Anlatım türleri, yazarın okuyucuya iletmek istediği mesajı en etkili şekilde sunmak için kullandığı farklı yöntemlerdir. Her bir anlatım türü, belirli bir amaca hizmet eder ve metnin niteliğini şekillendirir. İşte farklı anlatım türleri ve özellikleri:
1. Öyküleyici Anlatım
Öyküleyici anlatım, olayların zaman sürecinde aktarıldığı bir anlatım türüdür. Bu türde, olayın gelişimi, karakterlerin eylemleri ve olayların ardışık sırası ön plandadır. Öyküleyici anlatım genellikle roman, hikaye ve anılarda kullanılır.
- Özellikleri:
- Olayın zaman içindeki gelişimi anlatılır.
- “Sonra ne oldu?” sorusu ile okuyucunun merakı canlı tutulur.
- Olayların betimlenmesi de yer alabilir.
- Geçmiş zaman kipleri yaygın olarak kullanılır.
- Anlatım, yaşanmış veya yaşanabilecek olayları içerir.
- Anlatıcı, olayın içinde bir konumda olabilir (hâkim bakış açısı, gözlemci bakış açısı, kahraman bakış açısı).
- Örnek: Hafız Nuri Efendi, buna kızar gibi oldu. “Benim sana ne ziyanım var”, diyecekti, demedi. Kalktı, kahve kapısına gitti, durdu. “Eve dönsem” diye düşündü. Artık ikindi vakti. Akşam oluyor. Köşeden geçerken bakkaldan ekmeğini aldı, eve gitti. Annesi kapının ipini çekti. Mangalda pişen yemeğin kokusu bütün evi bürümüştü. Odasına çıktı, gecelik entarisini, Şam hırkasını giydi, pencerenin önünde oturdu. Akşam satıcıları geçiyor. Mahalleye akşam rengi çöküyordu.
2. Betimleyici Anlatım
Betimleyici anlatım, bir olayın, kişinin veya yerin ayrıntılı bir şekilde, okuyucunun zihninde canlanacak biçimde anlatıldığı bir türdür. Bu türde, izlenim kazandırma (sözle resim yapma) ön plandadır.
- Özellikleri:
- İzlenim kazandırma amacı güdülür.
- Aktarılanların somutlaştırılması esastır.
- Betimlenen şeyin okur tarafından bir resim gibi algılanması amaçlanır.
- Gözlem, çeşitli duyular, mecazlı ve sanatlı söyleyişler kullanılır.
- “Nasıldır?” sorusunu düşündürür.
- Örnek: Rüstem Usta, sabaha karşı evinden çıktı. Kapının önünde durarak bir an gökyüzüne baktı. Biraz kilolu, çarpık bacaklı, uçları aşağı doğru sarkık bıyıklı, avuçlarının içleri nasır bağlamış, dört köşe elleri olan bir adamdı. Bal rengi gözlerinde düşünceli bir ifade bulunurdu. Şapkasının altından çıkan saçları dimdik ve dağınıktı. Bir yandan kapının önünde duruyor bir yandan da gömleğinin eteğini pantolonunun içine sokmak için uğraşıyordu.
3. Öğretici Anlatım
Öğretici anlatım, bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, düşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan bir anlatım türüdür. Bu türde amaç, okuyucuya belirli bir bilgi aktarmaktır.
- Özellikleri:
- Verilen bilgiler örnekleme, tanımlama, alıntı yapma, tanık gösterme gibi yollarla pekiştirilir.
- Nesnel cümleler kullanılır.
- Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
- Anlatıcı estetik ve sanat kaygısında değildir.
- Ansiklopedilerde ve ders kitaplarında yaygın olarak kullanılır.
- Örnek: Yahya Kemal Beyatlı, 2 Aralık 1884’te Üsküp’te doğdu. 1 Kasım 1958’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çocukluk yılları Üsküp’teki şiirlerine de yansıyan Rakofça çiftliğinde geçti. İlköğrenimini özel Mekteb-i Edep’te tamamladı. 1892’de Üsküp İdadisi’ne girdi. Bir yandan da İshak Bey Camii Medresesi’nde Arapça ve Farsça dersleri aldı. 1897’de ailesi Selanik’e taşındı. 1902’de İstanbul’a geldi. Vefa İdadisi’ne (lise) devam etti. Jön Türk olma hevesiyle 1903’te Paris’e kaçtı.
4. Açıklayıcı Anlatım
Açıklayıcı anlatım, bir konu hakkında bilgi vermek veya bir şeyler öğretmek amacı güden anlatım türüdür. Bu türde amaç, konunun anlaşılır bir şekilde okuyucuya aktarılmasıdır.
- Özellikleri:
- Anlatım açık, anlaşılır ve kesin ifadelerle kurgulanır.
- Konunun iyi kavranması ve yazının ana düşüncesinin iyi tespit edilmesi önemlidir.
- Gerektiğinde istatistik, levha, grafik gibi gereçlerden yararlanılır.
- Konuyu ayrıntılarıyla açıklarken örneklerden ve karşılaştırmalardan faydalanılır.
- Örnek: Çini sanatı, mimariye bağlı olarak gelişmiş bir sanattır. Yapının plan ve strüktür özellikleri çinilerle vurgulanmaktadır. Bu vurguda yapının mimarının önemi büyüktür. Mimar Sinan’ın farkı burada ortaya çıkmaktadır. Kendisi, hem mimaride, hem de sanatçı olarak çini kullanımında bütün ustalığını göstermiştir.
5. Kanıtlayıcı Anlatım
Kanıtlayıcı anlatım, herhangi bir konu, düşünce, görüş veya yargının ispatlanması amacıyla kullanılan anlatım türüdür. Bu türde, bir düşüncenin doğruluğunu ispat etmek ön plandadır.
- Özellikleri:
- Kanıtlanması gereken bir konu bulunmalıdır.
- Bu konu bütün yönleriyle tanıtılır ve kanıtlanmasına geçilir.
- Belgeler, başkalarının görüşleri, deney ve gözlem sonuçları birer kanıt olarak kullanılır.
- Anlatıcı, örnekleme ve karşılaştırmaya sıklıkla başvurur.
- Örnek: “Neden klasik şiirimiz unutulmaya yüz tuttu? Bir milleti var eden onun tarihi değil midir? Bir İngiliz genci kendisinden yüzyıllar önce yaşamış ecdadının aynı dille yazılmış bir eserini rahat rahat okuyabiliyor. Shakespeare’nin dili bugünkü İngilizlerin diliyle birebir aynı değil. Ama onlar, “Hamlet’i”, “Kral Lear’i”, Othello’yu” okuyor, öğretiyorlar. Biz neden bir Nedim’in ya da Şeyh Galip’in eserlerini okuyamıyoruz. Eski edebiyatımız tükenmez bir hazinedir.”
6. Tartışmacı Anlatım
Tartışmacı anlatım, herhangi bir konuda bilgi vermeyi, düşünce iletmeyi amaçlayan anlatımdır. Bir görüşe karşı çıkılırken başka bir görüş savunulur.
- Özellikleri:
- Karşı görüş sahibine veya okura seslenen, sorular soran bir üslup kullanılır.
- Eleştirel bir üslup söz konusudur.
- Örnekleme, karşılaştırma, sayısal verilerden yararlanma, tanık gösterme ve alıntı yapma kullanılır.
- Eleştiri, açık oturum, panel vb. yerlerde başvurulur.
- Örnek: İnce Memed’in dört cildinin belli bir plana göre oluşturulduğunu, bir bütünselliğinin bulunduğunu söylüyorlar. Bu düşünceye katılmam olanaksız. Çünkü birinci cilt 1955’te, dördüncü cilt 1987’de basılmış. Aradan geçen otuz iki yıllık zaman dilimi yazarın anlatımını, kahramanına ve onu kuşatan çevreye, sorunlara bakışını da değiştirmiş.
7. Coşku ve Heyecana Bağlı Anlatım
Coşku ve heyecana bağlı anlatım, bireysel duyguların içten geldiği gibi, coşkulu, etkili bir dille anlatıldığı türdür. Lirik anlatım olarak da bilinir.
- Özellikleri:
- Duygular imge, çağrışım, mecaz anlam yoğunluğu ile desteklenir.
- Sıfat olarak esin dolu, coşkun, içli bir dili bulunan .
- Çok katmanlı bir anlam ve anlatım sistemi hakimdir.
- İfadeler, düzyazıdaki gibi sözlük anlamlarıyla algılanmaz, derinlikli bir anlatım vardır.
- Estetik ön plandadır ve bu estetiği yakalamak için özenle çalışılır.
- Yazar, metni kaleme alırken ses ve anlam uygunluğuna dikkat eder.
- Örnek: Adım Sonbahar Nasıl iş bu Her yanına çiçek yağmış Erik ağacının Işık içinde yüzüyor Neresinden baksan Gözlerin kamaşır Oysa ben akşam olmuşum Yapraklarım dökülüyor Usul usul Adım sonbahar (Attila İlhan)
8. Destansı (Epik) Anlatım
Epik anlatım, kahramanlık hikayelerinin veya tarihî olayların anlatıldığı bir anlatım türüdür. İçerdiği olağanüstülüklerden dolayı öyküleyici anlatımdan, toplumsal yönüyle masallardan ayrılır.
- Özellikleri:
- Olağanüstü olaylar ve kişiler anlatılabilir.
- Eylemler ön plandadır.
- Anlatımda abartıya yer verilebilir.
- Sanatlı bir dil kullanılır.
- Örnek: Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtmede yer O ne müthiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer… Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak (Mehmet Akif Ersoy)
9. Düşsel (Fantastik) Anlatım
Fantastik anlatım, hayal gücünden beslenen, gerçeküstü olayların ve karakterlerin yer aldığı anlatım türüdür.
- Özellikleri:
- Zaman unsuru hayalidir; belirsiz bir zamanda geçebilir.
- Mekan unsuru hayalidir; olaylar düşsel bir ülkede geçer.
- Kişiler hayalidir ve insanüstü niteliklere sahip olabilir.
- Sanatçının düş gücüyle yoğrulmuş, sıra dışı hadiseler anlatılır.
- Geçmiş zaman kipleri sıklıkla kullanılır.
- Hayal, abartma, varsayım ve olağanüstülüklere yer verilir.
- Örnek: “Bir sabah tedirgin düşlerden uyanan Gregor Samsa devcileyin bir böceğe dönüşmüş buldu kendini. Bir zırh gibi sertleşmiş sırtının üzerinde yatıyor, başını biraz kaldırınca yay biçiminde katı bölmelere ayrılıp bir kümbet yapmış kahverengi karnını görüyor; bu karnının tepesinde yorgan, her an kayıp tümüyle yere düşmeye hazır, ancak zar zor tutunabilmekteydi.” (Franz Kafka, Dönüşüm)
10. Mizahi Anlatım
Mizahi anlatım, okuyucuyu güldürmeyi amaçlayan, eğlendirici anlatım türüdür. Küçük düşürme amacı olmadan sadece eğlendirme amacı güder.
- Özellikleri:
- Ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
- Mizahi unsurlar “gerçekten sapma” içerir.
- Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
- Roman, hikaye, tiyatro, şiir ve deneme gibi türlerde kullanılır.
- Dil sanatsal ve edebi işlevlerde kullanılır.
- Örnek: İncili Çavuş, padişahın isteği üzerine vezirlerinden birinin taklidini yaparak padişahı eğlendirmiş. Bunu duyan vezir haliyle çok kızmış: “İncili’yi astırayım da aleme ibret olsun,” demiş. Can derdine düşen İncili, padişaha koşup durumu anlatmış. “Hele öldürsün de göreyim. Kısasa kısas, ben de onu asarım!” deyince İncili: “Aman hünkârım,” demiş. “Beni öldürmeden önce onu assanız olmaz mı?” (İncili Çavuş Fıkralarından)
11. Emredici Anlatım
Emredici anlatım, okuyucunun belirli bir işi yapması, bir eylemde bulunması veya bir davranışı gerçekleştirmesi için kullanılan anlatım türüdür.
- Özellikleri:
- Emir, telkin, öneri anlamı taşıyan ifadeler içerir.
- Öğretici ve açıklayıcı yönleri vardır.
- Cümlelerde fiiller hakimdir.
- Sosyal hayatın düzenlenmesinde kullanılır.
- Örnek: Ey oğul! Allah’a ortak koşma! Allah’a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür. Kasılarak yürüme, yavaş konuş! Yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah büyüklük taslayan ve övünenleri sevmez. Horozdan geri kalma! Horozdan daha geri kalma. Çünkü sen uykunun derinliklerinde iken, o dünyayı sese vererek insanları uykudan uyandırmaya çalışır. (Lokman Hekim’den Oğluna Öğütler)
12. Söyleşmeye Bağlı Anlatım
Söyleşmeye bağlı anlatım, iki ya da daha fazla kişinin karşılıklı konuşmalarından meydana gelen anlatım türüdür. Bu türde diyaloglar ve monologlar ön plandadır.
- Özellikleri:
- Jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır.
- Karşılıklı konuşmalar bağlama ve konuşulan kişiye göre değişir.
- Görme ve işitmeyle kurulan iletişim önemlidir.
- Vurgu ve tonlama önemlidir.
- Örnek: İKİNCİ SAHNE: Ulviye – Mansur – Selma – Evvelkiler ULVİYE: (Hüsrev’e) Sizi rahatsız ettik galiba? HÜSREV: Beyefendi gazetecidir. Kendisiyle piyesime dair konuşuyorduk. (Turgut’a Ulviye’yi göstererek) Annem! (Turgut ayağa kalkar, Ulviye’yi hürmetle selâmlar. Ulviye kapıdan mukabele eder.) ULVİYE: (Yine Hüsrev’e) Uzun mu sürecek konuşmanız? Canımız çay içmek istiyordu. HÜSREV: Bir iki dakikalık işimiz kaldı. Biraz daha dolaşın bahçede… (Deminkiler geldikleri tarafa doğru yürüyüp kaybolurlar.) HÜSREV: (Turgut’u iyice süzdükten sonra) Bana hulâsa edin bakalım yazdığım piyesi. TURGUT: Piyes, “Babam kendisini bir incir dalına asmıştı” diye başlıyor. Piyesin kahramanı, babası intihar etmiş bir tip. İhtiyar annesiyle beraber bir yalıda yaşıyor, yalının bahçesinde büyük bir incir ağacı. Babasının asıldığı ağaç… Efendim… HÜSREV: Devam edin! (Necip Fazıl Kısakürek / Bir Adam Yaratmak)
13. Gelecekten Söz Eden Anlatım
Gelecekten söz eden anlatım, varsayımlar ve hayallerden hareketle gelecekte gerçekleşmesi düşünülen olayların anlatıldığı anlatım türüdür.
- Özellikleri:
- Gelecekte olabilecek olaylar tahmin edilir.
- Olandan çok olması istenilen anlatılır.
- Genellikle gelecek zaman ifadeleri kullanılır.
- Örnek: Teknolojinin hızla ilerlediği bir dünyada, belki de önümüzdeki on yıl içinde kendi kendine giden arabalar günlük yaşamımızın bir parçası olacak. Akıllı şehirler, enerji verimliliğini artıracak ve sürdürülebilir bir yaşam için yenilikçi çözümler sunacak. İnsanlar, sanal gerçeklik ortamlarında iş toplantılarını gerçekleştirebilecek ve eğitimlerini alabilecekler. Sağlık hizmetleri, genetik mühendislik ve biyoteknoloji sayesinde daha kişiselleştirilmiş ve etkili hale gelecek.
Bu anlatım türlerinin her biri, yazarın mesajını okuyucuya en etkili şekilde iletmesini sağlar. Anlatım türünün seçimi, yazarın amacına, hedef kitlesine ve konusuna bağlı olarak değişir. Anlatım türlerinin doğru kullanımı, metnin anlaşılabilirliğini, akıcılığını ve etkileyiciliğini artırır.