Güzel adlandırma, olumsuz veya rahatsız edici durum, kavram ya da varlıkları daha hoş bir şekilde ifade etmeye denir. Bu tür adlandırmalar, toplumun bazı kavramları uğursuz veya ahlaka aykırı olarak görmesi ve bu nedenle bu kavramların doğrudan ifade edilmesinin tercih edilmemesi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Aynı zamanda bazı inançlar ve tabular da güzel adlandırmaya yönelmenin sebepleri arasında yer alır.
Güzel Adlandırmanın Tanımı
Güzel adlandırma, bir şeyin olumsuz yanlarını örtbas etmek veya daha kabul edilebilir hale getirmek amacıyla kullanılan sözcük veya ifadelerle yapılır. Bu tür adlandırmalar, toplumun belirli bir kavrama veya duruma karşı duyduğu olumsuz duyguları hafifletmek için tercih edilir. Güzel adlandırma, kibarlık, edebilik ve etkileyicilik gibi özellikler taşır ve genellikle mecaz anlamlar kullanılarak gerçekleştirilir.
Güzel Adlandırmanın Nedenleri
Güzel adlandırmanın başlıca nedenleri arasında toplumsal ahlak, edep kuralları, tabular ve inançlar yer alır. Ayrıca, bazı kavramların doğrudan ifade edilmesi rahatsız edici olabileceği için bu kavramların daha hoş bir şekilde dile getirilmesi tercih edilir. Güzel adlandırma, toplumsal iletişimi daha nazik ve kabul edilebilir kılmak için kullanılır.
Güzel Adlandırmanın Kullanım Alanları
Güzel adlandırma en çok hastalıklar, ölüm ve diğer rahatsız edici durumlar için kullanılır. Bu tür adlandırmaların amacı, kavramın olumsuzluğunu örtmek ve daha kabul edilebilir hale getirmektir. Güzel adlandırma, ulusal özellikler taşıdığı için farklı kültürlerde farklı şekillerde görülebilir.
Örnekler ve Açıklamalar
Yarasa
Eskiden: Yarasa kelimesi, karanlıkta uçan bir hayvanı ifade ederdi. Günümüzde: “Karanlık kuşu” olarak adlandırılır ve bu şekilde daha hoş bir ifade kazanır.
Ölüm
Eskiden: Ölüm kelimesi, yaşamın sona ermesini ifade ederdi. Günümüzde: “Son yolculuk” veya “rahmete kavuşmak” olarak adlandırılarak daha hoş bir şekilde ifade edilir.
Azrail
Eskiden: Azrail kelimesi, ölüm meleğini ifade ederdi. Günümüzde: “Ölüm meleği” olarak adlandırılarak daha yumuşak bir ifade kazanır.
Sağır
Eskiden: Sağır kelimesi, işitme kaybı olan kişiyi ifade ederdi. Günümüzde: “İşitme engelli” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Kör
Eskiden: Kör kelimesi, görme kaybı olan kişiyi ifade ederdi. Günümüzde: “Görme engelli” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Geri Zekâlı
Eskiden: Geri zekâlı kelimesi, zihinsel engelli kişiyi ifade ederdi. Günümüzde: “Zihinsel engelli” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Sakat
Eskiden: Sakat kelimesi, fiziksel engelli kişiyi ifade ederdi. Günümüzde: “Bedensel engelli” olarak adlandırılarak daha hoş bir şekilde ifade edilir.
Deli
Eskiden: Deli kelimesi, akıl sağlığı yerinde olmayan kişiyi ifade ederdi. Günümüzde: “Akıl hastası” olarak adlandırılarak daha yumuşak bir ifade kazanır.
Cin
Eskiden: Cin kelimesi, doğaüstü varlıkları ifade ederdi. Günümüzde: “İyi saatte olsunlar” veya “üç harfli” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Verem
Eskiden: Verem kelimesi, ciddi bir hastalığı ifade ederdi. Günümüzde: “İnce hastalık” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Felç
Eskiden: Felç kelimesi, hareket kaybını ifade ederdi. Günümüzde: “İnme” olarak adlandırılarak daha yumuşak bir şekilde ifade edilir.
Deri Veremi
Eskiden: Deri veremi kelimesi, cüzzam hastalığını ifade ederdi. Günümüzde: “Cüzam” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Sara Hastalığı
Eskiden: Sara hastalığı kelimesi, epilepsi hastalığını ifade ederdi. Günümüzde: “Bayılma” olarak adlandırılarak daha hoş bir şekilde ifade edilir.
Menenjit
Eskiden: Menenjit kelimesi, ciddi bir enfeksiyonu ifade ederdi. Günümüzde: “Kısma” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Romatizma
Eskiden: Romatizma kelimesi, eklem hastalığını ifade ederdi. Günümüzde: “Kuru yel” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Küçük Sivilce
Eskiden: Küçük sivilce kelimesi, cilt üzerindeki küçük iltihapları ifade ederdi. Günümüzde: “Akarcacık” olarak adlandırılarak daha hoş bir şekilde ifade edilir.
Sıpa
Eskiden: Sıpa kelimesi, genç bir eşeği ifade ederdi. Günümüzde: “Karakaçan” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Kefen
Eskiden: Kefen kelimesi, ölülerin sarıldığı bezleri ifade ederdi. Günümüzde: “Yakasız gömlek” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Tabut
Eskiden: Tabut kelimesi, ölülerin taşındığı sandığı ifade ederdi. Günümüzde: “Tahta at” olarak adlandırılarak daha hoş bir şekilde ifade edilir.
Üvey Ana
Eskiden: Üvey ana kelimesi, biyolojik olmayan anneleri ifade ederdi. Günümüzde: “Cici ana” olarak adlandırılarak daha nazik bir ifade kazanır.
Dul Kadın
Eskiden: Dul kadın kelimesi, eşi ölmüş kadınları ifade ederdi. Günümüzde: “Celep” olarak adlandırılarak daha kabul edilebilir hale getirilir.
Cümle İçerisinde Güzel Adlandırma Örnekleri
Yarasa
Eski Cümle: “Yarasa uçmaya başladı.” Günümüzde: “Havanın kararmasıyla etrafı karanlık kuşları basar.”
Ölüm
Eski Cümle: “Ölüm onu buldu.” Günümüzde: “Edebiyatımızın önemli ismi son yolculuğuna uğurlandı.”
Ölüm Meleği
Eski Cümle: “Azrail onu aldı.” Günümüzde: “Ölüm meleği onu İstanbul’da yakalamıştı.”
Sağır
Eski Cümle: “O sağır bir adamdır.” Günümüzde: “Bütün televizyonlarda işitme engelliler için haber bülteni olmalıdır.”
Kör
Eski Cümle: “Kör bir adam vardı.” Günümüzde: “Son sınavda görme engelli olanların sınava gireceği salonda gözetmenlik yaptım.”
Geri Zekâlı
Eski Cümle: “O geri zekâlı biri.” Günümüzde: “Okulumuzda zihinsel engelli öğrenciler için özel program uygulanacak.”
Sakat
Eski Cümle: “O sakat biri.” Günümüzde: “Annesi bedensel engelli olduğundan yıllarca annesinin bakımını üstlenmişti.”
Deli
Eski Cümle: “O deli biri.” Günümüzde: “Akıl hastası olmayan bir kimse böyle davranmaz.”
Cin
Eski Cümle: “Cinleri gördüm.” Günümüzde: “Kimse iyi saatte olsunları karanlık ve tenha bir yerde hayal etmek istemez.”
Verem
Eski Cümle: “Verem hastası oldu.” Günümüzde: “Doktor, durmadan sen ince hastalık geçirmişsin diyor, adam anlamadığından gülüyordu.”
Felç
Eski Cümle: “Felç geçirdi.” Günümüzde: “Emniyet kemeri takmadığından kazadan sonra inme geçirdi.”
Deri Veremi
Eski Cümle: “Deri veremi hastasıydı.” Günümüzde: “Bütün okullarda cüzam ile ilgili bilgilendirme yapılacak.”
Küçük Sivilce
Eski Cümle: “Yüzünde küçük sivilceler vardı.” Günümüzde: “Yüzündeki akarcacıklara bir türlü çözüm bulamıyordu.”
Kefen
Eski Cümle: “Kefen giydi.” Günümüzde: “Hiçbir makam, mevki, zenginlik kişiyi yakasız gömlek giymekten kurtaramaz.”
Tabut
Eski Cümle: “Tabut taşıdılar.” Günümüzde: “Herkes günü geldiğinde tahta ata binecek ve edebi yurduna selam diyecek.”
Kefen
Eski Cümle: “Kefen hazırladı.” Günümüzde: “Acıların en büyüğü belki de kardeşine çadırı kendi eliyle biçmesiydi.”
Üvey Ana
Eski Cümle: “Üvey anası vardı.” Günümüzde: “Mustafa cici ana için söylenenlere bir anlam vermeye çalışıyordu.”
Dul Kadın
Eski Cümle: “Dul kadınlar vardı.” Günümüzde: “Gün geçtikçe toplumda celep sayısı artmaktadır.”
Güzel Adlandırma ve Dolaylama Arasındaki Fark
Güzel adlandırma ve dolaylama sıkça karıştırılan kavramlardır. Güzel adlandırmada esas amaç, olumsuzluğu örtmek ve daha hoş bir ifade kullanmaktır. Dolaylama ise, bir kavramı doğrudan söylemek yerine daha dolaylı ve genellikle daha uzun bir ifade kullanmaktır. Dolaylamada olumsuzluğu örtme kaygısı yoktur; daha çok mecaz ve dolaylı anlatım ön plandadır.
Sonuç
Güzel adlandırma, dilin nazik, edebi ve etkileyici kullanımlarından biridir. Olumsuz veya rahatsız edici kavramları daha hoş ve kabul edilebilir hale getirir. Toplumun ahlak ve edep kuralları, inançlar ve tabular, güzel adlandırmanın nedenlerindendir. Güzel adlandırma, toplumsal iletişimi daha nazik ve etkili hale getirir ve bu süreçte mecaz anlamlar ön plana çıkar. Bu tür adlandırmalar, dilin zenginliğini ve esnekliğini artırır.