Anlamı Bakımından Cümleler
- Olumlu Cümle
2. Olumsuz Cümle
3. Soru Cümlesi
4. Şart Cümlesi
5. Ünlem Cümlesi
6. Emir Cümlesi
Yüklemi Bakımından
Cümleler
- Fiil Cümlesi
2. İsim Cümlesi
Yüklemin Yeri Bakımından
Cümleler
- Kurallı Cümle
2. Devrik Cümle
3. Eksiltili Cümle
Yapısı Bakımından
Cümleler
- Basit Cümle
2. Birleşik Cümle
a. Girişik
Birleşik Cümle
b. İç İçe
Birleşik Cümle
c. Şartlı
Birleşik Cümle
d. İlgi
Cümlesi (ki’li Birleşik Cümle)
3. Sıralı Cümle
a. Bağımlı
Sıralı Cümle
b. Bağımsız
Sıralı Cümle
4. Bağlı Cümle
Anlamı Bakımından Cümleler
Bir cümlenin anlamı, yüklemindeki iş veya durum ile ilgilidir. Bu iş veya durum, cümlenin gerçekleşip gerçekleşmediğini, mevcut olup olmadığını, istek, emir ya da soru gibi yönleri belirleyici olur. Cümleler anlamına göre çeşitli türlere ayrılır:
1. Olumlu Cümle
Olumlu cümleler, yüklemde belirtilen iş veya durumun yapıldığını ya da gerçekleştiğini ifade eder. Türkçede genellikle isimler ve fiiller olumlu bir anlam taşır. “Değil” ve “yok” gibi kelimeler hariç, kelimenin anlamı olumlu olarak kabul edilir. Olumsuzluk ise fiil çekim ekleri “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz” ve “-sız”, “-sız”, “-suz”, “-süz” ekleri ile sağlanır. Ayrıca “değil” ve “yok” kelimeleri de olumsuzluk ifade eder.
Örnekler:
- En güçlü iki savaşçı, sabır ve zamandır. (Olumlu isim cümlesi)
- Cüzdanını en yakınındaki arkadaşını çalmıştı. (Olumlu fiil cümlesi)
- Önce hayaller ölür, sonra insanlar! (Olumlu fiil cümlesi)
Yukarıdaki cümleler olumlu niteliktedir. Olumlu ve olumsuz cümleler arasındaki tek kıstas, “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz”, “-sız”, “-siz”, “-suz”, “-süz” ekleri ile “değil” ve “yok” kelimeleridir. Bu ekler ve kelimeler dışında Türkçede tüm isimler ve fiiller olumlu olarak kabul edilir.
Olumlu Cümlelerle İlgili Uyarılar:
- Biçimce olumsuz ancak anlamca olumlu olan cümleler bulunabilir. Eğer bir cümlede “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz”, “-sız”, “-siz”, “-suz”, “-süz” ekleri veya “değil” ve “yok” kelimelerinden en az iki tanesi birlikte yer alıyorsa, cümle biçimce olumsuz ancak anlamca olumlu olur.
Örnekler:
- Bunları bilmiyor değilim. (Biliyorum) → “-me + değil”
- Onu sevmeyen yoktu köyde. (Severdi) → “-me + yok”
- Anlatıldığı kadar da insafsız biri değildi. (İnsaflıydı) → “-sız + değil”
- Bu iş için yeteri kadar kişi yok değil. (Var) → “yok + değil”
- “Mi” soru eki olumsuz çekimli bir fiil ile kullanıldığında olumlu, olumlu çekimli fiil ile kullanıldığında ise anlamca olumsuz bir cümle oluşturur.
Örnekler:
- Mustafa’nın ne kadar akıllı biri olduğunu bilmez miyim? (Bilirim)
- Vicdanı olanların vicdanı bu olaydan hiç sızlamaz mı? (Sızlanır)
- Cümlenin sonuna “yok” kelimesinin eklenmesiyle oluşturulan olumsuz soru köklü cümleler, anlam bakımından olumlu cümleler içinde değerlendirilir.
Örnekler:
- Niye okula gitmek istemiyorsun, kalemin mi yok, defterin mi yok? (Var)
- Eğer bir cümlede “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz”, “-sız”, “-siz”, “-suz”, “-süz” ekleri veya “değil” ve “yok” kelimelerinden hiçbiri yoksa, cümle hem biçimce hem de anlamca olumlu kabul edilir.
Örnekler:
- Savaşı zenginler çıkarır, savaşta yoksullar ölür.
- Uzun yolculuklar tek bir adımla başlar.
2. Olumsuz Cümle
Olumsuz cümleler, yüklemde belirtilen işin gerçekleşmediğini ya da durumun mevcut olmadığını ifade eder. Fiil cümlelerinde işin veya hareketin yapılmadığını, isim cümlelerinde ise mevcutiyetin yokluğunu bildirir.
Olumlu isim cümleleri, “yok”, “değil” kelimeleri ve “-sız”, “-siz”, “-suz”, “-süz” ekleri ile; olumlu fiil cümleleri, “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz” ekleri ile olumsuz hale getirilir. Bu eklerden bir tanesinin cümlede yer alması cümlenin biçimce olumsuz olması için yeterlidir.
Örnekler:
- İnsanlar, kötülük karşısında kararsız kalma hakkına sahip değildir. (Olumsuz isim cümlesi)
- İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur. (Olumsuz isim cümlesi)
- Hayat her zamanki gibi yine renksizdi. (Olumsuz isim cümlesi)
- Susarak kazandığın değeri, boş konuşarak harcama. (Olumsuz fiil cümlesi)
Olumsuz Cümlelerle İlgili Uyarılar:
- Eğer bir cümlede yüklemde olumsuzluk bildiren bir ek veya kelime yoksa, cümle biçimce olumlu olabilir. Ancak bu durumda, cümlenin biçimce olumsuz olup olmadığını anlamak için “-me”, “-ma”, “-mez”, “-maz”, “-sız”, “-siz”, “-suz”, “-süz” ekleri veya “değil” ve “yok” kelimelerinin varlığına bakılmalıdır.
Örnekler:
- Düğüne pazar gideceğiz. (Biçimce ve anlamca olumlu)
- Düğüne pazar gitmeyeceğiz. (Biçimce ve anlamca olumsuz)
- Biçimce olumlu olan her cümle, anlamca olumlu olmayabilir.
Örnekler:
- Bu hesabın içinden çıkabilirsen çık. (Biçimce olumlu, anlamca olumsuz) (Çıkamazsın.)
- Ne gelen var ne giden. (Biçimce olumlu, anlamca olumsuz) (Gelen de giden de yok.)
- Bir cümlede tek bir olumsuzluk bildiren ek varsa, o cümle hem biçimce hem de anlamca olumsuzdur. Ancak cümlede iki tane olumsuzluk bildiren ek bulunuyorsa, cümle biçimce olumsuz, anlamca olumlu olur.
Örnekler:
- Evimizin yolunu bilmiyor değil. (Biçimce ve anlamca olumsuz cümle)
- Cesareti olmayanın asla geleceği de yoktur. (Biçimce ve anlamca olumsuz cümle)
- Arkadaşımız bu konuda oldukça anlayışsızdı. (Biçimce ve anlamca olumsuz cümle)
- Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. (Biçimce ve anlamca olumsuz cümle)
- “Ne… ne” bağlacının kullanıldığı cümleler biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümlelerdir.
Örnekler:
- Ne gelen var ne giden buraya. (Gelen de giden de yok.)
- Olumlu soru cümlelerinin sonuna “var” sözcüğü eklenirse, cümle anlamca olumsuz hale gelir.
Örnekler:
- Bülbülün konacağı başka dal mı var? (“Yok” anlamında)
- “Sanki” edatının yer aldığı bazı cümleler biçimce olumlu, anlamca olumsuz olabilir.
Örnekler:
- Bütün çamuru sınıfa sanki ben taşımışım. (Taşımamışım)
3. Soru Cümlesi
Soru cümleleri, bir duygu veya düşünceyi soru yoluyla ifade eden cümlelerdir. Soru anlamı, soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı ya da soru edatı ve tonlama ile sağlanır. Soru cümlelerinin sonuna her zaman soru işareti (?) konur.
a. Soru Zamiri ile Kurulan Soru Cümleleri
Örnekler:
- Nereden çıktı bu cenaze, ölen kim?
- Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
- Nereye uçar kuşlar bu mevsimde?
b. Soru Sıfatı ile Kurulan Soru Cümleleri
Örnekler:
- Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
- Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
- Kaç şiir sığar ömre, kaç şiir?
c. Soru Zarfı ile Kurulan Soru Cümleleri
Örnekler:
- Nasıl hatırlamazsın sen o şarkıyı?
- Niçin bülbül yaslı bakışır dağlar?
- Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
d. “Mi” Soru Eki ile Kurulan Soru Cümleleri
Örnekler:
- Ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımda; Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, ellerinizle? (Orhan Veli Kanık)
e. Tonlamayla Kurulan Soru Cümleleri
Örnekler:
- Gümrükteki memur başını kaldırdı: — Adınız?
Soru Cümleleri ile İlgili Uyarılar:
- Soru cümleleri, gerçek ve sözde soru cümleleri olmak üzere ikiye ayrılır. Gerçek soru cümleleri cevap gerektirirken, sözde soru cümleleri cevap gerektirmez.
Örnekler:
- Niçin ders çalışmıyorsun? (Gerçek soru cümlesi)
- Mustafa’dan daha efendi öğrenci mi olur? (“Olmaz” anlamında / Sözde soru cümlesi)
- İçerisinde soru sözcükleri (soru zamiri, soru sıfatı, soru zarfı) ve “mi” soru eki bulunan bazı cümlelerde soru anlamı kaybolabilir ve bu cümleler soru cümlesi olarak değerlendirilemeyebilir.
Örnekler:
- Niçin bu kadar mecalsiz düştüğümü anlayamadım.
- Yolu bu civarlara düştü mü mutlaka bize haber verir.
- Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak çevreyi.
- Bizi kim arayıp sorarsa biz de onları arayıp sorarız.
- Kaç kişi toplantıya katılmıştı, bir türlü hatırlayamadım.
- Şekilce soru cümlesi gibi görünen bazı cümlelerde, geçen soru anlamlı sözcükler cümlelere farklı anlamlar katabilir.
Örnekler:
- Ben şimdi nasıl bunun üstesinden gelirim? (Çaresizlik, gücü yetmeme)
- Bu olayda ismi geçen bizim Ahmet mi? (Şaşırma)
- Kim alır yarı yolda kalmış selamımı? (Yakınma)
- Ah nerede o eski bayramlar! (Özlem)
4. Şart Cümlesi
Şart cümleleri, yan cümlede belirtilen şarta bağlı olarak ana cümledeki eylemin gerçekleşmesini ifade eder. Yan cümledeki eylem, ana cümledeki eylemin gerçekleşmesi için bir koşul oluşturur.
Örnekler:
- Planlı bir şekilde ders çalışırsanız başarılı olursunuz.
Not: “İse” bazen cümlelere istek anlamı da katabilir ve bu durumda cümle şart cümlesi olmaktan çıkabilir.
Örnek:
- Öyle özledim ki annemi bir görebilseydim keşke. (İstek)
5. Ünlem Cümlesi
Ünlem cümleleri, özlem, üzüntü, sevinç, heyecan, korku, acı, şaşma, hayret, telaş gibi duyguları veya heyecanları ifade eden cümlelerdir. Ünlem cümlelerinin sonuna ünlem işareti (!) konur. Ünlem cümlelerinde her zaman ünlem kullanma zorunluluğu yoktur; “ki” bağlacı, bazı emir cümleleri ve tonlama ile de ünlem cümleleri oluşturulabilir.
Örnekler:
- Eyvah aldandık, şu güzergahı hayatı sabit zannettik!
- Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
- Yine mi kaçırdık uçağı Allah’ım!
- Aşk olsun!
- Hay Allah, sizi çıkaramadım!
- Hava ne kadar da sıcak!
- Eh, bu sınavı da geçtim!
- Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
- Ak togalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
- Ah uzatma dünya sürgünümü benim!
6. Emir (Buyruk) Cümlesi
Emir cümleleri, yüklemde emir kipi ile çekimlenmiş cümlelerdir ve buyurganlık içerir. Emir kipinin I. tekil ve II. çoğul şahıs çekimleri bulunmaz.
Örnekler:
- Buraya çabuk gelin!
- Evimizi derhal terk et!
Emir Cümleleri ile İlgili Uyarılar:
- Emir kipinin I. tekil ve I. çoğul şahıs çekimleri yoktur. (Örneğin: “ben” ve “biz”)
Örnek:
- gel (II. tekil şahıs)
- gelsin (III. tekil şahıs)
- gelin, geliniz (II. çoğul şahıs)
- gelsinler (III. çoğul şahıs)
- Emir kipinin ikinci tekil şahsı olan “sen” zamirinin olduğu fiil kök veya gövdeleri eksiz kullanılır.
Örnekler:
- Bu yazıyı hemen yaz! (II. tekil kişi “sen”)
- Buraya çabuk gel! (II. tekil kişi “sen”)
- Sana sesleniyorum buradan defol git! (II. tekil kişi “sen”)
- “O”, “siz”, “onlar” şahıs zamirlerinin yüklemleri çekimli fiil olur.
Örnekler:
- Söyleyin ona vakit geçirmeden yanıma gelsin!
- Aşağıdaki soruların cevaplarını yazınız!
- Onlara haber salın hemen toplantıya katılsınlar!
B. Yüklemi Bakımından Cümleler
- Fiil Cümlesi
Fiil cümlesi, yüklemi çekimli bir fiil olan cümledir. Bu cümlelerde fiil, iş, oluş veya hareket bildirir. Yüklemler “-me, -ma” olumsuzluk ekleri ve “-mek, -mak” mastar eklerini alabilir. Fiil cümlelerinde haber ve dilek-şart kipleri kullanılır.
Örnekler:
- Abdal ata binince bey oldum sanır. (fiil cümlesi, yüklem “sanır” fiildir)
- Acemi katır kapı önünde yük indirir. (fiil cümlesi, yüklem “indirir” fiildir)
- Leyleğin ömrü laklakla geçer. (fiil cümlesi, yüklem “geçer” fiildir)
Olumsuz Fiil Cümleleri: Olumsuzluk, fiillere “-me, -ma, -mez, -maz” ekleri getirilerek yapılır.
Örnekler:
- Âlim unutmuş, kalem unutmamış. (olumsuz fiil cümlesi, yüklem “unutmamış” fiildir)
- Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış. (olumsuz fiil cümlesi, yüklem “uymamış” fiildir)
- İsim Cümlesi
İsim cümlesi, yüklemi ek fiil almış veya ad soylu bir sözcük olan cümledir. Yüklemi fiil olmayan bütün sözcükler isim cümlesidir. Sıfat, zarf, zamir, edat, ünlem, isim ve sıfat tamlamaları isim cümlelerinin yüklemleri olabilir.
Örnekler:
- Uçun kuşlar uçun burada vefa yoktur. (isim cümlesi, yüklem “yoktur” ek fiili ile yapılmış)
- İnsan, yüreğinin inkâr etmediği yere aittir. (isim cümlesi, yüklem “aittir” ek fiili ile yapılmış)
- Kalem kılıçtan keskindir. (isim cümlesi, yüklem “keskindir” ek fiili ile yapılmış)
İsim Cümleleri ile İlgili Uyarılar:
- Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler isim cümlesidir.
Örnekler:
- Kabahat hem giden de hem gelendedir. (isim cümlesi, yüklem “gelendedir” ek fiili ile yapılmış)
- Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. (isim cümlesi, yüklem “uyanmadır” fiilimsidir)
- Okula gelen onun eski bir tanıdığıydı. (isim cümlesi, yüklem “tanıdığıydı” ek fiili ile yapılmış)
- Ek-fiil (ek-eylem) isim veya isim soylu sözcüklere gelerek onları yüklem yapar.
Örnekler:
- Onlar, o zamanlar daha gençti. (yüklem “gençti”, ek fiil ile yapılmış)
- Öğrencilerimizden bazıları gerçekten de çok çalışkandır. (yüklem “çalışkandır”, ek fiil ile yapılmış)
- Bizim oralar şu an çok güzeldir. (yüklem “güzeldir”, ek fiil ile yapılmış)
Yüklemin Yeri Bakımından Cümleler
- Kurallı Cümle
Yüklemi sonda bulunan cümlelere kurallı (düz) cümle denir. Türkçenin temel öğe dizimi “özne + tümleç + yüklem” şeklindedir. Yüklem en sonda yer alır.
Örnekler:
- Ayakta ölmek diz üstü yaşamaktan iyidir. (kurallı cümle)
- Bahar çiçeğiyle güzeldir. (kurallı cümle)
- Vakitsiz açılan gül çabuk solar. (kurallı cümle)
- Devrik Cümle
Yüklemi sonda bulunmayan cümlelere devrik cümle denir. Devrik cümlelerde yüklem, cümlenin başında veya ortasında bulunur. Bu tür cümlelerde yüklem vurgulanmak veya sanatsal bir etki yaratmak için başvurulur.
Örnekler:
- Rüzgârın eliyle titrer yapraklar. (devrik cümle)
- Uzatma dünya sürgünümü benim. (devrik cümle)
- Senin kalbinden sürgün oldum ilkin. (devrik cümle)
Devrik Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- Şiirlerde devrik cümlelere daha çok rastlanır.
Örnekler:
- Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında.
- Köle gibi satıldım pazarlar pazarında.
- Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında.
- Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında.
- Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında.
- Devrik cümleler yüklemlerine göre isim ve fiil cümlesi olabilir.
Örnekler:
- Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü. (devrik fiil cümlesi)
- Fotoğrafçıydı gülmemi isteyen tek kişi. (devrik isim cümlesi)
- Eksiltili Cümle
Yargısı tam olmayan, yüklemi belirtilmemiş cümlelere denir. Bu cümlelerde yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır. Günlük konuşma dilinde sıkça kullanılır.
Örnekler:
- Azıcık aşım, kaygısız başım… (eksiltili cümle, yüklem “olsun” eksik)
- Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan… (eksiltili cümle, yüklem “hırsız olur” eksik)
- Bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz… (eksiltili cümle, yüklem “yeter” eksik)
Eksiltili Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- İsim cümleleri eksiltili cümle değildir. Yüklem mevcut olup, bazen ek fiil söylenmemiş olabilir.
Örnekler:
- Bu oda ne kadar da sıcak. (eksik ek fiil “dır” var, “tır” yerine)
- Bin dost az, bir düşman çok. (eksik ek fiil “tur” var, “dır” yerine)
- Mahkeme kadıya mülk değil. (eksik ek fiil “dir” var, “tır” yerine)
- Dilimizde bazı deyim ve atasözleri eksiltili cümle biçimindedir.
Örnekler:
- Demokles’in kılıcı gibi…
- On parmağında on marifet…
- Yer demir, gök bakır…
- Karşılıklı konuşmalarda bazen eksiltili cümlelere rastlanır.
Örnekler:
- Kim gelmiş köyümüze?
Mustafa… Ne zaman gelmiş?
Sabah… Kimi görmeye gelmişlerdi?
Ahmet’i…
Yapıları Bakımından Cümleler
Yapılarına göre cümleler, yüklemin sayısı ve yan cümlecik esas unsurlardır. Yapıları bakımından dört grupta incelenir:
- Basit Cümle
İçerisinde tek bir yargı bulunan cümlelerdir. Basit cümlelerde yan cümlecik bulunmaz. Tek yüklem içerir.
Örnekler:
- Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.
- Durgun sular her zaman derin olur.
- Toprağını, suyunu özledim köyümün.
Basit Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- Basit cümle kısa cümle demek değildir. Basit cümle uzun da olabilir.
Örnekler:
- Beni göçmüştür kanlı gözlerin en kuytu yerlerde, bazen bir yabancı yürekle, bazen kendini tanıdığım kalleşlerle.
- Sıfat, zarf, zamir cümleleri basit cümlelerdir.
Örnekler:
- Gözlerim yorgun ve uykusuzdur.
- Yanı başımda bir deniz sevdası var.
- Basit cümlelerde öge sayısı çok olabilir.
Örnekler:
- Evimiz çok kalabalık ve yaşadıklarımı hiç unutmayacağım.
- Kitaplarımı ve defterlerimi koyduğum raflar yerli yerinde.
- Basit cümlelerin yüklemi fiil ya da isim olabilir.
Örnekler:
- Arı gibi çalışırım. (fiil cümlesi, yüklem “çalışırım” fiildir)
- Orman köylerinin yeri çok güzeldir. (isim cümlesi, yüklem “güzeldir” ek fiili ile yapılmış)
- Bileşik Cümle
Birden fazla yüklem içeren ve yan cümlecikleri bulunan cümlelerdir. Bileşik cümleler, farklı türlerde yan cümlecikler içerebilir ve ana cümle ile yan cümlecikler arasında belirli bir bağ vardır.
Örnekler:
- Açık hava sinemasına gidelim ve bir film izleyelim. (bileşik cümle, iki yüklem: “gidelim” ve “izleyelim”)
- Uykusuz kaldım, bu yüzden kahve içmek zorunda kaldım. (bileşik cümle, iki yüklem: “kaldım” ve “kaldım”)
- Seni çok özledim, bu yüzden hemen gelmeni istiyorum. (bileşik cümle, iki yüklem: “özledim” ve “istiyorum”)
Bileşik Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- Bileşik cümlelerde bağlaçlar kullanılır.
Örnekler:
- Beni sevindirdi, çünkü uzun zamandır görüşmedik. (bağlaç “çünkü”)
- Koşuya çıktım ama yağmur yağmaya başladı. (bağlaç “ama”)
- Bileşik cümlelerdeki yüklemler genellikle farklı kiplerde olabilir.
Örnekler:
- Küçük bir hediye aldım, ama ona bu hediyeyi vermek zorundayım. (bileşik cümle, iki yüklem: “aldım” ve “vermek zorundayım”)
- Bileşik cümleler iki veya daha fazla yüklem içerir.
Örnekler:
- Okuldan döndüm ve yemek yedim. (bileşik cümle, iki yüklem: “döndüm” ve “yedim”)
- Sıralı Cümle
Sıralı cümleler, birbirine bağlanmış veya arka arkaya sıralanmış yüklemlerden oluşur. Her bir yüklem, bağımsız bir cümle olabilir ve kendi başına anlamlıdır.
Örnekler:
- Yatmadan önce dişlerimi fırçaladım, kitap okudum, ardından uyudum. (sıralı cümle, üç yüklem: “fırçaladım”, “okudum”, “uyudum”)
- Yürüyüşe çıktık, hava çok güzel olduğu için biraz daha ilerledik. (sıralı cümle, iki yüklem: “çıktık” ve “ilerledik”)
- Pazar alışverişi yaptık, ev işlerini hallettik, akşam yemeğini hazırladık. (sıralı cümle, üç yüklem: “yaptık”, “hallettik”, “hazırladık”)
Sıralı Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- Sıralı cümlelerde yüklemler genellikle virgül ile ayrılır.
Örnekler:
- Elma yedim, meyve suyu içtim, tatlı da yedim. (sıralı cümle, yüklemler arasında virgül var)
- Sıralı cümleler, bağımsız yüklemler içerir ve her yüklem kendi başına anlamlıdır.
Örnekler:
- Dışarı çıktık, sinemaya gittik, akşam yemeği yedik. (sıralı cümle, üç bağımsız yüklem)
- Bağlamlı Cümle
Bağlamlı cümleler, bir ana cümle ve bu ana cümleyi tamamlayan yan cümleciklerden oluşur. Yan cümlecikler, ana cümlenin anlamını genişletir ve ona bağlam sağlar.
Örnekler:
- Sınıfta sessizlik vardı çünkü öğretmen derse başlamıştı. (bağlamlı cümle, ana cümle: “Sınıfta sessizlik vardı”, yan cümlecik: “çünkü öğretmen derse başlamıştı”)
- Kitap okumayı severim çünkü bilgi edinmenin en iyi yolu budur. (bağlamlı cümle, ana cümle: “Kitap okumayı severim”, yan cümlecik: “çünkü bilgi edinmenin en iyi yolu budur”)
- Evin içi çok karışıktı, bu yüzden temizlik yaptık. (bağlamlı cümle, ana cümle: “Evin içi çok karışıktı”, yan cümlecik: “bu yüzden temizlik yaptık”)
Bağlamlı Cümleler ile İlgili Uyarılar:
- Bağlamlı cümlelerde yan cümlecikler, ana cümleye bilgi ekler ve genellikle bağlaçlar kullanılır.
Örnekler:
- Sokakta yürüdüm çünkü hava güzeldi. (bağlamlı cümle, bağlaç “çünkü”)
- Toplantıya katıldım, çünkü önemliydi. (bağlamlı cümle, bağlaç “çünkü”)
- Bağlamlı cümlelerde yan cümleciklerin yeri değiştirilebilir, ama ana cümlenin anlamı değişmemelidir.
Örnekler:
- Ödevimi bitirdim çünkü öğretmenim işimizi erken teslim etmemizi istemişti. (bağlamlı cümle, yan cümlecik yer değiştirilerek de kullanılabilir)