Öykü (Hikâye) Nedir?
Öykü, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayların, yer, zaman ve kişi unsurlarıyla kısaca anlatıldığı edebi yazılardır. Genellikle hayatın belirli bir anına odaklanarak kişilerin kısa ve belirgin anlarını ele alır. Romanın küçük bir versiyonu gibi düşünebileceğimiz öyküde, olaylar ayrıntıya girmeden anlatılır.
Öykü (Hikâye) Türünün Genel Özellikleri
- Öykülerde, genellikle bir olay ya da hayali bir duruma odaklanılır.
- Öyküler çoğunlukla kişisel anıların anlatımıyla ortaya çıkar.
- Öykülerin daima bir anlatıcısı bulunur.
- Temel olarak bir olay ya da durum anlatılır.
- Olay merkezli öykülerde tek bir olay üzerinde durulur ve bu olay ayrıntılardan arındırılmıştır. Yaşamın belirli bir kesitine odaklanılır.
- Öyküler kısa bir zaman dilimini ele alır.
- Karakterlerin genellikle tek bir özelliği üzerinde durulur.
- Öykülerde sürükleyici ve etkileyici bir anlatım esastır.
- Mekân tasvirlerine genellikle çok fazla yer verilmez; okurun hayal gücüne bırakılır.
- Realizmin etkisiyle öykü türü büyük bir gelişim göstermiştir.
Öykünün temel unsurları: “Olay, yer, zaman ve kişi” olarak özetlenir.
- Olay: Öyküde ele alınan durum ya da kahramanın yaşadığı olaylardır. Olaylar öykünün ana unsuru olarak karşımıza çıkar.
- Yer: Öyküde geçen olayların sınırlı bir mekânda gerçekleşmesi beklenir. Ayrıntılı yer betimlemeleri genellikle yapılmaz, ancak olay sırasında anlatılanlar mekân hakkında okuyucuya ipuçları verir.
- Zaman: Öyküler genellikle geçmiş zaman (-di) kipinde anlatılır. Olay öykülerinde zaman belirgin şekilde verilirken, durum öykülerinde zaman okuyucunun hayal gücüne bırakılır.
- Kişi: Öykülerde genellikle az sayıda kişi bulunur ve bu kişiler derinlemesine işlenmez. Kişilerin sadece olayla ilgili yönleri ele alınır.
Öykü Planı
Öyküler üç ana bölümden oluşur:
- Serim: Öykünün giriş kısmıdır. Bu bölümde olay, karakterler veya çevre tanıtılır.
- Düğüm: Olayın karmaşıklaştığı ve geliştiği en önemli kısımdır. Bu bölümde öykü tüm yönleriyle anlatılır.
- Çözüm: Olayın sonuca bağlandığı ve öykünün sona erdiği bölümdür.
Öyküde Dil ve Anlatım
Dil ve anlatım, öykü yazarının başarısını etkileyen en önemli unsurların başında gelir. Öyküde dil; açık, anlaşılır ve akıcıdır.
Öyküde iki farklı anlatım şekli bulunur. Eğer yazar olayları bir karakterin gözünden anlatıyorsa buna birinci kişi anlatımı denir. Diğer yandan, yazar bir gözlemci gibi hareket edip dışarıdan bir bakış açısıyla anlatıyorsa bu, üçüncü kişi anlatımı olarak adlandırılır. Her iki anlatım tarzı da öykülerde sıklıkla kullanılır.
Öykü Türleri
1. Durum Öyküsü (Çehov Tarzı)
Bu öykü türünde durumlar ön plandadır. Sosyal ya da kişisel düşünceler, duygular ve hayaller durum öyküsünün ana konularını oluşturur. Genellikle bir olay anlatılmaz, yaşamdan bir kesit ya da duygu hali ele alınır. Serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunmaz; anlatılan durumun akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır. İlk örnekleri Anton Çehov tarafından verildiği için “Çehov Tarzı” olarak da bilinir. Türk edebiyatında bu tarzın temsilcileri Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket Esendal‘dır.
2. Olay Öyküsü (Maupassant Tarzı)
Olay öyküsü, “klasik vaka öyküsü” olarak da bilinir. Bu türde mutlaka bir olay anlatılır. Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur ve olaylar bu sıra takip edilerek anlatılır. Merak unsuru bu öykülerin ana özelliklerindendir. İlk örneklerini Guy de Maupassant vermiştir. Türk edebiyatında ise en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin‘dir. Diğer önemli temsilciler arasında Refik Halit Karay, Necati Cumalı ve Samim Kocagöz sayılabilir.
3. Modern Öykü
Modern öyküde bireysel bunalımlar, ruhsal sıkıntılar ve insan psikolojisi ön plandadır. Öykü karakteri, dış dünyayı kendi içsel duygularına göre şekillendirir. Toplumdaki bozulmalar ve yozlaşmalar, ince bir eleştiri ile anlatılır. Bu türde sıradan olaylar, bireyin iç dünyasındaki etkilerle birlikte anlatılır. Batı edebiyatında bu türün öncüsü Franz Kafka iken, Türk edebiyatında Haldun Taner, Oğuz Atay, Bilge Karasu ve Nezihe Meriç modern öykünün önemli temsilcileridir.
Öykü ile Roman Arasındaki Farklar
- Öykü, romana kıyasla daha kısa bir türdür.
- Romandaki karakter sayısı genellikle daha fazla olurken, öykülerde az sayıda karakter bulunur.
- Öykülerde karakterler yüzeysel olarak ele alınır, romanda ise karakterler derinlemesine işlenir.
- Romanlar uzun bir zaman dilimini kapsayabilirken, öykülerde zaman genellikle kısadır.
- Öykülerde olaylar dar bir mekânda gerçekleşirken, romanlar daha geniş bir çevreyi ele alır.
- Öyküde olay ön planda olurken, romanlarda karakterler ön plandadır.
- Öykülerde dil sade ve anlaşılırdır, romanda ise daha sanatlı ve süslü bir anlatım olabilir.
Dünya Edebiyatında Öykü
Dünya edebiyatında öykünün gelişiminde fabl türü önemli bir rol oynamıştır. Öykü türünün ilk örneği olarak Boccaccio’nun “Decameron” adlı eseri kabul edilir. 19. yüzyılda realizm ve romantizm akımlarının etkisiyle öykü daha fazla önem kazanmıştır. Alphonse Daudet ve Guy de Maupassant gibi Fransız yazarlar, dünya edebiyatına önemli katkılar sunmuştur. Amerikan edebiyatında ise Mark Twain, O. Henry ve John Steinbeck öne çıkan isimlerdir.
Türk Edebiyatında Öykü
Öykü türü Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi‘nde girmiştir. İlk öykü örnekleri Ahmet Mithat Efendi tarafından “Letaif-i Rivayat” adlı eseriyle verilmiştir. Modern öykünün ilk örneğini ise Emin Nihat Bey‘in “Müsameretname” adlı eseri oluşturur. Batılı anlamda ilk öykü ise Samipaşazade Sezai‘nin “Küçük Şeyler” adlı eseriyle edebiyatımıza kazandırılmıştır.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte öykü türü zirveye ulaşmış, Ömer Seyfettin, Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Sabahattin Ali gibi yazarlar bu alanda önemli eserler vermiştir.