Bilmeceler Tanımı ve Özellikleri

Bilmeceler: Tanım ve Özellikler

Bilmeceler, genellikle cevabı içinde gizli olan ve düşünceyi geliştirmek amacıyla çeşitli şekillerde türetilmiş sözlerdir. Anadolu’da bu tür sözler farklı isimlerle anılabilir; örneğin, asal, elçim, masal, metal, mat, tapmaca, bilmeli, ve fıcık gibi isimlerle bilinirler.

Bilmeceler, çeşitli içeriklere sahip olarak farklı gruplara ayrılır:

  1. Alfabenin Belirli Harflerini İçeren Bilmeceler: Bu tür bilmeceler, genellikle alfabedeki belirli harflerin yer aldığı ve bulmacanın cevabını bu harflerin bulunmasına dayandıran bilmecelerdir.
  2. İnsan Vücudunun Farklı Yerlerini Gizleyen Bilmeceler: Bu tür bilmeceler, insan vücudunun çeşitli bölümlerini bir objeyle ilişkilendirerek bulma amacı taşır.
  3. Soyut Kavramları Tanımlayan Bilmeceler: Soyut kavramları anlatan ve anlamayı gerektiren bilmecelerdir.

Bilmeceler, uzun yıllar boyunca nesilden nesile, dilden dile aktarılmış ve günümüze kadar gelmiştir.

Bilmecelerin Özellikleri

  1. Anonim ve Kalıplaşmış: Bilmeceler, anonim ve kalıplaşmış sözlerden oluşan sözlü halk edebiyatı ürünleridir. Herkes tarafından bilinen ve kullanılan ifadelerdir.
  2. Gizli Anlatım: Eşya, insan, hayvan, doğa, bitki ve inanışlarla ilgili bilgileri dolaylı ve kapalı bir biçimde sunar. Cevabı bulmak için mantık yürütme gerektirir.
  3. Doğa Olaylarına Dayanır: Çoğunlukla doğa olaylarıyla ilgili bilgileri içerir.
  4. Hoşça Vakit Geçirme: Bilmeceler, eğlenceli vakit geçirme amacıyla oluşturulmuşlardır. Aynı zamanda insanların düşünme yetilerini ve genel bilgilerini test eder.
  5. Motivasyon Aracı: Bazı toplumlarda, birlikte türkü söyler gibi bilmecelerle çalışma esnasında motivasyonu artırıcı bir araç olarak da kullanılmıştır.
  6. Zekâ Ölçme: Tarih boyunca, bilmeceler kişilerin zekâ seviyelerini ölçme amacıyla sınav soruları yerine de kullanılmıştır.
  7. Eski Bilgi Yarışmaları: Bilmece çözme, eski zamanlarda savaşlarda, savaşa girmeden önce bilgi yarışması olarak da işlev görmüştür.
  8. Eğlence Aracı: Zekâ savaşlarının yerini eğlenceye bıraktığı bilinmektedir.
  9. Şiir ve Nesir: Hem düzyazı (nesir) hem de şiir şeklinde karşımıza çıkabilir. Nesirli bilmeceler daha az sayıdadır ve nazımlı bilmecelerin parçalanmasından oluşur. Nazımlı bilmeceler ise iki ya da dört dizeden oluşur. Üç, beş ve daha fazla dizeden oluşan bilmeceler de bulunur.
  10. Uyak Düzeni: Uyak düzeni şu şekildedir:
    • İki dizeli bilmecelerde “aa”
    • Üç dizeli bilmecelerde “aaa”
    • Dört dizeli bilmecelerde “aaba”
    • Daha uzun dizeli bilmecelerde ise çeşitli uyak düzenleri görülebilir.

Bilmece Türü ile İlgili Örnekler

  1. Arşın Ayaklı, Burma Bıyıklı: (Tavşan)
  2. Altı Demir Üstü Demir, İçinde Bir Zalim Emir: (Tüfek)
  3. Az Gitti, Uz Gitti, Dere Tepe Düz Gitti, Altı Ay Bir Güz Gitti; Uyanınca Hep Bitti: (Rüya)
  4. Ben Giderim, O Gider, Güneşte Beni İzler: (Gölge)
  5. Bir Çuval Cevizim Var, Sayarım Tükenmez: (Yıldız)
  6. Buradan Attım İğneyi, Dolaştı Geldi Dünyayı: (Gönül)
  7. Çam Ağacını Oyarlar, İçine Nağme Koyarlar, Ağlama Tintonum Ağlama, Şimdi Kulağını Burarlar: (Saz)
  8. Çın-Çınlı Hamam, Kubbesi Tamam, Bir Gelin Aldım, Babası İmam: (Saat)
  9. Dokuz Ay Zindanda Yatar, Altı Ayda Zil Çalar Oynar: (Bebek)
  10. Gitti Gelmez, Geldi Gitmez: (Gençlik ve İhtiyarlık)
  11. Gökten Bir Karpuz İndirmişler, On İki Dilime Bölmüşler, On Birini Yemişler, Birine Haram Demişler: (Yıl, 12 Ay, 11 Ay, Ramazan Ayı)
  12. El Eker Dil Biçer: (Yazı)
  13. Et Et İçinde, Et Fit İçinde, Dünya Dümeni, Onun İçinde: (Akıl)
  14. Kaş ile Gözden Yakın, Söylenen Sözden Yakın: (Ecel)
  15. Köprüden Gölgesiz Geçer: (Ses)
  16. Kuyruğu Var, Canlı Değil, Konuşur, Ama İnsan Değil, Camı Var, Ama Pencere Değil: (Televizyon)
  17. Koyu Ufacık Mermer Tası, İçinde Beyler Aşı, Pişirirsen Aş Olur, Pişirmezsen Kuş Olur: (Yumurta)
  18. Küçücük Fıçıcık, İçi Dolu Turşucuk: (Limon)
  19. Mavi Atlas, Arşın Yetmez, Makas Kesmez, Terzi Biçmez: (Gökyüzü)
  20. Uzun Yoldan Kuş Gelir, Ne Söylese Hoş Gelir: (Mektup)
  21. On Ay Yatar, İki Ay Kalkar; Feneri Yakar, Etrafa Bakar: (Ateş Böceği)
  22. Özü Tatlı, Sözü Tatlı, Candan Daha Değerli: (Anne)
  23. Dağdan Gelir Taştan Gelir, Bir Azılı Kaplan Gelir: (Sel)
  24. Denizin Ortasında Ne Var?: (N Harfi)
  25. Yedi Delikli Tokmak Bunu Bilmeyen Ahmak: (Baş, 2 Göz, 2 Burun Deliği, 2 Kulak)
  26. Çarşıda Olmaz, Mendile Konmaz, Ondan Tatlı Bir Şey Olmaz: (Uyku)
  27. Sıcak Evin Direği, Tıp Tıp Eder Yüreği: (Baba)
  28. Sırtında Geçer Maşası, Onun Hiç Olmaz Paşası: (Çingene)
  29. Şıpıl Şıpıl Sudan Geçtim, Şıpırtısını Duymadım, Yeşil Çimen Üstünde Kumaş Biçtim, Kırpıntısını Bulmadım: (Rüya)
  30. Sıra Sıra Odalar, Birbirini Kovalar: (Tren)
  31. Pazardan Aldım Bir Tane, Eve Geldim Bin Tane: (Nar)
  32. Yarım Kaşık, Duvara Yapışık: (Kulak)
  33. Yer Altında Yelpaze, Abanınki Endaze, Ananınki Pek Taze: (Enginar)

 

 

  1. Dallarında kuşlar konar,
    Gölgesinde herkes dinlenir,
    Sonbaharda yaprağı dökülür,
    Kışın üstü beyaza bürünür.
    (AĞAÇ)
  2. Gökyüzünde süzülür uçar,
    Kanat çırpar yelken açar,
    Bulutlara en yakın dost,
    Yere inmez, hep yukarı bakar.
    (UÇAK)

 

  1. Gündüz doğar, gece batar,
    Parlak ışığı gökyüzünde,
    Dünya döner hep arar,
    Isıtır bizi gündüzünde.
    (GÜNEŞ)
  2. Suda yüzer hiç batmaz,
    Biraz rüzgarla hızlanır,
    Yelken açar durmaz koşar,
    Limana varınca durur.
    (GEMİ)

 

  1. Geceleri parıldar,
    Bulutları yarıldar,
    Her gece bir görünür,
    Bazen saklanır, kaybolur.
    (AY)
  2. Gözleriyle izler hep,
    Gölgesiyle gezer hep,
    Güneş varsa gelir hep,
    Kaybolur gölge birden tep!
    (GÖLGE)

 

 

 

  1. Denizde yüzer bir başına,
    Bazen görünür karşı sahilde,
    Rüzgar onun yoldaşıdır,
    Yolunu bulur her seferinde.
    (GEMİ)
  2. Gözleri yok ama bakar,
    Kimse ona yetişemez,
    Güneşte hep var olur,
    Bir anda kaybolur, iz sürmez.
    (GÖLGE)
  3. Ağaç dalında salınır,
    Tatlı tatlı ısırılır,
    Yazın tadı onunla çıkar,
    Kışa girince adı anılır.
    (KARPUZ)
  4. Kocaman kanatları var,
    Havada süzülüp uçar,
    Gagasıyla balık avlar,
    Suda dinlenmeyi sever.
    (PELİKAN)
  5. Gece olup ışık yanar,
    Parıldar ama ısıtmaz,
    Geceleri gökyüzünde,
    Sabaha kadar hep kalır.
    (YILDIZ)
  1. Gökten gelir sessizce,
    Toprağı beyaza boyar,
    Bazen neşe bazen dert,
    Kışın habercisi olur.
    (KAR)
  2. Sürekli koşar, hiç yorulmaz,
    Zaman ona asla yetişmez,
    Her sabah bizi uyandırır,
    Ama kendisi uyumaz.
    (SAAT)
  3. Yazın dalları meyve dolu,
    Kışın yaprakları dökülür,
    Gölgede huzur verir bize,
    Her mevsim değişir rengi.
    (AĞAÇ)
  4. Bir gözyaşı akıtır gökten,
    Toprak onu sevinçle karşılar,
    Bulutlar döker yere,
    Çiçekler ona minnet duyar.
    (YAĞMUR)
  5. Rüzgar onu savurur,
    Dallarını eğip bükmez,
    Yapraklarını sararır,
    Yine de asla yıkılmaz.
    (ÇINAR AĞACI)
  1. Ufacıktır, içinde hayat,
    Gözle bakarsın kıymetli tat,
    Bin tanedir, bir arada,
    Lezzeti boldur, çokça kat.
    (NAR)
  2. Kanatları var, süzülür,
    Gözleri var, süzer bakar,
    Karanlık çöktüğünde,
    Gece boyunca hep uçar.
    (BAYKUŞ)
  3. Uzun boylu, yeşil yaprak,
    Yazın gelir serin kokar,
    Gölgesinde dinlenirsin,
    Bazen rüzgarla hışırdar.
    (ÇAM AĞACI)
  4. Güneş altında parlar,
    Kimi zaman hep yakar,
    Gökyüzünde dönüp durur,
    Ama yere hiç inmez.
    (GÜNEŞ)
  5. Yuvası suyun içinde,
    Sürekli orada yaşar,
    Yüzgeçleriyle dans eder,
    Sırtında desen taşır.
    (BALIK)
  6. Kırmızı, beyaz, bazen sarı,
    Çiçeklerin en zarifi,
    Kokusuyla büyüler,
    Sevdaya en güzel süs.
    (GÜL)
  7. Gökyüzünde süzülür,
    Uçarken iz bırakır,
    Bazen beyaz, bazen gri,
    Ama yere hiç konmaz.
    (BULUT)
  8. Gece olur, ışığı yanar,
    Sokaklarda sessiz dolaşır,
    Gözleri parlak, kuyruğu uzun,
    Karanlıkta hep dolanır.
    (KEDİ)
  9. Gündüz gökyüzünde gezer,
    Hep ışık saçar her yere,
    Bazen sıcak bazen serin,
    Doğar batar her sabah.
    (GÜNEŞ)
  10. Ayakları yok, adım atar,
    Ses çıkarır, hep koşar,
    Geceleri dinlenmez,
    Zamanı bize gösterir.
    (SAAT)
  1. Gökyüzünde parlak durur,
    Sana yolu gösterir,
    Geceleri yanıp söner,
    Küçük ama çok değerlidir.
    (YILDIZ)
  2. Dalda durur yaprak gibi,
    Rüzgar esse sallanır,
    Sonbaharda dökülür,
    Kışın karla kaplanır.
    (YAPRAK)
  3. Kışın gelir beyaz olur,
    Sıcak elbiseyle dolanır,
    Evde durur, sessiz kalır,
    Sobada ateşle ısınır.
    (KIŞ)
  4. Her sabah gelir yanına,
    Sıcak bir selam sunar,
    Pencereden bakar sana,
    Işıklarıyla dünyayı sarar.
    (GÜNEŞ)
  5. Ağaçta yeşil bir elmas,
    Yaz gelince tatlı olur,
    Kışın dalları yapraksız,
    Yazın meyvesi çok dolu.
    (ELMA)
  1. Denizde sessizce süzülür,
    Kanat açar hep özgürce,
    Gökyüzüne yakın uçmaz,
    Ama rüzgarla dans eder.
 
  1. İncecik kablosu var,
    Gücünü her şeye verir,
    Her cihaz ondan beslenir,
    Ama kendisi hiç görünmez.
    (ELEKTRİK KABLOSU)
  2. Düğmesine basarsın,
    Ekranı ışıkla parlar,
    Her bilgi ona sorulur,
    O ise hiç yorulmaz.
    (BİLGİSAYAR)
  3. Elinde küçük bir kutu,
    Konuşur, mesaj yollar,
    Sana dünyayı getirir,
    Ama kendisi bir adım atmaz.
    (TELEFON)
  4. Gözünde takılır bir cam,
    Dünyayı farklı gösterir,
    Bilgi verir her bakışta,
    Ama kendisi sessizce durur.
    (AKILLI GÖZLÜK)
  5. Parmaklarınla ona dokun,
    Bütün dünya önüne serilsin,
    Bilgi, oyun, her şey onda,
    Küçük ekranı ışıldasın.
    (TABLET)
  1. Havada uçar sessizce,
    Yüksekten bakar aşağı,
    Kamerası hep çeker,
    Kumanda eder ellerin.
    (DRONE)
  2. Renk renk ışık saçar,
    Her oyun onunla oynanır,
    Konsolda yerini alır,
    Gözler ekranında kaybolur.
    (OYUN KONSOLU)
  3. Gizlice her şeyi izler,
    Gözleri var ama insan değil,
    Bir tuşla kayıt başlar,
    Güvenliği sağlar her daim.
    (GÜVENLİK KAMERASI)
  4. Müzik dinlersin onunla,
    Kulağına takınca susar,
    Kablosu yok, özgürdür,
    Seninle her yere koşar.
    (KABLOSUZ KULAKLIK)
  5. Bir şey basarsın, kaybolur,
    Hızla kapatır kapıları,
    Açılırken uyarı verir,
    Ama kendisi hep yerinde durur.
    (OTOMATİK KAPI)
  1. Küçük, hızlı, hep döner,
    Isındıkça daha da söner,
    Serinlik verir sana,
    Ama sessiz hiç kalmaz.
    (FAN)
  2. Bir tuşa basarsın, açılır,
    Ekranı parlar, yanar,
    Bilgiler önüne dökülür,
    Ama kendi yerinde kalır.
    (TELEVİZYON)
  3. Elinde ışık gibi parlar,
    Parmağınla ona dokunur,
    Tüm dünyayla buluşturur,
    Ama kendisi küçücüktür.
    (AKILLI TELEFON)
  4. Hızlı döner, müzik çalar,
    Bir yerden bir yere taşınır,
    Yolda seni oyalarken,
    Ama tek başına durur.
    (MP3 ÇALAR)
  5. Verilerini saklar içinde,
    Her zaman yanında taşınır,
    Küçük ama çok bilgili,
    Ama bir kabloya muhtaçtır.
    (USB BELLEK)
  6. Gözü var her şeyi kaydeder,
    Her hareketini izler,
    Bilgisayarla konuşur,
    Sana bir resim çeker.
    (WEB KAMERA)
  7. Bir ses çıkarır, uyarır,
    Yanarsa duman koklar,
    Yangın çıkınca bağırır,
    Ama sessiz durur uzakta.
    (DUMAN DEDEKTÖRÜ)
  8. İçinde döner, yemek pişer,
    Dakikası dolunca susar,
    Küçük yemekleri çabucak,
    Sıcak eder, hazırlar.
    (MİKRODALGA)
  9. Işıkları yanıp söner,
    Kendi kendine çalışır,
    Havada süzülüp gezer,
    Ama hep toz peşindedir.
    (ROBOT SÜPÜRGE)
  10. Küçük ama çok güçlü,
    Parmaklarınla yazarsın,
    Sana bilgi sunar hızlı,
    Ama bir kabloyla bağlanır.
    (KLAVYE)

 

Yorum yapın