Alphonse de Lamartine, 21 Ekim 1790 tarihinde Fransa’nın güneydoğusunda yer alan Macon şehrinde dünyaya gelmiştir. Aristokrat bir ailede doğan Lamartine, çocukluğundan itibaren eğitim hayatına Lyon ve Belley’de devam etmiştir. Genç yaşlardan itibaren asker olma hayali kuran Lamartine, ailesinin bu isteğine karşı çıkması nedeniyle bu hevesinden vazgeçmiş ve yaşamını avare bir aristokrat olarak sürdürmüştür. Ancak, yaşamı boyunca edebiyat ve siyasetle ilgilenmiş, bu alanlarda önemli izler bırakmıştır.
Aşk ve Seyahatler
1810 yılından itibaren yaptığı İtalya seyahatleri sırasında tanıştığı işçi bir kızı, Lamartine’nin hayatında derin etkiler bırakmıştır. Bu tutkulu aşk, onun birçok şiirinin ilham kaynağı olur. 1820 yılında Fransız elçisi olarak görev yaptığı sırada Maria-Ann Birch adındaki İngiliz kadınla evlenmiştir. Evliliği, onun hayatında önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Siyasi hayatı da bir o kadar hareketli olan Lamartine, siyasi alanda kendini kanıtlamak için seçimlere katılmaya karar verir. Ancak seçimleri kaybetmesi üzerine eşi ve kızıyla birlikte gemiyle doğu seyahatine çıkar. Bu seyahat, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde Lübnan, Suriye, Filistin ve İstanbul’u kapsamaktadır. Seyahat esnasında, hasta olan kızı vefat eder ve bu kayıp Lamartine’nin ruhunda derin bir yaraya neden olur.
Romantizm Akımının Öncüsü
Lamartine, romantizm akımının önemli temsilcileri arasında yer alarak Fransız şiir dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur. Klasik dönemden romantik döneme geçişin öncülerinden biri olarak kabul edilen Lamartine, ilk şiiriyle elde ettiği başarı sonrasında diplomat olma isteğiyle siyasete atılma kararı almıştır. 1833’te milletvekili unvanıyla meclise girmiş ve Dışişleri Bakanlığı görevine kadar yükselmiştir. 1849 yılında cumhurbaşkanlığına aday olmasına rağmen birkaç oy farkla seçimi kaybetmiştir. Ülkenin siyasi atmosferinin değişmesiyle birlikte, III. Napolyon’un imparatorluk ilan etmesi sonrasında siyasetten çekilmiştir.
Hayatındaki Acılar ve Edebi Katkıları
Hayatı boyunca tutkuyla bağlı olduğu kadınları kaybetmesi, Lamartine’nin duygusal dünyasını derinlemesine etkilemiştir. Bu acılar, onu kalemini asla bırakmamaya yönlendirmiştir. Hızlı bir şekilde şiir yazmasıyla tanınan Lamartine, yalnızca şiirle sınırlı kalmayarak öykü, roman, tiyatro, deneme, anı ve gezi yazısı gibi birçok düzyazı türünde de eserler vermiştir. Ayrıca, idam cezasına karşı duruşu ve köleliğin kaldırılması amacıyla gösterdiği politik tutum, Lamartine’nin diğer dikkat çekici yönleridir.
Önemli Eserleri ve Etkileri
Lamartine’nin kaleminden çıkan eserler, dünya edebiyatında derin izler bırakmıştır. Özellikle Göl, Graziella ve Şairane Düşünceler adlı eserleri, romantik edebiyatın en önemli yapıtları arasında yer almaktadır. 1820 yılında yayımladığı Şairane Düşünceler adlı ilk şiir denemesi, Lamartine’ye büyük bir ün kazandırmış ve Fransız edebiyatında önemli bir yer edinmesini sağlamıştır. Bourget Gölü‘nde yaşadığı aşkı konu alan Göl şiiri, onun edebi kariyerinin en önemli parçalarından biri olmuştur.
Lamartine, Türk dostu olarak da bilinir. Doğu’ya yaptığı gezilerde İstanbul’u ziyaret etmiş ve bu şehre olan hayranlığını dile getirmiştir. Türk tarihi ve Türkiye izlenimlerini, Doğuya Seyahat ve Doğuya Yeni Seyahat ve Türkiye Tarihi adlı eserlerinde anlatmıştır.
Eser Adı | Yayın Yılı | Tür |
---|---|---|
Graziella | 1852 | Roman |
Tefekkürler | 1820 | Şiir |
Şairane Duyuşlar | 1825 | Şiir |
Son Dönem ve Vefat
Hayatının son dönemlerinde büyük maddi zorluklar yaşayan Lamartine, 1863 yılında eşini önemli bir hastalıktan kaybetmiştir. Tüm bu acılara rağmen kalemiyle olan bağı hiç kopmamıştır. Alphonse de Lamartine, 28 Şubat 1869’da 78 yaşındayken Fransa’nın Paris şehrinde hayata gözlerini yummuştur. Eserleri ve edebi katkıları, hala günümüzde geniş bir okuyucu kitlesi tarafından okunmaya devam etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Alphonse de Lamartine hayatı, Alphonse de Lamartine kimdir, Alphonse de Lamartine eserleri