Cümlenin Öğeleri Nedir? Cümlenin Öğelerinin Özellikleri
CÜMLENİN ÖĞELERİ
Tanım: Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir hareketi, durumu, tam ve eksiksiz olarak anlatan kelime ya da kelime gruplarına cümlede öge denir. Yargı bildirmek, bir eylemin ya da bir durumun kip ve şahıs eki bildirecek şekilde ortaya konmasıdır.
- Öge: Cümleyi oluşturan bölümlerin her birine öge denir. Anlamlı ve doğru cümleler kurmaya yarayan bölümlerdir.
- Bir cümlede öge bulunurken önce yüklem, daha sonra özne bulunur.
1. Yüklem
Cümlede iş, oluş, hareket bildirmeyi yüklenen ya da cümleyi bir yargıya bağlayan kelime ya da kelime grubudur. Yüklem, bir kelimeden oluşabileceği gibi birden fazla kelimeden de oluşabilir.
a) Çekimli fiiller:
Örnek: Bugün çok ders çalıştım.
Yüklem: çalıştım
b) İsim tamlamaları:
Örnek: Beni arayan Türkçe öğretmeni idi.
Yüklem: öğretmenimdi
c) Sıfat tamlamaları:
Örnek: Ahmet, tanıdığım en dağınık adam dı.
Yüklem: adamdı
ç) Edat grubu: Edatlar tek başına yüklem olamaz.
Örnek: Bu yapılanlar senin iyiliğin içindi.
Yüklem: iyiliğin içindi
d) Zamirler:
Örnek: Sana yardım eden hep bendim.
Yüklem: bendim
e) Fiilimsiler:
Örnek: Her gün yaptığı tek iş uyumaktı.
Yüklem: uyumaktı
f) Deyimler:
Örnek: Memleket, burnumda tütüyor.
Yüklem: tütüyor
g) Birleşik fiiller:
Örnek: Maçtan sonra hemen banyo yaparım.
Yüklem: yaparım
2. Özne
Yüklemde bildirilen iş, oluş, hareket ve eylemi gerçekleştiren ögeye özne denir. Cümlenin öznesini bulmak için yükleme “kim” ve “ne” soruları sorarız.
Örnek: Ali dün akşam geldi. (kim geldi → Ali)
Babam bize para verdi. (kim verdi → babam)
Çantamda kalem var. (ne var → kalem)
Kitabım kayboldu. (ne kayboldu → kitabım)
- İnsanlar için “kim,” diğer varlıklar için “ne” sorusu sorarız.
- Her cümlenin öznesi olacak diye bir şart yoktur. Öznesiz cümleler de olabilir.
Örnek: Geniş kapıdan içeri girildi.
Yer tamlayıcısı, zarf tümleci, yüklem
- Özne olan kelime(ler) cümlede hiçbir hâl eki almadan kullanılırlar. Herhangi bir hâl eki alırlarsa özne değil; nesne, dolaylı tümleç veya zarf tümleci olurlar.
Örnek: Ahmet bugün geldi. (özne)
Ahmet’ten bugün aldım. (yer tamlayıcısı)
Ahmet’i pazarda gördüm. (belirtili nesne)
- Özne, çokluk ekini ve iyelik eklerini alabilir.
Örnek: Kitaplar masanın üzerinde duruyor. (özne)
Dedemin gözlüğü kayboldu. (özne)
- Gizli Özne: Her cümlenin öznesi olması gerekmez. Bazen özne belli olur ama cümlede yazılmaz. Böyle öznelere gizli özne denir. Gizli özne seçeneklerde gösterilmez.
Örnek: Dün gece beni aramış. (O → gizli özne)
Okula yarın gideceğim. (Ben → gizli özne)
Yarın idmanlara başlıyoruz. (Biz → gizli özne)
Ne zaman geleceksin? (Sen → gizli özne)
- Sözde Özne: Bazen özne işi yapan değil de işten etkilenen öge olabilir. Buna sözde özne denir.
Örnek: Banka soyuldu. Camlar silindi.
Sözde özne, yüklem, sözde özne, yüklem
- Tabiat olaylarında sözde öznelik durumu yoktur.
Örnek: Hava birdenbire açıldı. (cümlesinde “hava” sözcüğü sözde özne değil, gerçek öznedir.)
Sürekli yağmur yağardı. (yağmur → gerçek özne)
Güneş yarın açacak? (güneş → gerçek özne)
3. Yer Tamlayıcısı (Dolaylı Tümleç)
Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri bildirir. “-e, -de, -den” eklerini alır. Fiile sorulan “neye, kime, nereye; neyde, kimde, nerede; neyden, kimden, nereden” sorularıyla buluruz.
Örnek: İstanbul’dan Azerbaycan’a taşındık.
Yer tamlayıcısı, yer tamlayıcısı, yüklem
Seni bugün sinemada gördüm.
Nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem
- -e / -de / -den eki alan her sözcük yer tamlayıcısı değildir. Burada asıl önemli olan fiile sorulan sorulardır.
Örnek: Beni ayakta karşıladılar. (nasıl)
Nesne, zarf tümleci, yüklem
Birden ağlamaya başladı. (ne zaman)
Zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem
Akşama sizde olurum. (ne zaman)
Zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem
- “Nereye” sorusuna verilen cevap yer-yön zarfıysa öge de zarf tümleci olur.
Örnek: Adam dışarı çıktı.
Özne, zarf tümleci, yüklem
Adam dışarıya çıktı.
Özne, yer tamlayıcısı, yüklem
- Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu, yer tamlayıcısının diğer ögelerle karışmasına engel olur.
- Yer soran soru kelimeleri de dolaylı tümleçtir.
Örnek: Bu elbiseyi nereden aldınız?
Benim kalemim kimde kalmış?
- -e/-den hâl eki “için” edatı görevinde kullanılıyorsa ya da sebep bildiriyorsa zarf tümleci kurar.
Örnek: Korkudan kızın dili tutulmuştu.
Babasıyla kavga ettiğinden eve uğramıyor.
- Yer tamlayıcısını bulmak için sorulan “Neyden?” sorusu ile zarf tümlecinin sorusu olan “Neden?” sorusu birbirine karıştırılmamalıdır.
Örnek: Bu düşünceleri okuduğu kitaplardan edinmiş.
(Neyden? → yer tamlayıcısı)
Sıkıntıdan ne yapacağını şaşırmış.
(Neden? → zarf tümleci)
4. Nesne
Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen ögedir. İkiye ayrılır:
a) Belirtisiz nesne: Yükleme sorulan “ne” sorusunun cevabıdır.
Örnek: Annem iki kilo portakal aldı. (ne aldı?)
Özne, belirtisiz nesne, yüklem
- Özneyle nesnenin karıştırılmaması için yüklemden sonra ilk bulunan öge özne; ikincisi ise nesne olduğu unutulmamalıdır.
Örnek: Kumar pek çok aile yıkmıştır.
Özne, belirtisiz nesne, yüklem
- Belirtisiz nesne daima yüklemden hemen önce gelir. Yüklemle belirtisiz nesne arasına “de, dahi, bile” edatlarından başka bir kelime giremez.
Örnek: Her hafta kitap okurum.
Bu günlerde herkes böyle şeyler anlatıyordu.
b) Belirtili nesne: Yükleme sorulan “kimi, neyi” sorularının cevabıdır. “-i” hâl eki alır.
Örnek: Fatma babasını özlemiş. (kimi özlemiş?)
Özne, belirtili nesne, yüklem
Mehmet, kitabını kaybetti. (neyi kaybetti?)
Özne, belirtili nesne, yüklem
- -ı/ -i ekini alan her sözcük nesne değildir.
Örnek: Defteri kayboldu.
Özne, yüklem
5. Zarf Tümleci
Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü belirten ögedir. Yükleme sorulan “nasıl, niye, neden, niçin, ne kadar, ne zaman, ne zamandan beri” sorularıyla buluruz.
Örnek: Babam dün akşam gelmedi.
Özne, zarf tümleci, yüklem
Hepsi geri dönmüş.
Özne, zarf tümleci, yüklem
- “Dün gece geldi.” cümlenin türüne göre zarf tümleci, kelime türü olarak “dün” sözcüğü ise sıfattır.
- Bazı zarflar ek aldıklarında zarf olmaktan çıkar, zarf tümleci oluşturmazlar.
Örnek: Yarın benimle gelir misin? (zarf)
Yarını bekleyemem. (isim)
- “Ali gel.” cümlesinde “Ali” seslenme ünlemi olduğu için cümle dışı unsurdur. Bu cümlede “sen” kelimesi gizli özne, “gel” kelimesi ise yüklemdir.
6. Vurgu
Cümlenin en önemli ögesine vurgu denir. Vurgu cümlede özellikle belirtilen ögedir. Vurgu cümlede değişik yerlerde olabilir:
a) Yüklemden önce gelen öge vurgudur.
Örnek: Bugün beni annem aradı.
Annem bugün aradı beni.
Annem aradı beni bugün.
b) “de” bağlacından önce gelen öge vurgudur.
Örnek: Sen de yarın bizimle gel. (vurgu: özne)
Annen bize de gelsin. (vurgu: yer tamlayıcısı)
- Soru cümlesinin içinde “de” bağlacı bulunuyorsa vurgu soru ekinden önceki ögedir.
Örnek: Sen de bugün mü işe gitmedin?
c) Soru cümlelerinde vurgu, soru sözcüklerinin kendisi olur.
Örnek: Ne zaman annen seni aradı? (zarf tümleci)
Kim bugün seni aradı? (özne)
Seni bugün arayan kimdi? (yüklem)
- İçinde soru sözcüklerinin bulunduğu ama soru anlamı bulunmayan cümlelerde vurgu yüklemden önce gelen ögedir.
Örnek: Ne zaman geleceğini arkadaşlarıma söylemedi.
Dolaylı tümleç
ç) Soru anlamı “-mı/-mi” ekiyle sağlanırsa vurgu bu eklerden önce gelen öge olur.
Örnek: Seni mi bugün annen aradı? (nesne)
Seni bugün annen aradı mı? (yüklem)
Yarını mı kaldı. (özne)
- Yüklem başa gelene kadar vurgu yüklemden önce gelen öge, yüklem başa geldiğindeyse vurgu yüklemin kendisi olur.
Örnek: Aradı beni bugün annem.
Cümlenin Öğeleriyle İlgili Özellikler
- Bir ögenin arasına başka öge girebilir.
Örnek: Adamın gecekondu bölgesinde evi vardı.
Dolaylı tümleç
- Deyimlerin fiilleşmesine dikkat edilmelidir.
Örnek: Çocuk öğretmenin gözüne en sonunda girdi.
Özne, yüklem, zarf tümleci, yüklem
- Bağlaçlar cümlenin ögesi değildir.
Örnek: Ahmet ile Ali geldi.
Cümle dışı unsur
- Bazı ögeler iç içe geçebilir.
Örnek: Sinemanın akşam ışıkları yanmıştı. (sinemanın ışıkları → özne; akşam → zarf tümleci)
- Bir öge, tek bir kelimeden oluşabileceği gibi, bir kelime öbeğinden de oluşabilir.
Örnek: Yaşlı adam duvar dibinde diz çöktü.
Özne, yer tamlayıcısı, yüklem
- Ögelere ayırmada tamlamalar, deyimler ve birleşik fiiller bölünmez.
- Ara Söz: Bir ögenin açıklayıcısı olan söze denir. Ara sözün başında ve sonunda virgül (,) ya da kısa çizgi (-) kullanılır.
Örnek: Dün annem, benim her şeyim, beni aradı.
Bugünlerde Gölcük’ü, o felaket şehrini, gördüm.
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.
- Hiçbir ögenin açıklayıcısı olmayan ara sözler de vardır.
Örnek: Bu adam, seni temin ederim, mükemmel biridir.
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.
- Cümle Dışı Unsur: Yükleme sorulan soruların hiçbirine cevap vermeyen sözcüklere cümle dışı unsur denir.
Örnek: Beyler, hepiniz buraya gelin.
Cümle dışı unsur, özne, yer tamlayıcısı, yüklem
- Ünlem, hitap sözcükleri cümle dışı unsurdur.
Eyvah, babam geldi!
Cümle dışı unsur, özne, yüklem