Yüklemi eksik olan ve yargısı tam ifade edilmeyen cümlelere eksiltili cümle denir. Bu cümlelerde yüklem çoğu zaman söylenmez ya da cümlenin sonu eksik bırakılır. Cümlenin son kısmı, okuyucu veya dinleyici tarafından tamamlanmak üzere bırakılmıştır. Yani, eksiltili cümlelerde yargının tam olarak ne olduğu, muhatabın anlayışına ve yorumuna bırakılır. Bu tarz cümleler, gündelik konuşmalarda sıklıkla karşımıza çıkar. Aynı zamanda, edebi eserlerde de vurgu yapmak, bir anlamı gizemli kılmak ya da ifadeye derinlik katmak amacıyla kullanılabilir. Eksiltili cümleler, anlamın eksik bırakılması sayesinde okuyucunun zihninde bir tamamlanma ihtiyacı yaratır. Hem bu pratiklik hem de estetik özelliklerinden dolayı dilde önemli bir yere sahiptirler.
Örnekler:
- Ağaç ne kadar büyürse büyüsün, yaprakları en sonunda… (toprağa düşer)
Bu cümlede, son sözcük açıkça belirtilmemiştir. Ancak dinleyici veya okuyucu, yaprakların toprağa düşeceğini tahmin edebilir. - Keşke o eski günler bir daha… (geri gelse)
Burada da “geri gelse” yüklemi gizlenmiş, fakat cümlenin anlamı açıkça tahmin edilebilir. - Küçük bir tabak, temiz bir masa, mutlu bir ruh… (yeter)
Bu örnekte yüklem eksik bırakılmıştır, ancak anlamını kolayca çıkarmak mümkündür. - İyilik edersen, iyilik bulursun; kötülük edersen… (kötülük bulursun)
Eksiltili cümle burada okuyucuya bir sonuç çıkarma fırsatı verir. - Köprüyü geçene kadar ayıya… (dayı demek)
Son kısmı eksik bırakılan bu cümlede, muhatap ayıya “dayı denmesi” gerektiğini bilir.
Eksiltili cümleler günlük dilde olduğu kadar atasözlerinde, deyimlerde ve edebi metinlerde de sıkça görülür. Dilin zenginleşmesine katkı sağlayan bu tür cümleler, kimi zaman sadece estetik bir tercih olarak, kimi zaman ise anlatımın hızlanması ve kısalması amacıyla kullanılır.
Eksiltili Cümlelerle İlgili Uyarılar:
- İsim cümleleri eksiltili cümle değildir. Bir cümlede yüklem, ek fiil ekleri ile kullanılmış olabilir, ancak yüklemin dile getirilmemesi onun eksiltili cümle olduğunu göstermez. Bu tür cümlelerde yüklem vardır, sadece söylenmesi gereksiz görülmüştür.
Örnekler:
- Bugün hava oldukça sıcak. (dır)
Burada cümlede yüklem olan “sıcak” sözcüğüne ek fiil eklenmiştir, ancak bu eksiltili cümle değildir, çünkü yüklem açıkça anlaşılabilir. - Müdür bey bugün çok yoğun. (dur)
“Yoğun” sözcüğüne ek fiil eklenerek yüklem oluşturulmuştur, ama yüklem eksik bırakılmamıştır. - Bu şehir ne kadar da büyük. (dür)
Ek fiil eklenmemiş olsa da cümlenin yüklemi açıktır. Burada eksiltili bir durum söz konusu değildir. - Dilin kemiği yok ama cürmü büyük. (tür)
Yüklemi ek fiil ile tamlanmış bir cümle olduğu için, bu da eksiltili cümle kategorisine girmez.
- Dilimizde birçok atasözü ve deyim, eksiltili cümle yapısında karşımıza çıkabilir. Bu ifadelerde, dinleyici veya okuyucu, eksik bırakılan kısmı kolayca tamamlayabilir. Deyim ve atasözlerinin eksiltili cümle şeklinde kullanılması, bu yapıların anlamını pekiştirir ve vurgu sağlar.
Örnekler:
- Kır atın yanında duran, ya huyundan ya… (suyundan kapar)
Bu atasözünde eksik bırakılan kısmı anlamak oldukça kolaydır. - Az veren candan, çok veren… (malından verir)
Yüklem eksik bırakılmış, ancak anlamı tamdır. - Nerede akşam, orada… (sabah)
Gündelik hayatta sıkça kullanılan bu deyimde eksik bırakılan kısmı tahmin etmek zor değildir. - Tereyağından kıl çeker gibi… (kolayca yapılır)
Bu deyimde de sonuç cümlenin sonunda belirtilmez, ancak dinleyici ya da okuyucu, bu boşluğu kendiliğinden doldurur.
- Şiirlerde eksiltili cümle örneklerine sıkça rastlanır. Şairler, anlamı gizemli kılmak ya da ifadeye derinlik katmak amacıyla eksiltili cümlelerden faydalanabilir. Eksik bırakılan yüklem, şiirin anlamını derinleştirir ve okuyucunun hayal gücünü harekete geçirir.
Örnekler:
- Dalgalandığın yerde ne korku ne keder…
Bu mısrada, yüklem belirtilmemiştir. Ancak okuyucu, şairin ne demek istediğini anlamak için bir çıkarım yapar. - Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Eksiltili cümle yapısı, bu mısranın sonuna kadar devam eder, fakat okuyucu anlamı tamamlar. - Toprak sarı, gökyüzü gri, ağaçlar çıplak…
Şair, bu cümlede de yüklemi eksik bırakmış, ancak atmosferi tamamlamıştır.
- Karşılıklı konuşmalarda eksiltili cümle kullanımı oldukça yaygındır. Özellikle konuşma dilinde, yüklemi açıkça söylemeye gerek kalmaz. Karşı taraf, bağlamdan hareketle ne söylendiğini anlar ve cümleyi tamamlama ihtiyacı duymaz.
Örnekler:
- — Kim gelmiş?
— Ahmet…
Bu konuşmada eksiltili bir yapı vardır, ancak anlam açıkça anlaşılmaktadır. Yüklem söylenmemiştir çünkü gerek duyulmamıştır. - — Ne zaman gelmiş?
— Dün gece…
Burada da yüklem eksik bırakılmıştır, ancak konuşmanın akışı içinde bu eksiklik bir anlam kaybına yol açmaz.
Eksiltili cümleler, günlük konuşmaların vazgeçilmez bir parçasıdır. Özellikle dilin pratikliği açısından büyük bir işlev görürler. Hem konuşmalarda hem de yazılı metinlerde, eksiltili cümleler ifadeyi güçlendirir ve karşı tarafın hayal gücüne alan açar.