Çatısı Yönüyle Eylemler (Fiil-Eylem Çatısı)
Eylemlerin Çatısı: Eylemlerin cümle içinde nesne alıp almamalarına veya aldıkları özneye göre gösterdikleri özellik, çatı olarak adlandırılır. Çatı açısından eylemler temelde iki ana gruba ayrılır:
- Geçişli Eylemler: Bu tür eylemler, “neyi” ve “kimi” sorularına cevap verebilir ve “onu” sözcüğünü alabilirler. Geçişli eylemler, nesne alabilme özelliğine sahiptir. “Görevliler kâğıt topladı.” ve “Şiiri güzel okudu.” cümlelerinde olduğu gibi, eylemler nesne alarak geçişli özellik taşır. Önemli bir not olarak, bir fiilin geçişli olabilmesi için, her durumda cümlede nesnenin var olması gerekmez.
- Geçişsiz Eylemler: Bu eylemler, nesne alamaz ve “neyi” ve “kimi” sorularına cevap veremezler. “Gitti, bitti, battı, korktu, güldü, uçuyor…” cümlelerinde yer alan eylemler geçişsiz eylemler olarak sınıflandırılır. Bazı fiillerin nesne alıp alamadıkları, yalnızca cümle bağlamında belli olabilir. Örneğin, “Masraflardan sağlık giderini düşmüş.” cümlesi geçişli, “Adam merdivenlerden düşmüş.” cümlesi ise geçişsiz bir eylemi ifade eder.
Ettirgen Eylemler: Geçişli eylemlere “-r, -t, -dir” ekleri getirilerek, geçişli eylemlerin geçişlilik derecesi artırılır. Bu tür eylemler öznenin işi doğrudan yapmadığı, başkasına yaptırdığı eylemleri ifade eder. “Büyük ülkeler, küçük ülkeleri yıllarca savaştırdı.” cümlesindeki “savaştırdı” sözcüğü nesneye göre oldurgan, özneye göre ettirgen bir eylemdir. Ettirgen eylemler genellikle köklerinde birtakım değişikliklere uğrar:
- “gel-dir-mek” → getirmek
- “kalk-tır-mak” → kaldırmak
- “gör-dür-mek” → göstermek
- “git-tir-mek” → götürmek
Oldurgan Eylemler: Geçişsiz eylemler “-r, -t, -dir” ekleriyle geçişli hale getirilir. Nesne açısından bakıldığında, ettirgenlik ve oldurganlık tamamen ayrı birer çatı özelliği olarak kabul edilmez. Geçişsiz bir eylem önce oldurgan, ardından ettirgen yapılabilir. Örnekler:
- “Böcek öldü.” → Geçişsiz
- “Böceği öldürdü.” → Oldurgan-Geçişli
- “Böceği öldürttü.” → Ettirgen-Geçişli
Öznesine Göre Eylemler (Özne-Yüklem İlişkisi):
- Etken Eylemler: Etken eylemde özne, yüklemde belirtilen eylemi doğrudan yapar ve gerçek özne işten etkilenir. Örnekler:
- “Babam evden erken çıkar.”
- “İzlediği filmi çok beğendi.”
- “Çiçekleri suladık.”
- Edilgen Eylemler: Öznesi gerçek özne olmayıp, sözde özne pasif bir durumdadır ve eylemi özne gerçekleştirmez. Bu tür eylemler genellikle -l, -n gibi eklerle türetilir ve bir başkası tarafından yapılma anlamı taşır. Örnekler:
- “Satıldı, söndürülmüş, yapılır, bulunacak…”
Edilgen eylemlerde bazen eylemin kim tarafından yapıldığı belirtilir, ancak bu sözler eylemin durumunu tamamlayan zarf tümleci olarak kabul edilir. Olumsuzluk eki, kip ve çekim ekleri edilgenlik eklerinden sonra gelir. Örnek: “yaz-ıl-ma-mış”
Geçişsiz edilgen eylemlerin yüklem olduğu cümlelerde, sözde özne bulunmaz. Örnekler:
- “Burada birkaç gün oturuldu.”
- “Çarşıya çıkıldı.”
- Dönüşlü Eylemler: Öznesi yaptığı işten etkilenir ve öznenin etkisi kendine döner. Öznenin eylemi kendi kendine yapıyor anlamı vardır. Bu eylemler genellikle canlı özneler için kullanılır ve “-l, -n” ekleriyle dönüşlü hale gelir. Dönüşlü eylemler “kendi kendine” ifadesini alabilir. Örnekler:
- “Kadın dövündü, söylendi.”
Dönüşlü eylemler genellikle insanlar için kullanılır ve insanlara özgüdür. Ancak, kendi kendine gerçekleşen doğa olayları dönüşlü veya edilgen sayılmaz, etken çatılı olarak değerlendirilir. Örnekler:
- “Yaşlı adamın saçları dökülmüş.” → Etken çatılı
- “Buğdaylar ambara dökülmüş.” → Edilgen
- “Mahalleri sokaklara dökülmüş.” → Dönüşlü
- İşteş Eylemler: Gerçekleşmesi için birden fazla özne gerektiren eylemlerdir ve eylemler “-ş, -leş, -laş” ekleriyle işteş hale gelir. Eylemi iki veya daha çok özne birlikte yapar. Örnekler:
- “Yolcular koşuştular.”
- “Dostlar kucaklaştılar.”
- “Adamlar telefonlaştılar.”
Bir eylem hem dönüşlü hem işteş olamaz. İşteş eylemler genelde geçişsiz olup, bazı işteş eylemler nesne alabilir. Örnekler:
- “yarışmak, güreşmek, barışmak, savaşmak” gibi eylemler kökçe işteştir.
- “bölüşmek, paylaşmak” gibi bazı işteş eylemler nesne alabilir.
Nitelikte eşitlik bildiren işteş eylemler (örneğin “kötüleşmek, esmerleşmek, iyileşmek”) değişim ifade eder ve tek bir özne tarafından gerçekleştirilebilir, bu yüzden diğer işteş eylemlerden farklıdır.