Açık Oturum Nedir?
Açık oturum, toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren bir konunun, konuyla ilgili uzman kişiler tarafından, bir başkanın yönettiği bir tartışma ortamında dinleyici önünde konuşulmasına verilen isimdir. Bu tartışmalarda amaç, konuyu farklı açılardan inceleyerek yeni bakış açıları geliştirmek ve çözüm yolları sunmaktır. Açık oturumlar genellikle geniş kitleler için düzenlenir ve izleyiciye konuyla ilgili detaylı bilgi sunmayı hedefler.
Açık Oturumun Özellikleri
1. Sözlü Anlatım Türü
Açık oturumlar, sözlü anlatım türleri arasında yer alır. Bu tür, özellikle halkı yakından ilgilendiren konuların tartışılmasında kullanılır. Konuşmacılar sözlü iletişim yoluyla görüşlerini dinleyiciye aktarır.
2. Güncel ve Toplumun Geneline Hitap Eden Konular
Açık oturumlar genellikle herkesin ilgisini çeken, güncel ve geniş kesimlere hitap eden konular üzerinde gerçekleştirilir. Bu konular, toplumu etkileyen sosyal, politik, kültürel ya da ekonomik meseleler olabilir.
3. Dinleyici Kitlesi
Bu tartışmalar, kalabalık salonlarda geniş izleyici grupları önünde yapılabilir. Ayrıca, televizyon stüdyolarında ya da radyoda da izleyici olmadan gerçekleştirilebilir. Okul sınıflarında bile açık oturumlar düzenlenebilir, burada öğretmen başkanlık yapar, daha sonra bir öğrenci başkan olarak görev alabilir.
4. Amaç
Açık oturumların ana amacı, ele alınan konu üzerinde tartışmalar yaparak bir sonuç elde etmektir. Bunun yanı sıra, izleyicilere bilgi vermek ve onların konuyla ilgili görüşlerini genişletmek de amaçlar arasındadır.
5. Bilgi ve Kültür Kazandırma
Açık oturumlar, dinleyicilere sadece yeni bakış açıları kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda bilgi ve kültürel birikim sağlar. Bu tür etkinlikler, katılımcıların ve izleyicilerin konuya dair daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olur.
6. Konuşmacı Sayısı
Açık oturumlar genellikle 3 ila 5 konuşmacı arasında düzenlenir. Bu kişiler, konu hakkında derin bilgi sahibi olan ve alanında yetkin kişilerdir. Tartışılacak konuya hakim olmayan kişilerin katılması nadirdir.
7. Başkanın Rolü
Oturumun başında başkan, konuyu tanıtır, konuşmacıları izleyicilere sunar ve oturumun nasıl ilerleyeceğini açıklar. Başkan, konuşmacılara belirli bir sırayla söz hakkı verir ve arada sorular sorarak tartışmanın seyrini yönetir.
8. Konuşmaların Sıralı Olması
Açık oturumlarda konuşmacılar, belirli bir sıra çerçevesinde görüşlerini dile getirir. Her konuşmacı birkaç tur boyunca söz alır. Başkan, gerektiğinde müdahale ederek konuşmacılardan açıklama isteyebilir veya ek sorular yöneltebilir.
9. Nezaket Kuralları
Açık oturumlarda konuşmacılar, tartışma boyunca nezaket kurallarına uygun davranmalıdır. Kendi sıralarını sabırla beklemeleri ve karşılıklı tartışmalarda münakaşaya girmemeleri gerekmektedir.
10. Süre ve Planlama
Konuşmaların süresi, tartışılan konuya göre farklılık gösterebilir. Oturumun süresi ve konuşma sırası başkan tarafından belirlenir ve başkan, sürenin adil bir şekilde kullanıldığından emin olmalıdır.
11. Başkanın Görevleri
Başkan, sadece süreyi yönetmekle kalmaz, aynı zamanda tartışma kurallarına uyulmasını sağlamakla da görevlidir. Tartışmanın belirlenen planın dışına çıkmasını engeller ve konuşmaları yönlendirir.
12. Farklı Türlerden Ayrılması
Açık oturum, panel türüne benzemekle birlikte daha ciddi ve mücadeleci bir üsluba sahiptir. Panelde daha rahat bir atmosfer ve samimi bir üslup varken, açık oturumda daha resmi bir dil ve farklı fikirlerin karşılıklı tartışıldığı bir ortam söz konusudur.
13. Sonuç ve Forum
Açık oturumun sonunda başkan, konuşulanları özetler ve varsa konuşmacılar arasındaki görüş birliğine vurgu yapar. Birçok açık oturumun sonunda forum düzenlenir, burada izleyiciler de söz alarak soru sorabilir veya görüşlerini paylaşabilir.
Açık Oturum Örneği
YAŞ VE ŞİİR ÜZERİNE
Bu açık oturumda, Tomris Uyar tarafından yönetilen ve Edip Cansever, Turgut Uyar ve Cemal Süreya gibi önemli şairlerin katıldığı bir tartışma gerçekleştirilmiştir. Tartışmada şiir ve eleştiri yazıları üzerine konuşulmuş, yazdıkları şiirlerin ve bu şiirler üzerine yapılan eleştirilerin zamanla nasıl algılandığı üzerine fikirler paylaşılmıştır.
Tomris Uyar: Şöyle bir giriş yapalım. Bir süre önce, hepiniz önemli şiir yazıları kaleme alıyordunuz. Bunlardan bazıları çok ses getirdi, özellikle Edip Cansever’in “Mısra İşlevini Yitirdi” başlıklı yazısı büyük yankı uyandırdı. Ancak bugün, Cemal Süreya hariç, şiir üzerine yazan yok. Sizce neden böyle?
Edip Cansever: O dönem yazdıklarımın farklı yorumlandığını fark ettim. “Mısra işlevini yitirdi” dediğimde, aslında yazdığım şiirle ilgili bir eleştiri yapıyordum. Ancak bu yorum, zamanla “şiir işlevini yitirdi” gibi yanlış bir noktaya çekildi. Bu yanlış anlaşılma beni yazmaktan soğuttu diyebilirim.
Tomris Uyar: Peki ya Turgut Uyar, siz ne düşünüyorsunuz?
Turgut Uyar: Ben de benzer bir durumdayım. Yazdıklarım farklı şekilde yorumlandı. Çıkmazı zorlamanın insani olduğunu vurgulamak için yazdığım “Çıkmazın Güzelliği” başlıklı yazım, tamamen farklı bir anlamda ele alındı. Artık şiir üzerine yazmak yerine, sadece şiirle ilgilenmeyi tercih ediyorum.
Cemal Süreya: Şiir üzerine çok yazdım. Ancak bir noktadan sonra tekrara düştüğümü fark ettim. Bugün daha geniş konulara odaklanarak yazı yazıyorum. Şiirle ilgili düşüncelerim sabit ama diğer sanatlar üzerine de yazmak hoşuma gidiyor.
Sonuç
Açık oturumlar, konuların çeşitli uzmanlar tarafından tartışıldığı, izleyicilere yeni fikirler ve derin bilgiler sunmayı amaçlayan ciddi tartışma ortamlarıdır. Konuların geniş bir izleyici kitlesine hitap ettiği bu oturumlar, farklı fikirlerin değerlendirilmesine ve çözüm yolları bulunmasına yardımcı olur.