Hüseyin Nihal Atsız: Türkçülüğün Ateşli Savunucusu
Giriş
Hüseyin Nihal Atsız, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan bir yazar, şair, ve öğretmen olarak tanınır. Hayatı boyunca Türkçülük ve milliyetçilik düşünceleri etrafında şekillenen eserleriyle, bu ideolojilerin savunuculuğunu yapmıştır. 12 Ocak 1905’te İstanbul’un Kadıköy ilçesinde dünyaya gelen Atsız, dönemin sosyal ve siyasi dinamiklerine dair önemli izler bırakmıştır.
Eğitimi ve İlk Yılları
İlköğrenim hayatına Kadıköy’deki çeşitli okullarda başlayan Atsız, ortaöğrenimini Kadıköy ve İstanbul Lisesinde tamamlamıştır. Mezuniyetinin ardından Askeri Tıbbiyeye kaydolmuş, burada Türkçülük fikrinin etkisi altına girmiştir. Ancak, askeriyede selamlaşma nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmıştır. Daha sonra Kabataş Erkek Lisesinde yardımcı öğretmenlik yapmış ve 1926’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne kaydolmuştur. Burada Orhan Şaik Gökyay, Pertev Naili Boratav ve Nihat Sami Banarlı gibi ünlü isimlerle aynı sınıfta öğrenim görmüştür.
Askerlik görevini er olarak tamamladıktan sonra 1930 yılında İstanbul Üniversitesi’nden mezun olmuş ve Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü‘nün asistanı olmuştur. 1931’de, kendi adıyla anılan Atsız Mecmua dergisini çıkarmaya başlamış, bu dergi Cumhuriyet dönemi Türkçülüğünün öncüsü haline gelmiştir. Dergide yayımladığı yazılarla Türkçülük fikrini yaymayı amaçlamıştır.
Dönem | Görev/Etkinlik |
---|---|
1905-1926 | İlkokul ve ortaokul |
1926-1930 | İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi |
1931 | Atsız Mecmua’nın kurulması |
1931-1933 | Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü’nün asistanlığı |
1944 | Irkçılık-Turancılık davası |
Kariyeri ve Edebi Faaliyetleri
Mezuniyetinin ardından öğretmenlik kariyerine dönmüş ve Malatya Ortaokulu’nda Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Daha sonra Edirne Lisesi edebiyat öğretmenliği görevine atanmıştır. Burada, Türkçü düşüncelerini yaymayı amaçlayan Orhun dergisini çıkarmış; ancak dergi Bakanlar Kurulu kararıyla kapatılmıştır.
Hüseyin Nihal Atsız, 1944 yılında Sabahattin Ali‘ye “vatan haini” demesi üzerine mahkemeye çıkarılmış ve altı ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Cezası daha sonra dört aya indirilmiştir. Bu dönemde yargılanması, onun fikirlerini savunma kararlılığını gösteren önemli bir olaydır. Ayrıca, 1944’te yeniden yargılanmış ve “Irkçılık-Turancılık” davasında 6 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak cezası Yargıtay tarafından bozulmuştur.
1949’da, bir arkadaşının Milli Eğitim Bakanı olmasıyla Süleymaniye Kütüphanesi‘ne uzman olarak atanmış, 1950’de Haydarpaşa Lisesi‘nde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Burada uzun bir süre görev yapmış ve Ötüken dergisini yayımlamıştır.
Edebi Kişiliği ve Düşünceleri
Hüseyin Nihal Atsız, milli edebiyat anlayışına bağlı bir sanatçı olarak tanınır. Eserlerinde Türkçülük ve milliyetçilik temalarını işleyerek, okuyucularına millî bir bilinç aşılamayı hedeflemiştir. Kendini Türkçü, milliyetçi ve Turancı olarak tanımlayan Atsız, yazılarında sert ve etkileyici bir üslup kullanmıştır.
Atsız’ın düşünceleri, yaşadığı dönemin sosyal ve politik konularına dair derin bir anlayışla şekillenmiştir. Özellikle Sosyalizm karşıtlığı ile bilinir. Eserlerinde dini unsurlara yer vermeyen Atsız, millî kimliği öne çıkarmıştır. Şiirlerinde ise en çok sevgi ve ayrılık gibi temaları işlemektedir.
Eserleri
Hüseyin Nihal Atsız’ın edebi hayatı, zengin bir eser yelpazesine sahiptir. Aşağıda önemli eserlerinin bir listesi bulunmaktadır:
Şiir
- Yolların Sonu
Roman
- Bozkurtların Ölümü
- Bozkurtlar Diriliyor
- Dalkavuklar Gecesi
- Ruh Adam
- Deli Kurt
Edebiyat Tarihi
- Türk Edebiyat Tarihi
Sonuç
Hüseyin Nihal Atsız, Türk edebiyatının önemli figürlerinden biridir. Hayatı boyunca Türkçülük fikrini savunmuş, eserleriyle bu ideolojiyi geniş kitlelere ulaştırmayı başarmıştır. 11 Aralık 1975’te İstanbul Kadıköy’de hayata veda eden Atsız, Türk edebiyatında kalıcı bir iz bırakmıştır.
Arama Anahtar Kelimeleri
Hüseyin Nihal Atsız hayatı, Hüseyin Nihal Atsız kimdir, Hüseyin Nihal Atsız eserleri, Hüseyin Nihal Atsız biyografisi, Hüseyin Nihal Atsız edebi kişiliği