G Harfi ile Başlayan Deyimlerin Anlamları

Göz Ardı Etmek: Bir durumu, olayı ya da kişiyi dikkate almamak, görmezden gelmek anlamında kullanılır.

Göz Göre Göre: Bir şeyin, durumu herkesin önünde, açıkça yaşandığı, fakat buna rağmen bir şey yapılmadığı anlamında kullanılır.

Gözümde Büyütmek: Bir şeyi ya da kişiyi gereğinden fazla yüceltmek, abartmak anlamında kullanılır.

Gözle Görmek: Bir durumu ya da olayı bizzat, doğrudan görmek, deneyimlemek anlamında kullanılır.

Göz Yummak: Bir durumu ya da hatayı bilerek görmezden gelmek, göz ardı etmek anlamında kullanılır.

Gözlük Takmak: Bir kişinin gerçekleri ya da durumu kendi bakış açısıyla yorumlayarak değerlendirmesi anlamında kullanılır.

Gözlerden Uzak: Ulaşılması güç, görülmesi zor ya da unutulmuş bir durum ya da yer anlamında kullanılır.

Gözyaşları İçinde Kalmak: Bir kişinin içsel duygularını gizleyerek acı içinde kalması, ancak bunu dışa vurmaması anlamında kullanılır.

Görünüşte: Bir şeyin dış görünümüne, ilk izlenimlerine dikkat çekmek anlamında kullanılır.

Görüntü Kirliliği: Bir durumun ya da olayın karmaşık, anlaşılmaz bir hale gelmesi, çok fazla bilgi ve görüntünün bir arada bulunması anlamında kullanılır.

Güzele Bakmak: Estetik, hoş ya da güzel olan şeylere dikkat etmek, onları takdir etmek anlamında kullanılır.

Güzel Söz: Olumlu, cesaretlendirici, teşvik edici ve yüreklendirici bir söylem anlamında kullanılır.

Güzellik Kriteri: Bir şeyin ya da kişinin estetik standartlarına uygunluk durumu anlamında kullanılır.

Güzelliği Geçici: Geçici ya da yüzeysel güzelliklerin kalıcı olmadığı, iç güzelliğin daha önemli olduğu anlamında kullanılır.

Güzelleşmek: Bir şeyin ya da kişinin daha güzel görünmesi, estetik olarak daha hoş hale gelmesi anlamında kullanılır.

Göz Kırpmak: Hızlı bir hareketle bir şeyin geçmesini, ya da bir olayı gözden kaçırmayı ifade etmek için kullanılır.

Gözden Düşmek: Bir kişinin ya da durumun değerinin azalması, itibarının kaybolması anlamında kullanılır.

Gözlem Yapmak: Bir durumu, olayı dikkatlice incelemek, gözlemlemek ve analiz etmek anlamında kullanılır.

Gaf Yapmak

Farkında olmadan başkalarını üzecek sözler söylemek.

Gafil Avlamak

Birini hazırlıksız ve aniden yakalamak.

Gaflet Basmak

Uykulu hissetmek, üzerinde bir ağırlık hissi oluşması.

Gaflete Düşmek

Son derece dalgın, dikkatsiz ve uyuşuk bir durumda olmak.

Galebe Çalmak

Rakiplerine üstünlük sağlamak, yenmek.

Galeyana Gelmek

Bir olaydan fazlasıyla etkilenmek, coşku dolu hissetmek.

Gam Yememek

Kaygı duymamak, üzülmemek, tasasız yaşamak.

Gani Gönüllü

Son derece cömert, eli açık biri.

Garaz Bağlamak

Birine karşı düşmanca duygular beslemek.

Gargaraya Getirmek

Bir şeyin önemini azaltacak şekilde gürültü yapmak.

Gâvur Etmek

Gereksiz ve boş şeyler harcamak.

Gâvur İnadı

Çok büyük, yumuşatılamayan bir inat.

Gayya Kuyusu

İşlerin karmaşık bir hale gelmesi durumu.

Gazaba Gelmek

Gereğinden fazla öfkelenmek.

Gazaba Uğramak

Birinin öfkesini üzerine çekmek.

Gazel Okumak

Birisini kandırmak veya oyalamak amacıyla boş sözler söylemek.

Gece Kuşu

Gece geç saatlerde dışarıda dolaşmayı alışkanlık haline getiren kişi.

Geceyi Gündüze Katmak

Gece gündüz aralıksız çalışmak.

Geçer Akçe

Tüm kişilerce aranan değerli bir şey, para.

Geçimini Sağlamak

Yaşamak için gerekli olanı elde etmek.

Geçmişini Karıştırmak

Ölmüş kişileri kötüleyerek onlara olumsuz şeyler söylemek.

Geçti Bor’un Pazarı (Sür Eşeğini Niğde’ye)

Bir iş üzerinde yapılacak her şey tamamlandı; yeni bir şey bulmak, araştırmak lazım.

Gel Keyfim Gel

Her şeyin yolunda gittiği, mutlu insanların kullandığı bir ifade.

Gel Zaman Git Zaman

Bir süre geçtikten sonra, zamanla.

Gelip Çatmak

Bir şeyin zamanı geldiğinde, çok yakında gerçekleşmesi.

Gem Vurmak

  1. Hayvanın ağzına onu kontrol etmek için urgan bağlamak. 2. Birinin taşkınlığını engellemek.

Gemi Aslanı

Şeklen gösterişli, ancak işe yaramayan kişi.

Gemi Azıya Almak

Söz dinlemez bir hale gelmek, azgınlaşmak.

Geri Basmak

Geriye doğru hareket etmek.

Geri Çekilmek

Bir şeyi sürdürmekten vazgeçmek.

Geri Çevirmek

Bir şeyi geldiği yere geri göndermek.

Geri Durmamak

Bir işe girişmek, o işte geri kalmamak.

Geri Hizmet

Bir işte asıl görevlerin devamını sağlayan ikinci derecede hizmet.

Geri Kafalı

Saçma şeylere inanan, boş bir kimse.

Geri Tepmek

Ters bir etki göstermek.

Geyik Muhabbeti

Boş, anlamsız ve gereksiz konuşma.

Gıcık Tutmak

Boğazın gıcıklanması, bir süre konuşamama.

Gıcık Vermek

Bir kişiyi sinirlendirip onu kızdırmak.

Gık Dememek

Hiç ses çıkarmamak, karşı çıkmamak.

Gıkı Çıkmamak

Baskı altındayken tek bir kelime dahi söylememek.

Gına Gelmek

Usanmak, bıkmak.

Gırla Gitmek

Bol bol harcamak, savurganlık yapmak.

Gırtlağına Basmak

Birine bir işi yaptırmak için baskı yapmak.

Gırtlağına Kadar Borca Girmek

Ödenmesi zor bir şekilde borçlanmak.

Gırtlak Derdi

Geçim kavgası, yaşam mücadelesi.

Gırtlak Gırtlağa Gelmek

Dövüşecek duruma gelmek, çatışma eşiğinde olmak.

Gidiş O Gidiş

Gittiğinden beri kendisinden haber alınamıyor.

Göbeği Çatlamak

Birçok zorlukla yüzleşmek zorunda kalmak.

Göbek Adı

Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken verilen isim.

Göğsü Kabarmak

Övünç duymak, büyük bir gurur yaşamak.

Göğsünü Gere Gere

Güvenle veya övünçle hareket etmek.

Göğüs Geçirmek

Çok üzgün bir şekilde soluk almak.

Göğüs Germek

Bir şeye bilinçli bir şekilde karşı koymak.

Göklere Çıkarmak

Birini ya da bir şeyi aşırı derecede övmek.

Gökten Zembille Mi İndi?

O kişiye ayrıcalık tanınmasının nedeni nedir?

Gönlünü Almak

Küskün birini memnun etmek, gönlünü hoş etmek.

Gönlünü Çelmek

Birinin kendisine âşık olmasını sağlamak.

Gölge Düşürmek

Bir şeye olumsuz bir izlenim kazandırmak.

Gölge Etmek

Bir şeyin gerçekleşmesini engellemek.

Gölgesinden Korkmak

Gereksiz, en basit şeylerden korkmak.

Gönlü Bol

Eli açık ve cömert biri.

Gönlü Kalmak

Birine ya da bir şeye gücenmek, zoruna gitmek.

Gönlü Kara

Başkaları hakkında kötü düşünen kimse.

Gönlü Tok

Az imkânlara sahip olmasına rağmen bununla yetinen, kanaatkar biri.

Gönlünden Kopmak

Bir şeyi gönülden yapma isteği duymak.

Gönlüne Göre

Kendi isteği ve arzusu doğrultusunda.

Gönül Almak

Birini hoşnut etmek, kırılan birine güzel sözlerle yaklaşmak.

Gönül Eri

Mert, hoşgörülü ve açık yürekli kimse.

Gönül Kırmak

Bir kişiyi fazlasıyla üzmek.

Gönül Okşamak

Birini güzel bir davranışla ya da sözle sevindirmek.

Gönül Yapmak

Birinin mevcut kırgınlığını gidermek.

Gönülden Çıkarmak

Sevmez veya anmaz olmak.

Gönülden Geçirmek

Bir şeyi düşünmek, yapmayı planlamak.

Gönüllü Gönülsüz

İsteksiz bir şekilde yapmak.

Görüş Açısı

Bir probleme yaklaşım tarzı, ele alma yöntemi.

Gövde Gösterisi

Bir amaç uğruna güçlerini birleştiren grupların düzenlediği gösteri.

Göz Açıp Kapayıncaya Kadar

Çok kısa bir süre içerisinde.

Göz Açtırmamak

Birini baskı altında tutarak onun bir şeyle meşgul olmasına fırsat vermemek.

Göz Alıcı

Şekli ve görünüşüyle dikkat çeken, güzel gelen.

Göz Ard Etmek

Yeterince ilgi göstermemek, dikkate almamak.

Göz Atmak

Bir şeyin ayrıntılarına girmeden hızlıca bakmak.

Göz Bebeği

Çok değerli ve önem verilen kişi.

Göz Boyamak

Gösterişle başkalarını aldatmak.

Göz Dikmek

Bir şeye sahip olma isteği duymak.

Göz Doldurmak

Beğenilmek, övgüye değer olmak.

Göz Gezdirmek

Bir şeye ayrıntısına girmeden hızlıca bakmak.

Göz Göre Göre

Herkesin gözü önünde, apaçık bir şekilde.

Göz Hakkı

Bir şeyi görüp de hoşuna giden kişilerin payı.

Göz Hapsine Almak

Birini sürekli gözetlemek, takip etmek.

Göz Kamaştırmak

Büyük bir hayranlık uyandırmak.

Göz Kararı

Ölçü ve miktarı gözle belirlemek.

Göz Kesilmek

Bütün dikkatiyle bakmak.

Göz Kırpmadan

Merhamet etmeden, çekinmeden davranmak.

Göz Kırpmak

Birine bir işin olması için olumlu bir işaret vermek.

Göz Koymak

Bir şeye sahip olmaya çalışmak.

Göz Kulak Olmak

Bir şeyi korumak amacıyla dikkatle izlemek.

Göz Nuru Dökmek

Uzun süre gözle izlemek, dikkatinizi vermek.

Göz Olmak

Birini veya bir şeyi dikkatlice izlemek.

Göz Süzmek

İlk bakışta beğenmemek.

Göz Taraması

Bir alanda çeşitli öğelerin dikkatlice gözden geçirilmesi.

Gözün Taşı

Özel, çok değerli olan kişi.

Gözün Yaşı

Birine aşırı düşkünlük belirtisi.

Gözlerimin Yaşına Bakma

Bir şeyin yaşı ne olursa olsun değeri yüksektir.

Gözlerimde Yaş Kalmaz

Bir durum karşısında çok üzülmeyeceğim anlamında.

Gözyaşı Dökmek

Kendini kötü hissetmek veya duygulanmak.

Gözyaşına Boğulmak

Aşırı bir şekilde ağlamak.

Gözyaşı Dökme

Üzülme veya gözyaşı akıtma eylemi.

Gözyaşı Şişesi

Ağlamaktan gözleri şişmiş kişi.

Gözyaşı Yok

Ağlamanın gereksiz olduğunu ifade eden bir deyim.

Gözüm Göze

Bir şeyi daha iyi görmek.

Gözüm Üzerinde

Bir şeyi dikkatle izleme amacı.

Gözüm Taş

Bir şeyi önemsemediğini ifade eden bir deyim.

Gözümden Yaş Akmak

Ağlamak.

Gözümden Göz Yaşı Düşmek

Birine çok üzülmek.

Gözümü Kapatmak

Bir duruma kayıtsız kalmak.

Gözümü Sıkı Sıkı Kapatmak

Bir şeyin olmamasını ummak.

Gözümü Yummak

Bir durumu görmezden gelmek.

Gözümde Büyütmek

Bir şeyi abartılı bir şekilde düşünmek.

Gözümde Kafası

Bir kişinin kendi düşüncelerine çok bağlı olması.

Gözümdeki Yaş

Ağlayacak kadar üzülme durumu.

Gözlerimin Yaşı

Bireylerin geçmişine atıf yaparak gözyaşı dökmesi.

Gözlerimde Yaş

Birine özlem hissetmek, çok sevmek.

Gözümde Büyütmek

Gözleme: Bir şeyin ya da durumun üzerinde dikkatlice durmak, incelemek ve yorum yapmak anlamında kullanılır.

Güçten Düşmek: Bir kişinin ya da durumun etkisini, gücünü kaybetmesi anlamında kullanılır.

Güçten Vites Almak: Zorluklarla karşılaşıldığında direnmek, güç bulmak ve pes etmemek anlamında kullanılır.

Gürültü Kirliliği: Ortamda rahatsız edici, aşırı sesler nedeniyle meydana gelen olumsuz durum anlamında kullanılır.

Yorum yapın