Divan Edebiyatında Mektup
Divan Edebiyatı‘nda pek yaygın olmayan mektup türü, düzyazı biçimleri içinde önemli bir yer tutar. Bu bağlamda, münşeat adı verilen eserlerde hem özel hem de resmi mektuplara yer verilmektedir. Mektupların dili genellikle süslü ve ağır bir üsluba sahiptir.
Münşeatların Önemi
Münşeatlar, Divan Edebiyatı’nda yazarlarının isimleriyle anılır. Örneğin, Münşeat-ı Feridun Bey gibi eserler bu geleneği sürdürmektedir.
Fuzuli’nin Öne Çıkan Eseri: Şikâyetname
Divan nesrinde Fuzuli tarafından kaleme alınan Şikâyetname, mektup örneklerinin en önemli örneklerinden biridir. Fuzuli, bu eseri Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı sarayına kabul edildiği sırada yazmıştır. Padişaha birçok güzel kaside sunan Fuzuli, dokuz akçelik bir maaşla ödüllendirilmiştir.
Eleştirinin Dili
Ancak maaşını alamayınca, Osmanlı bürokrasisine sert bir eleştiri yöneltmiş ve onları rüşvet almakla, yozlaşmakla suçlamıştır. Bu yolsuzlukları açıklamak için dönemin nişancısına bu mektubu kaleme almıştır. Şikâyetname’de geçen, “Selâm verdim, rüşvet değildir deyü almadılar.” cümlesi, mektubun özünü mükemmel bir şekilde özetler. Mektupta oldukça sade, ancak sanatsal bir üslup kullanılmıştır.
ŞİKÂYETNAME
Selam verdim, rüşvet değildir deyip almadılar. Hüküm sundum, faidesizdir deyip iltifat etmediler. Gerçi görünüşte itaat eder gibi davrandılar, ama tüm sorduğuma hal diliyle yanıt verdiler.
Dedim: – Ey dostlar, bu ne yanlış iş ve bu surat ne çirkinliktir?
Dediler: – Bizim âdetimiz böyledir.
Dedim: – Bana maaş almamı uygun görmüşler ve bunun için elime bir tekaüt beratı vermişler ki vakıf gelirlerinden her zaman pay alamayıp, padişaha gönül rahatlığıyla dua edemem.
Dediler: – Ey zavallı! Sana zulmedilmiş ve tereddüt sermayesi verilmiş ki daima faydasız mücadeleler edesin ve gide gele kötü yüzler görüp, uygunsuz sözler işitesin.
Dedim: – Beratımın gereği niçin yerine getirilmez?
Dediler: – Zevaiddir (fazlalıktır), gerçekleşmesi mümkün olmaz.
Dedim: – Böyle vakıf malı asla artmaz mı?
Dediler: – Asitanenin masraflarından artarsa bizden kalır mı?
Dedim: – Vakıf malını dilediği gibi kullanmak vebaldir.
Dediler: – Akçamız ile satın almışız, bize helaldir.
Dedim: – Hesaba alsalar bu tuttuğunuz yolun fesadı buluruz.
Dediler: – Bu hesap, kıyamette sorarız.
Dedim: – Dünyada da hesap olur, bunu işitmişiz.
Dediler: – Ondan bile korkumuz yoktur, kâtipleri razı etmişiz.
Gördüm ki sualime cevaptan başka bir şey vermezler ve bu berat ile ihtiyaçlarımı gidermeye uygun görmezler, çaresiz mücadeleyi bıraktım ve kederli bir şekilde yalnızlık köşeme çekildim.
Fuzuli’nin Şikâyetname’si, sadece bir mektup örneği değil, aynı zamanda dönemin sosyo-kültürel yapısına ışık tutan önemli bir belgedir. Bu eser, yazarın cesaretini, sanatsal becerisini ve dönemin bürokratik sorunlarına dair eleştirisini gözler önüne sermektedir. Bu yönüyle, Divan Edebiyatı’nın zenginliğini ve derinliğini yansıtan kıymetli bir örnektir.