Aba Altından Değnek Göstermek: Gizli Tehdit
Bu deyim, birini açıktan açığa tehdit etmeyip, dolaylı yollarla korkutmayı ifade eder. Genellikle bir kişiyi, söylenmeyen ama ima edilen tehlikelerle uyarma amacı taşır.
Abanoz Gibi: Kömür Karası ve Sert
Bir şeyin çok koyu siyah olduğunu ve bunun yanı sıra dayanıklı ve sert yapıda olduğunu belirtmek için kullanılır. Abanoz ağacının rengi ve sertliğinden ilham alınmıştır.
Abayı Yakmak: Büyük Aşka Kapılmak
Bu deyim, birine karşı aşırı bir sevgi beslemek, adeta aklını kaybedecek derecede ona bağlanmak anlamına gelir. Sevginin büyüklüğünü ve tutkunun yoğunluğunu anlatır.
Abbas Yolcu: Yolu Görünmek
Birinin artık gitmek zorunda kaldığını veya bulunduğu yerden ayrılacağını belirtir. Artık burada işi kalmadı, gitme vakti geldi anlamında söylenir.
Abdestinden Şüphesi Olmamak: Yaptığından Emin Olmak
Bir kişinin yaptığı işin doğruluğundan hiçbir şüphesi olmadığını, işini gönül rahatlığıyla yaptığı anlamına gelir. İşine olan güveni simgeler.
Abes Kaçmak: Yersiz Olmak
Söylenen ya da yapılan bir şeyin ortam ve durum açısından uygun olmadığını ifade eder. O an için gereksiz ve yersiz bir hareket yapıldığında kullanılır.
Abesle İştigal Etmek: Boş İşlerle Zaman Harcamak
Kişinin anlamlı veya faydalı bir uğraş yerine, gereksiz ve boş şeylerle zamanını geçirdiğini belirtir. Faydasız işler peşinde koşmak anlamında kullanılır.
Abesle Uğraşmak: Faydasız İşlerle Uğraşmak
Yine, bir kişinin gereksiz işlere vakit ayırması ve verimsiz şekilde zaman geçirmesi anlatılır. Faydası olmayan işlerle ilgilenmek anlamında kullanılır.
Abuk Sabuk Konuşmak: Düşünmeden Saçma Sözler Söylemek
Bu deyim, bir kişinin mantıksız ve anlamsız şeyler söylemesi anlamına gelir. Genellikle, söylediği şeylerin bağlam dışı ve kafa karıştırıcı olduğu durumlarda kullanılır.
Abur Cubur: Sağlıksız Atıştırmalıklar
Vaktinde yemediğimiz, dengesiz ve sağlıksız olan yiyecekleri tanımlamak için kullanılır. Çoğunlukla sağlığa zararlı olan, besleyici olmayan atıştırmalıklar için söylenir.
Acemi Çaylak: Tecrübesiz ve Beceriksiz
Bu deyim, genellikle bir kişinin bir işteki beceriksizliğini ya da acemiliğini esprili bir dille ifade eder. Bir işte yenilik ya da beceriksizlik sergileyen kişiler için kullanılır.
Acem Kılıcı Gibi İki Tarafı Keskin Olmak: İkili Davranmak
Bir kişi hem bir yandan desteklerken, bir yandan da karşı tarafa zarar verebilir. İkili oynayan veya her iki tarafa da zarar veren kişiler için kullanılır.
Acentadan Çıkma: Yepyeni Olmak
Bir şeyin fabrikadan yeni çıkmış, henüz kullanılmamış olduğunu ifade eder. Ürünlerde yepyeni, sıfır kilometre olduğunu belirtir.
Aceleye Gelmek: Yeterince Zaman Ayırmadan Yapmak
Bir işin hızlıca ve detaylarına inmeden, aceleyle yapıldığını ifade eder. Bu şekilde yapılan işlerde genellikle eksikler olur.
Aceleye Getirmek: Zamanından Önce Tamamlamak
Bir işi olması gerektiğinden daha hızlı ve aceleci bir şekilde yapmak anlamına gelir. Sabırsızca yapılan işlerde kalite düşer.
Acemilik Çekmek: Tecrübesizce Zorlanmak
Bir işteki ilk deneyimlerde yaşanan zorluklar için kullanılır. Başarısızlık ya da bocalamalarla karşılaşılan süreçleri anlatır.
Acı Gelmek: Kalp Kırıcı Söz veya Hareketten Üzülmek
Bir söz ya da davranıştan dolayı kişinin içinin acıdığını, üzüntü yaşadığını ifade eder. İnsanın ruhunu derinden yaralayan durumları belirtir.
Acı Söylemek: Sert Bir Şekilde Eleştirmek
Bir kişiyi acımasızca, dobra dobra eleştirmek anlamında kullanılır. Genellikle eleştirinin şiddetli olduğu ve karşı tarafı üzdüğü durumlarda söylenir.
Acı Söz: İnciten ve Kıran Sözler
Söylenen bir sözün karşı tarafı derinden yaraladığı ve kırdığı anlamında kullanılır. Dokunaklı ve üzücü sözlerdir.
Acından Ölmek: Şiddetli Açlık Hissetmek
Bir kişinin aşırı derecede acıktığını, neredeyse açlıktan ölecek durumda olduğunu anlatır. Çok uzun süre aç kalmış olmak anlamında kullanılır.
Acısı Yüreğine İşlemek: Unutulmaz Bir Üzüntü Yaşamak
Yaşanan bir acının kalbe kazındığını, unutulmaz ve kalıcı bir etki bıraktığını ifade eder. Acının derinliğini anlatır.
Acısını Çekmek: Yaptığı Yanlışların Bedelini Ödemek
Bir kişinin yaptığı yanlışlar sonucunda başına gelen olumsuzlukları yaşamak anlamına gelir. Yanlış bir işin cezasını çekmek.
Acısını Çıkarmak: İntikam Almak
Bir kişiden kendisine yapılan haksızlığın hesabını sormak anlamında kullanılır. Öç almak için harekete geçmek.
Aciz Bırakmak: Güçsüz Hale Getirmek
Birini güçsüz ve çaresiz bir duruma sokmak, elini kolunu bağlamak anlamında kullanılır. Yardımsız ve desteksiz bırakmak.
Açığa Almak: Görevden Uzaklaştırmak
Bir kişinin yaptığı hatalı iş ya da davranışlar nedeniyle görevine son verilmesi anlamında kullanılır. İşten çıkarılma durumu.
Açığa Çıkarmak: Gizli Bir Durumu Açığa Vurmak
Saklanan bir şeyi ya da gizlenen bir gerçeği ortaya çıkarmak anlamına gelir. Gizemli bir durumu gün yüzüne çıkarmak.
Açığa Vurmak: Sırları Ortaya Dökmek
Bir kişinin sakladığı ya da gizlemeye çalıştığı şeyleri ortaya koymak anlamında kullanılır. Herkesin bilmediği bir gerçeği açığa çıkarmak.
Açığı Çıkmak: Eksik Veya Yanlış Bir Durumun Fark Edilmesi
Bir kişinin yaptığı hesapta ya da işte eksik ya da hatalı bir durumun ortaya çıkması anlamına gelir. Bir yanlışın fark edilmesi.
Açığını Kapatmak: Eksik Olanı Tamamlamak
Bir işte ya da planda meydana gelen eksikliklerin ya da hataların telafi edilmesi anlamında kullanılır.
Ağız ve Deyimler: Türkçe’nin Renkli Dünyası
Duyguların Sözle İfadesi
Ağzından Baklayı Çıkarmak: Sabır taşınca, kalpte birikenleri artık saklayamayıp söyleyivermek.
Ağzından Bal Akmak: İnsanları etkileyen, yumuşak ve zarif bir şekilde konuşmak.
Ağzından Çıkanı Kulağı Duymamak: Sözlerini tartmadan, düşünmeden sarf edilen ağır ifadeler kullanmak.
Her Yerde Bahsedilen Konular
Ağzından Düşürmemek: Sürekli olarak aynı konudan bahsetmek, her fırsatta dile getirmek.
Ağzından Girip Burnundan Çıkmak: Becerikli sözlerle birini kandırmak, laf kalabalığı ile birini ikna etmek.
Ağzından Kaçırmak: İstemeden, farkında olmadan ağzından kaçırmak ve söylemek istemediği bir şeyi söylemek.
Sözle Bilgi Almak
Ağzından Laf Almak: Bir kişinin farkında olmadan, küçük ipuçlarıyla ona dair bilgi edinmek.
Ağzından Lokmasını Almak: Bir insanın hayatını kazandığı şeyi, gelir kaynağını elinden almak.
Ağzını Açıp Gözünü Yummak: Sinirlendiğinde, aklına gelen her şeyi söylemekten geri durmamak.
Sessizlik ve İçine Kapanma
Ağzını Açmamak: Hiçbir şey söylememek, sessiz kalmayı tercih etmek.
Ağzını Bıçak Açmamak: Üzüntü veya başka sebeplerden dolayı tek kelime bile edememek.
Ağzını Bozmak: Kaba veya küfürlü konuşmalara yönelmek.
Olumsuz Düşüncelerden Kaçınmak
Ağzını Hayra Aç: Kötü konuşmaları bırakıp sadece güzel ve olumlu şeyler dile getirmek.
Ağzını Kiraya Vermek: Bir konuda sessiz kalmayı, hiç konuşmamayı tercih etmek.
Ağzını Topla: Kötü sözleri terk etmek, daha dikkatli ve nazik konuşmaya başlamak.
İkna ve İlişkilerde Dikkat
Ağzını Yoklamak: Bir kişinin bilmediği bir konu hakkında ne bildiğini öğrenmeye çalışmak, fark ettirmeden bilgi almak.
Ağzının İçine Bakmak: Birinin sözlerini büyük bir dikkatle dinlemek ve söylediklerini hayata geçirmeye hazır olmak.
Ağzının Kokusunu Çekmek: Bir kişinin tahammül edilmesi zor davranışlarına katlanmak zorunda kalmak.
İrade ve Kararlılık
Ağzının Mührü İle: Oruçlu bir şekilde, bir şey yemeden sabır göstermek.
Ağzının Payını Almak: Sert bir şekilde azarlanmak, eleştirilmek.
Ağzının Payını Vermek: Sözle karşı tarafı susturup, ona haddini bildirmek.
İmrenme ve Beğeni
Ağzının Suyu Akmak: Gördüğü bir şeye karşı büyük bir beğeni duymak, imrenmek.
Ağzının Tadı Bozulmak: Bir kişinin huzurunun kaçması, düzeninin bozulması.
Ağzının Tadını Bilmek: Hayattaki her şeyin en güzelini seçmeyi bilmek.
Başarı ve Emek Üzerine
Alın Terini Dökmek: Çok çalışmak, büyük çaba harcamak.
Alın Teriyle Kazanmak: Hakkını vererek, büyük emeklerle elde etmek.
Alın Yazısı: Kaderin, yaşamda karşımıza çıkan kaçınılmaz sonuçların adı.
Ali Cengiz Oyunu: Hileli ve kurnazca bir oyun oynamak, zorluk çıkararak galip gelmeye çalışmak.
Allah Utandırmasın: Başarılı bir sonuca ulaşmayı temenni etmek, karşıdaki kişiye moral vermek.
Allah’a Bir Can Borcu Olmak
Allah’tan başka kimseye minnet etmemek: Hayatta sadece Allah’a borçlu olduğunu kabul edip, kimseye boyun eğmemek.
Allah Vergisi
Doğuştan gelen kabiliyet: Kişinin yaratılıştan sahip olduğu, doğuştan gelen yetenek ve beceriler.
Allak Bullak Etmek
Her şeyi altüst etmek: Var olan düzeni tamamen bozarak karışıklığa sebep olmak.
Allayıp Pullamak
Görünüşünü güzelleştirmek: Kötü bir şeyi süsleyip, dış görünüşünü daha cazip hale getirmek.
Allem Eylem Etmek
Her yola başvurup elde etmek: İstediği şeye ulaşmak için her türlü yolu denemek ve başarıya ulaşmak.
Alnı Açık Yüzü Pak
Dürüst ve vicdanı rahat olmak: Hiçbir suçu olmadan, kimseye karşı yanlış yapmadan temiz bir şekilde hayatını sürdürebilmek.
Alnını Karışlamak
Tehdit ederek gözdağı vermek: Birine zarar vermekle ya da kötü bir şey yapmakla tehdit etmek.
Alnının Terini Silerek
Emek harcayarak başarıya ulaşmak: Yaptığı işte çok çalışarak, hakkını vererek elde edilen sonuçla övünmek.
Alt Etmek
Birini yenmek: Karşısındaki kişiyi mağlup ederek üstün gelmek.
Altüst Etmek
Her şeyi karıştırmak: Bir yeri veya durumu tamamen dağıtıp aramak ya da düzeni bozmak.
Alt Tarafı
Geri kalan kısmı: Bir şeyin daha az önemli olan kısmı ya da detayı.
İçi Boş, Dışı Parlak
Dışarıdan güzel görünen, içi kötü olan: Yüzeyi süslenmiş ama içi değerli olmayan şeyler için kullanılan bir tabir.
Altın Kesen Kişi
Çok para kazanmak: Bir dönem çok yüksek kazanç elde eden kişi için kullanılan bir tabir.
Altın Leğene Kan Kusmak
Zengin ama mutsuz olmak: Maddi anlamda her şeye sahip olup, manevi olarak mutsuzluk içinde yaşamak.
Alttan Almak
Kavga çıkmaması için sessiz kalmak: Gerilimli bir ortamda, karşı tarafı sakinleştirmek adına alttan alıp karşılık vermemek.
Altını Üstüne Getirmek
Her yeri aramak: Bir şeyi bulmak için her köşeyi kontrol etmek, tüm yeri karıştırmak.
Aman Dilemek
Yardım istemek: Zor bir durumdan kurtulmak için yardım veya merhamet istemek.
Amiyane Tabiriyle
Halk arasında kullanılan deyimle: Sokak ağzıyla, halk arasında yaygın olan bir deyişle ifade etmek.
Aman Vermemek
Kesintisiz rahatsız etmek: Birini sürekli huzursuz etmek, ona nefes alacak zaman bırakmamak.
Ana Kuzusu
Himayeye muhtaç çocuk: Küçük yaşta, koruma ve bakıma ihtiyaç duyan çocuklar için kullanılır.
Anasını Ağlatmak
Birine eziyet etmek: Bir kişiye gereğinden fazla sıkıntı verip onu bezdirene kadar zorlamak.
Anasının Gözbebeği
Çok kurnaz ve becerikli: İşini bilen, zekâsıyla diğerlerinden öne çıkan ve becerikli kişiler için söylenir.
Anlamamış Gibi Davranmak
Bildiği halde bilmiyormuş gibi yapmak: Bir şeyi anladığı hâlde, anladığını belli etmeyip durumu anlamamış gibi görünmek.
Apar Topar
Aceleyle ve hazırlıksızca: Herhangi bir hazırlık yapmadan, hızlıca hareket etmek.
Ar Damarı Çatlamak
Utanmadan yanlış işler yapmak: Yüzü kızarmadan, utanç duymadan yanlış işlere girişmek.
Aralarına Mesafe Girmek
Dostluklarının bozulması: Eskiden iyi anlaşan iki kişi ya da grup arasında, sonradan çıkan anlaşmazlıklar yüzünden uzaklaşma durumu.
Arı Gibi Çalışmak
Hareketli ve yoğun olmak: Bir yerin sürekli işleyen, çalışkan insanlarla dolu olması anlamında kullanılır.
Arı Kovanına Çomak Sokmak
Belaya bulaşmak: Riskli ve tehlikeli bir işe bilerek girmek, başına iş açmak.
Ârif Olan Anlar
Anlayışı olan bilir: Ancak zeki ya da bilgili kişilerin anlayabileceği derin anlamlar taşıyan bir durum için kullanılır.
Arkadan Vurmak
İhanet etmek: Kendisinden dostluk bekleyen birine gizli ya da haince bir şekilde kötülük yapmak.
Aslan Gibi Olmak
Cesur ve gözü pek davranmak: Korkusuz, cesurca hareket ederek zorlukların üzerine gitmek.
Aslı Olmayan Bir Durum
Gerçekle ilgisi bulunmayan: Söylenen şeyin doğruluğunun olmaması, yalan veya uydurma bir haber.
Ateş Bacayı Sarmak
Durumun ciddileşmesi: Bir olayın kontrolden çıkarak büyük bir sorun hâline gelmesi.
Ateşe Atmak
Birini tehlikeli bir duruma sokmak: Bir kişiyi zorlu ve riskli bir işe ya da duruma sürüklemek.
Attan İnip Eşeğe Binmek
Mevki kaybetmek: Daha önceki bulunduğu konumdan daha düşük bir yere düşmek, prestij kaybetmek.
Avazı Çıkana Kadar Bağırmak
Sesini yükseltip bağırmak: Çok yüksek sesle, elinden geldiği kadar bağırarak konuşmak.
Ayak Diremek
Direnmek, inat etmek: Kendi görüşünde ısrarcı olup, karşı tarafın önerilerine karşı çıkmak.
Aynı Telden Çalmak
Aynı düşünceleri paylaşmak: İki kişinin aynı fikirde olup, aynı şeyleri savunması.
Ayak Uydurmak
Değişime adapte olmak: Yeniliklere uyum sağlayarak, çevresindeki gelişmelerle birlikte hareket etmek.
Ayranı Kabarmak
Sinirlenmek, öfkelenmek: Bir kişinin sabrının taşması, hızla sinirlenip tepkisini göstermesi.
Dilbilgisi
- O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z ile Başlayan Deyimlerin Anlamları
- A Harfiyle Başlayan Deyimler Anlamları ve Örnek…
- K L Harfi ile Başlayan Deyimlerin Anlamları
- T U Ü V Y Harfiyle Başlayan Deyimler Anlamları ve…
- F-G-H-I-İ-J Harfiyle Başlayan Deyimler Anlamları ve…
- D Harfi ile Başlayan Deyimlerin Anlamları
- B Harfi ile Başlayan Deyimlerin Anlamları
- D - E Harfiyle Başlayan Deyimler Anlamları ve Örnek…
- K L Harfiyle Başlayan Deyimler Anlamları ve Örnek…
- H I İ Harfi ile Başlayan Deyimlerin Anlamları