Günlük (Günce) Nedir?
Günlük (günce), Latince kökenli “dies” (gün) ve “diarium” (günlük) kelimelerinden türetilmiştir. Günlük, bir kişinin belirli bir tarihle günü gününe yaşadıklarını not aldığı yazı türüdür. Yazar, yaşamından önemli kesitler ve kişisel düşüncelerini bu yazılara aktarır.
Günlük (Günce) Türünün Özellikleri
1. Yazarın Yaşamından İzler Taşır
Günlükler, yazarın yaşamına dair ipuçları içerir. Yazarın iç dünyası, kişiliği, duygusal durumu ve düşünce yapısı günlüklere yansır.
2. Gerçekçi Bir Ayna
Günlükler, olayları olduğu gibi anlatır ve yazarın yaşadığı döneme dair önemli izler taşır. Bu yazılar, yazarın hayatını ve o dönemi yansıtması bakımından oldukça gerçektir.
3. Bireysel Kalemden Çıkar
Bir günlük, mutlaka yaşanan olayları birebir deneyimleyen kişi tarafından yazılır. Bu da günlükleri, başka tür yazılardan ayıran temel özelliklerden biridir.
4. Tarihi Belgeler Niteliğindedir
Günlükler, özellikle biyografi, tarih ve anı yazıları için kaynak niteliği taşıyan belgeler haline gelebilir. Yazarın yaşadığı dönemdeki önemli olaylara dair bilgiler içerirler.
5. Doğal ve Samimi Üslup
Günlük yazıları, içten ve samimi bir üslupla kaleme alınır. Yazar, kişisel duygu ve düşüncelerini rahatça aktarır.
6. Kısa ve Öz Anlatım
Birinci kişi ağzıyla yazılan günlükler, genellikle kısa ve özlü yazılardır. Yazar, o gün yaşadıklarını ve hissettiklerini kısaca dile getirir.
7. Konuşma Diline Yakın Bir Dil
Günlüklerde kullanılan dil, genellikle konuşma diline yakındır. Bu da yazının içtenliğini artırır ve okuyucuya doğal bir anlatım sunar.
8. Kurgulu Yazılar
Her ne kadar günlükler gerçeği yansıtsa da belirli bir kurgu çerçevesinde yazılır. Yazarın anlatmak istedikleri belirli bir düzen içinde aktarılır.
9. Günlüklerin Çeşitleri
Günlükler, iki temel türde sınıflandırılabilir: İçe dönük günlükler ve dışa dönük günlükler. İçe dönük günlüklerde yazar, kendi iç dünyasını ve hissettiklerini paylaşırken; dışa dönük günlüklerde çevresinde olan olayları ve kişileri anlatır.
10. İlk Kullanımı
Günlükler, ilk başta sadece resmi kurumlar tarafından bilgilerin unutulmaması amacıyla tutulmuştur. Ancak zamanla, edebi bir içerik ve duygusal bir boyut kazanmaya başlamıştır.
11. Romantizmle Gelen Duygusal Yükseliş
- yüzyılda romantizm akımının etkisiyle, günlükler daha duygusal ve edebi bir hale gelmiştir. Yazarlar, günlüklerinde iç dünyalarını yoğun duygularla yansıtmaya başlamışlardır.
12. Günlüklerin Tarihsel Kullanımı
Günlük yazma alışkanlığı ilk kez Romalılar tarafından başlatılmıştır ve tarih boyunca farklı toplumlarda farklı şekillerde evrilmiştir.
Günlük Çeşitleri
1. İçe Dönük Günlükler
Bu tür günlüklerde yazar, kendi dünyasıyla ilgili hislerini ve memnuniyetsizliklerini dile getirir. Yazar, adeta kendisiyle konuşur. Bu günlüklerde duygu yoğunluğu ön plandadır. Stendhal ve Puşkin dünya edebiyatında bu türün önemli örneklerini vermiştir. Türk edebiyatında ise Nurullah Ataç, içe dönük günlük yazma konusunda başarılı isimlerdendir.
2. Dışa Dönük Günlükler
Dışa dönük günlüklerde yazar, yaşadığı dönemin önemli olaylarını, çevresindeki insanları ve o dönemki gelişmeleri anlatır. Bu yazılar birer belge niteliği taşır. Yazar, genellikle öyküleme tekniğinden yararlanır. Dünya edebiyatında Paul Gaugin ve Türk edebiyatında Tomris Uyar’ın yazdığı günlükler, bu türün başarılı örneklerindendir.
Dünya Edebiyatında Günlük
Günlük türü, Batı edebiyatında uzun bir geçmişe sahiptir. İlk günlüğün Romalılar tarafından yazıldığı bilinir. Rönesans ile birlikte günlükler daha edebi bir içerik kazanmaya başlamıştır. 19. yüzyılda romantizm akımının etkisiyle, yazarlar günlüklerinde duygusal derinlik kazandırmaya başlamışlardır.
Andre Gide‘nin “Kalpazanlar” ve Thomas Mann‘ın “Doktor Faustas” adlı eserleri, dünya edebiyatında günlük türünün önemli örnekleridir. Julien Green, Max Frisch ve Stefan Zweig gibi yazarlar da günlük türünde önemli yapıtlar ortaya koymuşlardır.
Türk Edebiyatında Günlük
Türk edebiyatında, Divan Edebiyatı döneminde tutulan “Ruzname” adlı savaş notları ile Evliya Çelebi’nin ünlü *”Seyahatname”*si, tam anlamıyla günlük olmasa da ilk örnekler arasında sayılabilir.
Batılı anlamda günlüğün Türk edebiyatına girişi, Tanzimat Dönemi‘nde olmuştur. Bu dönemde, günlüklere “ruzname” adı verilmiştir. Direktör Ali Bey‘in “Seyahat Jurnali” eseri, Batılı anlamda yazılan ilk Türk günlüğüdür. Nigâr Hanım’ın “Hayatımın Hikâyesi” de bu türün erken örneklerindendir.
Nurullah Ataç, Türk edebiyatında günlük türünü benimseyen ve geliştiren önemli bir yazardır. Yazdığı yazıları “günce” olarak adlandırmış ve bu terimi edebiyatımıza kazandırmıştır. Oğuz Atay, Cemal Süreya gibi isimler de günlük türünde değerli eserler vermişlerdir.
Türk Edebiyatında Önemli Günlükler ve Yazarları
- Nurullah Ataç: Günce, Gazi Günlüğü, Uçuş Günlüğü
- Oktay Akbal: Geçmişin Kuşları, Anılarda Görmek, Yeryüzü Korkusu
- Salah Birsel: Kuşları Örtünmek, Bay Sessizlik, Nezleli Karga
- Tomris Uyar: Gündökümü, Sesler, Günlerin Tortusu
- Oğuz Atay: Günlük
- Cemal Süreya: Günler
- Cahit Zarifoğlu: Yaşamak
- İlhan Berk: El Yazılarına Vuruyor Güneş
- Adalet Ağaoğlu: Damla Damla Günler
Günlük (Günce) ile Anı (Hatıra) Farkı
Andre Gide, günlük ile anı arasındaki farkı, “Günlük, anıdan sadece günü gününe tutulmuş olmasıyla ayrılır.” diyerek açıklar. Günlük, yaşanan olayların hemen ardından kaleme alınırken, anılar geçmişe dair yazılır. Günlük daha öznel ve kişiselken, anı daha objektif ve somut özellikler taşır. Ayrıca, günlükler genellikle daha kısa yazılardır.
Günlük (Günce) ile İlgili Örnekler
Örnek 1: Nurullah Ataç’tan Günce (11 Mayıs 1957)
“Üç gündür yataktayım, soğuk almışım, hastayım. Oysa genelde yatmayı severim, yazılarımın çoğunu yatakta yazarım. Ama bu sefer dayanmak zor, kalkmak ve dolaşmak istiyorum. Kendi kendime Galib’in beyitini mırıldanıyorum: ‘Ab-ı hayat-ı sohbet-i ahbaptan cüda / Mahileriz kilücee-i deryaya hasretiz.’ Geçen gün biri bana şiirleri pek sevmediğimi, hatta bilmediğimi ima etti. Böyle basmakalıp düşüncelerle insanlar nasıl yetinebiliyor, anlamıyorum…”
Örnek 2: Cemal Süreya’nın Günlüğünden (543. Gün)
“Milliyet Sanat’a uğradım. Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü’nü göndermiş. Akşam haberlerinde birden Edip Cansever’in ölüm haberini aldım. İnanılmaz derecede sarsıldım ve yüksek sesle ağlamaya başladım. Oğlum, kaygılandı ve gelip beni teselli etti. Turgut Uyar’ın ölümünde bu kadar sarsılmamıştım. Belki de üst üste yaşanan ölümler beni böyle etkiliyor…”
Örnek 3: Nigar Hanım’ın Günlüğü (31.10.1917)
“Bugün Mahmutpaşa’dan bir defter aldım. Ama canım pahasına! Tramvaylara binmek imkansız hale gelmiş. İnsanlar birbirini eziyor, kalabalık hiç çekilmiyor. İstanbul nasıl bu hale geldi? Evdeki yalnızlığa, sokaktaki kalabalığa dayanamıyorum. Avunacak bir şey arıyorum ve bu defterle dertleşmek bana iyi geliyor…”
Sonuç
Günlükler, yazarın iç dünyasını ve yaşadığı dönemi yansıtan önemli yazı türlerindendir. Kimi zaman kişisel bir iç döküş, kimi zaman ise toplumsal bir belgedir. Hem dünya hem de Türk edebiyatında günlük türü, edebi ve tarihi açıdan değerli birçok eser ortaya koymuştur.