İletişim, Dil ve Kültür

İletişim, Dil ve Kültür

İletişim: Duygu, düşünce veya bilgilerin çeşitli yollarla karşılıklı aktarılmasıdır. Temel iletişim aracı sözdür, fakat yazı, işaret, sembol, hareket gibi yollarla da iletişim sağlanabilir.

İletişimde Bulunması Gereken Unsurlar:

  1. Gönderici: İletişimi başlatan ve iletiyi gönderen kişidir.
  2. İleti: Gönderici tarafından alıcıya yollanan ve özel bir anlamı olan mesajdır.
  3. Alıcı: İletinin gönderildiği kişidir.
  4. Şifre (Kod): İletinin gönderilme biçimidir (söz, yazı, resim, hareket, renk vb.).
  5. Kanal: İletinin göndericiden alıcıya ulaştığı yol veya araçtır (cd, telefon, bilgisayar, hava, yazı tahtası vb.).
  6. Dönüt: Alıcının göndericiye verdiği cevaptır.
  7. Bağlam: İletişimin gerçekleşmesini sağlayan her türlü koşul ve bu koşulların bir arada bulunduğu ortamdır (sınıf, kütüphane, alışveriş merkezi, oturma odası, tren, sokak vb.).

Örnek Durum:

  • Gönderici: Beyza
  • İleti: Kitap siparişi
  • Alıcı: www.kitapcikazım.com
  • Şifre: Yazı
  • Kanal: Bilgisayar ekranı
  • Dönüt: Onay notu
  • Bağlam: İnternet kafe

Gönderici – Alıcı İlişkisinde Göstergelerin Yeri ve Önemi: Kendisi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerine kullanılan sözcük, nesne, sembol vb. unsurlara gösterge denir. İletişim esnasında gönderici iletiyi göstergeler yardımıyla aktarır. Göstergelerin ses ve anlam olmak üzere iki yönü bulunur.

Göstergelerin Çeşitleri:

  1. Dil Göstergesi: Söz veya yazıyla gerçekleştirilen her türlü iletişimsel eylemdir. Dil göstergeleri nedensizdir.
  2. Doğal Gösterge (Belirti): İnsanların hayatın doğal akışı içinde gerçekleşen olay veya durumlara anlam yüklemesiyle ortaya çıkan göstergelerdir (motor arızası sesi, ilkbahar belirtisi olan leylekler vb.).
  3. Sosyal Gösterge: İnsan tarafından oluşturulan yapay göstergelerdir.
    • Belirtke: Bilgi verme amacı taşıyan göstergelerdir (trafik ışıkları, mors alfabesi vb.).
    • İkon (Görsel Gösterge): Benzerlik ilişkisiyle oluşturulan göstergelerdir (fotoğraflar, portreler vb.).
    • Simge: Hem benzerlik hem de uzlaşmaya dayalı göstergelerdir (barışı simgeleyen zeytin dalı vb.).

Dilin İşlevleri:

  1. Göndergesel İşlev: İletinin söylendiği gibi anlaşılmasını sağlayan işlevdir (gerçek anlamıyla kullanılan sözcükler).
  2. Heyecana Bağlı İşlev: Göndericinin duygu ve heyecanlarını dile getiren işlevdir (ünlemler, duygusal ifadeler).
  3. Alıcıyı Harekete Geçirme İşlevi: Alıcının bir eylemde bulunmasını amaçlayan işlevdir (emir cümleleri).
  4. Kanalı Kontrol İşlevi: Alıcıyı denetlemeye ve kanalın iletişime uygunluğunu anlamaya yönelik işlevdir (soru cümleleri).
  5. Dil Ötesi İşlev: Dil ile ilgili konularda bilgi vermek işleviyle düzenlenir (dil bilgisi açıklamaları).
  6. Şiirsel (Poetik – Sanatsal) İşlev: İletinin alıcıda çağrışım uyandıracak şekilde düzenlenmesidir (mecaz ve yan anlam kullanımı).

Dil ve Kültür İlişkisi: Dil, insanın dış dünyayla bağlantı kurmak için oluşturduğu ses, işaret, sembol ve hareketler sistemidir. Kültür ise tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde oluşturulan maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada ve aktarmada kullanılan araçların bütünüdür. Dil, milli kültürün oluşmasını sağlar ve her türlü bilim, kültür ve sanat etkinlikleri dil sayesinde gerçekleştirilir. Gelenek ve görenekler dil olmadan kuşaktan kuşağa aktarılamaz. Bir toplumu diğerlerinden ayıran ne varsa onu sonraki kuşaklara aktaran dil, kültürün taşıyıcısıdır.

Türkçenin Özellikleri:

Ses ve Yapı Özellikleri:

  • Sondan Eklemeli Bir Dil: Türkçe, sözcüklere ekler eklenerek yeni anlamlar ve kelimeler türetilen sondan eklemeli bir dildir. Örneğin, “gözlükçülükten” kelimesi “göz-lük-çü-lük-ten” ekleriyle türetilmiştir.
  • Erillik ve Dişilik Yoktur: Türkçede cinsiyet ayrımı yapılmaz. Örneğin, “O” zamiri hem erkek hem de kadın için kullanılırken, İngilizcede “He” (erkek) ve “She” (kadın) şeklinde ayrım yapılır.
  • Ünlü ve Ünsüz Uyumu: Türkçede ünlü ve ünsüz uyum kuralları vardır. Örneğin, “arkadaşlarımla” kelimesinde büyük ünlü uyumuna uygun şekilde ünlüler kullanılmıştır.
  • Uzun Ünlü Bulunmaz: Türkçede doğal olarak uzun ünlüler bulunmaz. Örneğin, “kâr”, “hikâye”, “rüzgâr” gibi kelimeler dilimize yerleşmiş yabancı kelimelerdir.
  • İki Ünlü Yan Yana Gelmez: Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz. Örneğin, “saat”, “aile”, “kaos” gibi kelimeler yabancı kökenlidir.
  • Belirli Harfler Sözcük Başında Kullanılmaz: “c”, “f”, “ğ”, “h”, “l”, “m”, “j”, “n”, “p”, “r”, “ş”, “z” sesleri Türkçe sözcüklerin başında bulunmaz. Örneğin, “cinnet”, “fark”, “hilal”, “jilet” gibi kelimeler yabancı kökenlidir.
  • Sözcük Başında İki Ünsüz Bulunamaz: Türkçede sözcük başında iki ünsüz yan yana bulunmaz. Örneğin, “spor”, “granit”, “plan”, “stadyum” gibi kelimeler yabancı kökenlidir.
  • Sözcük Köklerinde Çift Ünsüz Bulunmaz: Türkçe sözcüklerin köklerinde çift ünsüz bulunmaz. Örneğin, “şiddet”, “şeffaf”, “millet”, “zimmet” gibi kelimeler yabancı kökenlidir.
  • Kelime Sonunda Belirli Ünsüzler Bulunmaz: “b”, “c”, “d”, “g” ünsüzleri kelime sonunda bulunmaz. Örneğin, “ad”, “sac”, “od”, “öd” gibi kelimeler istisnadır.

Türkçenin Tarihî Gelişimi ve Türkiye Türkçesi:

I. Karanlık Dönem:

  1. Altay Dönemi: Türkçenin, Altay dillerinden (Moğolca, Tunguzca, Mançuca, Korece, Japonca) henüz ayrılmadığı bir dönemdir.
  2. İlk Türkçe Dönemi: Türkçenin Altaycadan koptuğu ve bağımsız özellikler göstermeye başladığı dönemdir. Hun, Avar, Hazar, Bulgar dillerinin Türkçeden henüz ayrılmadığı düşünülmektedir.
  3. Ana Türkçe Dönemi: Bu dönemin, Büyük Hun İmparatorluğu zamanındaki Türkçe olduğu düşünülmektedir. Bu dönemden elimizde yalnızca Çin kaynaklarında rastlanan ve Hunlara ait olduğu kabul edilen bazı şiir örnekleri mevcuttur.

II. Metinlerle Takip Edilebilen Dönem:

  1. Göktürk Dönemi: Günümüze ulaşan en eski Türk alfabesi Göktürklere aittir. Göktürkler, kendi icatları olan 38 harflik bir alfabe kullanmışlardır. Bu devirden kalma eserlerin en ünlüleri Orhun Abideleri olarak bilinir.
    • Tonyukuk Yazıtı: Göktürk Kağanlığı’nın büyük devlet ve siyaset adamı Bilge Tonyukuk adına yazdırılmıştır.
    • Kül Tigin Yazıtı: Bilge Kağan tarafından kardeşi Kül Tigin anısına dikilmiştir.
    • Bilge Kağan Yazıtı: Ünlü Göktürk hakanı Bilge Kağan adına dikilmiştir.

Uygur Dönemi:

  • Uygurlar: Göktürklerin sahip olduğu mirasın üzerine kurulan bu devlet, Göktürk alfabesini kullanmamış, 14 harflik bir alfabe geliştirmiştir.
    • Önemli Eserler: Sekiz Yükmek, Altun Yaruk, Kalyanamkara ve Papamkara, Irk Bitig gibi eserlerdir.
    • Budizm: Uygurlar, Göktürklerin inandığı Gök Tanrı dinini bırakıp Budizm’i benimsemişlerdir.

Karahanlı Dönemi:

  • Karahanlı Türkçesi: Göktürk-Uygur Türkçesinin gelişmiş bir devamıdır. Karahanlılar dönemi, Türklerin İslamiyet’e girdikleri dönemdir. Bu dönemin önemli eserleri Kutadgu Bilig, Divanü Lügâti’t-Türk, Atabetü’l-Hakayık ve Divan-ı Hikmet’tir.
    • Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır ve İslami dönemde yazılan ilk eserdir.

Dil İçindeki Farklılıklar:

  • Lehçe: Bir dilin yazılı metinlerle takip edilemeyen dönemde ayrılmış kollarıdır. Örneğin, Çuvaşça ve Yakutça.
  • Şive: Bir dilin yazılı metinlerle takip edilebilen dönemde ayrılmış kollarıdır. Örneğin, Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi.
  • Ağız: Belli bir coğrafyada konuşulan şivenin sınırları içindeki yöresel söyleyiş farklılıklarıdır. Örneğin, İstanbul ağzı, Adana ağzı.
  • Yazı Dili: Belli sınırlar içinde konuşulan ağızlardan birinin ortak yazı dili olarak kullanılmasıdır. Türkiye Türkçesinin yazı dili İstanbul ağzına dayanır.
  • Konuşma Dili: Günlük hayatta, diğer insanlarla iletişim kurmak için kullanılan dildir. Doğal ve akıcıdır, yüz ifadeleri, el-kol hareketleri ve tonlamalarla desteklenir. Yazı diline göre daha eskidir.

Argo:

  • Tanım: Toplumun belirli bir kesiminin kendi aralarında anlaşmak için oluşturduğu bir tür dildir. Eski kelimelerden yararlanarak, dildeki kelimelere yeni anlamlar vererek ya da kimi kelimeleri değiştirerek oluşturulur.
    • Örnekler: “Keriz” (aptal), “nalları dikmek” (ölmek), “yolsuz” (parasız).
  • Jargon: Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. Örneğin, tıp jargonu, askerlik jargonu.

Bu metin, iletişim, dil ve kültür konularını detaylı bir şekilde açıklamaktadır ve dilin işlevlerini, Türkçenin yapısal özelliklerini ve tarihî gelişimini ele almaktadır. Ayrıca dil içindeki farklılıklar, argo ve jargon gibi konulara da değinilmiştir.

 

Dillerin Sınıflandırılması ve Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri

A. Kökenlerine Göre Diller: Dil bilimciler, farklı coğrafyalarda konuşulan bazı dillerin kökeninin aynı olduğunu kabul ederler. Bu tür dil gruplarına dil ailesi denir. Her dilin başlangıçta diğer dillerle birlikte bir ana dilden türediği düşünülmektedir. Bu ana dillere ait elimizde metin olmasa da, dillerdeki bazı benzerlikler, zamanla bir ana dilden ayrılıp kendi yollarında gelişen dillerin varlığını düşündürmektedir.

Dil ailesindeki akrabalık, soy birliği şartı taşımaz. Aynı dil ailesinde soy yönünden akraba olmayan milletler de bulunabilir. Örneğin, İngilizce ve Farsça aynı dil ailesine mensup olup uzak akraba dillerdir, ancak bu dilleri konuşan milletler soy olarak akraba değildir.

Dillerin Akrabalıklarının Saptanmasında Kullanılan Ölçütler:

  1. Ses sistemi
  2. Yapı sistemi
  3. Köken bilgisi
  4. Söz dizimi
  5. Ortak sözcükler

Köken Bakımından Dil Aileleri:

  1. Hint-Avrupa Dilleri: Almanca, İngilizce, Farsça, Hintçe vb.
  2. Hami-Sami Dilleri: Arapça, İbranice, Habeşçe vb.
  3. Ural-Altay Dilleri: Türkçe, Moğolca, Fince, Macarca vb.
  4. Bantu Dilleri: Afrika kabile dilleri
  5. Çin-Tibet Dilleri: Çince, Tibetçe

B. Yapılarına Göre Diller:

  1. Tek Heceli Diller: Bu dillerde kelimeler tek hecelidir ve ek almaz. Kelimelerin görevi cümledeki yerinden ve vurgusundan anlaşılır. Örneğin, Çince, Tibetçe, Vietnamca.
  2. Çekimli Diller: Bu dillerde kökler sabit olmayıp değişime uğrar. Yeni kelime türetilirken veya kelime çekimi yapılırken kök değişir. Örneğin, İngilizce, Almanca, Arapça.
  3. Eklemeli Diller: Bu dillerde bir veya daha fazla heceli kelimelere ekler eklenir. Kök sabittir. Eklemeli diller iki grupta incelenir:
    • Ön Ekli Diller: Macarca
    • Son Ekli Diller: Türkçe, Moğolca, Japonca

Türk Dili ve Gelişim Evreleri:

I. Karanlık Dönem:

  1. Altay Dönemi: Türkçenin Altay dillerinden (Moğolca, Tunguzca, Mançuca, Korece, Japonca) henüz ayrılmadığı dönemdir.
  2. İlk Türkçe Dönemi: Türkçenin Altaycadan koptuğu ve bağımsız özellikler göstermeye başladığı dönemdir.
  3. Ana Türkçe Dönemi: Bu dönemin, Büyük Hun İmparatorluğu zamanındaki Türkçe olduğu düşünülmektedir. Bu dönemden elimizde yalnızca Çin kaynaklarında rastlanan bazı şiir örnekleri mevcuttur.

II. Metinlerle Takip Edilebilen Dönem:

  1. Göktürk Dönemi: Günümüze ulaşan en eski Türk alfabesi Göktürklere aittir. Bu dönemde yazılan en önemli eserler Orhun Abideleri’dir:
    • Tonyukuk Yazıtı: Bilge Tonyukuk adına yazdırılmıştır.
    • Kül Tigin Yazıtı: Bilge Kağan tarafından kardeşi Kül Tigin anısına dikilmiştir.
    • Bilge Kağan Yazıtı: Ünlü Göktürk hakanı Bilge Kağan adına dikilmiştir.

Uygur Dönemi:

  • Uygurlar: Göktürklerin mirası üzerine kurulan bu devlet, Göktürk alfabesini kullanmamış, 14 harflik bir alfabe geliştirmiştir. Önemli eserler arasında Sekiz Yükmek, Altun Yaruk, Kalyanamkara ve Papamkara, Irk Bitig gibi metinler bulunur.

Karahanlı Dönemi:

  • Karahanlı Türkçesi: Göktürk-Uygur Türkçesinin gelişmiş bir devamıdır. Karahanlılar dönemi, Türklerin İslamiyet’e girdikleri dönemdir. Bu dönemin önemli eserleri arasında Kutadgu Bilig, Divanü Lügâti’t-Türk, Atabetü’l-Hakayık ve Divan-ı Hikmet bulunur.
    • Kutadgu Bilig: Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır ve İslami dönemde yazılan ilk eserdir.

Dil İçindeki Farklılıklar:

  • Lehçe: Yazılı metinlerle takip edilemeyen dönemde ayrılmış kollarıdır. Örneğin, Çuvaşça, Yakutça.
  • Şive: Yazılı metinlerle takip edilebilen dönemde ayrılmış kollarıdır. Örneğin, Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi.
  • Ağız: Belli bir coğrafyada konuşulan şivenin sınırları içindeki yöresel söyleyiş farklılıklarıdır. Örneğin, İstanbul ağzı, Adana ağzı.
  • Yazı Dili: Belli sınırlar içinde konuşulan ağızlardan birinin ortak yazı dili olarak kullanılmasıdır. Türkiye Türkçesinin yazı dili İstanbul ağzına dayanır.
  • Konuşma Dili: Günlük hayatta iletişim kurmak için kullanılan dildir. Doğal ve akıcıdır, yüz ifadeleri, el-kol hareketleri ve tonlamalarla desteklenir.

Argo ve Jargon:

  • Argo: Toplumun belirli bir kesiminin kendi aralarında anlaşmak için oluşturduğu bir tür dildir. Eski kelimelerden yararlanarak, dildeki kelimelere yeni anlamlar vererek ya da kimi kelimeleri değiştirerek oluşturulur.
    • Örnekler: “Keriz” (aptal), “nalları dikmek” (ölmek), “yolsuz” (parasız).
  • Jargon: Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. Örneğin, tıp jargonu, askerlik jargonu.

Bu bölüm, dil ve kültür ilişkisi, Türkçenin yapısal özellikleri ve tarihî gelişimini detaylı bir şekilde ele almıştır. Ayrıca dil içindeki farklılıklar ve argo ile jargon konuları da kapsamlı bir biçimde açıklanmıştır.

Yorum yapın