Bir zamanlar, büyük bir ormanın içinde, küçük bir tavşan ailesi yaşarmış. Bu ailenin en küçüğü olan Tobi, meraklı ve cesur bir tavşanmış. Tobi, her gün ormanda dolaşıp yeni şeyler keşfetmeyi çok severmiş. Ancak Tobi’nin en sevdiği şeylerden biri de tatlı şekerlermiş.
Bir sabah Tobi, annesinin yaptığı tatlı şekerleri almak için mutfağa gittiğinde, şekerlerin kaybolduğunu fark etmiş. Tobi çok üzülmüş ve annesine koşmuş.
“Anne, şekerler nerede? Hepsi kaybolmuş!” demiş üzgün bir sesle.
Annesi de şaşkınmış. “Bilmiyorum Tobi. Şekerleri dün gece burada bırakmıştım. Kim almış olabilir ki?”
Tobi, şekerleri bulmak için bir maceraya atılmaya karar vermiş. İlk olarak ormandaki en yakın arkadaşı sincap Simi’nin yanına gitmiş. Simi, Tobi’nin en iyi dostuymuş ve ona her zaman yardım edermiş.
“Simi, annemin şekerleri kaybolmuş. Onları bulmama yardım eder misin?” diye sormuş Tobi.
Simi hemen kabul etmiş ve birlikte ormanda şekerlerin izini sürmeye başlamışlar. Bir süre sonra, büyük bir ağacın dibinde birkaç tane şeker bulmuşlar. Şekerlerin etrafında küçük patikalar varmış ve bu patikalar onları bir mağaraya götürüyormuş.
Mağaranın girişinde, büyük ve korkutucu bir gölge belirivermiş. Bu, ormanın en huysuz sakini, koca ayı Boris’miş. Boris, genellikle diğer hayvanlarla pek konuşmaz, kendi başına takılırmış.
Tobi ve Simi, biraz korkmuşlar ama şekerleri bulma kararlılığı onları cesaretlendirmiş. Tobi, Boris’e yaklaşmış ve kibarca sormuş:
“Merhaba Boris, biz annemin kaybolan şekerlerini arıyoruz. Burada birkaç tane bulduk. Şekerleri sen mi aldın?”
Boris bir an duraksamış ve sonra yavaşça başını sallamış. “Evet, şekerleri ben aldım. Ama neden aldığımı bilmiyorsunuz.”
Tobi ve Simi şaşırmışlar. “Neden aldın Boris?” diye sormuş Simi merakla.
Boris üzgün bir şekilde anlatmaya başlamış. “Geçen gece çok açtım ve yiyecek bir şey bulamadım. Mutfakta parlayan şekerleri gördüm ve dayanamayıp aldım. Ama sabah olunca yaptığımın yanlış olduğunu fark ettim. Onları geri koymak istedim ama korktum ve cesaret edemedim.”
Tobi ve Simi, Boris’in pişmanlığını anlayışla karşılamışlar. Tobi, Boris’e doğru yaklaşmış ve gülümsemiş.
“Önemli değil Boris. Hata yapmış olabilirsin ama önemli olan pişman olman ve hatanı düzeltmek istemen. Gel, şekerleri geri götürelim ve anneme durumu anlatalım.”
Boris, Tobi’nin cesareti ve anlayışı karşısında çok mutlu olmuş. Üç arkadaş birlikte şekerleri toplayıp Tobi’nin evine geri dönmüşler. Tobi’nin annesi, Boris’in dürüstlüğünden ve pişmanlığından çok etkilenmiş.
“Teşekkür ederim Boris. Hepimiz bazen hata yaparız. Önemli olan, bu hatalardan ders çıkarmak ve doğru olanı yapmaktır.”
O günden sonra, Boris artık diğer hayvanlarla daha fazla zaman geçirmeye ve onlara yardım etmeye başlamış. Tobi ve Simi ise, bir arkadaşlarına daha yardım etmenin mutluluğunu yaşamışlar. Ormanda artık herkes, hatalarından ders çıkarmanın ve vicdanlı olmanın önemini biliyormuş.
Ve böylece, Tobi’nin macerası, ormandaki tüm hayvanlar için unutulmaz bir ders olmuş.
**Son.**