Cümle ve Cümlenin Temel Öğeleri
Cümle Tanımı: Bir cümle, bir işin, oluşun, hareketin veya yargının ifadesi olan temel dil birimidir. Cümleler, dilde anlamlı ifadeler oluşturmak için kullanılan yapı taşlarıdır.
Öğeler: Bir cümlede özne, yüklem, nesne ve tümleç gibi temel yapılar, öğe olarak adlandırılır. Cümle öğeleri belirlenirken, isim ve sıfat tamlamaları, deyimler, ikilemeler ve söz öbekleri genellikle tek parça olarak ele alınır ve bu öğeler ayrılmaz. Aynı şekilde, yan cümleciklerin öğeleri de birbiriyle ayrılmaz. Cümle içindeki ikilemeler arasında noktalama işaretleri yer almaz.
Cümlenin Temel Öğeleri:
- Yüklem: Cümlenin ana fikrini veya yargısını ifade eden kelime ya da kelime grubuna yüklem denir. Yüklem, cümlenin en önemli parçasıdır ve diğer öğeler genellikle yükleme sorular sorularak belirlenir. Yüklem genellikle cümlenin sonunda bulunur. Bir eylemi, oluşu, durumu ya da kılışı ifade eder ve zaman ile kişi bilgilerini içerir. Yapısal olarak fiil ya da isim soylu olabilir.
Not: Cümledeki seslenme sözcükleri cümle öğeleri arasında yer almaz ve cümle dışı ögeler olarak değerlendirilir. Bu tür sözcükler cümleden çıkarılabilir. Örneğin, “Ahmet eve gel.” cümlesinde “Ahmet” seslenme sözcüğü, cümle dışı bir ögedir ve dolayısıyla özne olarak kabul edilmez.
- Özne: Yüklemin belirttiği eylemi gerçekleştiren ya da oluş durumunda bulunan öğeye özne denir. Özne, yükleme “Kim?” ya da “Ne?” gibi sorular sorularak bulunur.
- Gerçek Özne: Eylemi doğrudan gerçekleştiren aktif bir varlıktır ve bu tür özneler gerçek özne olarak adlandırılır. Örneğin, “Ahmet tüm gün koştu.” cümlesinde “Ahmet” gerçek öznedir.
- Sözde Özne: Yapılan işten etkilenen öznedir. Bu tür özneler, edilgen çatılı fiillerle kurulan cümlelerde bulunur ve belirtisiz nesne gibi davranır. Örneğin, “Teneffüste sınıf havalandırıldı.” cümlesinde “sınıf” sözde öznedir.
Not: Bu tür cümlelerde gerçek özneler de bulunabilir, ancak bu özneler cümlede açıkça belirtilmemiştir.
- Örtülü Özne: Edilgen fiiller veya fiilimsi yapılarla oluşturulan cümlelerde, özneyi belirten ek ya da sözcüğe örtülü özne denir. Örneğin, “Futbolcu, hakemce oyundan atıldı.” cümlesinde “hakemce” örtülü öznedir.
Not: Örtülü öznenin oluşturduğu öbek genellikle “zarf tümleci” olarak değerlendirilir.
- Seslenmeli Özne: Ünlemlerden oluşan öznedir. Genel olarak ünlemler cümlede öğe olarak kabul edilmez. Örneğin, “Orhan sınıfa gir!” cümlesinde “Orhan” seslenmeli özne olup, gizli özne ise **”sen”**dir.
- Ortak Özne: Bir cümlede, farklı yüklemler aynı özneye ait olabilir. Örneğin, “Çocuk bana baktı, güldü.” cümlesinde “çocuk” ortak öznedir.
- Açıklamalı Özne: Özneyi daha belirgin hale getiren ve ek bilgi veren unsurdur. Yardımcı öğeler için de geçerlidir. Örneğin, “Bahçedeki çiçekler, güller, mis gibi kokuyor.” cümlesinde “bahçedeki çiçekler” gerçek özne, “güller” ise açıklamalı öznedir.
Not: Açıklamalı öznelerin yargı içermemesi gerekir; eğer yargı bildiriyorsa, bu durum ara cümle olarak değerlendirilir.
- Pekiştirmeli Özne: Özneyi vurgulamak amacıyla kullanılan “kendi” sözcüğüdür. Yardımcı öğeler için de kullanılabilir. Örneğin, “Ödevini sen kendin yapmalısın.” cümlesinde “sen kendin” pekiştirmeli öznedir.
Not: Özneler, cümlede bulunmalarına göre “açık” ve “gizli” olarak ikiye ayrılır. Açık özne cümlenin içinde yer alırken, gizli özne yüklemdeki kişi ekine dayanarak bulunur.
Not: Türkçede her türlü sözcük ve söz grubu özne olarak kullanılabilir.
Not: “Mi” soru eki, cümlede kendisinden önceki öğeyi belirginleştirir. Örneğin, “Bu sabah hoca beni sordu mu?” cümlesinde yüklem, “Bu sabah hoca mı beni sordu?” cümlesinde ise özne vurgulanmaktadır.
Cümlenin Yardımcı Öğeleri (Tümleçler):
Cümledeki yardımcı öğeler, yüklemi çeşitli yönlerden tamamlayarak anlamı zenginleştirir.
- Nesne (Düz Tümleç): Cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen varlık veya kavrama nesne denir. Eylem ve eylemsilerin yüklem olduğu cümlelerde bulunur. Yükleme “Ne?” ve “Kim?” soruları sorularak belirtisiz nesne, “Neyi?” ve “Kimi?” soruları sorularak belirtili nesne bulunur.
- “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.” cümlesinde “İstanbul’u dinliyorum” belirtili nesnedir.
- “Günlerdir Türkçe çalışıyor.” cümlesinde “Türkçe” belirtisiz nesnedir.
Not: Nesne, isim cümlelerinde ve geçişsiz fiilli yüklem cümlelerinde bulunmaz.
- Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı): Cümlenin anlamını yer bakımından tamamlayan öğedir. Yüklemi yönelme, bulunma veya çıkma anlamlarıyla tamamlar. İsmin “-e, -de, -den” ekleriyle çekimlenen sözcüklerden oluşur. Yükleme “Nereye?, Nerede?, Nereden?, Neye?, Neyde?, Neyden?, Kime?, Kimde?, Kimden?” soruları sorularak bulunur.
- “Çorbada tuz var mı?” cümlesinde “çorbada” dolaylı tümleçtir.
- “Kime bakıyorsun öyle?” cümlesinde “kime” dolaylı tümleçtir.
- “Sınav olacağını evde size kim söyledi?” cümlesinde “evde” ve “size” dolaylı tümleçtir.
- Zarf Tümleci: Cümlenin anlamını durum, yön, miktar, sebep ve zaman gibi açılardan tamamlayan sözcüklerdir. Yüklemi pekiştirip anlamı daha belirgin hale getirir. Yükleme “Nasıl?, Neden?, Niçin?, Ne kadar?, Ne zaman?” soruları sorularak bulunur.
- “Buradan az önce bir çocuk koşarak geçti.” cümlesinde “az önce” ve “koşarak” zarf tümlecidir.
Not: Yer-yön bildiren sözcükler, durum eki almadan eylemin yönünü belirttiğinde zarf tümleci olur. Durum eki alırlarsa isim olup nesne veya dolaylı tümleç olarak kullanılır.
- “Konuklar aşağı iniyorlar.” (zarf tümleci)
- “Konuklar aşağıyı seyrediyorlar.” (belirtili nesne)
- “Konuklar aşağıya bakıyorlar.” (dolaylı tümleç)
- Edat (İlgeç) Tümleci: Yüklemi; araç, amaç ve birliktelik ilgisiyle tamamlayan unsurdur. Yükleme “Kimle?, Neyle?, Ne için?, Kim için?” soruları sorularak bulunur.
Not: Sonunda edat olan söz grupları her zaman edat tümleci olmayabilir. Bu gruplar yüklemi durum anlamı bakımından tamamlıyorsa edat tümleci değil, zarf tümleci olur. Ancak bazı kaynaklar edat tümlecini zarf tümleci içinde ele alır.
Not: Edat tümleçleri genellikle “gibi, için, ile” edatlarıyla kurulur.
- Ara Söz: Cümleye başladıktan sonra akla gelen ve bir öğeyi açıklamak veya konu hakkında bilgi vermek için arada söylenen sözlerdir. Genelde iki virgül veya iki kısa çizgi arasına yazılır. Ara söz, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olmaz, ancak anlatımı tamamlar.
Not: İki virgül arasındaki her kısım ara söz değildir. Ara sözde önemli olan açıklayıcı bir yönün olmasıdır.
- Eksiltili Cümle: Gerektiği halde bir öğesi, genellikle yüklemi, söylenmemiş cümlelerdir.
- “Hâlâ mı için için bencillik?” örneği eksiltili cümledir.
Not: “Hava çok güzel(dir)” cümlesi eksiltili cümle değildir. Bildirme ekinin yazılmaması cümleyi eksiltili yapmaz.
Notlar:
- Sözcüğün görevini belirlerken dikkat edilecek noktalar: Sözcüğün türü bilindiğinde hangi sözcüğü etkilediği, hangi sözcüklerle tamamlandığı daha kolay bilinebilir.
- Sözcüğün görevi, etkilediği sözcüğe göre saptanır.
- Sözcükler, kendilerinden önceki sözcükleri de etkileyebilir.