Divan Edebiyatının Genel Özellikleri

Divan Edebiyatının Genel Özellikleri

Divan Edebiyatı, Arap ve İran edebiyatlarının etkisi altında şekillenmiş, medrese kültürü ile yetişmiş aydınların eser verdiği bir edebi akımdır. İlk örnekleri 11. ve 12. yüzyıllarda ortaya çıkmış olsa da, asıl gelişimi 13. yüzyılda başlamış ve 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam etmiştir. Bu süreçte, özellikle 16. ve 17. yüzyıllar, Divan Edebiyatı’nın altın çağı olarak anılmaktadır.

Öne Çıkan İsimler

Divan Edebiyatı’nın ilk örnekleri 13. yüzyılda görülmektedir. Bu dönemde Mevlana ve Hoca Dehhani gibi isimler öne çıkar. 14. yüzyılda Mesut Bin Ahmet ve Süleyman Çelebi, özellikle Vesiletü’n Necat adlı eserleriyle dikkat çeker. 16. yüzyılda Bâkî ve Fuzuli, Divan şiirinin en güzel örneklerini verirken; 17. yüzyılda Nefî en bilinen şairlerden biri olmuştur. 18. yüzyılda ise Nedim ve Şeyh Galip dikkat çekerken, sonrasında Divan Edebiyatı bir gerileme dönemine girmiştir.

Çeşitli İsimlendirmeler

Divan Edebiyatı, zaman zaman “Yüksek Zümre Edebiyatı,” “Klasik Edebiyat,” “Havas Edebiyatı,” “Eski Türk Edebiyatı” ve “Saray Edebiyatı” gibi farklı adlarla anılmıştır. Şairler, eserlerini topladıkları için bu edebiyata “Divan Edebiyatı” denilmiştir ve bu isim, akımın tanımında sıkça kullanılmıştır.

Toplumsal Yansımalar

Divan Edebiyatı, İslamiyet’in Türkler arasında kabul edilmesiyle birlikte toplumsal değişimlerin edebi alana yansımasının bir sonucudur. Bu edebiyat, tamamen yazılı bir tür olup, anonim eserler barındırmamaktadır.

Kültürel Kaynaklar

Divan Edebiyatı’nın zengin kültürel birikimini oluşturan kaynaklar arasında Kuran-ı Kerim‘in ayetleri, hadisler, fıkıh, tefsir, kelam gibi dini bilimler; tasavvuf inancı ve felsefesi; İslam tarihi; peygamber hikâyeleri; İran mitolojisi ve Türk milli kültürü yer almaktadır.

Şiir Ağırlıklı Yapı

Divan Edebiyatı, özellikle şiir ağırlıklı bir edebiyat türüdür. Bu bağlamda, Divan Edebiyatı demek, divan şiiri demektir.

Genel Özellikler

  1. Dil ve Biçim: Divan Edebiyatı, Arap ve Fars edebiyatının etkisi altında gelişmiş ve eserlerinin tamamı yazılı bir türdür. Anonim eser bulunmamaktadır.
  2. Hedef Kitle: Medrese kültürü çerçevesinde şekillendiği için, saray çevresine ve yüksek zümreye hitap etmiştir.
  3. Soyut Anlayış: Bu edebiyat türü, insanı gerçekte olduğundan farklı ele aldığı için geniş halk kitlesinden uzak kalmıştır. Gerçek hayat sahnelerine yer verilmemiştir.
  4. Anlatım Üslubu: Anlatım biçimi (üslup), içerikten daha önemlidir. Eserlerin dili genellikle ağırdır ve Arapça ile Farsça sözcük ve tamlamalar sıklıkla kullanılmıştır.
  5. Sanat Anlayışı: “Sanat için sanat” anlayışı benimsenmiş, asıl amaç söyleyiş güzelliği yakalamaktır. Bu nedenle konu arka planda kalmıştır.
  6. Nazım ve Ölçü: Şiirde nazım birimi beyittir ve beyitteki anlam genellikle tamamlanır. Divan şiirinde aruz ölçüsü kullanılır; tam ve zengin uyaklar tercih edilir. Ahenk sağlamak amacıyla redife sıkça başvurulmuştur.
  7. Nazım Biçimleri: Gazel, kaside ve mesnevi en çok kullanılan nazım şekilleridir. Sadece “şarkı” ve “tuyuğ” Türk şairlerince oluşturulmuş ve bu biçimlerle eserler yazılmıştır. Özellikle kasidelerde padişahlara övgü önemli bir yer tutar, çünkü padişahlar, Allah’ın yeryüzündeki gölgesi olarak kabul edilir.
  8. Düzyazı Eserleri: Tezkire, münşeat, mektup, tarih, gazavatname, şehrengiz, surname, seyahatname gibi türler Divan Edebiyatı’nda öne çıkmaktadır.

Divan Edebiyatı, zengin içerikleri ve sanatsal derinlikleri ile Türk edebiyatının en önemli unsurlarından biridir. Bu eserler, geçmişin kültürel mirasını günümüze taşırken, edebiyatın sanatsal boyutunu da gözler önüne sermektedir.

Yorum yapın