik ve ritmik uyum büyük bir yer tutar. Uyak ve ölçü konusundaki hassasiyeti, onu parnasist şairlerin arasında ön plana çıkarmıştır.

François Coppée: Şiirlerinde günlük yaşamın içinden konulara yer veren Coppée, sade ve içten bir üslupla okuyucularına hitap eder. Kutsal Kalıntılar Korunağı ve Alçakgönüllüler gibi eserlerinde toplumun alt kesimlerine dair gözlemlerini dile getirmiş, samimi anlatımıyla parnasizm içinde farklı bir yere sahip olmuştur.

José Maria de Heredia: Fransız edebiyatında parnasizmin önde gelen temsilcilerinden biri olan Heredia, özellikle Ganimetler adlı eseriyle tanınır. Eserlerinde tarihî ve epik temalar işleyen şair, aynı zamanda güçlü ve görkemli imgelerle dolu bir dil kullanarak dikkat çekmiştir.

Sully Prudhomme: Fransız edebiyatının en önemli parnasist şairlerinden biri olan Prudhomme, şiirlerinde derin düşüncelere ve felsefî temalara yer vermiştir. Kendine has tarzıyla, Fransız şiirine farklı bir soluk getiren şairlerden biridir.

 

Parnasizm Nedir?

Parnasizm, 19. yüzyılın ortalarında Fransa’da ortaya çıkan bir şiir akımıdır. “Sanat için sanat” anlayışını benimseyen bu akım, Romantizmin duygusallığına ve öznel bakış açısına tepki olarak gelişmiştir. Parnasizm, şiirde gerçekçiliği ve biçimsel mükemmelliği ön planda tutar. Bu akım, adını eski Yunan mitolojisindeki şairlerin ve müzlerin yaşadığına inanılan Parnassus Dağı‘ndan alır.

Parnasizmin Özellikleri

  1. Sanat İçin Sanat Anlayışı: Parnasist şairler, şiiri herhangi bir ideolojik veya toplumsal mesaj vermek için değil, estetik bir değer yaratmak amacıyla yazmışlardır. Bu nedenle, şiirlerinde toplumsal eleştiri ya da kişisel duygulardan kaçınmışlardır.
  2. Gerçekçilik ve Nesnellik: Parnasist şairler, Romantizmin duygusal ve öznel anlatımından uzaklaşarak, nesnel ve gerçekçi bir yaklaşım sergilemişlerdir. Şiirde güzelliği ve doğayı olduğu gibi, süslemeden betimlemişlerdir.
  3. Biçimsel Mükemmellik: Parnasizmde şiirin biçimi ve kusursuz teknik yapı büyük önem taşır. Şairler, şiirde ölçü, kafiye ve ahenge titizlikle dikkat etmişlerdir. Biçimsel mükemmeliyetçilik, parnasizmin ayırt edici özelliklerinden biridir.
  4. Duygusallığın Reddi: Parnasist şairler, kişisel duyguların şiire yansıtılmasını uygun görmezler. Duygular yerine akıl ve gözlem ön plandadır.
  5. Klasik ve Mitolojik Konular: Parnasizmde eski Yunan ve Roma mitolojisine sıkça başvurulmuş, bu mitolojilerden alınan temalar, soğukkanlı ve tarafsız bir üslupla işlenmiştir.
  6. Doğa Tasvirleri: Parnasist şiirlerde doğa, gerçekçi ve nesnel bir şekilde tasvir edilir. Doğa olayları, estetik bir dille işlenir ancak romantik bir anlam yüklenmez.

Parnasizmin Temsilcileri

1. Théophile Gautier (1811-1872)
Fransız edebiyatında hem Romantizmin hem de Parnasizmin temsilcilerindendir. “Sanat için sanat” anlayışını savunan Gautier, şiirin estetik yönüne büyük önem vermiştir. “Emaux et Camées” (Emaylar ve Kameler) adlı eseri, onun bu anlayışını en iyi yansıtan eserlerinden biridir.

2. Leconte de Lisle (1818-1894)
Parnasizmin kurucularından ve en önemli temsilcilerinden biri olan Leconte de Lisle, klasik konulara ve mitolojiye sıkça başvurmuştur. Şiirlerinde duygusal unsurlara yer vermeyip, nesnel ve soğukkanlı bir üslup benimsemiştir. “Poèmes Antiques” (Antik Şiirler) ve “Poèmes Barbares” (Barbar Şiirler) adlı eserleri ile tanınır.

3. José María de Heredia (1842-1905)
Parnasizmin İspanyol asıllı şairlerinden biri olan Heredia, şiirlerinde tarihi olayları ve antik temaları işleyerek, klasik bir üslupla gerçekçiliği harmanlamıştır. “Les Trophées” (Zaferler) adlı eseri, onun en bilinen ve Parnasizm anlayışını yansıtan eserlerindendir.

4. Sully Prudhomme (1839-1907)
Fransız şair ve denemeci Sully Prudhomme, ilk Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan şair olarak da bilinir. Şiirlerinde Parnasist anlayışa bağlı kalarak, biçimsel mükemmellik ve duygusuzluk ilkelerini benimsemiştir.

Türk Edebiyatında Parnasizm

Parnasizm, Türk edebiyatında da etkili olmuştur. Servet-i Fünun edebiyatında, özellikle Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı gibi şairler, Parnasizmin biçimsel mükemmeliyetçiliğinden etkilenmişlerdir. Bu şairler, şiirlerinde doğa betimlemelerine ve şekil mükemmelliğine büyük önem vermişlerdir.

  • Tevfik Fikret, biçim açısından Parnasizme yakın olmakla birlikte, toplumsal konuları da işleyerek bu akımın sınırlarını aşmıştır.
  • Yahya Kemal Beyatlı, Parnasizmin biçimsel özelliklerini benimsemiş, şiirlerinde estetiğe ve klasik biçimlere önem vermiştir. Özellikle tarih ve kültürel temaları şiirlerinde işleyerek Parnasizmin etkilerini göstermiştir.

 

Parnasizm, şiirde biçimsel mükemmelliği ve nesnelliği ön planda tutan bir akımdır. Sanat için sanat anlayışına dayanan bu akım, duygusallığın ve öznel anlatımın karşısında, klasik konulara ve gerçekçi tasvirlere yönelmiştir.

Yorum yapın