Anlatmaya Dayalı Edebi Metinler

Anlatmaya Dayalı Metinler

Anlatmaya Dayalı Edebi Türler

  • Mesnevi
  • Roman
  • Masal
  • Hikaye

Bazı Kavramların Tanımı

  • Olay Örgüsü: Birden fazla olayın belli bir konu etrafında sebep-sonuç ilişkisine dayalı olarak bir araya gelerek oluşturduğu organik bir bütündür.

Olay Örgüsü Örneği:
Kırmızı başlıklı kız, annesi tarafından hasta ninesine gitmesi için ormana gönderilir. Yolda karşılaştığı kurttan korkmaz ve ona nereye gittiğini söyler.

  • Olay örgüsünde, olaylar gerçek hayattan alınmış olsa bile yazarın yorumu eklenir. Öğretici metinlerde olayların sıralı anlatımına “olay zinciri” denir.

NOT:

  • Olay örgüsü, kurgusal ve hayali olaylardan oluşurken; olay zinciri, gerçek hayat olaylarının aktarılmasıyla bilgi vermeyi amaçlar. Olay zincirinde estetik kaygı aranmazken, olay örgüsünde estetik bir kaygı bulunur.

Mekan:

  • Anlatmaya dayalı edebi eserlerde olaylar belirli bir mekanda geçer. Bu mekan okul, hastane, bahçe, sokak olabileceği gibi karakterlerin iç dünyası da olabilir.

Zaman:

  • Olayların başladığı andan sona erdiği ana kadar geçen süreye zaman denir.
  • Olayların geçtiği zamanın anlatıldığı zamana “gerçek zaman” denir.
  • Kahramanların geçmişten şimdiki zamana kadar olayları hatırladığı zamana ise “kozmik zaman” denir.

Kişiler:

  • Anlatılan olayları gerçekleştiren ya da olaylardan etkilenen kişilere eserin kahramanları denir. Kahramanın belirgin özellikleri varsa, bu özellikleri onu bir “karakter” yapar.
  • Olay akışında büyük rol oynayan kişiler “birinci dereceden karakterler” olarak adlandırılır.
  • Olaylar üzerinde az etkisi olan veya dolaylı olarak olaylarla ilişkili kişilere “ikinci dereceden karakterler” denir.

Tip:

  • Ait olduğu toplumsal sınıfın özelliklerini üzerinde barındıran kişilere tip denir.

Kişiye Göre Anlatım Çeşitleri

  1. Birinci Kişi Anlatımı:
  • Yüklemlerin birinci tekil ya da birinci çoğul şahısla çekildiği anlatım türüdür.
  1. Üçüncü Kişi Anlatımı:
  • Yüklemlerin üçüncü tekil ya da çoğul şahıslarla çekildiği anlatım tarzıdır.

Bakış Açısı ve Anlatıcı (Tiyatro Hariç)

  • Anlatıcı: Masal, efsane, hikaye ya da roman gibi metinleri okuyucuya veya dinleyiciye aktaran kişi ya da varlıktır. Anlatıcı, “sözlü dönem anlatıcısı” ve “yazılı dönem anlatıcısı” olarak ikiye ayrılır.
  • Bakış Açısı: Herhangi bir olay, kişi ya da varlık karşısında kişinin sahip olduğu dünya görüşü, yaşadığı tecrübeler, mesleği, cinsiyeti ve ruh haline göre olayları algılama, yorumlama ve yargılama biçimidir.

Anlatımda Bakış Açısı Türleri

  1. Hakim Bakış Açısı (Üçüncü Tekil Şahıs – Tanrısal Anlatıcı):
  • Geçmişi, şimdiyi ve geleceği bilen, her şeyi gören ve duyan bir anlatıcıdır. Anlattığı olayların dışında kalır ve yazarın diliyle konuşur. Bu yüzden “yazar-anlatıcı” olarak da adlandırılır.
  • Örnek cümleler: “Yarın, nişanlısına alacağı şalı kırmızı mı yeşil mi seçeceğini düşünüyordu.” “Zavallı çocuk, on yıl sonra sakat kalacağını bilse, hala bu kadar neşeli olabilir miydi?”
  1. Kahraman Bakış Açısı (Birinci Tekil Şahıs – Ben Anlatıcı):
  • Olayların kahramanlarından biridir. Bu anlatıcı, tüm olayları üstlenebileceği gibi geri planda kalan bir kahraman da olabilir. Anlatıcı, kendi görme, duyma, bilme sınırlarıyla olayları aktarır.
  1. Gözlemci Bakış Açısı:
  • Anlatıcı, olayları dışarıdan gözlemler ve sadece gördüklerini aktarır. Geçmişe ya da geleceğe dair bilgiye sahip değildir ve kahramanların ruh hallerini bilemez.
  1. Çoğulcu Bakış Açısı:
  • Aynı eserde iki ya da daha fazla anlatıcının kullanıldığı bakış açısıdır.

Metin ve Zihniyet

  • Zihniyet, bir dönemin siyasi, dini, sosyal, ekonomik, sanatsal ve kültürel yapısını yansıtan anlayış ve zevk bütünüdür.
  • Edebi metinler, yazıldıkları dönemin zihniyetini yansıtır ve dönemin şartlarına göre şekillenir. Bir metin incelenirken, o dönemin zihniyetine ait izler metinde bulunabilir.

Oğuz Kağan Destanı’ndan Örnek:

“Oğuz’un ayakları sanki öküz ayağı gibiydi, bilekleri ise kurt bileği gibi. Omuzları samurun omzuna, göğsü ise ayının göğsüne benziyordu.”

  • Bu metin, Oğuz Kağan’ın fiziksel özelliklerini doğadaki güçlü hayvanlarla karşılaştırarak tasvir etmektedir. Bu benzetmeler, o dönemde Türklerin doğa ile iç içe yaşadığı ve avcılıkla geçindiği dönemlerin zihniyetini yansıtmaktadır. O dönemin insanları, güçlü varlıkları doğadaki hayvanlara benzeterek ifade etmişlerdir.
  • Edebi eserlerdeki zihniyet, yazıldıkları dönemin şartlarına göre değişir. İslam öncesi dönem eserlerinde doğaüstü güçler ve fiziksel güç ön plandayken, İslamiyet sonrası eserlerde dini inançlar ve kahramanlıklar işlenir.

 

Mesnevi

  • Divan edebiyatında, her beyitin dizelerinin kendi içinde uyaklandığı ve genellikle aruz ölçüsünün kısa kalıplarıyla yazılan nazım biçimine mesnevi adı verilir. Bu nazım biçiminde yazılan eserler de mesnevi olarak adlandırılır.
  • Arapça’da “müzdevice” olarak bilinen bu tür, ilk kez 10. yüzyılda İran edebiyatında görülmüştür. Türk edebiyatında mesnevi, 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı eseri ile kendini göstermeye başlamıştır.
  • Kutadgu Bilig, mesnevi nazım biçimiyle yazılmış ve siyasetname türünde hacimli bir eserdir.
  • Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığından mesneviler, bu türlerin yerini doldurmuştur. Genellikle on bölümden oluşur. Aynı şairin beş mesnevi yazmasına “hamse” denir ve hamse sahibi olmak büyük bir prestij kaynağı olarak görülmüştür.

Konularına Göre Mesneviler

  1. Bir şehrin güzelliklerini anlatan mesnevilere şehrengiz denir.
  2. Savaşlar ve kahramanlıkları konu alan mesnevilere gazavatname denir.
  3. Ahlaki ve öğretici içerikli mesnevilere örnek olarak Şeyhi’nin Harname ve Nabi’nin Hayriye eserleri verilebilir.
  4. Mizahi mesneviler de bu tür içinde yer alır.
  5. Aşkı konu alan mesnevilere ise Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun eseri örnek gösterilebilir.
  6. Dini içerikli mesneviler arasında Süleyman Çelebi’nin Mevlit ve Mevlana’nın Mesnevi adlı eserleri yer alır.

NOT:
Mesnevi, ilk olarak İran edebiyatında ortaya çıkmış olup, bu türün en önemli temsilcilerinden biri Genceli Nizami’dir.


Masal

  • Genellikle halk arasında yaratılıp sözlü kültürle kuşaktan kuşağa aktarılan, olağanüstü olayları ve kahramanları konu edinen halk hikayelerine masal denir.
  • Masal türünün Hindistan kökenli olduğu düşünülmektedir.
  • Olağanüstü olayları işleyen sözlü anlatı türüdür.
  • Masallardaki olaylar kurguya dayalıdır.
  • Yer ve zaman belirsizdir.
  • Masal kahramanları genellikle insanüstü özellikler taşır.
  • İyi karakterler her zaman iyidir, kötü karakterler ise hep kötüdür.
  • İyilik ödüllendirilirken, kötülük cezalandırılır.
  • Masallar eğitici bir niteliğe sahiptir ve evrensel temalar içerir.
  • Masallarda olaylar, “-miş’li geçmiş zaman” kipiyle anlatılır.
  • Kahramanları hayvan olan masallara fabl adı verilir. Hintli Beydaba’nın Kelile ve Dimne adlı eseri, Eski Yunan’da Aisopos ve 17. yüzyılda La Fontaine bu türün önemli isimleridir.

Masal Türünün Önemli Eserleri

  • Binbir Gece Masalları (Doğu Masalı)
  • Grimm Kardeşler’in Masalları (Alman Edebiyatı)
  • Andersen Masalları (Danimarka Edebiyatı)
  • Perrault Masalları (Fransız Edebiyatı)

 

Roman

  • Roman, bireyin ya da çevrenin özelliklerini, geleneklerini inceleyen, maceralarını anlatan, duygularını ve arzularını irdeleyen; kurguya ya da gerçek olaylara dayalı uzun bir edebi türdür ve bu türde yazılan eserler de bu adla anılır.

Roman Türleri:

  1. Aksiyon Romanları:
  • Olay akışının ön planda olduğu romanlardır.
  1. Psikolojik Romanlar:
  • Dış dünyadan ziyade, bireyin içsel dünyasını ele alır.
  • Alt türleri: Karakter romanı, tutku romanı, bilinçaltı romanı ve biyografik roman.
  1. Sosyal Romanlar:
  • Bir dönemi ya da bir bölgenin geleneklerini ele alır. Alt türleri arasında töre romanı ve tarihi roman yer alır.
  1. Düşünce Romanları:
  • Genellikle belirli fikirleri savunmak, tartışmak ya da karşıt görüşleri çürütmek amacıyla yazılan romanlardır. Bu tür romanlara tezli roman da denir.
  1. Fantezi Romanlar:
  • Tamamen hayal gücüne dayalı romanlardır.
  1. Egzotik Romanlar:
  • Uzak ve yabancı ülkeleri tanıtmayı amaçlayan romanlardır.
  1. Gotik Romanlar:
  • Korkutucu, karanlık ve doğaüstü olaylarla dolu bir atmosferde geçen romanlardır. Bu türde kanlı, şeytani ve büyülü olaylar işlenir. (Örnek: Mary Shelley’nin Frankenstein‘ı, Bram Stoker’ın Dracula‘sı)
  1. Tarihi Romanlar:
  • Geçmişte yaşanmış olayları ve tarihi kahramanları konu alan romanlardır.
  1. Pikaresk Romanlar:
  • Genellikle ahlaki değerlerden yoksun, serbest bir yaşam süren gezgin bir kahramanın başından geçen olayları rahat ve sade bir üslupla anlatan romanlardır.

Romanların Farklı Türlerine Göre Özellikleri:

  • Romantik Roman:
    • Duygu ve hayal gücünün öne çıktığı, şiirsel bir anlatıma sahip romanlardır.
  • Realist Roman:
    • Gerçekleri, gözlemleri ve incelemeleri konu alan romanlardır. Yazar, eserine kendi duygularını, düşüncelerini ya da hayallerini katmaz.
  • Natüralist Roman:
    • Realist romanlardan daha fazla bilimsel metotlara dayanan, toplumu bir laboratuvar olarak görüp eserlerini bu laboratuvar ortamında bilimsel verilere bağlı kalarak kaleme alan roman türüdür.
  • Postmodern Roman:
    • 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren mimarlıkla başlayan, kurumsal ve düşünsel alanlarda hızla yayılan postmodernizm akımının edebiyat dünyasındaki yansımalarından biridir.

Bilgi Notları:

  • Dünya edebiyatındaki ilk roman: Rabelais’in Gargantua‘sı.
  • Türk edebiyatına roman, çeviriler yoluyla girmiştir. Türk edebiyatındaki ilk çeviri roman: Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Telemak.
  • Türk edebiyatındaki ilk yerli roman: Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseri.
  • Dünya edebiyatındaki ilk modern roman: Cervantes’in Don Quijote‘u.
  • Türk edebiyatındaki ilk edebi roman: Namık Kemal’in İntibah‘ı.
  • Türk edebiyatındaki ilk modern roman: Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyahı.
  • Dünya edebiyatındaki ilk realist roman: Gustave Flaubert’in Madame Bovary adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk realist roman: Recaizade Mahmut Ekrem’in Araba Sevdası adlı eseri.
  • Dünya edebiyatında bilinen ilk kadın romancı: Aphra Behn.
  • Türk edebiyatında ilk kadın romancı: Fatma Aliye.
  • Dünya edebiyatındaki ilk psikolojik roman: Madam De La Fayette’in Cleves Prensesi adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman denemesi: Nabizade Nazım’ın Zehra adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk psikolojik roman: Mehmet Rauf’un Eylül adlı eseri.
  • Dünya edebiyatında tarihi roman yazan ilk yazar: Walter Scott.
  • Türk edebiyatındaki ilk tarihi roman denemesi: Ahmet Mithat Efendi’nin Yeniçeriler adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk tarihi roman: Namık Kemal’in Cezmi adlı eseri.
  • Dünyadaki ilk özgün çizgi roman: New Fund.
  • Türkiye’deki ilk yerli çizgi roman: Türk Kahramanı Köroğlu.
  • Türkiye’deki ilk çocuk çizgi roman türü: Kara Maske.
  • Türk edebiyatında iç monolog tekniğiyle yazılan ilk roman: Adalet Ağaoğlu’nun Bir Düğün Gecesi.
  • Türk edebiyatındaki ilk köy romanı: Nabizade Nazım’ın Karabibik adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ikinci köy romanı: Ebubekir Hazım Tepeyran’ın Küçük Paşa adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk postmodern roman: Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk tezli roman: Mizancı Murat’ın Turfanda mı Yoksa Turfa mı? adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk natüralist roman: Nabizade Nazım’ın Zehra adlı eseri.
  • Türk edebiyatında esaret temasını işleyen ilk roman: Sami Paşazade Sezai’nin Sergüzeşt adlı eseri.
  • Türk edebiyatında kadın sorunlarını ele alan ilk roman: Ahmet Mithat’ın Henüz On Yedi Yaşında adlı eseri.

 

Hikaye

  • Gerçekleşmiş veya gerçekleşebilir şekilde kurgulanan olayları, belirli bir yer ve zaman çerçevesinde, kişilere bağlı olarak anlatan edebi tür hikaye olarak adlandırılır.
    Dünya hikayeciliğinde iki ana hikaye biçimi bulunmakla birlikte, üç farklı tür öne çıkar. Bunlar şunlardır:

1) Olay Hikayesi (Maupassant Tarzı, Klasik Hikaye):

  • Olay örgüsüne dayalı olan bu hikaye türü, serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. Olaylar bir sonuca bağlanarak anlatılır. Bu türde kahramanlar ve çevre detaylı bir şekilde tasvir edilir. Okuyucuya bir fikir verilmek istenir ve merak ile heyecan yaratılmaya çalışılır. Fransız yazar Guy de Maupassant, bu tarzın öncülerindendir.
  • Türk edebiyatında bu tarzın önemli isimleri arasında Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Reşat Nuri Güntekin sayılabilir.

2) Durum Hikayesi (Kesit Hikayesi, Çehov Tarzı):

  • Olaylar yerine, günlük yaşamın herhangi bir kesitini ele alan bu hikaye türünde, serim, düğüm ve çözüm gibi klasik planlamalara uyulmaz.
  • Belli bir sonuca ulaşma kaygısı güdülmez; duygu ve hayaller daha çok ön plana çıkar. Kişiler doğal ortamlarında hissettirilir, merak ve heyecandan ziyade, yaşamın sıradanlığı anlatılır. Bu türün dünya edebiyatındaki öncüsü, Rus yazar Anton Çehov’dur.
  • Türk edebiyatındaki temsilcileri arasında Tarık Buğra, Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket Esendal bulunur.

3) Modern Hikaye:

  • Bu tür, diğer hikaye türlerinden farklı olarak, günlük yaşamda fark edilmeyen durumların altında yatan gerçekleri, hayal gücü ve olağanüstü unsurlarla harmanlayarak anlatır.
  • 1920’lerde Batı’da ortaya çıkan bu hikaye tarzının en güçlü temsilcisi Franz Kafka’dır. Türk edebiyatında ise Haldun Taner ilk temsilci olarak kabul edilir. Bu tür hikayeler, büyük şehirlerdeki yozlaşmış karakterleri, toplumsal bozuklukları ve sosyal çatışmaları felsefi bir yaklaşımla ele alırken ince bir yergi ve bazen de alaycı bir dil kullanır.

Hikaye Planı:

  • Hikayeler, diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur, ancak bu bölümlerin adları farklıdır:
  1. Serim: Hikayenin başlangıç kısmıdır. Olayın geçtiği çevre ve kişiler tanıtılarak olaylara giriş yapılır.
  2. Düğüm: Hikayenin en geniş kısmıdır; olaylar burada detaylı bir şekilde anlatılır.
  3. Çözüm: Hikayenin sonuç bölümüdür. Olayların neticelendiği, okuyucunun merakının giderildiği kısımdır.
  • Ancak, tüm hikayelerde bu plana uyulmaz. Bazı hikayelerde başlangıç veya sonuç bölümü bulunmayabilir ve bu boşluklar okuyucu tarafından tamamlanır.

Manzum Hikaye:

  • Şiir biçiminde yazılan hikayelere manzum hikaye adı verilir. Manzum hikayeler ile düz yazı hikayeler arasındaki temel fark, manzum hikayelerin şiir biçiminde yazılmış olmasıdır.
  • Bu tür hikayelerde genellikle didaktik yani öğretici bir üslup tercih edilir. Olay, mekan, zaman ve karakterler açısından hikaye türünün tüm özelliklerini taşır.
  • Şair, ya bir olayı anlatır ya da okuyucuya bir öğüt vermek amacı güder.
  • Manzum hikayelerde genellikle olay bir çevre tasviri ile başlar, ardından bu çevrede yer alan kişiler tanıtılır ve olaylar aktarılır.
  • Bu tür hikayeler birden çok bölümden oluşur. İlk bölümde olay ve kişiler anlatılır, ikinci bölümde olay gelişir ve çeşitli örneklerle desteklenir, üçüncü bölümde ise olay sonlanır ve okuyucuya ders veren cümleler ile tamamlanır.
  • Her türden olay işlenebilir, dörtlük, beyit ya da bent formunda yazılabilir. Toplumu ilgilendiren olaylar daha çok işlenir ve eğitici, öğretici nitelik taşıyan konular tercih edilir.
  • Manzum hikayelerde ölçü ve uyak kullanılır, anlam sonraki dizelere taşabilir ve karşılıklı konuşmalara yer verilir. Dizelerin uzunlukları ise birbirinden farklı olabilir.
  • Bu nazım şekli Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde girmiştir.

Halk Hikayesi:

  • Destan ile modern hikaye arasında bir geçiş sağlayan anonim nitelikteki eserlerdir. Genellikle saz şairleri tarafından nazım ve nesir karışık bir şekilde anlatılmıştır.
  • Aşk maceralarına öncelik verilir, bazen dini konular da işlenir.
  • Destanlardaki olaylar kesin bir sona ulaşmazken, halk hikayeleri net bir son ile biter.
  • Destanlara kıyasla, halk hikayelerinde konu edilen olaylar ve kişiler daha azdır. Ayrıca halk hikayelerinde, masallarda olduğu gibi tekerlemeler yer alır.
  • Halk hikayeleri, masallara göre daha uzun ve detaylıdır. Tarihi bir olaydan bahsetme zorunluluğu yoktur. Olayların ve kişilerin anlatımında gerçekçi çizgilere daha çok yer verilir.

Halk Hikayesi ile Destan Arasındaki Benzerlikler:

  • Her iki tür de saz şairleri tarafından halk arasında anlatılmıştır.
  • Yaşanmış olaylara dayandıkları düşünülür ve her iki tür de sözlü edebiyat ürünüdür.
  • Halk hikayeleri de manzum bölümler içerir.
  • Doğaüstü olaylar ve güçler her iki türde de sıkça yer alır.
  • Halk hikayesi, milli kimliği ve tarihi olaylara yakınlığı ile destanlarla benzerlik taşır.

Halk Hikayesi ile Destan Arasındaki Farklar:

  • Halk hikayeleri tarihi bir olaya dayanmak zorunda değildir ve nazım-nesir karışık yazılmıştır. Zamanla nesir bölümleri daha da ağırlık kazanmıştır. Ayrıca halk hikayelerinde kahramanlık yerine aşk maceraları öne çıkar.
  • Destanlardaki kahramanların aksine, halk hikayelerinde din adamları ya da halktan kişiler ana karakter olabilir.
  • Destanlara göre, halk hikayelerinde olağanüstü olaylar daha azdır.
  • Destanlarda toplumu temsil eden kahramanlar düşmanlar ve doğaüstü güçlerle savaşırken, halk hikayelerinde kahramanlar toplum içindeki bireyler ve sınıflar arasındaki ilişkilerle uğraşır.

Bilgi Notları:

  • Dünya edebiyatındaki ilk hikaye: Boccaccio’nun Decameron Hikayeleri.
  • Türk edebiyatındaki en eski halk hikayesi örneği: Dede Korkut Hikayeleri.
  • Batı tarzında yazılan ilk hikaye: Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayet adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk kısa modern hikaye: Sami Paşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı eseri.
  • Türk edebiyatında yayımlanan ilk hikaye kitabı: Emin Nihat’ın Müsameretname adlı eseri.
  • Türk edebiyatındaki ilk mesnevi: Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı eseri.
  • Beş mesneviye “hamse” denir ve hamse geleneği Genceli Nizami ile başlamıştır.
  • Türk edebiyatındaki ilk hamse yazarı: Ali Şir Nevai’dir.
  • Anadolu’da hamse yazan ilk yazar: Hamdullah Hamdi’dir.
  • Taşlıcalı Yahya ve Nevizade Atai de hamse yazan diğer önemli isimlerdendir.
  • Hamsenüvis, hamse yazarı anlamına gelir.
  • Nergisi, düzyazı ile hamse yazan ilk yazardır.

 

 

Destan

  • İslamiyet öncesi dönemin en yaygın sözlü edebiyat türü olan destanlar, bazen evrenin, dünyanın, insanın nasıl meydana geldiğini anlatırken, bazen de tarihten esinlenerek toplumu derinden etkileyen olayları ele alır. Hem Türk edebiyatında hem de dünya edebiyatında ilk edebi ürün olarak destanlar ön plana çıkmıştır.
  • Sözlü gelenekte yer alan bu edebi eserler, milletlerin tarihindeki önemli olayları ve toplumsal kırılmaları anlatan, hem manzum hem de mensur şekilde yazılmıştır.

Destanlar üç aşamada oluşur:

  1. Doğuş Aşaması:
  • Milletin tarihinde iz bırakan önemli olaylar ve bu olayların içindeki efsanevi kahramanlar bu dönemde ortaya çıkar.
  1. Yayılma Aşaması:
  • Bu olaylar ve kahramanlıklar, sözlü anlatım yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılır ve geniş bir coğrafyada yayılır.
  1. Derleme (Yazıya Geçirme) Aşaması:
  • Bu aşamada, halk arasında söylenen destanlar güçlü bir şair tarafından bir bütün halinde derlenir ve manzum olarak yazıya geçirilir. Genellikle bu destanların kim tarafından yazıya alındığı belli olmaz.

Destanların Diğer Özellikleri:

  • Anonim nitelik taşırlar.
  • Çoğu destan manzum (şiirsel) olarak yazılır, ancak nadir de olsa nazım-nesir karışık olan destanlar da mevcuttur. Bazı destanlar, manzum hallerini kaybetmiş ve yalnızca düz yazı biçiminde günümüze ulaşmıştır.
  • Hem olağan hem de olağanüstü olaylar iç içedir.
  • Destan kahramanları genellikle olağanüstü özelliklere sahip kişilerdir.
  • Destanlar, milletlerin tarihindeki önemli olaylardan doğar ve bu eserlerde genellikle kahramanlık, aşk, dostluk, ölüm ve vatan sevgisi gibi evrensel temalar işlenir.

Not:

  • Zamanla destan kelimesi, aşık edebiyatında savaşları, ünlü kişileri ya da komik olayları anlatan eserlere de ad olmuştur.

Destanlar Oluşumlarına Göre İkiye Ayrılır:

  1. Doğal (Tabii) Destan:
  • Başlangıçta bir şair tarafından dile getirilen, fakat zamanla anonimleşen destanlardır.
  1. Yapma (Suni) Destan:
  • Doğal destanlardan farkı, anonim olmamalarıdır. Bu tür destanlar bir şair tarafından doğal destanları taklit ederek yazılır.

Milli Bir Destanın Özellikleri:

  • Yazarı tüm toplumdur, yani anonimdir.
  • Olaylar genellikle bir kahramanın etrafında gelişir.
  • Toplumu ilgilendiren konular ele alınır.
  • Manzum şekilde yazılır.
  • Destanlar tarihten beslenir ancak tarihsel bir belge değildir.
  • Belli bir coğrafi mekanda geçer.
  • Kahramanlar soylu insanlardan oluşur.
  • Olağanüstü olaylar sıklıkla görülür.
  • Zaman içinde uzun atlamalar bulunur.

Doğal Destanlar:

a) İlk Türk Destanları:

  • Altay-Yakut Dönemi: Yaradılış Destanı
  • Sakalar Dönemi: Alp Er Tunga Destanı, Şu Destanı
  • Hun Dönemi: Oğuz Kağan Destanı, Atilla Destanı
  • Göktürk Dönemi: Bozkurt Destanı, Ergenekon Destanı
  • Siyenpi Dönemi: Siyenpi Destanı
  • Uygur Dönemi: Türeyiş Destanı, Göç Destanı, Mani Dininin Kabulü Destanı
  • İtil Bulgarları: Şan Kızı Destanı
  • İlk Türk destanları, İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı ünitesinde detaylı olarak ele alınmıştır.

b) İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları (Geçiş Dönemi):

  • Karahanlı Dönemi: Satuk Buğra Han Destanı
  • Kırgızlar: Manas Destanı
  • Türk-Moğol: Cengiz-name
  • Tatar-Kırım: Timur ve Edige Destanları
  • Oğuz Kağan Destanı (İslami Rivayet):

c) İslamiyet Etkisindeki Türk Destanları:

  • Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı Dönemi:
    • Seyyid Battal Gazi (Battalname)
    • Danişmentname
    • Saltukname
    • Hamzaname
    • Köroğlu Destanı

İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları (Geçiş Dönemi):

1. Satuk Buğra Han Destanı:

  • Bu destanda, Hz. Muhammed’in mirac sırasında gökyüzünde karşılaştığı bir ruh olan Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın Türkistan’da İslamiyet’i yayacak kişi olduğu anlatılır. Peygamberimiz, İslamiyet’i yayacak olan bu ruh için dua eder. Destan, İslamiyet öncesi Türk destan motifleri ile İslami öğeleri harmanlar.

2. Kırgız Manas Destanı:

  • Müslüman Kırgızlar ile putperest Kalmuklar arasındaki mücadeleyi anlatan bu destanda, Manas adlı kahraman ön plandadır. Manas, tıpkı Oğuz Kağan ve Saltuk Buğra Han gibi, İslamiyet’i yaymak için savaşır. Ayrıca destanda, İslamiyet öncesi Türk kültürü ve inançları geniş bir şekilde yer alır.

3. Türk-Moğol Cengiz-name:

  • Cengizname, Cengiz Han’ı bir Türk kahramanı olarak kabul eder ve onun kahramanlıklarını anlatır. Destanda, Cengiz Han’ın Kurt-Tanrı’nın çocuğu olarak doğduğu ve büyük kahramanlıklar sergilediği söylenir.

4. Tatar-Kırım Timur ve Edige Destanları:

  • Bu destan, Altınordu hanı Edige Mirza Bahadır Han’ın kahramanlıkları etrafında şekillenir. Destanda, Altınordu Hanlığı’nın Timurlular tarafından yıkılışı anlatılır.

5. Oğuz Kağan Destanı (İslami Rivayet):

  • İslamiyet öncesi Oğuz Kağan Destanı, İslami motiflerle yeniden işlenmiştir. İkinci versiyonda, Oğuz Kağan’ın doğumundan önceki olaylar da ele alınır ve Türk milletinin Nuh’un oğlu Yafes’e dayandığı rivayet edilir.

 

 

İSLAMİYET ETKİSİNDEKİ TÜRK DESTANLARI

Selçuklu – Beylikler ve Osmanlı Dönemi

Seyyid Battal Gazi Destanı

  • Seyyid Battal Gazi’ye atfedilen kahramanlık öykülerini kapsayan bir eserdir.
  • Kahramanın Arap kökenli olduğu ancak halkın onu zihninde Türkleştirdiği söylenir.
  • Battal Gazi, tüm dilleri konuşur, keşiş kılığına bürünerek vaazlar verir, rahiplerle tartışarak onları İslam’a kazandırır. Aynı zamanda büyücüler ve cadılarla mücadele eder.
  • Türk edebiyatında, Battal Gazi’ye dair birçok manzum ve mensur anlatı yazılmış, bu anlatılar hikaye anlatıcıları ve meddahlar arasında popüler olmuştur.

Danişmend Gazi Destanı

  • Danişmendname, Anadolu’nun fethini ve bu mücadeledeki kahramanları konu alan, 12. yüzyılda şekillenmiş ve 13. yüzyılda yazıya geçirilmiş İslami Türk destanlarından biridir.
  • Danişmend Gazi ile oğlu Melik Gazi’nin kahramanlıklarını ele alır.
  • Hem tarihi gerçekleri masallaştıran, hem de tarihe ışık tutan bölümleri vardır.
  • Kahramanların gerçek kişilerden oluşması ve yer adlarının Anadolu coğrafyasına uygunluğu nedeniyle eser, uzun süre tarih kitabı olarak değerlendirilmiştir.
  • Melik Danişmend Gazi, Battal Gazi’nin torunudur.

Saltukname

  • Battal Gazi ve Danişmend Gazi’ye benzer özellikler taşıyan Sarı Saltuk adında bir Türk dervişinin hayatını konu edinen dini ve destani bir halk hikayesidir.
  • Sarı Saltuk’un ve Bektaşi dervişlerinin Rumeli’nin fethi sırasında gösterdikleri kahramanlıklar anlatılır.
  • Menkıbelere göre Sarı Saltuk, Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Nasrettin Hoca gibi tanınmış şahsiyetlerle dosttur.
  • Eser, Cem Sultan’ın isteği üzerine Ebu’l Hayr Rumi tarafından yazıya geçirilmiştir.

Hamza Name

  • Hz. Hamza’nın yaşamına dair destani halk öykülerinin genel adıdır.
  • İlk Türkçe Hamzaname, Ahmedi’nin kardeşi Hamzavi tarafından yazılmıştır.

Köroğlu Destanı

  • Köroğlu Destanı, Ruşen Ali’nin ve babası Koca (Seyis) Yusuf’un Bolu Beyi’ne karşı verdikleri mücadeleyi konu alır.

Türk Edebiyatında Bazı Önemli Yapma Destanlar

  • Kuvay-ı Milliye Destanı: Nazım Hikmet
  • Üç Şehitler Destanı: Fazıl Hüsnü Dağlarca
  • Çanakkale Destanı: Mehmet Akif Ersoy
  • Genç Osman Destanı: Kayıkçı Kul Mustafa

Türk Destanlarında Tipler

  • Tip, belirli niteliklerle birçok eserde karşımıza çıkan, sabit özelliklere sahip karakterdir. Tip, toplumun değerlerini ve inançlarını temsil eder.

Alp Tipi

  • Türk destanlarında görülen temel tip “alp”tir. Alp, cesur, kahraman ve yiğit anlamlarına gelir.
  • Eski Türkler, kahramanlık, cesaret ve asalete sahip olan kişilere bu unvanı verirlerdi. Soylu olmayanlar bu unvanı alamazdı.
  • Garipname‘ye göre, bir alp olmak için sağlam bir yürek, güçlü bir pazu, gayret, iyi bir at, özel bir giysi, iyi bir kılıç ve sadık bir dost gibi özelliklere sahip olmak gerekir.
  • İslamiyet sonrası destanlarda “Alp-Eren” ismi de kullanılmıştır. Alp-Erenler, Battal Gazi, Danişmend Gazi ve Satuk Buğra Han gibi hem İslamiyet’i yaymak hem de Anadolu’yu Türkleştirmek için mücadele eden kahramanlardır.

Kadın Tipi

  • Türk destanlarında kadınlar, gerektiğinde evin yönetimini üstlenir ve erkek kahramanlarına eşlik ederler. Kadın karakterler de yiğitlik özellikleri taşır, erkek kahramanlar kadar cesur ve akıllıdırlar.

Bilge Tipi

  • Bilge kişiler, toplumda manevi liderlik yapar, toplumu aydınlatır ve nesiller boyu hatırlanan önemli figürlerdir. Aksakallı adıyla anılan bu bilge kişiler, destanlarda topluma yol gösteren liderler olarak karşımıza çıkarlar.

Türk Destanlarında Motifler

Işık Motifi

  • Işık, destanlarda kutsal ve aydınlatıcı bir simgedir. Büyük kahramanlar ve onların eşleri genellikle kutsal bir ışıktan doğar.

Ağaç Motifi

  • Ağaçlar kutsal kabul edilir ve bu nedenle destanlarda önemli bir yer tutar. Bazı destanlarda, Tanrı’nın insanları, dokuz dallı bir ağacın gölgesinde barındırdığı anlatılır.

Ok ve Yay Motifi

  • Türk kültüründe ok ve yay, sadece savaş silahı olmanın ötesine geçerek hukuki ve sembolik bir anlam kazanmıştır. Örneğin, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’in tuğrası ok ve yaydır.

Geyik Motifi

  • Türk kültüründe geyik, kutsal bir hayvandır ve birçok yerde avlanmasının uğursuzluk getireceğine inanılır.

At Motifi

  • Destan kahramanlarının yanında yer alan atlar, olağanüstü niteliklere sahiptir. Atlar, su, dağ veya gökten gelen kutsal varlıklar olarak düşünülmüştür.

Rüya Motifi

  • Rüyalar, destan kahramanlarının gelecek hakkında bilgi sahibi olmalarına veya olayların akışını belirlemelerine yardımcı olur. İlk rüya motifi Oğuz destanında görülmüştür.

Mağara Motifi

  • Mağaralar, kahramanların barındığı, şekil aldığı ya da saklandığı yerlerdir. Mağara motifi, destanlarda önemli bir rol oynar.

Sihir Motifi

  • Destanlarda sihir de önemli bir unsur olarak karşımıza çıkar. Örneğin, Battal Gazi Destanı’nda Battal Gazi, büyücülerle ve cadılarla savaşır, sihirli objelerle mücadele eder.

Kurt (Gökbörü) Motifi

  • Kurt, Türk destanlarında yaşam gücü ve savaşçılığın simgesi olarak kabul edilir.

Kırklar Motifi

  • Kırk sayısı Türk destanlarında özel bir anlam taşır. Kırk yiğit, kırk gün, kırk direk gibi ifadelerle kutsal bir anlam yüklenir.

Hızır Motifi

  • Hızır, destanlarda kahramanlara yol gösteren ve onlara yardım eden bir figürdür. Hızır, halk inanışlarında da sıkça anlatılır ve destanlarda yer alır.

Yorum yapın