Gözlemci (Objektif) Bakış Açısı (3. Kişi Ağızdan Anlatım)
Gözlemci ya da objektif bakış açısı, anlatıcının olaylara bir kamera gibi dışarıdan gözlem yaparak dahil olduğu anlatım türüdür. Bu türde, anlatıcı olaylar ve karakterler karşısında tarafsızdır, onların iç dünyalarına ya da düşüncelerine girmez, yalnızca dışarıdan görünenleri aktarır. Bu anlatım biçiminin temel özelliklerini şöyle açıklayabiliriz:
- Anlatıcı, kahramanların geçmişleri, gelecekte ne yaşayacakları veya ruhsal durumları hakkında bilgi sahibi değildir.
- Müşahit anlatıcı olarak da adlandırılan bu anlatıcı, olayları yalnızca gözlemler ve yansız bir şekilde aktarır. Olaylara veya karakterlere kendi yorumunu katmaz.
- Üçüncü kişi anlatımı esastır, yani anlatım genellikle “o” zamiriyle yapılır. Ancak bazı durumlarda birinci kişi anlatıma da başvurulabilir.
- Bu bakış açısının en belirgin yönü tarafsızlık ilkesidir. Anlatıcı, olayları yalnızca göründükleri şekliyle aktarır, hiçbir şekilde duygusal ya da kişisel bir yorum katmaz.
- İki aşamalı bir süreç vardır: İlk aşamada anlatıcı, olayları tarafsız bir şekilde izler, ikinci aşamada ise bu gözlemleri tamamen nesnel bir şekilde okuyucuya aktarır.
- Realizm akımında “ayna” neyse, bu anlatımda da anlatıcı aynı görevi görür; yalnızca yansıtıcıdır, müdahaleci değildir.
- Anlatıcı, karakterler hakkında oldukça sınırlı bilgiye sahiptir. Onların içsel çatışmaları, ruh halleri ya da düşünceleri hakkında bir şey bilmez, yalnızca dışarıdan gözlemlerini aktarır.
- Bu anlatımda kullanılan cümleler nesneldir, yani kişisel yorum ya da duygulara yer verilmez.
- Gözlemci bakış açısı, çoğunlukla öykülerde kullanılır, ancak zaman zaman romanlarda da karşımıza çıkabilir.
Gözlemci (Objektif) Bakış Açısına Örnekler
Örnek 1
“… Erken saatlerde ev halkı uyanmıştı. Mehmet, oğlunu da yanına alarak tarlaya gitmek için evden çıkarken, Ayşe mutfakta yemek hazırlıklarına başlamıştı. İki küçük kız ise evin temizliğini yapmaya koyulmuşlardı…”
Açıklama: Bu anlatımda anlatıcı, bir gözlemci gibi olayları dışarıdan izliyor ve tarafsız bir şekilde aktarıyor. Karakterlerin iç dünyalarına dair herhangi bir bilgi verilmemiş, yalnızca gözlemlenen eylemler aktarılmış. Bu da anlatımın gözlemci bakış açısıyla yapıldığını gösteriyor.
Örnek 2
Bünyamin, Zülfikar’ın adamlarından kaçınmak için Galata sokaklarında adım atmadık yer bırakmıyordu. Güneş yavaşça batmaya yaklaşmıştı. Kasımpaşa Mezarlığı’na vardığında babası Uzun İhsan Efendi’yi uzakta gördü. Ona doğru yaklaşmak için adımlarını hızlandırdı, ancak babası aniden yerinden kalkıp hızla uzaklaştı. Bünyamin arkasından koştu ve ona seslendi, fakat Uzun İhsan hiçbir tepki vermeden gözden kayboldu.
Açıklama: Bu anlatımda da anlatıcı, olayları bir gözlemci gibi tarafsızca izlemekte. Karakterlerin düşünceleri veya duygusal durumları hakkında bir bilgi verilmemiş, yalnızca dışarıdan görülen hareketler aktarılmıştır. Anlatımın üçüncü kişi ağızdan yapılması ve nesnel cümlelerle ilerlemesi, gözlemci (objektif) bakış açısının kullanıldığını açıkça gösteriyor.