Cümlenin Öğelerini Bulurken Bunlara Dikkat Edin

Cümlenin öğeleriyle ilgili en önemli noktalardan biri, öğelerin doğru bir şekilde ayrılmasıdır. Cümlenin öğeleri belirlenirken bazı özel yapılar, örneğin tamlamalar, ikilemeler, deyimler, kelime grupları ve birleşik fiiller bölünmemelidir. Bu gruplar, cümlede bir bütün olarak ele alınmalı ve parçalanmadan değerlendirilmelidir. Özellikle deyimlerin yüklem olarak kullanıldığı durumlarda bu hata oldukça sık yapılır. Öğelerin doğru ayrımı, anlamın korunması için kritik öneme sahiptir.

Örnekler:

  • Mustafa’nın en yakın dostu eve geldi.
    (Özne bir isim tamlamasından oluşmuştur ve bu nedenle parçalanmaz.)
  • Ayşe yavaş yavaş konuşmaya başladı.
    (Zarf tümleci bir ikilemeden oluşmuş olup, bu ikileme bölünmeden yazılır.)
  • Olanları duyunca Ali küplere bindi.
    (Yüklem bir deyimden oluştuğu için parçalanmaz.)
  • Fatma, tüm bu fedakârlıkları senin için yaptı.
    (Zarf tümleci bir edat grubundan oluşmuş olup, bölünmeden kullanılır.)
  • Ahmet kendisine sataşanları umursamadan toplantıya hitap ediyordu.
    (Yüklem birleşik yapılı bir fiilden oluşmuştur, bu yüzden bu yapı bölünmemelidir.)
  • Çalışkan ve dürüst bireyleri herkes takdir eder.
    (Belirtili nesne sıfat tamlamasından oluşmuş olup, bu nedenle ayrılmadan kullanılır.)

Cümlede Yüklem Dışındaki Öğelere Soru Sormamak

Cümlenin öğeleriyle ilgili bir diğer önemli özellik, cümlede yüklem dışındaki öğelere soru yöneltilmemesidir. Öğeleri bulurken sorular sadece yükleme yönelik sorulmalıdır. Yüklem dışındaki öğelere soru sorulması, cümlenin anlamını bozabilir veya yanlış öğeyi bulmamıza neden olabilir.

Örnek:

  • Bu kitabı dün Ahmet kütüphanede okudu.
    (Cümledeki sorular yalnızca “okudu” yüklemine yöneliktir.)

    Soru:

    • Kim okudu?
    • Nerede okudu?
    • Ne zaman okudu?
    • Neyi okudu?

Hitaplar, Ünlemler ve Bağlaçlar Cümle Öğesi Sayılmaz

Hitaplar, ünlemler ve bağlaçlar cümlenin bir öğesi olarak kabul edilmezler. Bunlar, cümle dışı unsurlar olarak değerlendirilir.

Örnekler:

  • Fakat beni anlamıyorsun.
    (Bağlaç, cümle dışı unsurdur.)
  • Sevgili babacığım, seni çok özledim.
    (Hitap, cümle dışı unsurdur.)
  • Of, söylediklerimi unuttum!
    (Ünlem, cümle dışı unsurdur.)
  • Aman tanrım, her şeyi unuttum!
    (Ünlem, cümle dışı unsurdur.)

Öğelerde Sözcük Sayısı Önemli Değildir

Bir cümlenin öğeleri, tek bir kelimeden ya da birden fazla kelimeden oluşabilir. Öğelerin uzunluğu, onların cümledeki işlevini değiştirmez.

Örnekler:

  • Ali, dün bize geldi.
    (Cümledeki öğeler, tek bir sözcükten oluşmaktadır.)
  • Ali’nin ablası, okuldaki öğrencilere kulak misafiri oldu.
    (Burada öğeler birden fazla sözcükten meydana gelmiştir.)

Cümlenin Öğeleri Bulunurken Belirli Bir Sıra İzlenmelidir

Cümlede öğeleri bulurken, belirli bir sıralamaya dikkat edilmelidir. İlk olarak yüklem tespit edilir, ardından özne belirlenir. Sonrasında nesne ve tümleçler bulunur. Yüklemden sonra özne bulunmazsa, “Ne?” sorusu hem özne hem de belirtisiz nesne için ortak kullanılabileceğinden yanlış öğe tespit edilebilir.

Örnekler:

  • Kitap, en iyi arkadaştır.
    (Bu cümlede “Kitap” sözcüğü yükleme sorulan “ne” sorusuyla özne olarak bulunur.)
  • Kitap okuyorum.
    (Burada “ne” sorusu belirtisiz nesneye yöneliktir. Yüklem: okuyorum, özne: ben)

Eksiltili Cümlelerde Öğelerin Bulunması

Eksiltili cümlelerde, cümlenin normal haline dönüştürülerek öğeleri bulmak daha kolay olur. Eksiltili cümleler, eksik yükleme sahip cümlelerdir. Yüklem eksik olduğunda cümlenin anlamı ve öğeleri tam olarak tespit edilemez, bu yüzden eksik olan yüklem tamamlanarak cümle öğeleri belirlenir.

Örnek:

  • Sizi kim aradı?
  • Babam.

    (Bu cümle, “Babam aradı.” şeklinde tamamlanır ve bu şekilde öğeler bulunabilir.)


Soru Cümlelerinde Soru Anlamına Uygun Öğeler

Soru cümlelerinde, soruya verilecek cevap hangi öğe ise soru da o öğeye yöneliktir. Bu tür cümlelerde soru sözcüğünü kaldırıp yerine cümleye uygun bir kelime getirdiğimizde, hangi öğenin soru cümlesinde vurgulandığını görebiliriz.

Örnekler:

  • Soru: Kim yazdı?
    Cevap: Mustafa yazdı. (Özne)
  • Soru: Neden yazmadın?
    Cevap: Yorgun olduğum için yazmadım. (Zarf tümleci)
  • Soru: Ahmet seni ne zaman aradı?
    Cevap: Ahmet beni dün aradı. (Zarf tümleci)
  • Soru: Mehmet çarşıda kimi bekliyordu?
    Cevap: Mehmet çarşıda annesini bekliyordu. (Belirtili nesne)

Cümlede Vurgulanmak İstenen Öğeler

Cümlede vurgulanan öğe genellikle yüklemden hemen önce gelir. Vurgulanan öğe, cümlenin anlamında öne çıkan unsur olur ve cümleye dikkat çekici bir anlam katmak için bu öğe öne çıkar.

Örnekler:

  • Ali, dün okuldan arkadaşını uğurladı.
    (Bu cümlede belirtili nesne vurgulanmıştır.)
  • Ali, dün arkadaşını okuldan uğurladı.
    (Burada dolaylı tümleç vurgulanmıştır.)
  • Ali, arkadaşını dün okuldan uğurladı.
    (Bu cümlede zarf tümleci vurgulanmıştır.)

“Mi” Soru Edatıyla Yapılan Soru Cümleleri

“Mi” soru edatının kullanıldığı cümlelerde, **”mi”**den önce gelen öğeye soru yöneltilir. Bu soru edatıyla kurulan cümlelerde mi hangi öğeyi takip ediyorsa, soru da o öğeye yönelik olacaktır.

Örnekler:

  • Mustafa eve gidecek mi? (Yüklem)
  • Arkadaşlarını mı çağırmış müdür? (Belirtili nesne)
  • Dün Mustafa mı kaybolmuş? (Özne)
  • Mustafa dün mü kaybolmuş? (Zarf tümleci)
  • Evde mi unuttun kitaplarını? (Dolaylı tümleç)
  • Öğrenciler kitap mı okuyor? (Belirtisiz nesne)

Yorum yapın