Bir olayı yer, zaman ve kişi unsurlarına bağlayarak dile getiren anlatım biçimi, öyküleyici anlatım (öyküleme) olarak adlandırılır. Öyküleyici anlatım, açıklayıcı öyküleme ve sanatsal öyküleme olmak üzere iki temel türde incelenir.
Açıklayıcı öyküleme, sanatsal kaygılar taşımadan ve belirli bir zaman dilimi esas alınarak yapılan anlatımdır. Burada ana amaç, okuyucuya bilgi sunmak olduğundan, tarihsel sıralama ve kronolojik düzen büyük önem taşır.
Sanatsal öyküleme, bilgi verme amacı gütmeyen bir öyküleme türüdür. Bu türde amaç, olayın içinde okuyucuda bir duygu atmosferi yaratmaktır. Sanatsal öyküleme, özellikle roman ve hikâye türlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Öyküleyici Anlatımın Özellikleri
- Öyküleyici anlatım, olay anlatımına dayanır. Olayın bulunmadığı yerde öyküleme gerçekleştirilmez.
- Öyküleyici anlatımda olay, belirli bir zaman diliminde gerçekleşir.
- Olayın geçtiği bir yer (mekân) vardır.
- Olayın içinde yer alan ve genellikle bu olayı gerçekleştiren kişi veya kişiler mevcuttur.
- Öyküleyici anlatım metinlerinde fiiller sıkça kullanılır.
- Öyküleme, okuyucuyu bir olay içinde yaşatmayı ve o olayı hikâye etmeyi amaçlar.
- Öyküleyici anlatımda varlıklar hareket halinde sunulur.
- Bir öyküleyici anlatımda genellikle bir anlatıcı bulunur. Anlatıcı, olayı genellikle geçmiş zaman kipiyle (-di, -miş) aktarır. Çoğunlukla olay, görülen geçmiş zaman kipi “-dı” ile anlatılır.
- Öyküleyici anlatımda olaylar, bir film şeridi gibi göz önüne gelir.
- Öyküleyici anlatımda, kişilerin yer değiştirmesi, ayak sesleri, gezmeler gibi sürekli bir hareketlilik bulunur.
- Duygu yerine merak unsuru öne çıkar; amaç, okuyucuyu bir olay içinde yaşatmak ve merakını artırmaktır.
- Olaylar, genellikle oluş sırasına göre aktarılır. Ancak geçmişe dönüşler ve farklı anlatım biçimleri de görülebilir. Bu anlatım türü, öykü, roman, masal, tiyatro, biyografi, otobiyografi, anı ve gezi türlerinde sıkça başvurulur.
- Öyküleme metinlerinde sürekli olarak “Ne oldu?”, “Nasıl oldu?” gibi soruların cevapları aranır.
- Öyküleyici anlatım, genellikle betimleyici anlatım ile birlikte kullanılır.
- Anlatılmak istenen düşünceler, olayların içindedir.
Öyküleyici Anlatımın Dört Temel Unsuru
- Olay: Eserde yer alan kişi veya kişilerin gerçekleştirdiği iş ve edinimlerdir. Olay, yaşanan bir gerçek olay olabileceği gibi, kurgusal veya tasarlanmış bir olay da olabilir. Öykülemede okuyucuyu olayın içine çekmek amaçlandığından, öyküleyici anlatım tekniğinin en önemli unsuru olaydır. Öyküleyici anlatımda olay her zaman mevcuttur.
- Zaman: Olayın geçtiği süreyi ifade eder. Zaman unsuru metinden metine değişebilir ve öykülemede bazen uzun, bazen kısa bir zaman dilimiyle karşılaşılabilir. Türkçenin dört ana zaman kipi, anlatımlarda yer alır.
- Yer (Mekân): Öykü ve romanlarda olaylar farklı yerlerde geçer. Bu yer, olaydan olaya değişir; bazen bir ada, bazen bir ev veya başka bir yer olabilir. Yer unsuru, olayların akışını engellememelidir.
- Kişi/Kişiler: Olayı yaşayan ve olayın içinde yer alan kişilerdir. Olay birkaç kişi arasında geçer ve kişiler, roman ve hikâye gibi türlerde temel öğelerdir. Olaylar, bu kişilerin etrafında kurgulanarak ön plana çıkar.
Öyküleyici Anlatımda Anlatıcı
Anlatıcı, olayı anlatan kişidir. Öyküleyici anlatımda mutlaka bir anlatıcı bulunur. İki temel anlatıcı türü vardır:
- Birinci kişili anlatım: Yazar, olayları sanki kendisi yaşıyormuş gibi anlatır. Bu anlatımda çekimli fiillerin çoğunlukla I. tekil şahıs ekiyle kullanıldığı görülür.
- Üçüncü kişili anlatım: Olaylar, üçüncü kişinin başından geçmiş gibi anlatılır ve yazar, anlatımda kahramanı “o” şeklinde ifade eder.
Öyküleyici Anlatımla İlgili Örnekler
Örnek 1
Gümüş gibi parlayan bu güzel kaşağının dişlerine bakar. Dişler çok keskin ve sivridir. Biraz köreltmek için duvarın taşlarına sürtmeye başlar. Dişler bozulunca yeniden dener. Ancak atlar durmaz ve kaşak kırılır. Öfkesini kaşağının kendisinden çıkarmak ister. On adım ilerideki çeşmeye koşar. Kaşağıyı onun taşına koyup yerden kaldırabildiği en ağır taş bularak üstüne hızlıca indirmeye başlar. İstanbul’dan gelen ve Dadaruh’un kullanmaya kıyamadığı bu güzel kaşağıyı ezip parçaladıktan sonra onun içine atar. Babası çeşmeye bakarken, kırılmış kaşağıyı görünce Dadaruh’u yanına çağırır. Dadaruh, kaşağının kırıldığını görünce çok korkar ve şaşırır. Babası, kaşağının kimin tarafından kırıldığını sorar.
İpuçları:
- Fiillerin yoğun kullanımı ve paragraftaki hareketlilik.
- Paragrafta bir olay örgüsünün bulunması.
- Kişi, yer ve zaman unsurlarının paragrafta yer alması.
- Duygu yerine merak unsurunun ön planda olması.
Örnek 2
Adam, Lale Hanım’ın babası Hacı Hasan Bey’i yanına çağırdı. Ona, evlerini birkaç günlüğüne Çarın oğlu ziyaret için kullanacağını söyledi. Evde sadece hizmetçilik yapacak kişinin kalması gerektiğini belirterek herkesin evden ayrılmasını emretti. Hacı Hasan Bey, bu isteği kabul etti. Hemen kızını evde bırakarak, oğlu ve eşiyle birlikte evden ayrıldı. Binbaşı Radko, Hacı Hasan Bey’in evine giderek kapıyı çaldı. Ancak Lale Hanım, kapıyı açmakta ısrar eder.
İpuçları:
- Fiillerin yoğun kullanımı ve paragraftaki hareketlilik.
- Anlatıcının görülen geçmiş zamanla anlatımı, yani “-di” kip eki.
- Paragrafta bir olay örgüsünün bulunması.
- Olay, kişi, yer ve zaman unsurlarının paragrafta yer alması.
- Anlatıcının okuyucuyu olay içinde yaşatma çabası.
Örnek 3
Hasan, bir gün Mısır’a gitmeye karar verdi. İlk olarak annesinden ve babasından helallik istedi. Onların ellerini öptü ve ayrıldıktan sonra şehir istasyonuna doğru yürümeye başladı. Hasan’ın heyecanı yüzünden okunuyordu. İstasyona varıp arabaya bindi ve doğrudan hava limanının yolunu tuttu. Heyecanı havaalanında da devam etti. Neyse ki, uçağa bindi ve hedefine ulaşmak üzere Mısır’a uçtu.
İpuçları:
- Fiillerin yoğun kullanımı ve paragraftaki hareketlilik.
- Anlatıcının görülen geçmiş zamanla anlatımı, yani “-di” kip eki.
- Paragrafta bir olay örgüsünün bulunması.
- Kişi, yer ve zaman unsurlarının paragrafta yer alması.
- Anlatıcının okuyucuyu olay içinde yaşatma çabası