Fiilimsi (Eylemsi) ve Özellikleri
Türkçede fiil kök veya gövdelerinden türetilmiş ve cümlede isim, sıfat veya zarf görevi üstlenebilen sözcüklere fiilimsi denir. Fiilimsiler, belirli ekler alarak çeşitli cümle ögelerinde yer alabilirler.
Fiilimsilerin Özellikleri
1. Eylem Anlamlı Olmakla Birlikte Fiil Sayılmazlar: Fiilimsiler, fiil kök veya gövdelerinden türetilmiş olsalar da, kendileri fiil olarak kabul edilmezler.
2. Ek Almadan Yüklem Olamazlar: Fiilimsiler, kendi başlarına yüklem olamazlar; belirli ekleri alarak ad, sıfat veya zarf olarak görev yaparlar.
3. Ad, Sıfat veya Zarf Görevinde Kullanılırlar: Fiilimsiler, cümlede ad, sıfat veya zarf olarak kullanılırlar. Yani, cümlede fiil gibi bir yüklem görevinde bulunmazlar.
4. Olumsuzluk ve Çatı Eklerini Alabilirler: Fiilimsiler, fiillerde olduğu gibi olumsuzluk ve çatı eklerini alabilirler.
5. Fiilden İsim Yapım Eki Aldıkları İçin Türemiş Sözcük Sayılırlar: Fiilimsiler, fiil köklerinden türediği için türemiş sözcük olarak kabul edilirler.
6. Olumsuz Eklerini Alabilirler: Fiilimsiler, olumsuzluk eklerini alabilirler ve bu ekler fiilimsi eklerinden önce gelir.
Fiilimsi Olma Kriterleri
Bir sözcüğün fiilimsi (eylemsi) olabilmesi için aşağıdaki üç özelliği bir arada taşıması gerekir:
1. Kelimenin Kökeninin Fiil Olması: Sözcüğün kökeni fiil olmalıdır.
2. Belirli Ekleri Almaları: Fiilimsiler belirli ekleri alarak türetilirler. Bu ekler genellikle “-mek, -mak, -ma, -me, -ış, -iş, -uş, -üş” gibi eklerdir.
3. Bir Nesneye, Varlığa Ad Olmamaları Gerekmektedir: Fiilimsi sözcükler ad olarak kullanılmamalıdır; adlaşmış olmamalıdır.
Örnekler
Yanlış:
- İki saat boyunca ders çalıştı.
“Boya” fiilimsi özelliği taşımaktadır fakat nesne olarak kullanıldığı için fiilimsi değildir.
Doğru:
- Silik kişiliğiyle etkili olmaya çalışıyordu.
“Silik” sözcüğü, fiilimsi olmak için gerekli olan 1. ve 3. özellikleri taşır ama fiilimsilerde olmayan bir ek aldığı için fiilimsi değildir. - Dondurma her mevsimde yenilmez.
“Dondurma” fiilimsi için gerekli olan özellikleri taşır ancak ad olarak kullanıldığı için fiilimsi değildir.
Fiilimsiler (Eylemsiler) Üç Grupta İncelenir
A. İsim-Fiil (Ad-Eylem)
Fiil kök veya gövdelerine “-mek, -mak, -ma, -me, -ış, -iş, -uş, -üş” ekleri getirilerek türetilirler. İsim-fiiller cümlede yan cümlecik kurar ve genellikle ad olarak görev yaparlar.
Örnekler:
- Kitap okumayı sevmeyen hayatı sevmeyendir.
Burada “okumayı” kelimesi fiilimsi olarak kullanılmıştır. - Saz çalmayı ev arkadaşımdan öğrenmiştim.
“Çalmayı” sözcüğü fiilimsi olarak kullanılmıştır. - Size geç saatlerde gelmeyi düşünüyorum.
“Gelmeyi” kelimesi fiilimsi olarak kullanılmıştır. - Şiir okuyuşu genellikle ilginç olur.
“Okuyuşu” kelimesi fiilimsi olarak kullanılmıştır.
Uyarı:
Bir sözcük ad olmuşsa, o sözcük fiilimsi sayılmaz. Örneğin, “Pembe” renkteki sözcükler fiilimsi olup, adlaşmış olanlar fiilimsi olmaktan çıkar.
B. Sıfat-Fiil (Ortaç)
Fiil kök veya gövdelerinden “-en, -esi, -mez, -r, -dik, -ecek, -miş” ekleriyle türetilirler ve genellikle sıfat olarak kullanılırlar. Sıfat-fiiller cümlede sıfat görevinde bulunur ve yan cümlecik kurar.
Örnekler:
- Sevilen gönüller fethedilmeyi bekliyor.
Burada “sevilen” sıfat-fiil olarak kullanılmıştır. - Yıkılası dünya bizi perişan eyledi.
“Yıkılası” sıfat-fiildir. - Yenilmez akşamın son ufkundayız vakit çok geç.
“Yenilmez” sıfat-fiildir.
Uyarı:
Sıfat-fiiller olumsuzluk eklerini alabilir. Bu ekler sıfat-fiil eklerinden önce gelir.
C. Zarf-Fiil (Ulaç)
Fiil kök veya gövdelerinden “-ıp, -ip, -erek, -arak, -ınca, -ince, -dıkça, -dikçe, -madan, -meden, -alı, -eli, -esiye, -asıya, -e, -a, -cesine, -casına, -dığında, -diğinde, -(i)r…-mez, -ken, -meksizin, -maksızın” gibi eklerle türetilirler. Zarf-fiiller cümlede zarf olarak görev yapar ve yan cümlecik kurarlar.
Örnekler:
- Yazınca fiilimsiler daha iyi anlaşılır.
Burada “yazınca” zarf-fiildir. - Baktıkça daha da gözleri ıslanıyor.
“Baktıkça” zarf-fiildir. - Çalışmadan başarı elde edilmez.
“Çalışmadan” zarf-fiildir.
Uyarı:
Zarf-fiil türeten kimi ekler, eylem anlamını yitirmiş zarflar da türetebilir. Bu durumda, zarf-fiil olmaktan çıkar.
Not:
Sıfat-fiiller de olumsuzluk eklerini alabilir, ancak bu ekler sıfat-fiil eklerinden önce gelir. Sıfatların önünde bir ismin bulunması gerekirken, sıfat-fiillerde bu zorunluluk yoktur.
Örnekler:
- Gördüğünü, bildiğini Allah’tan mı saklayacaksın.
Burada “gördüğünü” ve “bildiğini” sıfat-fiildir. - Okuduğunu anlarsa bu soruyu çözecek.
“Okuduğunu” sıfat-fiildir.