Murabba Nedir? Özellikleri ve Örnekleri

Murabba Nedir?

Murabba, “dört köşeli” ya da “dörtlü” anlamına gelen bir terimdir. Dört dizeden oluşan bentler şeklindeki şiir türüdür. Murabba, İran edebiyatından Türk edebiyatına geçmiş olan bir nazım biçimidir.

Murabba’nın Tarihsel Gelişimi

Divan Edebiyatı‘nda 15. yüzyılda Ahmet Paşa tarafından ilk örnekleri verilen murabba, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenmeye başlamıştır. Namık Kemal ve Taşlıcalı Yahya, murabba türünde dikkat çeken önemli eserler sunmuşlardır.

Murabba’nın Özellikleri

  • Bölüm Yapısı: Murabba, dörder dizeli bentlerden meydana gelir.
  • Ölçü: Bu nazım türü, aruz ölçüsüyle yazılmaktadır.
  • Dil Kullanımı: Murabbalarda genellikle süslü ve ağır bir dil tercih edilir.
  • Dizelerin Sayısı: Murabbalar en az üç, en fazla yedi bentten oluşabilir.
  • Konu Çeşitliliği: Murabbalarda konu açısından herhangi bir kısıtlama yoktur; aşk ve felsefi konular başta olmak üzere çeşitli temalar işlenebilir. Övgü, yergi, dinsel ve öğretici konular da sıkça ele alınan diğer temalardandır.
  • Uyak Düzeni: Uyak düzeni genellikle “aaaa / bbba / ccca / ddda…” şeklindedir. İlk bentte kafiyesi bulunmayan ve sonraki bentlerde tekrarlanmayan murabbalar da mevcuttur.
  • Murabba Çeşitleri: Murabbalar, son dizeleri tekrar ediliyorsa “mütekerrir murabba”, son dizeleri tekrarlanmıyorsa “müzdeviç murabba” olarak adlandırılır.

************************************************************************

Murabba: Dört Duvar Arasında Yükselen Şiir

Ne Anlama Gelir?

Murabba, Türkçe’de “dört köşeli” anlamına gelir. Bu isim, şiirin dört dizelik bölümlerden oluşmasına atıfta bulunur. Dört duvar arasında bir dünya kuran murabba, Divan edebiyatının önemli nazım türlerinden biridir.

Kökenleri ve Gelişimi

İran edebiyatından Türk edebiyatına geçen murabba, 15. yüzyılda Ahmed Paşa gibi şairler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 19. yüzyılda ise Namık Kemal ve Taşlıcalı Yahya gibi Tanzimat şairleri, murabbayı daha geniş kitlelere ulaştırmışlardır. Bu dönemde murabbalar sıklıkla şarkı olarak bestelenmiş ve böylece halk arasında daha yaygınlaşmıştır.

Murabbanın Özellikleri

  • Dört Dizelik Yapı: Murabba, her biri dört dizeden oluşan bölümlere ayrılır. Bu bölümlere “bent” denir.
  • Aruz Ölçüsü: Klasik Türk şiirinde kullanılan aruz ölçüsü, murabbalarda da sıklıkla tercih edilir.
  • Süslü Dil: Murabbalarda genellikle daha süslü ve ağır bir dil kullanılır.
  • Konu Çeşitliliği: Aşk, felsefe, din, öğüt, övgü ve yergi gibi birçok farklı konu murabbalarda işlenebilir.
  • Uyak Düzeni: Genellikle her bentin ilk dizesi birbirini tekrarlayan bir uyak düzeni kullanılır (aaaa, bbba, ccca…). Ancak farklı uyak düzenlerine de rastlanabilir.
  • Mütekerrir ve Müzdeviç Murabba: Son dizeleri tekrarlanan murabbalara “mütekerrir”, tekrarlanmayanlara ise “müzdeviç” murabba denir.

Neden Önemli?

Murabba, Türk edebiyatında düşünceleri ve duyguları düzenli ve estetik bir biçimde ifade etmek için kullanılan önemli bir araçtır. Aruz ölçüsü ve süslü dili sayesinde okurda derin bir etki bırakır. Ayrıca, farklı konularda yazılabilmesi nedeniyle çok yönlü bir şiir türüdür.

 

Murabba, Divan edebiyatının zenginliğini yansıtan önemli bir nazım biçimidir. Dört duvar arasında yükselen bu şiir türü, Türk edebiyatının tarihine önemli katkılarda bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: murabba, divan edebiyatı, nazım türü, aruz ölçüsü, bent, Ahmed Paşa, Namık Kemal, Taşlıcalı Yahya, Türk edebiyatı

 

 

Murabba İle İlgili Örnekler

Örnek
1

MURABBA

Geçti
cânânın firâkı cânıma
Tîr-i cevri gibi girdi kanıma
Nâleden birr kimse gelmez yanıma
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma

Düşmanum
gibi benüm ol nev-cuvân
Şâd olur çünkim gamumdan herr zaman
Eyleyüp ahvâlümi birr birr beyân
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma

Yaktı
yandurdı beni nâr-ı firâk
İşidenlerden ırak olsun ırak
Hey ne müşkil derd olur bu iştiyâk
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma

Derdmendine
şefâat eylesin
Hâtırım sorsun inâyet eylesin
Bî-vefâlıktan ferâgat eylesin
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma

Âşık
olal’dan ana leyl ü nehâr
Işkum artar eksilir sabr u karâr
Olmasun Yahyâ gibi mahzûn u zâr
Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma

Yahya Bey

Günümüz
Türkçesiyle:

Sevgilinin
ayrılığı canıma yetti
Eziyet okunu kanıma girdi
İnlememden kimse yanıma gelmez
Ey sabah rüzgârı sevgilime bunları söyle

O
sevgili tıpkı benim düşmanım gibi
Çünkü üzülmemden o mutlu olmaktadır
Hallerimi birr birr açıklayıp
Ey sabah rüzgârı sevgilime bunları söyle

Ayrılık ateşi yaktı, yandırdı beni

Duyanlardan bu uzak olsun

Bu arzu, istek çokk zor birr derttir

Ey sabah rüzgârı sevgilime bunları söyle

Sevgili ben dertliye şefaat eylesin

Hatırımı
sorsun, bana yardım etsin

Vefasızlıktan vazgeçsin artık

Ey sabah rüzgârı sevgilime bunları söyle

Ona
âşık olduğumdan beri gece gündüz aşkım artar
Aşkım artar fakat sabrım vee kararlılığım azalır
O sevgili Yahya gibi hüzünlü vee feryat dolu olmasın
Ey sabah rüzgârı sevgilime bunları söyle

Örnek 2

Perişan halin oldum sormadın hal-i
perişanım
Gamından derde düştüm kılmadın tedbir-i dermanım
Ne dersin rüzgârım böyle mi geçsin güzel hanım
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Esir-i dam-ı aşkın olalı senden vefa görmem
Seni herr kanda görsem ehl-i derde aşina görmem
Vefa vü aşinalık resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Değer herr dem vefasız çerh yayından bana bin ok
Kime şerh eyleyem kim mihnet ü enduh u derdim çokk
Sana kaldı mürüvvet senden özge hiç kimsem yok
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Gözümden dembedem bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk eylemezem çün ben beni sen dahi terk eyleme
İgen hem zalim olma ben gibi mazlumu incitme
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Katı gönlün neden bu zulm ile bidade ragıbtır
Güzeller sen tegi olmaz cefa senden vaciptir
Senin tek nazenine nazenin işler münasiptir
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Nazar kılmazsan ehl-i derd gözden akıdan seyle
Yamanlıktır işin uşşak ile yahşı mıdır böyle
Gel Allah’ı seversen bendene cevr eyleme lutf eyle
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Fuzuli şive-i ihsanın ister birr gedayındır
Dirildikçe seg-i kuyun ölende hak-i payındır
Gerek öldür gerek ko hükm hükmün ray rayındır
Gözüm canım efendim sevdiğim devletli sultanım

Fuzuli


Örnek 3

Sıdk
ile terk edelim herr emeli herr hevesi

Kıralım
hail ise azmimize ten kafesi

İnledikçe
eleminden vatanın herr nefesi

Gelin
imdada diyor bak budur Allah sesi

Namık Kemal

Yorum yapın