Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1911 yılında Türkiye’nin yeşil doğasıyla ünlü Giresun Görele‘de, kaymakam bir baba olarak dünyaya geldi. Çocukluk yılları, Anadolu’nun farklı yerlerinde geçerken, babasının Trabzon milletvekili olması nedeniyle aileleri Trabzon‘a yerleşti. Burada, Trabzon Lisesi‘nden mezun olduktan sonra, lise yıllarında resimle ilgilenmeye başladı. Özellikle edebiyat öğretmeni Zeki Kocamemi‘nin etkisiyle resme olan ilgisi derinleşti. İlk şiir denemelerini de bu yıllarda kaleme alarak edebi kariyerine ilk adımlarını attı.
Eğitimine devam etmek isteyen Bedri Rahmi, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne kaydoldu. Burada, dönemin önde gelen sanatçılarından Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı‘dan ders aldı. Ayrıca, edebi yönünü güçlendirmek için ünlü şair Ahmet Haşim‘den estetik ve mitoloji dersleri aldı. 1927’de resim öğretmenliği yapmaya başladı ve bu mesleği ömrünün sonuna kadar sürdürdü.
Sanat yolculuğu, 1931 yılında Fransa‘ya gitmesiyle yeni bir boyut kazandı. Burada, Dijon ve Lyon‘da Fransızcasını geliştirdi ve Van Gogh ile Cézanne gibi sanatçılardan etkilendi. Fransa’dan sonra Londra‘ya giderek oradan Türkiye’ye döndü. 1936 yılında, İstanbul’da Ernestine Letoni ile hayatını birleştirdi. Bu dönemde, sanat çalışmalarına devam ederken, Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1936 yılı diploma yarışmasında “Hamam” adlı eseri ile birinci oldu.
1938 yılında Edirne‘ye giden Bedri Rahmi Eyüboğlu, burada doğa manzaralarına yönelmeye başladı. “Ses” dergisinin yazarları arasında yer alarak, bu dergide resim, desen ve deneme yazıları yayımladı. 1941’de, ilk şiir kitabı olan “Yaradana Mektuplar”ı yayımladı. Şiirleri, Yeditepe, Ses, Güney, İnsan, İnkılapçı Gençlik ve Varlık gibi dergilerde yer aldı. Zamanla eserlerinde, halay çekenler, han avluları, çocuk emziren kadınlar ve saz çalan âşıkları sıkça işlemeye başladı. Şiir ve resim alanındaki üretkenliği ile dikkat çeken Eyüboğlu, 1948’de ikinci şiir kitabı olan “Karadut”u yayımladı ve bu eser büyük ses getirdi.
Bedri Rahmi, yazma tutkusunu 1951 yılında Yeni Sabah gazetesinde sürdürdü. Ardından Cumhuriyet gazetesine geçerek burada da yazmaya devam etti. 1953’te ilk şiir kitabı olan “Tuz”u, 1956’da ilk düzyazı kitabı olan “Canım Anadolu”yu ve 1957’de “Üçü Birden” adlı eserini yayımladı.
1961’de aldığı burs ile eşiyle birlikte ABD‘ye gitti. Burada, çalışmalarını sürdüren Bedri Rahmi, zengin renklerle soyut biçimlere yöneldi. Türkiye’ye döndüğünde ise soyut ve renk düzenlemelerini bırakıp, eski konulara dönüş yaptı. Resimlerinde, han, kahvehane, kemençeciler, balıklar ve gecekonduları işlemeye başladı. 12 Mart sürecinde kardeşinin gözaltına alınması, hem Bedri Rahmi’yi hem de sanatını derinden etkiledi. Bu dönemde, toplumsal içerikli eserler vermeye yöneldi.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, 21 Eylül 1975’te İstanbul’da pankreas kanserinden hayatını kaybetti. Cenazesi, Küçükyalı Mezarlığı’na defnedildi.
Edebi Kişiliği
Bedri Rahmi Eyüboğlu, hem ressam hem de şair olarak Türkiye’nin önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Şiirlerinde, Türk halk edebiyatında yer alan masal, türkü ve deyiş türlerine karşı duyduğu hayranlığı işledi. Halk kaynağından beslenen eserleri, masal ve türkülerden beslenen bir zenginlik taşır. Geleneksel halk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir üslupla kullanarak, halk diline yaklaşma çabasını büyük bir titizlikle sürdürmüştür. Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük benzerlik gösterir.
Bedri Rahmi’nin şiirlerinde doğaya olan bağlılık, yaşam sevinci, insan sevgisi ve toplumsal meseleler sıkça yer bulur. 1940’ların sonlarından itibaren duvar resimlerine yönelmiş, 1950’de mozaik çalışmalarına başlamıştır. Uluslararası alanda önemli başarılar elde eden Eyüboğlu, sanatının evrensel boyutunu göstermiştir. Şiirlerinde toplumsal meseleleri işlerken yergiye ve alaya sıkça başvurur.
Yazma, seramik, heykel, gravür, mozaik, vitray ve hat gibi birçok farklı formda eser üreten sanatçı, geleneksel süsleme sanatını Batı’nın teknikleriyle birleştirmiştir. Renk ve form kullanımıyla çağımızın sanat anlayışında öne çıkan Bedri Rahmi, özellikle gezi ve deneme yazılarında akıcı ve rahat bir dil kullanarak halk kültürü ve sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir. “Karadut” ise en tanınmış şiiri olarak bilinir ve bu şiir aşk temasını derin bir şekilde işler.
Eserleri
Bedri Rahmi Eyüboğlu, edebiyat ve sanat alanında çok sayıda eser vermiştir. Aşağıda önemli eserleri listelenmiştir:
Eser Türü | Eser Adı |
---|---|
Şiir Kitapları | Yaradana Mektuplar |
Karadut | |
Yaşadım | |
Dol Karabakır Dol | |
Tuz | |
Deneme | Tezek |
Deli Fişek | |
Gezi | Canım Anadolu |
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Şiirlerinden Örnekler
KARADUT
Karadutum, çatal karam,
çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum,
Gökte ararken yerde bulduğum,
Karadutum, çatal karam, çingenem,
Daha ne olacaktın bir tanem?
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın…
Sigara paketlerine resmini çizdiğim,
Körpe fidanlara adını yazdığım,
Karam, karam,
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt, buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekûn azade
Hani şu ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan,
Kibrit çöpü gibi kırılan,
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan,
Artık otlar, göstermelik atlar gibi bedava yaşayan,
Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum.
Netmiş, neylemiş, nolmuşum,
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül,
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun…
Sonuç
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Türk edebiyatı ve sanatında derin izler bırakmış bir dahi olarak hatırlanır. Şiirlerinde ve resimlerinde işlediği temalar, hem kişisel hem de toplumsal