Adaptasyon: 1. Yabancı kökenli bir tiyatro eserini, lokal kültüre uygun şekilde uyarlamak. 2. Bir romanın veya hikâyenin sinema ya da televizyon dizisi olarak yeni bir formata dönüştürülmesi.
ahenk: Herhangi bir durumda veya yapıda estetik uyumluluk.
akıcılık: Yazıların veya ifadelerin okurken kesintisiz ve rahat bir şekilde akması.
akrostiş: Her dize başının sıralı bir biçimde okunduğunda gizli bir kelime veya mesaj ortaya çıkaran şiir biçimi.
alegori: 1. Karmaşık bir kavramı veya durumu daha basit ve anlaşılır bir temsil aracılığıyla açıklama yöntemi. 2. Sanatsal bir eserde, gerçek öğelerin sembolik anlatımlarla ifade edilmesi.
aliterasyon: Şiir veya yazıda, ses uyumu yaratmak amacıyla benzer harflerin veya seslerin tekrar edilmesi.
anıştırma: Bir konuyu veya olayı hatırlatıcı bir şekilde dile getirme.
B –
bağlam: Olayların, durumların veya ilişkilerin bütününü ve birbirleriyle olan ilişkisini tanımlayan dilbilimsel terim.
bakış açısı: Bir konuyu incelemek için seçilen özel yönlendirme veya düşünce tarzı.
belgesel roman: Toplumsal olaylar veya tarihsel belgelerden esinlenerek yazılan roman türü.
D –
deneme: Kişisel görüşler ve eleştirel düşüncelerle süslenmiş, konu üzerine derinlemesine düşündüren düzyazı çalışması.
dramatik: 1. Tiyatro ile özdeşleşen; sahne sanatlarına has özellikler gösteren. 2. İçerisinde çatışmalar ve gergin anlar bulunan; bu tür dramatik yapıların insan ilişkileri üzerinde yarattığı etki. 3. Güçlü duygusal tepkilere neden olan. 4. Duygusal derinliği olan ve izleyiciler üzerinde etkileyici bir his uyandıran.
edebi dil: Yazınsal eserlerde kullanılan özgü ve estetik değer taşıyan dil formu.
edebî eser: Edebiyatın çeşitli dallarında üretilmiş, sanatsal bir değeri olan yazılı ya da sözlü eser.
eleştiri: Bir sanat ya da edebiyat eserini tüm yönleriyle değerlendirip detaylı bir şekilde yorumlama ve analiz etme işlemi.
F –
fıkra: Gazete ve dergilerde belirli bir alan içinde güncel konuları tartışan, okuyucuya sunulan kısa yazı türü.
G –
folklor: Bir toplumun geleneksel bilgilerini, kültürel ögelerini ve yaşam biçimlerini inceleyen bilim dalı.
geleneğe: Toplumun tarih boyunca aktardığı, kuşaktan kuşağa geçen kültürel değerler, bilgiler ve davranış kalıpları.
gelişim romanı: Bir karakterin veya topluluğun hayatının farklı evrelerini, bu evrelerin psikolojik ve toplumsal değişimlerini detaylı bir şekilde anlatan edebi eser türü.
H –
halk romanı: Genelde toplumun geniş kesimlerince ilgi gören, seri üretim yoluyla yayımlanan ve sıklıkla popüler temaları işleyen roman türü.
İ –
iletişim: İnsanlar arasında düşünce, bilgi ve duyguların çeşitli araçlar ve yöntemlerle aktarılması süreci.
inceleme: Belirli bir konu hakkında derinlemesine bilgi sağlayan, detaylı ve analitik yaklaşım içeren yazılı eser veya çalışma.
islev: Bir nesne ya da kişinin belirli bir amaç doğrultusunda üstlendiği görev ya da işlev.
izlenim: Bir olayın veya durumun bireyler üzerinde bıraktığı duygusal veya zihinsel etki.
– **izlenimcilik**: Gerçekliği olduğu gibi yansıtmak yerine, kişinin duygusal ve bireysel algılarına göre anlatılan sanat akımı.
– **Karagöz**: Geleneksel Türk gölge oyunu, karakterlerin ve hikayelerin gölgeler aracılığıyla anlatıldığı bir tiyatro formu.
– **karşılaştırmalı edebiyat**: Farklı dillerde ve kültürlerde yazılmış eserlerin birbiriyle karşılaştırılması, bu eserler arasındaki benzerlik ve farklılıkların incelenmesi.
– **kavram**: Bir düşünce veya fikrin zihinde oluşturduğu genel ve soyut tasarım.
– **kinaye**: Söylenenin ötesinde anlamlar taşıyan, mecazi kullanımlar içeren ifade biçimi.
– **kuram**: Teorik çerçevede, belirli bir bilgi birikimi üzerine kurulu düşünceler bütünü. Bilimsel hipotezler ve varsayımların sistemli bir şekilde incelenmesi.
– **kurmaca**: Gerçek dışı, hayali; tamamen yazarın yaratıcılığına dayanan kurgusal tasarımlar.
– **lirizm**: Kişisel duyguların ve tutkuların esin kaynağı olarak kullanıldığı, duygusal bir anlatım biçimi.
– **metin**: Yazılı veya sözlü iletişimde kullanılan, dil ve anlam özelliklerini barındıran yazılı veya sözlü eser.
– **mitoloji**: Efsaneler ve mitler aracılığıyla, eski uygarlıkların tanrılarını, kahramanlarını ve doğaüstü olaylarını anlatan bilim dalı.
– **monolog**: Sahne sanatlarında bir karakterin tek başına seyirciye ya da kendine hitaben yaptığı uzun konuşma.
– **nesnel**: Gerçekleri kişisel duygulardan bağımsız, tarafsız ve objektif bir şekilde yansıtan yaklaşım.
– **nükteli**: Espri yoluyla, genellikle ince bir zeka ürünü olarak karşımıza çıkan sözlü veya yazılı ifade.
– **olgu romanı**: Yalnızca gerçek olaylara odaklanan, karakter ve olay gelişiminin derinlemesine incelendiği roman türü.
– **otobiyografi**: Yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı, kişisel deneyimlerine dayanan yazınsal eser.
– **öznel**: Kişisel görüş, duygu ve düşüncelere dayanan; objektif olmayan, bireysel yaklaşım.
– **ritim**: Yazıda veya konuşmada belirli bir akıcılık ve vurgu düzeni; dilin müzikalitesini ön plana çıkaran yapı.
– **röportaj**: Gazetecilerin veya yazarların bir konu hakkında bilgi edinmek amacıyla yaptığı, soru-cevap şeklindeki diyaloglar.
– **sahne**: Tiyatro ve gösteriler için özel olarak düzenlenmiş, izleyicilerin olayları rahatça görebileceği alan.
– **sanat**: İnsan duygularını ve düşüncelerini estetik bir biçimde ifade etme çabası.
– **seyahatname**: Seyahat eden kişilerin gördükleri yerler ve yaşadıkları deneyimler üzerine yazdıkları eserler.
– **söyleşi**: İki veya daha fazla kişinin katıldığı, belirli bir konu üzerine yapılan
konuşmalar; diyalog formatında ilerleyen edebi tür.
– **teknik**: Bir işi gerçekleştirmede kullanılan yöntemler bütünü; belirli bir sanat veya meslek dalında uygulanan pratik bilgiler.
– **türkü**: Anadolu’ya özgü, genellikle halk arasında söylenen, duygusal içerik taşıyan müzik türü.
– **üslup**: Bir yazarın veya sanatçının eserlerinde görülen, kişisel karakteristiklerin ve düşünce yapısının baskın çıktığı ifade biçimi.
– **yığın romanı**: Kesintisiz bir heyecanı ve olay akışını koruyarak okuyucunun ilgisini sürekli canlı tutmayı hedefleyen roman türü.
– **zihniyet**: Bir toplum veya bireyin dünya görüşünü, düşünce ve değer yargılarını ifade eden terim.