Kendi başına anlam taşımayan, ancak başka kelime veya kelime gruplarıyla kullanıldığında anlam kazanan sözcüklerdir. Edatlar, kelimeler veya kelime grupları arasında anlam bağı kurar. Bu bağ, edatın önceki ve sonraki kelimeler arasında kurduğu ilişkiyle ortaya çıkar.
Türkçede kullanılan bazı yaygın edatlar şunlardır: “ile, için, kadar, gibi, ancak, göre, rağmen, sadece, başka, yalnız, üzere, dek, karşı, sonra, sanki, sıra, ötürü, öte, doğru, denli, dolayı, diye, değin, dair, değil, evvel, beri, gayri, bir, tek, karşın…”
Türkçede En Çok Kullanılan Edatlar
“İLE” EDATI
Birlikte olma, araç, zaman, sebep-sonuç ve durum gibi anlamlarda kelimeleri veya kelime gruplarını birleştirir. “-i” harfi düşerek “-le, -la” şeklinde de kullanılabilir.
Örnekler:
Esra ile Ankara’ya gidecek. (birliktelik)
Kardeşine hasret ile sarıldı. (durum)
Kağıdı makas ile kesti. (araç)
Amcamlar uçakla gelecekler. (araç)
Yolun kapanmasıyla kazalar meydana geldi. (sebep-sonuç)
Bahar ile birlikte kırlara çıkacağız. (zaman)
Uyarı:
“İle” edatı ile “ile” bağlacını karıştırmamak gerekir. Bağlaç olduğunda, yerine “ve” getirilebilir. Edat olduğunda ise bu mümkün değildir.
Örnekler:
Silah ile ava çıktılar. (edat)
Hasan ile Hüseyin bize geldiler. (bağlaç)
“İÇİN” EDATI
Amaç, sebep-sonuç, karşılık, aitlik, hakkında, uğruna gibi anlamlar taşır ve kelimeleri ya da kelime gruplarını bağlar.
Örnekler:
Seni görmek için gelecek. (amaç)
Seni bulamadığı için okula geldi. (sebep-sonuç)
Bu iş için Mustafa’ya ne kadar verdin? (karşılık)
Bu hazırlıklar misafirler için yapıldı. (aitlik)
Vatan için her şeyini feda etti. (uğruna)
“KADAR” EDATI
Karşılaştırma, eşitlik, benzerlik, zaman gibi anlamlarla kullanılır ve “-e kadar” yapısıyla birlikte yönelme hâliyle kullanılır.
Örnekler:
Bin kadar kişi mitinge gidiyordu. (yaklaşık)
Cennet kadar güzel bir yerdi. (ölçü)
Akşama kadar bekledi. (zaman)
Elma kadar büyüklükte dolu yağıyordu. (eşitlik)
Uyarılar:
- “Kadar” edatıyla birlikte kullanılan kelime ad, sıfat veya zarf oluşturabilir.
- İsim tamlamalarında “tamlanan” görevinde bulunabilir.
Örnek:
Bu kadarını ilk defa görüyorum. (isim)
Fındık kadar boyu vardı. (sıfat)
“GİBİ” EDATI
Benzetme, eşitlik, hız, olasılık ve karşılaştırma anlamları taşır.
Örnekler:
Kuş gibi hafif bir yüreği vardı. (benzetme)
Furkan gibi güzel oynardı. (eşitlik)
Dersten çıkar çıkmaz gibi dışarı attı kendini. (çabukluk)
Öğretmenimiz bugün gelmeyecek gibi duruyor. (olasılık)
“ANCAK” EDATI
Miktar, sınırlandırma, ihtimal gibi anlamlarla kullanılır ve kelimeleri ya da öbekleri birbirine bağlar.
Örnekler:
Bu soğukta ancak yarım saat durabilirim. (en fazla)
Mustafa’yı ancak sen anlayabilirsin. (yalnız)
Bu iş ancak sabaha tamamlanır. (ihtimal)
Uyarı:
“Ancak” sözcüğü, bazen bağlaç olarak kullanılır.
Örnekler:
Bizimkiler ancak akşam buraya gelir. (edat)
Çok uğraştı ancak yapamadı. (bağlaç)
“GÖRE” EDATI
Karşılaştırma, uygunluk, bakım gibi anlamlarda “-e göre” şeklinde kullanılır.
Örnekler:
Yeni araba eskisine göre daha hızlı. (karşılaştırma)
Zevkime göre bir kıyafet bulamadım. (uygunluk)
“SADECE” EDATI
“Yalnız, tek” anlamlarında kullanılır ve kelime veya kelime gruplarını birbirine bağlar.
Örnekler:
Soruyu sadece o doğru yaptı. (yalnız)
Beni sadece o anladı. (tek)
“BAŞKA” EDATI
“Haricinde, dışında” anlamlarında kullanılır ve “-den başka” şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnekler:
Senden başka oraya giden yoktu. (dışında)
Söylediklerini yapmaktan başka çaremiz kalmadı. (haricinde)
Not: “Başka” kelimesi farklı görevlerde kullanılabilir.
Örnekler:
Başka işlerden ödev almak istiyordu. (sıfat)
Başkası bizim işlerimize karışmasın. (isim)
“YALNIZ” EDATI
“Sadece” ve “tek” anlamları taşıyan bu edat, cümledeki sözcükleri ya da kelime gruplarını bağlar.
Örnekler
Tüm hayatını yalnız ona adadı. (sadece)
Dün akşamki buluşmada yalnız sen yoktun. (tek, sadece)
Not: “Yalnız” sözcüğü, cümle içerisinde farklı görevlerde kullanılabilir. Eğer yerine “ama” ya da “fakat” gelebiliyorsa bağlaç; “sadece” ya da “tek” gelebiliyorsa edat olarak kullanılır.
Örnekler
Toplantıda yalnız sen bulunmuyordun. (edat)
Sana gelirim, yalnız orada bana yanlış yapmayacaksın. (bağlaç)
Yalnız adam, her zaman olduğu gibi bir noktaya bakıyordu. (sıfat)
O, hayatın en zor dönemlerini yalnız geçirdi. (zarf)
Yalnız dağlar dayanmaz derler! (isim)
“ÜZERE” EDATI
“Zaman yakınlığı, biçim, amaç, şart ve benzerlik” anlamlarını taşıyan bu edat, sözcükler arasında bağlantı kurar.
Örnekler
Arkadaşlarımız oraya varmak üzere. (zaman)
Konuştuğumuz üzere oraya gideceğim. (biçim, tarz)
Seni görmek üzere buraya geldim. (amaç)
Kitabı geri vermek üzere ödünç alabilirsin. (şart)
“DEK” EDATI
“Yer ve yön” anlamları taşıyan bu edat, “-e dek” şeklinde yönelme hâli ekiyle birlikte kullanılır.
Örnekler
Arabamız bozulduktan sonra okula dek yürümek zorunda kaldık. (yer)
Ölüme dek seni unutmayacağım. (kadar)
“KARŞI” EDATI
“Zaman, amaç, yön ve hakkında” anlamlarıyla sözcükleri birbirine bağlar. “-e karşı” şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnekler
Sabaha karşı eve varmışlar. (zaman)
Size karşı önyargıları var. (hakkında)
Not: “Karşı” sözcüğü farklı görevlerde de kullanılabilir.
Örnekler
Karşı dağ hep böyle akar. (sıfat)
Adamın karşısına bu şekilde çıktı. (isim)
“SONRA” EDATI
Zaman belirten bir edat olup, “-den sonra” yapısıyla cümlelerde bulunur.
Örnekler
Öğleden sonra oraya gideceğiz.
İlkbahardan sonra bazı bölgelerde yaşamak zorlaşır.
“SANKİ” EDATI
“Benzerlik, ihtimal ve şüphe” anlamlarını taşıyan bu edat, genellikle benzetmelerde kullanılır.
Örnekler
Sanki kedi bizim civcivi yemiş. (ihtimal)
Sanki bir ejderhanın başıydı o! (benzerlik)
Sanki sözümüz orada geçecek. (şüphe)
“ÖTÜRÜ” EDATI
“-den ötürü” yapısıyla cümlede yer alır ve neden-sonuç ilişkisi kurar.
Örnekler
Başarısızlığından ötürü morali bozuldu. (neden-sonuç)
“DOĞRU” EDATI
“-e doğru” şeklinde yer-yön ve zaman bildiren bir edattır.
Örnekler
Akşam yatsıya doğru orada olacağız. (zaman)
İstanbul’a doğru yola çıktılar. (yön)
Not: “Doğru” kelimesi sıfat, zarf ya da isim olabilir.
Örnekler
Doğru sözlü bir insandı. (sıfat)
Bütün yazıları deftere doğru yazmıştı. (zarf)
Doğruyu anlatmayı ilke edinmişti. (isim)
“DENLİ” EDATI
“Miktar, ölçü ve derece” anlamlarını taşır ve sözcükleri birbirine bağlar.
Örnekler
Hiç bu denli düşük bir not almamıştı. (miktar)
Benden bu denli nefret ettiğini bilmiyordum. (derece)
“DOLAYI” EDATI
“-den dolayı” yapısıyla cümlelerde yer alır ve neden-sonuç ilişkisi kurar.
Örnekler
Onun dik kafalılığından dolayı sık sık uyarı alırdı. (neden-sonuç)
“DİYE” EDATI
“Neden-sonuç ve şart” anlamlarıyla sözcükleri bağlar.
Örnekler
Onları görmek diye dışarı çıktı. (amacıyla)
Mustafa üzülmesin diye öğretmen notunu söylemedi. (neden-sonuç)
“DEĞİN” EDATI
“Yer-yön ve zaman” anlamlarını taşıyan bu edat, “-e değin” yapısıyla kullanılır.
Örnekler
Öğleye değin oraya ulaştık. (zaman)
Sokağa değin ağaçlarla kaplıydı. (yer)
“RAĞMEN” EDATI
“Tersine olarak” ve “karşın” anlamları taşıyan bu edat, “-e rağmen” yapısıyla kullanılır.
Örnekler
Çok çalışmasına rağmen istediği başarıyı elde edemedi. (karşın)
“EVVEL” EDATI
Zaman bildiren bir edat olup, “-den evvel” şeklinde cümlelerde yer alır.
Örnekler
Okula gitmeden evvel ödevlerini yap. (zaman)
“KARŞIN” EDATI
“Karşıtlık ve zıtlık” anlamları taşıyan bir edattır ve “-e karşın” yapısıyla kullanılır.
Örnekler
Doğruyu bilmesine karşın, hatada ısrar ediyor. (karşıtlık)
“BERİ” EDATI
“-den beri” yapısıyla cümlede yer alır ve bir işin başlangıcını gösterir.
Örnekler
Dünden beri yağmur yağıyor. (zaman)
Not: “Beri” kelimesi cümlede sıfat, zarf ya da isim olarak kullanılabilir.
Örnekler
Beri yol daha düzgün görünüyordu. (sıfat)
Biraz beri git de rahat edelim. (zarf)
Yolun berisinde bir dere vardı. (isim)
“GAYRI” EDATI
“Başka” anlamını taşır ve “-den gayrı” yapısıyla cümlede yer alır.
Örnekler
Bu işten gayrı iş istemem. (başka)
“BİR” EDATI
“Sadece” anlamını taşıyan bu edat, cümlede “yalnız” ya da “tek” anlamlarını yükler.
Örnekler
Hastanedeyken beni bir sen aramadın. (sadece)
Sabahları okulun bir erken başlamasını sevmiyorum. (yalnız)
Uyarı: “Bir” kelimesi farklı görevlerde de kullanılabilir.
Örnekler
Bir günde tüm işlerini bitirdi. (sıfat)
Öğrencinin biri sürekli kitap okurmuş. (isim)
“TEK” EDATI
“Sadece” ya da “yalnız” anlamlarını taşıyan bu edat, cümlede kelime gruplarını bağlar.
Örnekler
Tek sen mi derse geç kaldın? (sadece)
Soruyu sınıfta tek o doğru bildi. (yalnız)
Edatlarla İlgili Önemli Notlar
Edatlar iyelik eki aldığında isim olabilir.
Örnekler
Evin karşısında bir dükkân açılmış.
Herkes işin doğrusunu merak ediyor.
Edatlar, cümlelerde öbekleşerek yüklem, tümleç veya nesne olabilir.
Örnekler
Futbolcular, aslanlar gibi oynadılar. (zarf tümleci)
O gün hepimiz çocuklar gibiydik. (yüklem)
Bu kadarını bizim Mustafa yapabilir. (belirtili nesne)
Edatlar, sıfat ya da zarf öbekleri oluşturabilir. Tek başlarına kullanılmazlar.
Örnekler
Her sabah buz gibi su içerdi. (sıfat öbeği)
Mustafa, herkes kadar çalışmıyordu derslerine. (zarf öbeği)