Bağlaçlar Tanımı Türleri ve Örnekleri

Bağlaçlar: Tanım ve Çeşit

Bağlaçlar, cümle içerisinde bağımsız olarak anlam ifade etmeyen, ancak cümledeki diğer söz ya da söz öbeklerini, bazen de cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir. Kendi başlarına bir anlam taşımazlar; cümledeki farklı bölümler arasında anlam ve biçim açısından bir köprü oluştururlar. Bağlaçlar, cümlenin düzenini ve anlatım bütünlüğünü sağlarlar ve cümle içerisindeki öğelerin görevlerinde bir değişikliğe yol açmazlar. Bağlaçlar çıkarıldığında cümlenin anlamında bir değişiklik olabilir, ancak cümleler genellikle bozulmaz. Bunun yanı sıra, bağlaçların yerine noktalama işaretleri de kullanılabilir. “İle” bağlacı dışında, bağlaçlar kendilerinden önce ve sonra ayrı yazılır; bağlaç olarak kullanılan bitişik yazımlar ise ek olarak kabul edilir. Bağlaçlar bazen “rabıt edatları” olarak da adlandırılır.

Başlıca Bağlaçlar

  • ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, ya da, fakat, yalnız, oysa, oysaki, zira, madem, mademki, veyahut, yahut, şayet, öyleyse, o halde, kısacası, demek ki, nitekim, yoksa, ne… ne, ya… ya, gerek… gerek, ha… ha, hem… hem, ister… ister, olsun… olsun, kâh… kâh, de… de, hatta, ayrıca, yine, açıkçası, bile, dahi, hele, ne var ki, ne yazık ki, yeter ki, yani…

Bağlaçların Türleri

  1. Sıralama Bağlaçları
    • “VE” Bağlacı: Cümledeki kelimeleri, kelime gruplarını, isim ve sıfat tamlamalarını, cümlenin çeşitli öğelerini birbirine bağlar.Örnekler:
      • Mustafa ile Büşra geçen yaz evlendiler. (Özneleri bağlar.)
      • Bizi seviyor ve bize değer verdiğini hissettirmeye çalışıyordu. (Cümleleri bağlar.)
      • Bir gül ve bir çiçek alıp eve doğru gitti. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
      • Çalışkan ve dürüst insanlar herkes tarafından sevilir. (Sıfatları bağlar.)
      • Beni, seni ve Mustafa’yı yemeğe davet etmiş. (Belirtili nesneleri bağlar.)
      • Bakkaldan gazete ve ekmek aldı. (Belirtisiz nesneleri bağlar.)

      Not: “Ve” bağlacından önce ve sonra kesinlikle herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz. Şiirlerde karşılaşılabilen bu tür kullanımlar yazım hatası olarak kabul edilir.

  2. Eşdeğerlik Bağlaçları
    • “VEYA, YA DA, YAHUT, VEYAHUT” Bağlaçları: Aynı değeri ifade eden kelime, kelime grupları veya cümleler arasında tercih yapma durumunda kullanılır. İki seçenek sunan ifadelerde yer alır.Örnekler:
      • Çabuk eve gelsin veya hemen okula gitsin. (Cümleleri bağlar.)
      • Çocuğuma bu yaz bisiklet veya motosiklet almayı düşünüyorum. (Nesneleri bağlar.)
      • Bu akşam veya yarın akşam oraya gidelim. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
      • İstanbul’a ya da Ankara’ya bilet alabilirim. (Dolaylı tümleçleri bağlar.)
      • Annen yahut baban derhal beni bulsun. (Özneleri bağlar.)
  3. Karşılaştırma Bağlaçları
    • “YA… YA” Bağlacı: İki veya daha fazla seçeneğin söz konusu olduğu durumlarda kullanılır ve genellikle tezat oluşturur.Örnekler:
      • Ya okula ya işe gitmelisin. (Tümleçleri bağlar.)
      • Yarınki maçta ya Mustafa’yı ya da Furkan’ı destekle. (Nesneleri bağlar.)
      • Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin. (Cümleleri bağlar.)
      • Sen sabah ya okulun bahçesini ya da salonun koridorunu temizleyeceksin. (İsim tamlamasını bağlar.)
      • Oraya ya Ali ya da Ayşe hemen gitmeli. (Özneleri bağlar.)
    • “NE… NE” Bağlacı: Olumsuzluk anlamı katar ve eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, isim ve sıfat tamlamalarını, cümleleri bağlar.Örnekler:
      • Ne şiş yansın ne kebap. (Özneleri bağlar.)
      • Ne fiziği ne müziği başarmışsın. (Nesneleri bağlar.)
      • Ne sinemaya ne tiyatroya gitmiş. (Tümleçleri bağlar.)
      • Ne okula gitmiş ne sinemaya gitmiş. (Cümleleri bağlar.)
      • O, olayda ne ağladı ne güldü. (Yüklemleri bağlar.)
      • Ne bizi anlayan ne soran var. (Olumsuzluk bağlamında.)

      Not: “Ne… ne” bağlacı, sıfat ve zarfların önüne geldiğinde zarf olarak kullanıldığında bağlaç işlevini yitirir.

    • “HEM… HEM” Bağlacı: Görevdaş öğeleri “birlikte olma, eşitlik” anlamlarıyla bağlar ve bazen zıt unsurları da bağlayabilir.Örnekler:
      • Hem ders çalışıyor hem müzik dinliyor. (Nesneleri bağlar.)
      • Hem nalına hem mıhına vuruyor. (Tümleçleri bağlar.)
      • Hem zengin olmak istiyor hem akşama kadar yatıyor. (Zıt unsurları bağlar.)
      • Hem okula gidiyor hem ailesinin geçimini sağlıyor. (Cümleleri bağlar.)
      • Hem eski hem yeni okulunu ziyaret edecek. (Sıfatları bağlar.)
    • “DE… DE” Bağlacı: Cümlenin öğelerini ve cümleleri birbirine bağlar.Örnekler:
      • Olaydan sonra evini de arabasını da satmış. (Nesneleri bağlar.)
      • Ali de Ahmet de bu olayı duymamışlardı. (Özneleri bağlar.)
      • Okula da işe de gitmemişti o hafta. (Tümleçleri bağlar.)
      • Gelmedi de gitmedi de dün akşam Semih. (Cümleleri bağlar.)
    • “GEREK… GEREK” Bağlacı: Cümlenin öğelerini ve cümleleri bağlar, genellikle karşılaştırma ve vurgulama yapar.Örnekler:
      • Gerek Ali gerek Mustafa olanlardan çok etkilenmişlerdi. (Özneleri bağlar.)
      • Gerek Osmanlıları gerek Selçukluları anlamak için çok okumak gerekir. (Nesneleri bağlar.)
      • Gerek bize gerek size bir ön yargıları olmalı. (Tümleçleri bağlar.)
    • “OLSUN… OLSUN” Bağlacı: Aynı görevdeki sözcükleri “eşitlik, birleştirme, seçme” anlamında bağlar.Örnekler:
      • Edebiyat olsun Türkçe olsun her zaman çalışırdı. (Nesneleri bağlar.)
      • Öğretmeni olsun arkadaşı olsun ona yanlış yapmışlar. (Özneleri bağlar.)
      • Evdeki kişilere olsun dışarıdaki kişilere olsun mesafeli dururdu. (Tümleçleri bağlar.)
    • “KÂH… KÂH” Bağlacı: Cümlenin öğelerini, tamlamaları veya cümleleri birbirine bağlar.Örnekler:
      • Kâh ağladık kâh güldük bu garip dünyada. (Cümleleri bağlar.)
      • Kâh okuluna kâh evine uğramaz olurdu. (Tümleçleri bağlar.)
      • Kâh arkadaşlarını kâh kardeşlerini üzerdi. (Nesneleri bağlar.)
      • Kâh Muhammed Furkan kâh Barış güreşi kazanırdı. (Özneleri bağlar.)
      • Kâh sınıfın kapısını kâh bahçenin kapısını kırardı. (İsim tamlamalarını bağlar.)
      • Kâh güzel bir çehreye kâh güzel bir güle vurulurdu. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
    • “HA… HA” Bağlacı: Öğeleri veya cümleleri birbirine bağlar, genellikle eşitlik veya zıtlık ifade eder.Örnekler:
      • Ha Karacaoğlan ha Dadaloğlu’nun yazılarını okudun, fark etmez. (Özneleri bağlar.)
      • Ha geldin ha gelmedin, biz gideceğiz. (Cümleleri bağlar.)
      • Ha kuşa ha kurda yem oldun, neticede gidiyorsun. (Tümleçleri bağlar.)
      • Ha bizi vurmuşlar ha sizi vurmuşlar, ne fark eder? (Nesneleri bağlar.)

 

“AMA” BAĞLACI

Ama bağlacı, iki cümle arasında zıtlık ilişkisi kurar ve bu zıtlığı ifade ederken çoğunlukla koşul veya pekiştirme anlamı da ekler.

Örnekler:

  • Ders çalışmıştı, ama sınavdan düşük not aldı. (Zıtlık ilişkisi)
  • Maçın sonunda çok heyecanlanmışlardı, ama sonuç hayal kırıklığı yarattı. (Zıtlık ilişkisi)
  • Sinemaya gidebilirsin, ama ödevlerini bitirmen şart. (Şart-koşul ilişkisi)
  • Özverili ve yardımsever bir insandı, ama bazen kendi ihtiyaçlarını göz ardı ederdi. (Pekiştirme)

Not: “Ama” bağlacı, cümlelerde genellikle zıtlık oluşturur ve farklı anlamlar yüklenebilir.

“FAKAT” BAĞLACI

Fakat bağlacı, cümlelerde zıtlık oluşturarak karşıtlık anlamı katar. Bu bağlaç çoğunlukla cümleleri birbirine bağlamak için kullanılır ve bazen cümlelere koşul anlamı da ekleyebilir.

Örnekler:

  • Her şeyi denedi, fakat istediği sonuca ulaşamadı. (Karşıtlık)
  • Kitapları çok sever, fakat yazı yazmak konusunda aynı tutkuya sahip değil. (Karşıtlık)
  • Tatil planı yapmıştık, fakat hava durumu engel oldu. (Koşul-anlamı)

“LÂKİN” BAĞLACI

Lâkin bağlacı, cümleler arasında zıtlık oluşturarak karşıtlık anlamı kazandırır. Bu bağlaç genellikle cümleleri bağlamak için kullanılır ve bazı durumlarda koşul anlamı da ekleyebilir.

Örnekler:

  • Yaz tatili çok keyifliydi, lâkin tatil süresi kısa geldi. (Karşıtlık)
  • Beni çok sevindiriyorsun, lâkin daha fazla destek bekliyorum. (Karşıtlık)
  • Proje tamamlandı, lâkin eksik noktalar hala var. (Karşıtlık)

“YALNIZ” BAĞLACI

Yalnız bağlacı, cümlelere zıtlık veya koşul anlamları ekler ve genellikle cümleleri birbirine bağlar. Ayrıca, bu kelime niteleme sıfatı, edat, zarf ve bağlaç olarak farklı görevlerde de kullanılabilir.

Örnekler:

  • Sana yardım ederim, yalnızca işini vaktinde yapmalısın. (Koşul-anlamı)
  • Dışarı çıkabilirsin, yalnız hava çok soğuk olabilir. (Koşul-anlamı)
  • Bu konuda tek başına kalmıştı, yalnız çalışmak zorunda kaldı. (Zıtlık)

Uyarı: “Yalnız” kelimesi farklı anlamlar taşıyabilir; örneğin, bir ismin önünde kullanıldığında niteleme sıfatı, bir fiil ile birlikte kullanıldığında durum zarfı olabilir.

“ANCAK” BAĞLACI

Ancak bağlacı, iki cümle arasındaki zıtlığı ifade eder ve çoğunlukla koşul veya şart anlamı katar. Bu bağlaç, iki fikir arasında zıtlık oluşturarak bağlama işlevi görür.

Örnekler:

  • Projeyi tamamladık, ancak son kontrol yapılmadı. (Zıtlık)
  • Arkadaşlarını davet edebilirsin, ancak her şeyi sen organize etmelisin. (Koşul-anlamı)

Not: “Ancak” kelimesi, bağlaç olarak “ama” veya “fakat” ken, diğer anlamlarında edat olarak görev yapar.

“NE VAR Kİ” BAĞLACI

Ne var ki bağlacı, iki ifadeyi veya cümleyi zıtlık ilişkisi kurarak bağlar. Ayrıca, bu bağlaç bazen koşul anlamı da ekler.

Örnekler:

  • Çok çabaladı, ne var ki istediği başarıyı yakalayamadı. (Karşıtlık)
  • Çalışmalarını artırdı, ne var ki bu yeterli olmadı. (Karşıtlık)
  • Dışarı çıkabiliriz, ne var ki hazırlık yapmamız gerekiyor. (Koşul-anlamı)

“NE YAZIK Kİ” BAĞLACI

Ne yazık ki bağlacı, genellikle kötü ve acı veren sonuçları ifade eden cümlelerde kullanılır. İki cümle arasında zıtlık ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • Çok iyi bir fırsattı, ne yazık ki değerlendiremedik. (Karşıtlık)
  • Proje hazırdı, ne yazık ki sunumda teknik aksaklık yaşandı. (Karşıtlık)

“ÇÜNKÜ” BAĞLACI

Çünkü bağlacı, cümleler arasında neden-sonuç ilişkisi kurar ve nedenleri açıklamak için kullanılır. Bazen yerine “zira” bağlacı da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Sınavdan düşük not aldı, çünkü yeterince çalışmamıştı. (Neden-sonuç)
  • İşe geç kaldı, çünkü trafik çok yoğundu. (Neden-sonuç)
  • Tatilde dinlenmek istedi, çünkü çok yorulmuştu. (Neden-sonuç)

“MADEM, MADEMKİ” BAĞLAÇLARI

Madem ve mademki bağlaçları, başlarına geldikleri cümleleri bir sonraki cümleye bağlar ve genellikle gerekçe belirtir.

Örnekler:

  • Madem toplantıya erken geldiniz, biraz daha kalıp sohbet edelim. (Gerekçe)
  • Madem hava güzel, neden dışarı çıkmıyoruz? (Gerekçe)

“ZİRA” BAĞLACI

Zira bağlacı, “çünkü” ve cümlede neden-sonuç ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • Herkes toplantıya katıldı, zira önemli konular görüşülecekti. (Neden-sonuç)
  • Geldiğiniz için çok mutluyum, zira uzun zamandır görüşemedik. (Neden-sonuç)

“YOKSA” BAĞLACI

Yoksa bağlacı, tahmin veya koşul anlamı katar ve gerekçe bildiren bir bağlaç olarak işlev görür.

Örnekler:

  • Geç kaldın, yoksa bir sorun mu oldu? (Tahmin)
  • Hızlı gelmezsen, yoksa randevuyu kaçırırsın. (Koşul)

“NASIL Kİ” BAĞLACI

Nasıl ki bağlacı, gerekçe belirtir ve benzerlik anlamı taşır.

Örnekler:

  • Nasıl ki seninle dostuz, biz de birlikte çalışırız. (Benzerlik)
  • Nasıl ki eski arkadaşlarım beni destekledi, aynı desteği sen de veriyorsun. (Benzerlik)

Bu metin, bağlaçların kullanımı ve anlamları hakkında detaylı bilgi sunarak, dilbilgisi konusundaki anlayışınızı derinleştirmeyi amaçlamaktadır.

 

“DEĞİL Mİ Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, gerekçe ve doğrulama ilişkisi kurar ve genellikle bir durumu ya da davranışı haklı çıkaran bir ifade olarak kullanılır.

Örnekler:

  • “Bize yanlış yapanlar onlar değil mi ki, biz de onlara aynı şekilde karşılık verelim?”
  • “Bu kuralları ihlal eden biz değil miyiz ki, böyle sonuçlara katlanmak zorundayız.”

Pekiştirme Bağlaçları

“DE” BAĞLACI

Cümlelere “dahi,” “bile,” “eşitlik,” ve “gibi” anlamları ekler. “De” bağlacı her zaman ayrı yazılır ve ünlü benzeşmesi kuralına uymaz. Kalınlık-incelik uyumu sağlar. Özellikle özel isimlerden sonra kesme işareti kullanılmaz. Bu bağlaç, cümleye ekstra anlam ekler, cümlenin vurgusunu artırır.

“de” Bağlacının Cümleye Kattığı Anlamlar:

  • Eşitlik, gibilik Anlamları:
    • “Geçen hafta bu kitabı ben de okudum.”
    • “O bölgeye ben de zamanında gitmiştim.”
  • Küçümseme, Alay Anlamları:
    • “Evde ev olabilseydi, ne iyi olurdu.”
    • “O kadar maaş sahibi olacak da, bize bakacak mı?”
  • Abartma Anlamı:
    • “Gerçekten bir saray gibiymiş burası!”
    • “Urfa’da hava öyle sıcak ki, dayanılmaz.”
  • Şaşma Anlamı:
    • “Çocuklar da mı bizimle gelecekmiş?”
    • “Abdullah da mı bu işin içindeymiş?”
  • Sebep, İnat, Korkutma Anlamları:
    • “Babası ona kızdı da, o gece evi terk etti.”
    • “Bu işler bu saatte yapılacak da, yapacağım diyor.”
    • “Verdiğim işleri zamanında yapmazsan, göreceksin.”
  • Sitem, Kızgınlık, Azarlama, İstek, Yakınma, Hayıflanma, Memnuniyet, Tehdit Anlamları:
    • “Köyümüze gelmişsin de bizi hiç ziyaret etmemişsin.”
    • “İki saat ders çalış da sonra dışarı çık.”
    • “Abdullah’a ne oluyor da her işe karışıyor?”
    • “Evimize bir uğra da, sinemaya gidersin.”
    • “Bir türlü seviyemize inip ders anlatamadı.”
    • “Tatilimi tatil gibi geçiremedim, hayıflanıyorum.”
    • “Ne kadar iyi ettiniz de bu soğukta çay getirdiniz!”
    • “Borçlarını ödeme de seni göreyim.”
  • “Ama,” “Fakat,” “Lakin” Anlamlarında Kullanım:
    • “Okula gelmiş de, derse girmeden tekrar eve dönmüş.”
    • “Sınavı geçmiş de, kazanan kişi olamamış.”
  • Şart, Rica, Övünme, Değişmezlik Anlamları:
    • “İngilizce kelimeleri yazıp da öğrenmelisin.”
    • “Bize izin ver de, yola çıkalım.”
    • “Ankara’ya gideyim de, nasıl tüm işleri hallederim gör.”
    • “Çalışsan da, kazanman zor.”

“BİLE” BAĞLACI

Bu bağlaç, pekiştirme anlamı katar ve “de” ve “dahi” bağlaçları ile benzer özelliklere sahiptir. Birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Örnekler:

  • “Bu soruyu Ayşe bile yapamaz.”
  • “Gelirse bile, bu saatten sonra yetişmesi zor.”
  • “Benimle bir tek Allah’ın kelamı bile konuşmadı.”

“DAHİ,” “ÜSTELİK,” “HATTA,” “AYRICA,” “HEM DE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar cümlelere pekiştirme anlamı ekler ve bazı durumlarda birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Örnekler:

  • “Ben dahi, onu bu konuda ikna edemedim.”
  • “Konuşmuyor, üstelik günden güne eriyor.”
  • “Onu orada gördüm, hatta onunla sohbet ettim.”
  • “Matematikte, İngilizcede hatta müzikte düşük not aldı.”

“KISACASI,” “DEMEK Kİ,” “AÇIKÇASI,” “ÖYLEYSE,” “YANİ,” “O HALDE,” “ÖZETLE,” “ANLAŞILIYOR Kİ,” “ANLAŞILAN,” “NİTEKİM” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, önceki cümle veya cümlelerin özetini yapar ve sonuç cümlelerine bağlar.

Örnekler:

  • “Bu işin kısacası hepimiz zararlı çıkacağız.”
  • “Demek ki, kedi bu bölgeye sürekli geliyormuş.”
  • “Bu işten açıkçası ben de sıkıldım.”
  • “Onlar gelmeyecek, anlaşılana göre, öyleyse biz de gidelim.”
  • “Bu çeşme artık akmayacak, yani umudumuzu kesmeliyiz.”
  • “Kimse bizi dinlemiyor, o halde biz de çıkıp gidelim.”
  • “Tiyatroyu sonlandırdım, özetle artık oynamayacağız.”
  • “Herkes kendince bir kural koymuş, anlaşılacak ki yönetim boşluğu var.”
  • “Bu kuyruk yine uzayıp gitmiş, anlaşılan bize gitmek düşüyor.”
  • “Kimse onu desteklemedi, nitekim yalnız kaldığını fark etti.”

“Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, çeşitli anlam ilişkileri kurar ve genellikle cümleleri bağlamak için kullanılır. “Ki” bağlacından sonra gelen cümle, önceki cümlenin açıklayıcısı olur.

Örnekler:

  • “Çok çalışmadı ki, istediği başarıyı elde edemedi.”
  • “Akşam odama okulun bekçisi girmiş mi ki?”
  • “Eve vardım ki, her tarafı su basmış.”
  • “Anlatsam da beni dinlemez ki…”
  • “Sabah geç uyanmış olmalı ki, derslerine yetişememiş.”
  • “Sen ki dağlara ferman yazdıran kişisin.”

Uyarılar:

  1. “Ki” bağlacı bazı kelimelerle kaynaşarak bitişik yazılır: çünkü, mademki, halbuki, belki, sanki, meğerki, oysaki.
  2. Kaynaşmanın oluşmadığı sözlerde “ki” bağlacı her zaman ayrı yazılır: diyelim ki, demek ki, öyle ki, elbette ki, tut ki, ne var ki.
  3. “Ki” bağlacının yer aldığı kelimeye “-ler, -lar” eklerini getirdiğimizde anlamlı bir sözcük oluşursa “ki” bağlaçtır; anlam bozulursa sıfat yapan veya ilgi zamiri olan “-ki” ekidir.
  4. Çekimli fiillerden sonra gelen “ki” eki her zaman bağlaç olan “ki” ekidir.
  5. Sıfat yapan “-ki” eki, sıfat tamlaması kurar ve isme yer ve zaman anlamı katar.

Örnekler:

  • “Kalpteki sızı kolay kolay geçmez.”
  • “Bil ki, sizin de saltanatınız bir gün bitecektir.”

 

“İLE” BAĞLACI

“İle” bağlacı, benzer görevdeki kelimeleri birbirine bağlar. Bu bağlacın işlevi, “ve” bağlacına benzerdir, ancak cümleleri bağlamada daha sınırlı bir kullanıma sahiptir. Ayrıca “ile” bağlacının kullanımı sırasında “i” sesi düşürülebilir ve bazı durumlarda sözcükle bitişik yazılabilir.

Örnekler:

  • Tuba ile Betül, kardeşler gibi görünürler. (İsimleri bağlamış)
  • Derya ile Ali, geçen yaz evlenmişlerdi. (Özneleri bağlamış)
  • Kitap okumak ile yazı yazmak, onun hobilerindendir. (Fiilimsileri bağlamış)
  • Bir elbise ile bir somun ekmek alıp eve döndü. (Sıfat tamlamalarını bağlamış)

Not: “İle” bağlacı, edat ve zarf olarak da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Ankara’ya uçak ile gidecekmiş. (Edat olarak)
  • Arkadaşına hasretle sarıldı. (Zarf olarak)

Uyarı: “İle” hem edat hem de bağlaç olarak kullanılır. “İle” bağlacının yerine “ve” bağlacı getirilebiliyorsa, bağlaç olarak; getirilemiyorsa, edat olarak kullanılmıştır.

Örnekler:

  • Yarın sabah uçak ile İstanbul’a gidecek. (Edat olarak; “ve” ile yapılamaz)
  • Ali ile Semra, mutlu bir geleceğe ilk adımı attılar. (Bağlaç olarak; “ve” ile de kullanılabilir)

“İSE” BAĞLACI

“İse” bağlacı, cümlelere koşul veya şart ifade eden bir anlam katar. Bu bağlaç, kendisinden önceki sözcükle bitişik yazılabilir ve bu durumda “i” sesi düşer.

Örnekler:

  • Babası işe gitmişse, annesi ise hastaneye gitmiş. (Koşul)
  • Öğretmen bağırıyordu, çocuk ise buna hiç aldırış etmiyordu. (Koşul)
  • Mehmet şiirden hoşlanır, ben ise romandan zevk alırım. (Koşul)

Uyarı: “İse” ek fiil olarak da kullanılır. Ek fiil, basit kipleri birleşik kip yapabilir ve olumsuz hale getirilebilir; ancak bağlaç olan “ise”nin olumsuzu yapılamaz.

Örnekler:

  • Mustafa gelmişse, biz çıkıp gideceğiz. (Ek fiil)
  • Bunu yazacaksa, Abdullah yazar. (Ek fiil)

“İSTER… İSTER” BAĞLACI

“İster… ister” bağlacı, cümlede birbirine bağlı öğeleri bağlamada kullanılır. Bu bağlaç, çeşitli seçenekleri ifade eder.

Örnekler:

  • İster mavi gömleği ister kırmızı kazağı alabilir. (Nesneleri bağlamış)
  • Sınavdan sonra ister eve ister çarşıya gidebilir. (Tümleçleri bağlamış)
  • İster Ali ister Mehmet bu işi başarabilecek kişilerdir. (Özneleri bağlamış)

“HİÇ OLMAZSA” VE “HİÇ DEĞİLSE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, cümlelere “bari” anlamı katar ve genellikle bir tür minimum beklentiyi ifade ederler.

Örnekler:

  • Oraya giderken, hiç olmazsa elinde bir şey götürseydin. (Bari)
  • Arkadaşın yanlış yapmış, hiç değilse siz doğruyu yapsaydınız. (Bari)
  • Toplantıya babası gidemiyorsa, hiç değilse siz gidin. (Bari)

“OYSA, OYSAKİ, HÂLBUKİ” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, karşıtlık anlamı kazandırır ve genellikle iki cümleyi bağlamada kullanılır.

Örnekler:

  • Beni bırakıp gitmiş olabilirsin, oysa ben manen oradayım. (Karşıtlık)
  • Okulu bırakmak zorunda kalmıştı, oysa ki dersleri oldukça iyiydi. (Karşıtlık)
  • Gelirken bize uğramamış, hâlbuki zaman vardı. (Karşıtlık)

“ŞAYET, EĞER” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, koşul veya şart ifade eder ve genellikle olasılıkları belirtirler.

Örnekler:

  • Eğer beni sevseydin, bunları bana yapmazdın. (Koşul)
  • İnsanları seviyorsan, onlara adaletle muamele et. (Koşul)
  • Şayet dersleri dinlemeyecekseniz, neden geldiniz okula? (Koşul)

“MEĞER, MEĞERSE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, beklenmedik durumları veya durumların farkına varmayı ifade eder.

Örnekler:

  • Biz onu adam sanıyorduk, meğer vicdansız biriymiş. (Beklenmedik durum)
  • Meğerse Mustafa okul yerine çarşıya gidiyormuş. (Beklenmedik durum)
  • Çok cesaretli olduğunu söylüyordu, meğerse hepsi yalanmış. (Beklenmedik durum)

“BİR… BİR” BAĞLACI

Bu bağlaç, iki benzer durumu ifade eden örnekleri birbirine bağlar ve genellikle tekrarı vurgular.

Örnekler:

  • Ben bir seni bir gülü sevdim bu dünyada. (Benzerlik ve tekrarı vurgulama)
  • Bir sana yandım, olayda bir de o öksüze. (Benzerlik ve tekrarı vurgulama)

 

 

YAPILARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

1. Yalın (Basit) Bağlaçlar

Yalın bağlaçlar, yapım eki almamış ve tek başına kullanılan bağlaçlardır. Bu tür bağlaçlar kök halinde bulunur ve cümlelerde işlevlerini yerine getirirken herhangi bir ek almadan kullanılır.

Örnekler:

  • ve: İki düşünceyi birleştirir. Örneğin, “Ali ve Ayşe sinemaya gitti.”
  • ile: İki unsuru birbirine bağlar. Örneğin, “Sarı ile yeşil renkler uyumlu.”
  • de: Ek olarak . Örneğin, “O da gelecek.”
  • hem: Birden fazla unsuru ifade eder. Örneğin, “Hem çalışkan hem de akıllı.”
  • yani: Açıklama yapar. Örneğin, “Bu çok zor, yani herkesin yapabileceği bir şey değil.”
  • ama: Karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Çok yorgunum, ama yine de gideceğim.”
  • fakat: Aynı şekilde karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Bu doğru, fakat eksik bir bilgi.”
  • meğer: Beklenmedik bir durumu ifade eder. Örneğin, “O kadar iyiymiş, meğer hiç öyle görmedim.”
  • lakin: Karşıtlık belirtir. Örneğin, “İyi çalıştı, lakin sonuçlar pek tatmin edici değil.”
  • eğer: Koşul belirtir. Örneğin, “Eğer hava güzel olursa, pikniğe gideceğiz.”

2. Türemiş Bağlaçlar

Türemiş bağlaçlar, yapım eki alarak türemiş olan bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, kök kelimenin üzerine eklenen eklerle oluşur ve bu ekler, bağlacın anlamını genişletir veya değiştirir.

Örnekler:

  • kısaca (kısa-ca): Kısalttığımızda anlamını belirten bağlaç. Örneğin, “Kısaca özetle, bu proje başarılı.”
  • yalnızca (yalnız-ca): Sadece . Örneğin, “Yalnızca iki kişi gelmiş.”
  • üstelik (üste-lik): Ek olarak . Örneğin, “Çok yorucu, üstelik zaman da kısıtlı.”
  • anlaşılan (anlaşıl-an): Anlam olarak çıkarım yapar. Örneğin, “Anlaşılan bu işi hepimiz üstleneceğiz.”

3. Birleşik Bağlaçlar

Birleşik bağlaçlar, birden fazla kelimenin bir araya gelmesiyle oluşur ve belirli bir anlam ifade eder. Bu bağlaçlar, genellikle kök ve eklerden meydana gelir ve farklı anlamları bağlamak için kullanılır.

Örnekler:

  • yoksa (yok-ise): Alternatif veya olasılık belirtir. Örneğin, “Bunu yapmazsan, yoksa sonuçlar kötü olabilir.”
  • oysa (o-ise): Karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Ona gitmemeliydin, oysa çok iyi görünüyordu.”
  • öyleyse (öyle-ise): Sonuç çıkarımı yapar. Örneğin, “Öyleyse bu yöntemi denemeliyiz.”
  • ne var ki (ne-var-ki): Karşıtlık belirtir. Örneğin, “Her şey mükemmel, ne var ki birkaç sorun var.”

4. Öbekleşmiş Bağlaçlar

Öbekleşmiş bağlaçlar, birden fazla kelimeden oluşur ve ayrı yazılır. Bu tür bağlaçlar genellikle tekrar içerir ve cümlelerde belirli ilişkileri ifade etmek için kullanılır.

Örnekler:

  • ya… ya: Seçim veya alternatifleri belirtir. Örneğin, “Ya bu yolu kullanırsın, ya da başka bir yol bulursun.”
  • hem… hem: Birden fazla durumu ifade eder. Örneğin, “Hem çalışkan, hem de dikkatli.”
  • ne… ne: Olumsuz anlamda kullanılır. Örneğin, “Ne hava iyi, ne de trafik.”
  • ister… ister: Seçim veya alternatifleri belirtir. Örneğin, “İster sabah, ister akşam gelebilirsin.”
  • olsun… olsun: Her durumda geçerli olduğunu belirtir. Örneğin, “Olsun nasıl olursa olsun, sonuç önemli değil.”
  • gerek… gerek: Karşılaştırma yapar. Örneğin, “Gerek bu gerekse diğer yöntemler etkili.”
  • hiç olmazsa: Minimum beklentiyi belirtir. Örneğin, “Hiç olmazsa bir çikolata al.”
  • anlaşılıyor ki: Belirli bir sonuç çıkarır. Örneğin, “Anlaşılıyor ki herkes memnun.”
  • demek ki: Sonuç çıkarımı yapar. Örneğin, “Demek ki bu iş gerçekten zor.”
  • değil mi ki: Onaylama yapar. Örneğin, “Bu iyi bir fikir, değil mi ki?”
  • ne yazık ki: Üzüntü belirtir. Örneğin, “Ne yazık ki bugün gelemedim.”
  • ne var ki: Karşıtlık belirtir. Örneğin, “Ne var ki bu yöntem etkili olmayabilir.”
  • bir… bir: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Bir bu yolu deneriz, bir de diğer yolu.”

KULLANILIŞLARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

1. Sıralama Bağlaçları

Sıralama bağlaçları, iki kelime veya cümleyi sırayla bağlamaya yarayan bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, iki unsuru bir araya getirir ve sıralama ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • ve: İki düşünceyi veya nesneyi bağlar. Örneğin, “Kitap ve defter.”
  • ile: İki unsuru birbirine bağlar. Örneğin, “Kalem ile kağıt.”

2. Denkleştirme Bağlaçları

Denkleştirme bağlaçları, iki kelime, kelime grubu veya cümle arasındaki karşılaştırmaları veya denkleştirmeleri ifade eder. Bu bağlaçlar genellikle alternatifleri veya seçenekleri belirtir.

Örnekler:

  • ya… ya da: İki alternatif arasında seçim yapar. Örneğin, “Ya evde kalırız, ya da dışarı çıkarız.”
  • veya: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Kahve veya çay içebiliriz.”
  • yahut: Alternatif veya seçenek belirtir. Örneğin, “Sınavı geçebiliriz yahut başka bir zaman deneriz.”
  • veyahut: Alternatifleri belirtir. Örneğin, “Güzel bir plan yapabiliriz veyahut başka bir şey düşünürüz.”

3. Karşılaştırma Bağlaçları

Karşılaştırma bağlaçları, karşılaştırılan unsurları bağlamada kullanılır. Bu bağlaçlar, iki unsuru karşılaştırma ilişkisiyle bağlar ve benzerlikleri ya da farkları belirtir.

Örnekler:

  • da… da: Karşılaştırmalı anlamda kullanılır. Örneğin, “Geldi de gelmedi de.”
  • gerek… gerek: İki unsuru karşılaştırır. Örneğin, “Gerek bu gerekse diğer yöntemler.”
  • olsun… olsun: Her iki durumda da geçerli olduğunu belirtir. Örneğin, “Olsun soğuk, olsun sıcak, yürüyüş yapalım.”
  • ha… ha: İki durumu karşılaştırır. Örneğin, “Ha burada kal, ha dışarı çık.”
  • hem… hem: Birden fazla unsuru ifade eder. Örneğin, “Hem iyi bir arkadaş, hem de harika bir iş arkadaşı.”
  • ne… ne: İkisini de ifade eder. Örneğin, “Ne bu iyi, ne de o.”
  • ister… ister: Seçenekleri belirtir. Örneğin, “İster burada kal, ister evde dinlen.”
  • ya… ya: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Ya bu yolu kullanırsın, ya da başka bir yol seçersin.”

4. İhtimal Bağlaçları

İhtimal bağlaçları, belirli bir olasılık veya koşul ifade eden bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, durumların veya olayların gerçekleşme ihtimallerini belirtir.

Örnekler:

  • eğer: Koşul veya şart belirtir. Örneğin, “Eğer hava iyi olursa pikniğe gidebiliriz.”
  • şayet: Koşul ifade eder. Örneğin, “Şayet erken gelirsen, seni beklerim.”

Bu şekilde bağlaçların kullanımını ve yapılarını ayrıntılı olarak inceleyerek, dilin çeşitli bağlamlarında doğru ve etkili bir şekilde kullanabilirsiniz.

Yorum yapın