Atasözleri, uzun yılların birikimi ve gözlem deneyimlerine dayanarak oluşmuş, halkın zihninden süzülerek günümüze ulaşan kalıplaşmış, mecaz anlamlı ve yargı bildiren özlü sözlerdir. Bu sözler, halkın ortak malı, bir çeşit kültürel miras niteliğindedir. Atasözleri, toplumun keskin zekâsının ve derin hayat tecrübelerinin birer yansımasıdır. İçinde parlak nükteler, zarif alaylar bulunan atasözleri, ait olduğu toplumun geleneksel ve kültürel özelliklerini yansıtır.
Atasözleri, halkın yaşam tarzı, çevresindeki doğa olayları ve bu olaylar karşısındaki tutumu hakkında ipuçları sunar. Hemen hemen her konuda söylenmiş bir atasözü bulunmaktadır. Farklı dönemlerde sav, darb-ı mesel ve irsal-i mesel isimleriyle de anılmıştır. Atasözleri, toplumun ahlaki ve milli değerlerini de içinde barındırır. Özellikle çiftçilik ve askerlikle ilgili atasözleri, Türk toplumunda önemli bir yere sahiptir.
Örnekler:
- Yoksul ata binince bey olduğunu sanır.
- Zararlı patlıcanı kırağı etkilemez.
- Altın eli bıçak kesmez.
- Pazar iti ev beklemez.
- Haberciye ceza olmaz.
Atasözlerinin Genel Özellikleri:
Atasözleri, genellikle insanlara yol gösterici nasihatler içerir.
Örnekler:
- Bugünün işini yarına erteleme.
- Ayağını yorganına uygun şekilde uzat.
- Samanı sakla, zamanı geldiğinde işine yarar.
- Pisliğe taş atma, üzerine bulaşır.
- Ağlamayan çocuğa süt vermezler.
- Adamın yere bakanından ve suyun sessiz akandan kork.
Atasözleri, toplumun duygusal ve düşünsel birikimlerini yansıtan kalıplar olduklarından, gelenek ve göreneklerin izlerini taşır.
Örnekler:
- Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.
- Misafir, bulduğunu yer; umduğunu değil.
- Kızını dövmeyen, sonradan dizini döver.
Atasözleri sade, anlaşılır ve genellikle mecaz anlamlıdır. Toplumun diline yerleşmiş bu kalıplar, açık bir anlatıma sahiptir.
Örnekler:
- Her kuşun eti yenmez.
- İki dinle, bir söyle.
Atasözleri, çoğunlukla mecaz anlamlar barındırır. Toplumun çeşitli deneyimlerinden doğan bu mecazi anlamlar, derin düşünceye işaret eder.
Örnekler:
- Besle kuzuyu, büyüdüğünde seni boynuzlar.
- Hızlı ata kamçı gerekmez.
- Aç köpek rüyasında kemik görür.
- Çaylak eşeği kapı önünde yük indirir.
- Ağaca tırmanan keçinin, dala bakan oğlağı olur.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Gülsüz diken olmaz.
- Sakınan göz, göze çöp batırır.
- Gülü seven, dikenine katlanır.
Bazı atasözleri, halk arasında inanışlara dayalıdır.
Örnekler:
- Karga kısmetini ayağıyla getirir.
- İyi horoz yumurtadan ölür.
Bazı atasözleri, özellikle eğitici ve öğretici yönleriyle dikkat çeker.
Örnekler:
- Güzel söz yılanı deliğinden çıkarır.
- Rüzgâr ekip, fırtına biçersin.
Bazı atasözlerinde edebi sanatlar kullanılır. Bu sözlerde çeşitli sanatlar aracılığıyla anlam derinleşir.
Örnekler:
- Üzüm, üzümle birlikte kararmaya başlar. (Hüsnütalil sanatı)
- Güvenme bolluğa, düşersin darlığa. (Tezat sanatı)
- Yazın aşı pişenin, kışı başı pişer. (Tezat sanatı)
Atasözleri, genellikle kısa ve öz bir anlatıma sahiptir. Bu sözler, az sözcükle çok anlam ifade eder.
Örnekler:
- Meyveli ağaç taşlanır.
- Tek kanatla kuş uçamaz.
Birçok atasözü, genel bir anlam içerir. Genellikle herkesin üzerinde anlaşabileceği evrensel doğrulara işaret eder.
Örnekler:
- Ateş düştüğü yeri yakar.
- Mahkeme kadıya mülk değil.
Atasözleri, toplumun yaşamında yol gösterici bir işlev görür. İnsanlara doğru yolu gösterir, rehberlik eder.
Örnekler:
- Korkunun ölüme faydası yoktur.
- Su taşımayla değirmen dönmez.
- İyi atın yanında durursan, ya huyunu alırsın ya da suyunu.
Atasözlerinde sık sık eleştiri, alay veya yergi bulunur. Bu yönleriyle atasözleri, toplumun sosyal olaylara nasıl baktığını da gösterir.
Örnekler:
- Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.
- İğneyi kendine batır, çuvaldızı başkasına sapla.
- Karga, tavuğu taklit edeyim derken, kendi yürüyüşünü şaşırmış.
Atasözleri en az iki sözcükten oluşur ve bu yapıları kalıplaşmıştır.
Örnek:
- Zaman, nakittir.
Bazı atasözleri gerçek anlam taşır. Bu sözler, mecaz anlamdan ziyade doğrudan anlamlarıyla kullanılır.
Örnekler:
- Dostla ye iç, ancak alışveriş etme.
- Son pişmanlık fayda etmez.
- Bugünün işini yarına erteleme.
- Akıllı düşman, akılsız dosttan daha iyidir.
Atasözleri arasında yakın anlamlı olanlar da vardır. Farklı ifadelerle aynı anlamı taşıyan atasözleri, toplumun çeşitli dönemlerinde aynı yaşam tecrübesinin farklı biçimlerde dile getirildiğini gösterir.
Örnekler:
- Damlaya damlaya göl olur. Her çok, azdan olur.
- Körle yatarsan, şaşı kalkarsın. Topallarla gezersen, sendelemeyi öğrenirsin.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Baş başa vermezsen, taş yerinden kalkmaz.
- Üzüm, üzümle kararmaya başlar. Körle yatarsan, şaşı kalkarsın.
- Keskin sirke, küpüne zarar verir. Öfkeyle kalkan, zararla oturur.
Bazı atasözleri ise zıt anlamlıdır. Bu zıtlık, toplumun çeşitli olaylara farklı açılardan bakabildiğini gösterir.
Örnekler:
- Akıllı düşman, akılsız dosttan daha hayırlıdır. Akıllı köprü ararken, deli karşıdan geçer.
Atasözlerindeki herhangi bir kelimeyi değiştiremeyiz, çünkü bu kelimeler kalıplaşmıştır. Hatta eş anlamlısı dahi kullanılsa, atasözü anlamını yitirir.
Örnekler:
- Yerin ağzı vardır. (Yanlış)
- Yerin kulağı vardır. (Doğru)
- Ateş düştüğü ocağı yakar. (Yanlış)
- Ateş düştüğü yeri yakar. (Doğru)
- Sütten dili yanan, yoğurdu üfleyerek yer. (Yanlış)
- Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. (Doğru)
Atasözlerinin birçoğu kurallı cümle yapısında bulunur. Ancak devrik cümle şeklinde olanlar da vardır.
Örnekler:
- Ateş düştüğü yeri yakar. (Kurallı cümle)
- Acı patlıcanı kırağı etkilemez. (Kurallı cümle)
Yapı bakımından atasözleri genellikle basit cümle yapısına sahiptir. Ancak, birleşik, eksiltili veya sıralı cümle biçiminde olan atasözleri de mevcuttur.
Örnekler:
- Acele ile hedefe varılmaz. (Basit cümle)
- Acı patlıcanı kırağı etkilemez. (Basit cümle)
- Elin ağzı torba değil ki büzesin. (Birleşik cümle)
- Atın korkağı, yiğidin çekineni… (Eksiltili cümle)
- Dostla ye iç, alışveriş etme. (Sıralı cümle)
Atasözlerinde ses yinelemeleri de görülebilir. Bu tür atasözleri, ahenkli ve ritmik bir anlatım sunar.
Örnekler:
- Aç at yol alamaz, aç it av alamaz.
- Çok zarar, az karar.
- Dilim seni dileyim, başıma geleni senden bileyim.
Doğa olayları üzerine yapılan uzun gözlemler sonucunda ortaya çıkmış atasözleri de bulunmaktadır. Bu atasözleri, doğanın insan hayatındaki önemini vurgular.
Örnek:
- Mart ayı, kapıdan baktırır, kürek yaktırır.
Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Benzerlikler
- İkisi de toplumun kabul ettiği, kalıplaşmış ifadelerdir. Dizilişleri değiştirilemez.
- İkisinde de kısa ve yalın anlatım tercih edilir.
- İkisinde de edebi sanatlar bulunur.
- İkisi de toplumun yaşam felsefesini, kültürel birikimini yansıtır.
- İkisi de en az iki sözcükten oluşur. Ancak atasözleri, deyimlere oranla daha fazla sözcükten meydana gelebilir.
- İkisinde de gerçek ve mecaz anlam görülebilir. Ancak mecaz anlamlar ön plandadır.
- İkisi de anonimdir.
Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Farklılıklar
- Atasözlerinde nasihat verme ve yol gösterme amacı ön plandayken, deyimler etkileyici anlatımlarıyla öne çıkar.
- Atasözleri genel durumu ifade ederken, deyimler anlık durumları betimler.
- Atasözleri, cümle formundadır; deyimler ise genellikle mastar şeklindedir.
- Atasözleri özlü ve yoğun bir anlatıma sahipken, deyimler daha kısa ve vurucu bir yapıya sahiptir.
Hatırlatma: Atasözlerinin özdeyişlerden farkı, özdeyişlerin belirli bir kişi tarafından söylenmiş olmasıdır. Atasözlerinde ise kimin söylediği belli değildir.