Orhan Şaik Gökyay: Edebiyatın Yolu
Hayatı ve Eğitim Süreci
Orhan Şaik Gökyay, 16 Temmuz 1902 tarihinde Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde doğmuştur. Eğitim hayatına Kastamonu ve Aydın’da başlamış, 1922 yılında Ankara Muallim Mektebi’nden mezun olmuştur. Öğretmenlik kariyerine ilk adımlarını attıktan sonra, Kastamonu Lisesi’ni tamamlayarak İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne girmiştir. Bu süreçte ünlü edebiyatçı Mehmet Fuat Köprülü‘den büyük ölçüde etkilenmiş ve edebi kariyerinde yön bulmuştur. Almanca diline de özel bir ilgi göstermiş ve bu alanda kendini geliştirmiştir. 1930 yılında eğitimini tamamlayarak mezun olmuştur.
Gökyay, öğretmenlik hayatına Kastamonu’da edebiyat öğretmeni olarak başlamış, ardından sırasıyla Malatya, Edirne, Ankara, Eskişehir ve Bursa’da görev yapmıştır. Özellikle Bursa’daki öğretmenlik döneminde, vatansever bir kimlikle tanınmasını sağlayacak olan “Bu Vatan Kimin?” şiirini yazmıştır. 1938 yılında ise, Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Dede Korkut Hikâyeleri‘ni yayımlamıştır. 1939’da Ankara Musiki Muallim Mektebi’ne öğretmen olarak atanmış, kısa sürede müdürlük görevine de getirilmiştir.
Tutuklanma Süreci
1944 yılında, tanınmış Türk yazar Nihal Atsız‘ı evinde misafir ettiği için Irkçılık-Turancılık davası çerçevesinde tutuklanmış, İstanbul’a gönderilmiştir. 11 aylık tutukluluğun ardından serbest bırakılmış ve öğretmenlik mesleğine geri dönmüştür. Beraat ettikten sonra 4 yıl boyunca Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik yapmıştır.
Orhan Şaik Gökyay, 1947-1951 yılları arasında İngiltere’de öğrenci müfettişliği ve kültür ateşeliği görevinde bulunmuştur. 1957 yılında “Katip Çelebi, Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri” adlı kitabını yayımlamış, 1960-1962 yılları arasında Londra Üniversitesi’nde Türk Dili okutmanı olarak çalışmıştır. İstanbul Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaparken 1969 yılında emekliye ayrılmış, emeklilik sonrası da Marmara ve Mimar Sinan Üniversiteleri’nde Divan Edebiyatı dersleri vermeye devam etmiştir.
Edebi Kariyeri
Yazın hayatına şiirle başlayan Orhan Şaik Gökyay, ilk şiirini “Açıksöz” gazetesinde “Annemin Mezarında” başlığıyla yayımlamıştır. Daha sonra, Balıkesir’de çıkardığı “Çağlayan” dergisinde de bu şiirine yer vermiştir. Gökyay, başlangıçta aruz ölçüsünü kullanarak yazdığı şiirlerde, zamanla hece veznine yönelmiş ve bu alanda eserler vermiştir. Ayrıca “Türk Dili”, “Nesil”, “Türk Folklor Araştırmaları”, “Oluş”, “Çağrı”, “Ülkü”, “Türk Folkloru”, “Tarih ve Toplum” gibi dergilerde edebi eleştiriler de yayımlamıştır. Eleştirileri, 1982 yılında “Destursuz Bağa Girenler” adlı kitapta bir araya getirilmiştir.
Edebi Kişiliği ve Temaları
Orhan Şaik Gökyay’ın şiirlerinde, özellikle Âşık Edebiyatı geleneğinin izleri görülmektedir. 1940’lı yıllardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatına yoğun bir ilgi göstermiştir. Erken dönemlerinde aruzla yazdığı eserler, sonrasında daha ulusal konuları işleyen lirik şiirlerle zenginleşmiştir. “Bu Vatan Kimin?” şiiri, ona asıl ününü kazandırmış ve vatansever bir şair olarak hafızalarda yer etmiştir. Şiirlerinde içtenlik ve samimiyet ön plandadır; dilini son derece sade, süssüz ve duru bir şekilde kullanmıştır. Güzelleme ve koçaklama türü şiirlerde de ustalık göstermiştir.
Gökyay’ın edebi araştırmaları ve eleştirileri, Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş, özellikle Dede Korkut Hikâyeleri‘ni sadeleştirmesi dil alanındaki en önemli çalışmaları arasında sayılmıştır. Bu bağlamda “Modern Dede Korkut” olarak tanınmıştır. 70 yıllık öğretmenlik hayatı boyunca, binlerce öğrenci yetiştirmiştir. 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanını almış, ölümünden sonra da şiirleri “Bu Vatan Kimin?” adı altında toplanmıştır.
Eserleri
Tür | Eserler |
---|---|
Şiir | Bu Vatan Kimin |
İnceleme | Dedem Korkut’un Kitabı |
Düstursuz Bağa Girenler |
Orhan Şaik Gökyay’ın Şiirlerinden Örnekler
BU VATAN KİMİN
Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir…
Tutuşup: kül olan ocaklarından,
Şahlanıp: köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır…
Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır…
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir…
Tarihin dilinden düşmez bu destan:
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir…
Gökyay’ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlısında görenlerindir…
Vefatı ve Anısı
Orhan Şaik Gökyay, 2 Aralık 1994 tarihinde İstanbul’da hayata veda etmiştir. Nakkaştepe Mezarlığı’nda defnedilmiş, edebiyat dünyasında bıraktığı izler ve yetiştirdiği öğrencilerle anılmaya devam etmektedir. Edebi kimliği, öğretmenlik kariyeri ve eserleriyle Türk edebiyatının önemli simalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Arama Anahtar Kelimeleri: Orhan Şaik Gökyay hayatı, Orhan Şaik Gökyay kimdir, Orhan Şaik Gökyay eserleri