Fıkra, yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüşlerini, düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan, akıcı ve hoş bir üslupla kaleme aldığı kısa yazılardır. Gazete ve dergilerin belirli köşelerinde yayımlanan bu yazılar, gündelik olaylara özgün bir bakış açısı getirir.
Fıkranın Özellikleri:
- Günübirlik Yazılar: Fıkralar güncel olaylardan beslenir ve genellikle günlük olarak yazılır.
- Toplumsal ve Siyasal Konular: Fıkralar çoğunlukla toplumsal ve siyasal sorunlara odaklanır.
- Serbest Düşünce İfadesi: Yazar düşüncelerini hiçbir kalıba bağlı kalmadan özgürce ifade eder.
- Kamuoyu Oluşturma Amacı: Fıkralar, ele alınan konu hakkında kamuoyu oluşturmayı hedefler.
- Kısa ve Öz Anlatım: Fıkralar genellikle kısa ve öz bir anlatıma sahiptir, konular derinlemesine incelenmez.
- Etkileyici Üslup: Fıkralar, mizahi, alaycı veya eleştirel bir dille yazılabilir.
- Sohbet Havası: Yazar, okuyucuyla sohbet eder gibi samimi bir dil kullanır.
- Öznellik: Fıkralar yazarın kişisel görüşlerini yansıtır.
- Güncellik: Konular güncel olup kalıcılık niteliği taşımaz.
- Etkili Sonuç: Kısa, öz ve çarpıcı bir sonuca ulaşılması amaçlanır.
- Yoğun Anlatım: Düşünceler tekrar edilmez, anlatım yoğun ve vurgulu olur.
- Duygusal ve Heyecanlı Dil: Fıkralarda heyecanlı cümleler, devrik cümleler, deyimler ve mecazlar sıkça kullanılır.
Türk Edebiyatında Fıkra:
Fıkra türü, Tanzimat Dönemi’nde Batı edebiyatının etkisiyle Türk edebiyatına girmiştir. 1908’den sonra Ahmet Rasim gibi önemli yazarların katkılarıyla gelişmiştir. Günümüzde de fıkra, gazete ve dergilerde sıkça rastlanan bir yazı türüdür.
Fıkra, Sohbet ve Makale Arasındaki Farklar:
- Fıkra-Sohbet Farkı: Sohbette karşılıklı konuşma havası varken, fıkrada yazar doğrudan okuyucuya seslenir.
- Fıkra-Makale Farkı: Makalede bilimsel bir dil ve kanıtlama esastır, fıkrada ise samimi bir dil ve kişisel görüşler ön plandadır.