Dil göstergeleri, belirli bir nedene dayanmadan, tamamen rastgele bir biçimde gelişmiş ve oluşturulmuştur. Bu göstergeler arasında, gösteren ile gösterilen arasında doğrudan bir nedensellik ilişkisi bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, bir göstergenin anlamı ile fiziksel şekli arasında mantıklı bir bağ yoktur.
Göstergelerin Nedensizliği
Dil göstergeleri, genellikle tarihsel ve kültürel nedenlerle evrim geçirir, ancak bu evrim süreci belirli bir mantık veya nedensellik ilişkisiyle açıklanamaz. Örneğin, Türkçede “öğrenci” olarak adlandırdığımız kişi, İngilizcede “student”, Arapçada ise “talebe” olarak adlandırılır. Bu farklı isimlendirmelerin nedenleri, dilin doğuşuna ve tarihine dair derin kökenlere dayansa da, dil göstergelerinin bu tür farklılıklarının mantıklı bir izahı yoktur. Her dil kendi tarihsel ve kültürel bağlamında gelişir ve bu süreçte herhangi bir doğal nedensellik ilişkisi söz konusu değildir.
Göstergelerin Çizgiselliği
Dil göstergeleri, belirli bir çizgisel düzen içinde ortaya çıkar. Her bir sözcük, belirli ses birimlerinin birleşiminden oluşur ve bu ses birimlerinin yerleri değiştirilmeden anlamlı bir ifade elde edilemez. Örneğin, “bayrak” kelimesi, “b-a-y-r-a-k” harflerinden oluşur ve bu harflerin yerini değiştirmek, kelimenin anlamını kaybettirir. Eğer “bayrak” kelimesini “bakray” şeklinde yazarsak, kelimenin zihnimizde canlanması mümkün olmaz. Ayrıca, cümle içindeki kelimelerin yerini değiştirmek de anlam kaybına yol açar. Örneğin, “Yeni atanan öğretmenler görevlerine başladı” cümlesini “Yeni atanan öğmetrenler görevlerine başladı” şeklinde değiştirmek anlamı kaybettirir, ancak eş anlamlı kelimeler kullanılarak yapılacak değişiklikler anlamı korur.
Göstergelerin Uzlaşmaya Dayalı Oluşu
Dil göstergeleri, toplumun ortak bir anlayış ve uzlaşması üzerine kuruludur. Toplum üyeleri, belirli kelimelerin anlamlarını üzerinde anlaşmış ve bu anlamları uzun süre korumuştur. Bu nedenle, bir kelimenin anlamı zamanla değişebilir, ancak toplumun ortak kabulü sağlandığında bu değişiklikler sınırlı kalır. Örneğin, “elma” kelimesi tüm toplum tarafından aynı nesneyi ifade etmek için kullanılır ve bu anlam geniş bir toplumsal uzlaşma ile sabitlenmiştir.
Ses Değişiklikleri ile İlgili Not:
Bir dilin bazı göstergeleri zaman içinde ses değişikliklerine uğrayabilir. Örnek vermek gerekirse:
- “Alma” kelimesinin evrimiyle “elma” biçiminde değişebilir.
- “Ana” kelimesi zamanla “anne” olarak değişebilir.
- “Tengri” kelimesi, tarihsel süreçte “Tanrı” şeklinde evrilebilir.
Bu tür ses değişiklikleri, dilin evrimi sürecinde meydana gelen doğal değişimlerdir, ancak bu değişiklikler bile toplumsal uzlaşmanın sağlanmasından sonra sabitlenir.