Eş Anlamlı Kelimeler
Eş Anlamlı Kelimeler Nedir?
Eş anlamlı kelimeler, aynı ya da çok yakın anlamları ifade eden kelimelerdir. Bu tür kelimeler, dilde anlam zenginliği ve çeşitliliği sağlar, aynı zamanda yazarların ve konuşmacıların ifadelerini çeşitlendirme imkanı tanır. Eş anlamlı kelimeler Türkçe’de “anlamdaş” veya “eş anlam” olarak da bilinir.
Eş Anlamlı Kelimelerin Özellikleri
- Anlam Zenginliği: Eş anlamlı kelimeler, dilin anlam yelpazesini genişletir.
- Dilin Esnekliği: Çeşitli durumlar ve bağlamlar için alternatif ifadeler sunar.
- Retorik Güç: Yazılı ve sözlü anlatımda etkileyicilik ve vurgulamak için kullanılır.
Eş Anlamlı Kelime Örnekleri
- Mutlu – Mesut:
- Kullanım: O gün çok mutlu/mesut bir gün geçirdim.
- Açıklama: Her iki kelime de genel bir memnuniyet ve iyi olma halini ifade eder.
- Zarar – Hasar:
- Kullanım: Depremden büyük zarar/hasar gördük.
- Açıklama: Zarar ve hasar, maddi veya manevi kayıpları ifade eder.
- Cesaret – Yiğitlik:
- Kullanım: O, büyük bir cesaret/yiğitlik gösterdi.
- Açıklama: Cesaret ve yiğitlik, korku ve endişe karşısında gösterilen direnç ve kahramanlık .
- Korku – Dehşet:
- Kullanım: Film bana korku/dehşet verdi.
- Açıklama: Korku ve dehşet, yoğun bir endişe veya korku hissi yaratır.
- Geliştirmek – İlerletmek:
- Kullanım: Teknolojiyi geliştirmek/ilerletmek ülkeler için önemlidir.
- Açıklama: Geliştirmek ve ilerletmek, bir durumu veya nesneyi daha iyi bir konuma taşıma eylemidir.
Eş Anlamlı Kelimelerin Kullanım Alanları
- Edebiyat: Şairler ve yazarlar, şiir ve öykülerinde eş anlamlı kelimeleri kullanarak dilin estetik değerini artırır.
- Akademik Yazı: Bilimsel veya akademik makalelerde, belirli terimlerin tekrarını engellemek için eş anlamlı kelimeler tercih edilir.
- Günlük Konuşma: Günlük dilde, konuşmanın doğallığını ve akıcılığını sağlamak için çeşitli eş anlamlı kelimeler kullanılır.
Eş anlamlı kelimeler, Türkçe dil bilgisinin temel yapıtaşlarından biridir ve dil öğrenimi sürecinde bu kelimelerin bilinmesi, dil kullanımını daha etkin ve zengin hale getirir. Eş anlamlılar, dilin anlam katmanlarını derinleştirir ve dil kullanıcılarına daha esnek ifade imkanları sunar.
Eş Anlamlı (Synonymous) Kelime Örnekleri ve Açıklamaları
- Akıl – Zeka
- Akıl: Düşünme yetisi, mantık.
- Zeka: Anlama, kavrama ve problem çözme yeteneği.
- Korku – Dehşet
- Korku: Tehlike veya zarar gelme ihtimaline karşı duyulan endişe.
- Dehşet: Aşırı korku, panik.
- Cesur – Yiğit
- Cesur: Korkusuz, yürekli.
- Yiğit: Kahraman, cesur.
- Mutlu – Mesut
- Mutlu: Huzurlu ve sevinçli.
- Mesut: Mutlu, bahtiyar.
- Üzgün – Kederli
- Üzgün: Mutsuz, sıkıntılı.
- Kederli: Üzgün, dertli.
- Güzel – Hoş
- Güzel: Estetik olarak beğenilen, çekici.
- Hoş: Beğenilen, güzel.
- Kısa – Az
- Kısa: Uzunluğun tersidir, küçük boyutlu.
- Az: Miktar olarak yetersiz.
- Büyük – İri
- Büyük: Boyut olarak geniş, büyük.
- İri: Büyük, hacimli.
- Zayıf – Cılız
- Zayıf: Güçsüz, kuvvetsiz.
- Cılız: Zayıf, güçsüz.
- İnce – Narin
- İnce: Kalın olmayan, zarif.
- Narin: Hassas, ince.
- Hızlı – Süratli
- Hızlı: Çabuk hareket eden, süratli.
- Süratli: Hızlı, çabuk.
- Yeni – Taze
- Yeni: İlk defa yapılmış veya alınmış.
- Taze: Henüz olmuş, yeni.
- Sıcak – Ilık
- Sıcak: Isı derecesi yüksek.
- Ilık: Hafif sıcak, soğuk olmayan.
- Soğuk – Serin
- Soğuk: Isı derecesi düşük.
- Serin: Ilık ile soğuk arası, ferah.
- Eski – Antika
- Eski: Zaman içinde yıpranmış, kullanılmış.
- Antika: Çok eski ve değerli.
- Uzak – Irak
- Uzak: Mesafe olarak çok ileride.
- Irak: Uzak, mesafeli.
- Yakın – Yanaşık
- Yakın: Mesafe olarak az ileride.
- Yanaşık: Yakın, bitişik.
- Geniş – Enli
- Geniş: Boyut olarak geniş, yayvan.
- Enli: Geniş, enli.
- Dar – Sıkışık
- Dar: Genişliğin tersi, sıkışık.
- Sıkışık: Dar, hareket alanı az.
- Yüksek – Uzun
- Yüksek: Boyut olarak yukarıda.
- Uzun: Yüksek, boyu fazla.
- Alçak – Basık
- Alçak: Yüksekliğin tersi.
- Basık: Alçak, tavanı düşük.
- Zengin – Varlıklı
- Zengin: Mal ve mülk bakımından çok.
- Varlıklı: Zengin, servet sahibi.
- Fakir – Yoksul
- Fakir: Gelir ve imkanları az.
- Yoksul: Fakir, ihtiyaç içinde.
- Kibar – Nazik
- Kibar: İnce, saygılı.
- Nazik: Kibar, ince ruhlu.
- Kaba – Hoyrat
- Kaba: Nezaketsiz, sert.
- Hoyrat: Kaba, haşin.
- Zor – Güç
- Zor: Yapılması güç olan.
- Güç: Zor, kuvvet gerektiren.
- Kolay – Basit
- Kolay: Yapılması zahmetsiz.
- Basit: Kolay, karmaşık olmayan.
- Sağlam – Dayanıklı
- Sağlam: Bozulmayan, güçlü.
- Dayanıklı: Sağlam, uzun ömürlü.
- Kırılgan – Narin
- Kırılgan: Kolay kırılan.
- Narin: Kırılgan, hassas.
- Doğru – Gerçek
- Doğru: Yanlış olmayan.
- Gerçek: Doğru, hakikat.
- Yanlış – Hatalı
- Yanlış: Doğru olmayan.
- Hatalı: Yanlış, eksik.
- Dost – Arkadaş
- Dost: Yakın ve güvenilir kimse.
- Arkadaş: Dost, yoldaş.
- Düşman – Hasım
- Düşman: Karşıt, zarar vermek isteyen.
- Hasım: Düşman, rakip.
- Tatlı – Şekerli
- Tatlı: Şeker içeren, hoş tatlı.
- Şekerli: Tatlı, şekerli.
- Acı – Ekşi
- Acı: Yakıcı tat.
- Ekşi: Acı, asidik tat.
- Uyanık – Açık göz
- Uyanık: Tetikte olan, uykuda olmayan.
- Açık göz: Uyanık, dikkatli.
- Yorgun – Bitkin
- Yorgun: Enerjisi tükenmiş.
- Bitkin: Yorgun, güçsüz.
- Uykulu – Mahmur
- Uykulu: Uyku ihtiyacı olan.
- Mahmur: Uykulu, gözleri ağırlaşmış.
- Temiz – Pak
- Temiz: Kirlenmemiş.
- Pak: Temiz, saf.
- Kirli – Pis
- Kirli: Temiz olmayan.
- Pis: Kirli, kötü kokulu.
- Mutlu – Sevinçli
- Mutlu: Huzurlu ve neşeli.
- Sevinçli: Mutlu, keyifli.
- Korkak – Ürkmüş
- Korkak: Korku duyan.
- Ürkmüş: Korkak, tedirgin.
- Sakin – Huzurlu
- Sakin: Sessiz, dingin.
- Huzurlu: Sakin, rahat.
- Kızgın – Öfkeli
- Kızgın: Sinirlenmiş.
- Öfkeli: Kızgın, hiddetli.
- Nazik – Kibar
- Nazik: İnce, saygılı.
- Kibar: Nazik, zarif.
- Uysal – Sakin
- Uysal: İtaatkar, yumuşak başlı.
- Sakin: Uysal, sessiz.
- Vefalı – Sadık
- Vefalı: Sadakatli, bağlı.
- Sadık: Vefalı, güvenilir.
- Hain – Vefasız
- Hain: İhanet eden.
- Vefasız: Hain, bağlı olmayan.
- Bağışlamak – Affetmek
- Bağışlamak: Suçu hoş görmek.
- Affetmek: Bağışlamak, merhamet göstermek.
- Öldürmek – Katletmek
- Öldürmek: Hayatına son vermek.
- Katletmek: Öldürmek, can almak.
EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER SÖZLÜĞÜ
– A –
- aba – üstlük
- abartı – mübalağa
- abece – alfabe
- abecesel – alfabetik
- abes – boş – gereksiz
- abide – anıt
- abluka – kuşatma
- abuk sabuk – anlamsız
- abullabut – hantal, kaba
- abus – somurtkan
- acar – cesur, becerikli
- acaba -acep
- acayip – garip
- acele – çabuk – ivedi
- Acemce – Farsça
- acemi – toy, bilgisiz
- acı – üzüntü – ıstırap
- acıma – merhamet
- acımasız – gaddar
- açıkgöz – kurnaz
- ad – isim
- adale – kas
- adalet – hak
- adet – tane
- âdet – gelenek – töre
- adıl – zamir
- ak – beyaz
- anlam – mana
- anlamdaş – eş anlamlı
- anlatım – ifade
- ant – yemin
- apse – iltihap
- ara – fasıla
- araç – vasıta
- arıza – bozukluk
- arka – geri
- armağan – hediye
- art – arka
- arzu – istek
- asır – yüzyıl
- asil – soylu
- aş – yemek
- aşırmak – çalmak
- ata – cet
- atak – girişken
- atamak – tayin etmek
- atölye – işlik
- avare – serseri
- ayakkabı – pabuç
- ayakyolu – hela
- aylak – serseri
- ayraç – parantez
- ayrıcalık – imtiyaz
- aza – üye …
– B –
- bacı – kız kardeş
- bağışlamak – affetmek
- bağnaz – yobaz
- bakış – nazar
- barış – sulh
- basımevi – matbaa
- basit – yalın
- baş – kafa
- başkaldırı – isyan
- başkan – reis
- başkent – başşehir
- başvuru – müracaat
- batı – garp
- bayağı – adi – aşağılık
- bayındır – mamur
- bayındırlık – imar
- baytar – veteriner
- bazı – kimi
- bedava – parasız
- beden – gövde
- beğeni – zevk
- belde – şehir
- belge – vesika
- bellek – hafıza
- bencil – egoist
- benlik – kişilik
- benzer – eş
- beraber – birlikte
- bereket – bolluk
- berrak – duru
- besin – gıda
- beyanat – demeç
- beyaz – ak
- beygir – at
- beyhude – boşuna
- biçare – zavallı
- biçim – şekil
- bilakis – tersine
- bilgin – alim
- bilgisiz – cahil
- bilhassa – özellikle
- bilim – ilim
- bilgisiz – cahil
- bilinç – şuur
- bina – yapı
- bir – tek
- birden – ani
- birdenbire – aniden
- birey – fert
- biricik – tek
- bitki – nebat
- bol – geniş
- boylam – meridyen
- bozkır – step
- bucak – nahiye
- buğu – buhar
- buhran – bunalım
- buyruk – emir
- büro – ofis – yazıhane …
– C –
- cahil – bilgisiz
- caka – gösteriş
- camekan – vitrin
- canlı – diri
- cazibe – çekim
- cehalet – bilgisizlik
- celse – oturum
- cenk – savaş
- cenup – güney
- cerahat – irin
- cerrah – operatör
- cesur – yürekli
- cet – ata
- cevap – yanıt
- ceviz – koz
- cılız – sıska
- ciddi – ağırbaşlı
- cihaz – aygıt
- cihet – yön
- cilt – ten
- cimri – pinti
- cimri – hasis
- cins – tür
- civar – yöre
- cömert – eli açık
- cümle – tümce …
– Ç –
- çabuk – acele
- çağ – devir
- çağdaş – modern – uygar
- çağrı – davet
- çamur – balçık
- çare – deva
- çehre – yüz
- çeşit – tür
- çeviri – tercüme
- çığlık – feryat
- çılgın – deli
- çizelge – cetvel
- çoğunluk – ekseriyet
- çok – fazla ….
– D –
- dahil – iç
- daimi – sürekli
- darbe – vuruş
- dargın – küs
- darılmak – küsmek
- davet – çağrı
- defa – kez
- değer – kıymet
- değerli – kıymetli
- değnek – sopa
- deli – çılgın
- delil – kanıt
- deneme – tecrübe
- denetim – kontrol
- deneyim – tecrübe
- deprem – zerzele
- dergi – mecmua
- derhal – hemen
- deri – ten
- derslik – sınıf
- devamlı – sürekli
- devinim – hareket
- devir – çağ
- devir – tur
- devre – dönem
- dışalım – ithalat
- dışsatım – ihracat
- diğer – başka
- dil – lisan
- dilek – istek
- diri – canlı
- dize – mısra
- dizi – sıra
- doğa – tabiat
- doğal – tabii
- doğu – şark
- doktor – hekim
- donuk – mat
- doruk – zirve
- dönemeç – viraj
- döşek – yatak
- duru – berrak
- durum – vaziyet
- duygu – his
- düş – rüya
- düşünce – fikir
- düzey – seviye
- düzmece – sahte
- düzyazı – nesir …
– E –
- ebat – boyut
- ebedi – sonsuz
- ebeveyn – anne-baba
- eda – naz
- edat – ilgeç
- edebiyat – yazın
- efe – zeybek
- egoist – bencil
- ehemmiyet – önem
- ek – ilave
- eklem – mafsal
- ekonomi – iktisat
- elbise – giysi
- emir – buyruk
- emniyet – güvenlik
- ender – nadir
- endişe – kaygı
- endüstri – sanayi
- enkaz – yıkıntı
- enlem – paralel
- entari – giysi
- enteresan – ilginç
- erek – amaç
- esas – temel
- eser – yapıt
- esir – tutsak
- etki – tesir
- etraf – çevre
-F-
- faaliyet – etkinlik
- faiz – nema
- fakat – ama – lakin
- fakir – yoksul – fukara
- faktör – unsur
- fare – sıçan
- fark – ayrım
- fasıla – ara
- fayda – yarar
- fazla – çok
- felç – nüzul
- fena – kötü
- fer – ışık
- fert – birey
- feza – uzay
- fiil – eylem
- fikir – düşünce
- file – ağ
- füze – roket
-G-
- garip – acayip
- garp – batı
- gaye – amaç
- gayret – çaba
- gebe – hamile
- gelecek – istikbal – ati
- gelenek – anane
- gene – yine
- genel – umumi
- geri – art
- gezmek – dolaşmak
- gıda – besin
- giysi – elbise
- giz – sır
- gizli – saklı
- gökyüzü – sema
- görev – vazife
- gövde – beden
- gözlem – rasat
- güç – kuvvet – zor
- güçlü – kuvvetli
- güldürü – komedi
- gülünç – komik
- güney – cenup
- güven – itimat
- güz – sonbahar
-H-
- haber – havadis, bilgi, salık
- hadise – olay
- hal – durum
- halbuki – oysa
- ham – olmamış
- hane – ev
- hareket – devinim
- hariç – dış
- harp – savaş
- hasım – düşman
- hasis – cimri – pinti
- hasret – özlem
- hassas – duygulu
- hatıra – anı
- hayal – düş
- hayat – yaşam
- haysiyet – onur
- hediye – armağan
- hekim – doktor
- hela – tuvalet
- hemen – derhal
- hısım – akraba
- hiddet – öfke
- hikaye – öykü
- hisse – pay
- hudut – sınır
- hususi – özel
- hür – özgür
-I-
- ılgım – serap
- ılıca – kaplıca
- ırak – uzak
- ırgat – rençber
- ırk – soy
- ıra – karakter
- ırmak – nehir
- ısı – hararet
- ısırmak – dişlemek
- ısıölçer – kalorimetre
- ıslah – düzeltme – iyileştirme
- ıslahat – devrim – inkılap
- ıslak – yaş
- ıssız – tenha
- ışık – ziya
- ıtır – koku
-İ-
- icat – buluş
- iç – dahil
- içten – samimi
- idadi – lise
- idare – yönetim
- ihracat – dışsatım
- ihtiyar – yaşlı
- ihtiyaç – gereksinim
- ikaz – uyarı
- iktisat – ekonomi
- ilan – duyuru
- ilave – ek
- ilgeç – edat
- ilgi – alaka
- ilginç – enteresan
- ilim – bilim
- ilişki – münasebet
- imar – bayındır
- imkan – olanak
- imtihan – sınav
- isim – ad
- iskemle – sandalye
- ithalat – dışalım
- itibar – saygınlık
- itimat – güven
- itina – özen
- izah – açıklama
– J –
- jale – kırağı
- jandarma – zaptiye
- janjan – yanar döner
- jant – ispit
- japongülü – kamelya
- jenerasyon – kuşak
- jeolog – yer bilimci
- jeoloji – yer bilimi
- jest – çalım
- jimnastik – idman – kültürfizik
- jips – alçıtaşı
- jurnal – kötüleme – ihbar yazısı
- jurnalci – gammaz – muhbir
- jülide – karışık – dağınık
- Jüpiter – Erendiz
- Jüri – seçici kurul …
-K-
- kabiliyet – yetenek
- kabus – karabasan
- kafa – baş
- kafi – yeter
- kafiye – uyak
- kalite – nitelik
- kalp – yürek
- kamu – halk
- kanıt – delil
- kapital – sermaye, ana mal
- kanun – yasa
- kara – siyah
- karşın – rağmen
- karşıt – zıt
- kas – adale
- katı – sert
- kati – kesin
- kayıp – yitik
- keder – acı
- kelime –sözcük
- kenar – kıyı
- kent – şehir
- kere – defa – kez
- kesin – kati
- kılavuz – rehber
- kırmızı – al
- kıyı – sahil
- kir – pislik
- kirli – pis
- kişi – şahıs
- kocaman – iri
- kolay – basit
- komedi – güldürü
- komik – gülünç
- kontrol – denetim
- konu – mevzu, bahis
- konuk – misafir
- konut – ev
- koşul – şart
- kural – kaide
- kuruluş – müessese
- kurum – kuruluş
- kuşku – şüphe
- kutsal – mukaddes
- kuvvet – güç
- kuzey – şimal
- küme – grup
- küs – dargın
-L-
- laf – söz
- lafazan – geveze
- lahza – an
- lakayıt – ilgisiz
- lakin – ama, fakat
- lal – dilsiz
- latif – yumuşak, hoş
- latife – şaka
- leke – iz
- lens – mercek
- lider – önder
- linet – sürgün
- lisan – dil
- logo -arma
- löp – yumuşak
- lüzumlu – gerekli
- lüzumsuz – gereksiz
-M-
- mabet – tapınak
- macera – serüven
- mafsal – eklem
- mağlup – yenik
- mahalli – yerel
- mahcup – utangaç
- mahluk – yaratık
- mahpushane – cezaevi
- mahsul – ürün
- mana – anlam
- mani – engel
- manzara – görünüm
- matbaa – basımevi
- matem – yas
- mebus – milletvekili
- mecbur – zorunlu
- mecmua – dergi
- medeni – uygar
- medeniyet – uygarlık
- mektep – okul
- mektup – name
- melodi – ezgi
- menfaat – çıkar
- menfi – olumsuz
- menkul – taşınır
- meridyen – boylam
- merkep – eşek
- mesafe – ara
- mesela – örneğin
- mesele – sorun
- mesken – konuk
- meslek – iş
- mesul – sorumlu
- mesut – mutlu
- meşhur – ünlü
- meşrubat – içecek
- merasim – tören
- mevcut – var
- meydan – alan
- millet – ulus
- milletvekili – mebus
- milli – ulusal
- misafir – konuk
- misal – örnek
- misli – katı
- muallim – öğretmen
- muavin – yardımcı
- muharebe – savaş
- muhtelif – çeşitli
- muştu – müjde
- mübarek – kutsal
- müessese – kuruluş
- mühim – önemli
- mükafat – ödül
- müsabaka – yarışma
- müsait – uygun
- müspet – olumlu
- müstahsil – üretici
- müstakil – bağımsız
- müşteri – alıcı
-N-
- nadir – ender
- nakil – atama – taşıma
- nakit – para – akça
- nakliyeci – taşımacı
- namzet – aday
- nasihat – öğüt
- nebat – bitki
- neden – sebep
- nefes – soluk
- nehir – ırmak
- nem – rutubet
- nesil – kuşak
- nesir – düzyazı
- neşe – sevinç
- netice – sonuç
- nispet – oran
- nitelik – kalite
- noksan – eksik
- numune – örnek
- nutuk – söylev
-O-
- okul – mektep
- olanak – imkan
- olası – mümkün
- olay – vaka
- olumlu – müspet
- olumsuz – menfi
- onarım – tamir
- onay – tasdik
- onur – şeref
- oran – nispet
- otlak – mera
- oy – rey
- ozan – şair
-Ö-
- öbek – grup
- öbür – diğer
- ödenti – aidat
- ödlek – korkak
- ödül – mükafat
- ödün – taviz
- öfke – hiddet
- öge – unsur
- öğrenci – talebe
- öğrenim – tahsil
- öğüt – nasihat
- ömür – hayat – yaşam
- önce – evvel
- önder – lider
- önemli – mühim
- öneri – teklif
- önlem – tedbir
- örgüt – teşkilat
- örneğin – mesele
- örnek – misal
- öteki – diğeri
- ötürü – dolayı
- öykü – hikaye
- özel – hususi
- özen – itina
- özgün – orijinal
- özgür – hür
- özlem – hasret
-P-
- pabuç – ayakkabı
- padişah – hükümdar – sultan
- paha – değer – eder – fiyat
- pak – temiz
- pakt – anlaşma
- parantez – ayraç
- pasak – kir
- pasaklı – kirli
- pasif – tepkisiz – edilgen
- pinti – cimri
- pis – kirli
- politika – siyaset
- problem – sorun
-R-
- Rab – Tanrı
- radde – derece
- radyatör – petek
- rağmen – karşın
- raket – tokaç
- rakım – yükselti
- rastlantı – tesadüf
- rey – oy
- risale – kitapçık
- riya – ikiyüzlülük
- romantik – duygusal
- rötar – gecikme
- rötuş – düzeltme
- ruhsat – izin
- rulo – tomar
- rutubet – nem
- rüya – düş
- rüzgar – yel
-S-
- saadet – mutluluk
- sade – yalın
- sağlık – sıhhat
- saha – alan
- sahil – kıyı – kumsal
- saldırı – hücum
- samimi – içten
- sanayi – endüstri
- sandalye – iskemle
- savaş – harp
- saz – çalgı
- sebep – neden
- sene – yıl
- sermaye – kapital
- serüven – macera
- sevinç – mutluluk
- sıçan – fare
- sıhhat – sağlık
- sınav – imtihan
- sınıf – derslik
- sır – giz
- sima – yüz
- siyah – kara
- siyaset – politika
- soluk – nefes
- son – nihayet
- sonbahar – güz
- sonuç – netice
- sorumluluk – mesuliyet
- sorun – mesele
- soylu – asil
- sömestir – yarıyıl
- söylev – nutuk
- söz – laf – kelam – lakırdı
- sözcük – kelime
- sözlük – lügat
- sulh – barış
- suni – yapay
- surat – yüz
- sürat – hız
- sürekli – devamlı
-Ş-
- şafak – tan
- şahıs – kişi
- şahit – tanık
- şair – ozan
- şaka – latife
- şans – talih
- şark – doğu
- şart – koşul
- şayet – eğer
- şef – lider – önder
- şehir – kent
- şekil – biçim
- şen – neşeli
- şeref – onur
- şöhret – ün
- şuur – bilinç
- şüphe – kuşku
-T-
- tabiat – doğa
- tabii – doğal
- tabip – hekim – doktor
- talebe – öğrenci
- talih – şans
- tamir – onarım
- tane – adet
- tanım – tarif
- tapınak – mabet
- taraf – yan
- tarım – ziraat
- tarif – tanım
- tartışma – münakaşa
- tasdik – onay
- taviz – ödün
- tebrik – kutlama
- tecrübe – deneyim
- tedbir – önlem
- teklif – öneri
- tekrar – yine
- temel – esas
- tercüme – çeviri
- tertip – düzen
- tesadüf – rastlantı
- tesir – etki
- toplum – cemiyet
- tören –merasim
- tren – şimendifer
- tuhaf – garip
- tutsak – esir
- tuvalet – hela – wc
- tüm – bütün
- tümör – ur
- tümce – cümle
-U-
- uçak – tayyare
- uçurum – yar
- ufak – küçük
- uğraş – iş
- ulaşmak – varmak
- ulu – yüce
- ulus – millet
- umumi – genel
- umut – ümit
- unsur – öğe
- us – akıl
- usta – ehil
- uyarı – ikaz
- uygar – medeni
- uyum – ahenk
- uzak – ırak
- uzay – feza
-Ü-
- ücra – sapa
- üçkağıtçı – dolandırıcı
- ülke – diyar – memleket
- ülkü – ideal
- üleş – pay
- üleşmek – bölüşmek – paylaşmak
- ülke – memleket – devlet
- Ülker – Süreyya
- ümit – umut
- ünite – birim
- ünlü – meşhur
- üstat – usta
- üstün – faik
- ürem – faiz
- ürün – mahsul – yapıt
- üye – aza
-V-
- vaka – olay
- vakit – zaman
- varmak -ulaşmak
- varlıklı – zengin
- varsıl – zengin
- vasıta – araç
- vatan – yurt
- vazife – görev
- vaziyet – durum
- vesika – belge
- veteriner – baytar
- vilayet – il
- viraj – dönemeç
- vücut – gövde
-Y-
- yalın – sade
- yan – taraf
- yanıt – cevap
- yapay – suni
- yapıt – eser
- yar – uçurum
- yaratık – mahluk
- yardımcı – muavin
- yargıç – hakim
- yarıyıl – sömestri
- yas – matem
- yasa – kanun
- yaş – ıslak
- yaşam – hayat – ömür
- yaşlı – ihtiyar
- yazı – ova
- yazım – imla
- yekün – toplam
- yel – rüzgar
- yemek – aş
- yerel – mahalli
- yetenek – kabiliyet
- yıl – sene
- yine – tekrar
- yitik – kayıp
- yoksul – fakir – fukara
- yöntem – metot
- yurt – vatan
- yüce – ulu
- yürek – kalp
- yüz – surat – sima – çehre
- yüzyıl – asır
-Z-
- zabit – subay
- zaman – vakit
- zarar – ziyan
- zehir – agu
- zengin – varlıklı – varsıl
- zeybek – efe
- zırnık – metelik
- zıt – karşıt
- ziraat – tarım
- ziyan – zarar
- zor – güç
- zorunlu – mecburi …